2013'te kredi faizleri düşecek mi?

Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, yeni yıla dair beklentilerini anlattı

Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, ihtiyaç kredisinin son yıllarda olduğu gibi, 2012 yılında da konut kredisi ile birlikte sektör büyümesini sağlayan başat ürünlerden biri olduğunu belirtti.

Bankacılık sektörü açısından ticari, konut, ihtiyaç ve taşıt kredilerinin 2012 yılı değerlendirmesi ve 2013 yılı beklentilerini AA muhabiriyle paylaşan Tözge, 2012 yılı kasım ayının 3. haftası itibari ile bakıldığında, toplam tüketici kredileri pazarının 2011 yıl sonuna göre yüzde 12 büyüyerek 182 milyar lira bakiyeye ulaştığını söyledi.

Ürün bazında en yüksek büyümenin yüzde 13 ile ihtiyaç kredilerinde yaşandığını, ihtiyaç kredilerini yüzde 11 büyüme oranı ile konut kredileri, yüzde 5 büyüme ile de taşıt kredilerinin takip ettiğini anlatan Tözge, ”İhtiyaç kredisi son yıllarda olduğu gibi, 2012 yılında da konut kredisi ile birlikte sektör büyümesini sağlayan başat ürünlerden biri oldu. Merkez Bankası faiz indirim politikası paralelinde kredi faizlerinde yaşanan düşüşle birlikte, okul öncesi, bayram ve yıl sonu gibi dönemlerde tüketicilerin ihtiyaç kredisi talebi tetiklenmeye devam etti ve pazar Eylül-Kasım döneminde de yüzde 5 büyüyerek 97,6 milyar liraya ulaştı” diye konuştu.

Geçen yıl konut kredisi pazarının yüzde 21 büyüyerek 69,6 milyar liraya ulaştığını anımsatan Tözge, şu bilgileri verdi: ”2012 yılına, 2011’in 4. çeyreğinde en yüksek seviyeye ulaşan belirsizlik ve buna bağlı yüksek faiz ortamıyla başlandı. 2012 yılındaki makroekonomik beklentilere paralel olarak, konut sektörünün son iki seneye nazaran yavaş seyretmesi bekleniyordu. Konut kredisi pazarı yılın ilk çeyreğinde sadece yüzde 1’lik bir büyüme gösterdi. Ancak, bahar aylarına girilmesi ile mevsimsel olarak artış gösteren pazar, ikinci çeyrekte yüzde 3,7 büyüdü. Üçüncü çeyrekte ise yüzde 3 daha büyüyerek, yılın 9 ayında toplamda yüzde 8 büyüme ile 75 milyar liraya ulaştı. En fazla büyüme ise yılın son çeyreğinde bekleniyor. Yılın genelinde, pazarın yüzde 14-15 gibi bir oranda büyüyerek 79 milyar liranın üzerinde bakiye ile seneyi kapatması öngörülüyor.”



”2013 yılında daha iyi bir ekonomi bekliyoruz”

Tözge, ihtiyaç kredisi sektörünün, tüketicilerin alım gücü ve kredi talebindeki artış, bankaların kredi verme isteği ve kredi faizlerindeki değişimler paralelinde şekillendiğine, dolayısıyla ekonomideki değişimlerin etkilerinin çok hızlı gözlemlenilebildiği bir sektör olduğuna dikkati çekti.

Konjonktürel yapısı nedeniyle, inşaat sektörünün de ekonomik büyüme zamanlarında toplam büyümenin üzerinde büyüme gösteren, yavaşlama zamanlarında ise daha fazla daralma gösteren bir sektör olduğunu hatırlatan Tözge, ”2013 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 4–4,5 büyümesi bekleniyor. Yaklaşık yüzde 3 olan 2012 yılı tahmini ile karşılaştırıldığında 2013 yılında daha iyi bir ekonomi bekliyoruz” dedi.

Tözge, Akbank olarak 2013 yılında ihtiyaç kredi pazarı hakkında ise şu değerlendirmelerde bulundu: ”2013 yılında beklenen stabil ve büyümeye odaklı ekonomik ortama paralel olarak ihtiyaç kredisi pazar bakiyesinin yüzde 18 büyüme ile yaklaşık 120 milyar liraya ulaşacağını öngörüyoruz. Bu ortamda banka olarak hedefimiz ise, sektörün üzerinde yakalayacağımız büyüme oranı ile pazar payımızı artırarak öncü konumumuzu devam ettirmek.

Önümüzdeki yıl makroekonomik beklentilere paralel olarak konut sektörünün de 2012 yılına göre daha hareketli geçmesini bekliyoruz. Ekonomik beklentilerin tahminler çerçevesinde gerçekleşmesi durumunda, 2013 yılında konut kredisi pazarının yüzde 15-20 gibi bir oranda büyümesi ve 90 milyar liranın üzerine çıkması mümkün görünüyor. Biz de bu doğrultuda, 2013 yılında da pazarın üzerinde büyüme göstererek bankamız pazar payını daha yukarı seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz.”

”Faiz oranında yüksek bir indirim beklemek rasyonel olmayacak”

Merkez Bankası tarafından açıklanan pazar verilerine bakıldığında 2012 yıl başında bankaların konut kredilerine uyguladığı ortalama faiz oranı yüzde 1,20 iken, yılın ilk yarısında yüzde 1,05’e gerilediğini anımsatan Tözge, şunları kaydetti: ”Temmuz ayında gösterge faizin aşağı yönlü hızlı hareketi üzerine faiz oranı Eylül sonu itibariyle yüzde 0,98 seviyesine indi. Kasım ayında ise faiz oranı yüzde 0,89’a kadar geriledi. Merkez Bankasının kısmen gevşek para politikası izliyor olması faizlerin düşük seyretmesini sağlayacak ortam sunuyor. Mevcut koşullarda, faizde yukarı beklentinin zayıf kalmaya devam etmesi muhtemel. Bunun yanı sıra, enflasyonda aşağıda yönlü sürpriz yaşanması Merkez Bankasının daha önce sinyallerini verdiği faiz indirimi konusunda olumlu bir gelişme. Ancak önümüzdeki dönem için, son üç ayda gerçekleşen faiz indirimi kadar yüksek bir indirim beklemek rasyonel olmayacaktır.”
Sonraki Haber