Babacan: Japonya ile serbest ticaret anlaşmasını gönülden arzu ediyoruz
Başbakan Yardımcısı Babacan, "Japonya ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmasını gönülden arzu ediyoruz" açıklamasında bulundu
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Japonya ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmasını gönülden arzu ediyoruz" dedi.
Türk-Japon ortaklığı Nisshin Seifun Turkey Makarna ve Gıda San Ticaret AŞ'nin kuruluş töreninde konuşan Babacan, söz konusu yatırımın iki ülke arasındaki işbirliğinin ve Türkiye'ye duyulan güvenin simgesi olduğunu, bu yatırımdan alınacak başarılı sonuçların önemli bir örnek teşkil edeceğini söyledi.
Türkiye ve Japonya'nın dost ülkeler olduğunu ifade eden Babacan, "Haritaya baktığınızda belki biri Asya'nın doğu, biri batı ucunda olan iki ülke. Tarihimize, kültürümüze ve haklarımız arasındaki yakınlığa baktığımızda ilişkiler coğrafyadan çok daha yakın. Türkiye'de halkımızda, Japon halkıyla ilgili olumlu bir intiba vardır. Haklarımız arasındaki bu yakın gönül birliği, ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir zemin oluşturuyor" değerlendirmesinde bulundu.
Son 2,5 yılın iki ülke arasındaki ilişkilerin hızlandığı bir dönem olduğunu kaydeden Babacan, bu çerçevede gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretlerin arttığına dikkati çekti.
İki ülkenin Marmaray, TÜRKSAT ve Sinop'taki nükleer santral gibi pek çok büyük projeyi başarıyla yürüttüğünü belirten Babacan, iki ülkenin bundan sonraki projelerde de yoğun temas içinde olacaklarına işaret etti.
Türkiye'nin geniş bir müşteri kitlesine hitap edecek konumda olduğunun altını çizen Babacan, "ABD'nin teknoloji devleri ve Avrupa'nın pek çok kuruluşu İstanbul merkezinden Asya ve Ortadoğu gibi pazarlara Türkiye üzerinden açılmaktadır. İş adamları çok geniş bir coğrafyada iş yapabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik açıdan yüksek potansiyele sahip olduklarını vurgulayan Babacan, Türkiye'nin sadece hızlı büyüyen değil, aynı zamanda borcunu düşürerek büyüyen bir ülke olduğunu söyledi.
Küresel kriz döneminde Avrupa'da istihdam kaybı yaşanırken, Türkiye'nin ilave istihdam yarattığını belirten Babacan, "Avrupa'nın kaybettiği istihdamın daha fazlasını Türkiye tek başına sağladı. Türkiye'de gelir artık daha adil dağılıyor. Bizde 1 doların altında geçinmek zorunda olan bir nüfus yok. Genç ve refah seviyesi hızla artan bir nüfusumuz var. İç piyasamız çok canlı ve cazip" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin özel sektör ağırlıklı büyüdüğüne dikkati çeken Babacan, "İhraç bizim ekonomimiz için çok önemli. Bu yatırım da bizim ekonomik modelimizin güzel bir örneği olacak" değerlendirmesinde bulundu. Güçlü bir ekonomik programa sahip olduklarını belirten Babacan, bunun temelinde mali disiplin ve Merkez Bankasının bağımsızca uyguladığı programların yattığını söyledi. Bunlar uygulandığı takdirde Türkiye'nin yolunun açık olduğunu vurgulayan Babacan, "Güven yavaş yavaş oluşur, zaman alır. Kaygı ise çok hızlı oluşur. Türkiye'nin kazandığı güven ortamının değerini çok çok iyi bilmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Hükumet olarak önümüzdeki döneme ilişkin çeşitli hedeflerinin olduğunu ifade eden Babacan, bunları cari açığın azaltılması, enflasyonun düşürülmesi, kamu maliyesindeki güçlü duruşun sürdürülmesi ve büyüme ile istihdamın artırılması şeklinde özetledi.
- TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu -
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da bugüne kadar şirketleriyle alakalı konuşma yapmadığını ancak bugün aile büyüklerini kıramadığı için konuştuğunu ifade etti. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Kayseri'den çıkan dedelerimiz Ahmet ve Nuh Eskiyapan ile ortakları Ankara eşrafından Kemal Yurtbilir ile 1946'da bir makarna fabrikası kurmaya karar veriyorlar. Fabrikanın adını da "Ankara Makarna" koyuyorlar. Ulus'ta ticaret hayatına bakkaliye dükkânı ile başlayan bu 3 kafadarın kurduğu fabrikanın önemli bir özelliği var. Ankara Makarna o tarihte Türkiye'de kurulan ilk makarna fabrikalarından. Günlük üretim kapasiteleri ise ilk aşamada 6 ton civarında. 1956'ya gelindiğinde bu kapasiteyi günlük 20 tona çıkarmayı başarmışlar. 1961'de Ankara Makarna'nın adı kurucusunun anısına Nuh'un Ankara Makarnası olarak değiştiriliyor. Çok şükür ki 1946'daki kuruluşundan bugüne Nuh'un Ankara, "Sürekli yatırım, sürekli modernizasyon" ve Türkiye'nin en kaliteli ürünlerini üretmek felsefesi oldu."
Nuh'un Ankara'nın 64 bin metrekare alanda kurulu fabrikası ile Sincan 1. OSB'nin en modern tesislerinden biri olduğunu belirteren Hisarcıklıoğlu, fabrikanın tek tesiste dünyanın en büyük makarna üreten ve makarnanın Ar-Ge'sini yapan ender kurumlar arasında yer aldığını kaydetti.
Hisarcıklığoğlu, söz konusu ortaklık ile Nuh'un Ankara'nın tarihinde yeni bir sayfa açıldığını kaydederek, Japonlarla birlikte Türkiye'ye yeni bir makarna fabrikası kazandıracak projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Nuh'un Ankara olarak dünyanın en büyük makarna fabrikaları arasına girmeyi hedeflediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, bunun için gerekli fizibilite çalışmalarını yaptıklarını ifade etti.
- "Türk buğdayı kullanılacak" -
Ürünlerde Türk buğdayını kullanacaklarını belirten Hisarcıklıoğlu, hem çiftçiye destek olacaklarını, hem de Türk buğdayının kalitesini tüm dünyaya göstereceklerini kaydetti.
Ürünlerin tamamının yurt dışına satılacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Bir sloganımız var; 'yüzde 100 Türk Malı, yüzde 100 ihracat'. Yani Türk mühendisi ve işçisi ile gerçekleştireceğimiz katma değerin tamamı ülkemizde kalacak. Bu fabrikada üretilen 'Made in Turkey' damgalı makarnaları dünyanın dört bir tarafında görebileceksiniz. Ulaştığımız ülke sayısı arttıkça pazar ağımız genişleyecek, böylelikle yıllık ihracatımız 75 milyon dolara ulaşacak" diye konuştu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları da dünyada birçok insanın aç yaşadığını, birçok insanın da yetersiz beslendiğine değinerek, bunun yanında bir çok gıdanın da çöpe atıldığını dikkati çekti.
Özellikle son dönemlerde küresel çapta tarım arazisi kiralandığını vurgulayan Mirmahmutoğulları, "Bugün birçok ülke tarım arazisi kiraladı ve ya satın aldı. Bunun altında yatan neden, toplumlarının gıda güvenliğini sağlamak. Buğdayın anavatanındasınız. Bu topraklar ilk defa 11 bin yıl önce insanlığın hizmetine sunulan buğdayın orjinlendiği topraklardır" diye konuştu.
- Nisshin Yönetim Kurulu Başkanı İwasaki -
Nisshin Yönetim Kurulu Başkanı Koichi İwasaki de Türkiye'de yatırım yapma hayalini Nuh'un Ankara firmasayla birlikte gerçekleştirdiğini kaydetti.
Türkiye ve Japonya arasında oldukça iyi bir ilişki olduğunu ifade eden İwasaki, "Bu ilişki ilerliyor. Firmayı iki ülkenin dostluğuna katkı sağlayabilecek bir firma olarak sunmak istiyoruz" dedi.
Ankara Sincan 1. OSB'deki Nisshin Seifun Turkey'de üretim 2015'in ikinci yarısında başlayacak ve üretimin tamamı ihraç edilecek. Firma birkaç yıl içinde dünyanın en önemli pazarlarına en kaliteli makarna ihracatını gerçekleştiren fabrika olmayı hedefliyor.
Yatırım hedefleri arasında dondurulmuş hazır makarna ve her türlü makarna çeşidi bulunuyor. İlk etapta yılda 18 bin ton kapasiteyle üretime başlanacak. 2 yıl sonra üretim yılda 36 bin tona ulaşması bekleniyor.
Türk-Japon ortaklığı Nisshin Seifun Turkey Makarna ve Gıda San Ticaret AŞ'nin kuruluş töreninde konuşan Babacan, söz konusu yatırımın iki ülke arasındaki işbirliğinin ve Türkiye'ye duyulan güvenin simgesi olduğunu, bu yatırımdan alınacak başarılı sonuçların önemli bir örnek teşkil edeceğini söyledi.
Türkiye ve Japonya'nın dost ülkeler olduğunu ifade eden Babacan, "Haritaya baktığınızda belki biri Asya'nın doğu, biri batı ucunda olan iki ülke. Tarihimize, kültürümüze ve haklarımız arasındaki yakınlığa baktığımızda ilişkiler coğrafyadan çok daha yakın. Türkiye'de halkımızda, Japon halkıyla ilgili olumlu bir intiba vardır. Haklarımız arasındaki bu yakın gönül birliği, ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir zemin oluşturuyor" değerlendirmesinde bulundu.
Son 2,5 yılın iki ülke arasındaki ilişkilerin hızlandığı bir dönem olduğunu kaydeden Babacan, bu çerçevede gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretlerin arttığına dikkati çekti.
İki ülkenin Marmaray, TÜRKSAT ve Sinop'taki nükleer santral gibi pek çok büyük projeyi başarıyla yürüttüğünü belirten Babacan, iki ülkenin bundan sonraki projelerde de yoğun temas içinde olacaklarına işaret etti.
Türkiye'nin geniş bir müşteri kitlesine hitap edecek konumda olduğunun altını çizen Babacan, "ABD'nin teknoloji devleri ve Avrupa'nın pek çok kuruluşu İstanbul merkezinden Asya ve Ortadoğu gibi pazarlara Türkiye üzerinden açılmaktadır. İş adamları çok geniş bir coğrafyada iş yapabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik açıdan yüksek potansiyele sahip olduklarını vurgulayan Babacan, Türkiye'nin sadece hızlı büyüyen değil, aynı zamanda borcunu düşürerek büyüyen bir ülke olduğunu söyledi.
Küresel kriz döneminde Avrupa'da istihdam kaybı yaşanırken, Türkiye'nin ilave istihdam yarattığını belirten Babacan, "Avrupa'nın kaybettiği istihdamın daha fazlasını Türkiye tek başına sağladı. Türkiye'de gelir artık daha adil dağılıyor. Bizde 1 doların altında geçinmek zorunda olan bir nüfus yok. Genç ve refah seviyesi hızla artan bir nüfusumuz var. İç piyasamız çok canlı ve cazip" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin özel sektör ağırlıklı büyüdüğüne dikkati çeken Babacan, "İhraç bizim ekonomimiz için çok önemli. Bu yatırım da bizim ekonomik modelimizin güzel bir örneği olacak" değerlendirmesinde bulundu. Güçlü bir ekonomik programa sahip olduklarını belirten Babacan, bunun temelinde mali disiplin ve Merkez Bankasının bağımsızca uyguladığı programların yattığını söyledi. Bunlar uygulandığı takdirde Türkiye'nin yolunun açık olduğunu vurgulayan Babacan, "Güven yavaş yavaş oluşur, zaman alır. Kaygı ise çok hızlı oluşur. Türkiye'nin kazandığı güven ortamının değerini çok çok iyi bilmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Hükumet olarak önümüzdeki döneme ilişkin çeşitli hedeflerinin olduğunu ifade eden Babacan, bunları cari açığın azaltılması, enflasyonun düşürülmesi, kamu maliyesindeki güçlü duruşun sürdürülmesi ve büyüme ile istihdamın artırılması şeklinde özetledi.
- TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu -
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da bugüne kadar şirketleriyle alakalı konuşma yapmadığını ancak bugün aile büyüklerini kıramadığı için konuştuğunu ifade etti. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Kayseri'den çıkan dedelerimiz Ahmet ve Nuh Eskiyapan ile ortakları Ankara eşrafından Kemal Yurtbilir ile 1946'da bir makarna fabrikası kurmaya karar veriyorlar. Fabrikanın adını da "Ankara Makarna" koyuyorlar. Ulus'ta ticaret hayatına bakkaliye dükkânı ile başlayan bu 3 kafadarın kurduğu fabrikanın önemli bir özelliği var. Ankara Makarna o tarihte Türkiye'de kurulan ilk makarna fabrikalarından. Günlük üretim kapasiteleri ise ilk aşamada 6 ton civarında. 1956'ya gelindiğinde bu kapasiteyi günlük 20 tona çıkarmayı başarmışlar. 1961'de Ankara Makarna'nın adı kurucusunun anısına Nuh'un Ankara Makarnası olarak değiştiriliyor. Çok şükür ki 1946'daki kuruluşundan bugüne Nuh'un Ankara, "Sürekli yatırım, sürekli modernizasyon" ve Türkiye'nin en kaliteli ürünlerini üretmek felsefesi oldu."
Nuh'un Ankara'nın 64 bin metrekare alanda kurulu fabrikası ile Sincan 1. OSB'nin en modern tesislerinden biri olduğunu belirteren Hisarcıklıoğlu, fabrikanın tek tesiste dünyanın en büyük makarna üreten ve makarnanın Ar-Ge'sini yapan ender kurumlar arasında yer aldığını kaydetti.
Hisarcıklığoğlu, söz konusu ortaklık ile Nuh'un Ankara'nın tarihinde yeni bir sayfa açıldığını kaydederek, Japonlarla birlikte Türkiye'ye yeni bir makarna fabrikası kazandıracak projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Nuh'un Ankara olarak dünyanın en büyük makarna fabrikaları arasına girmeyi hedeflediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, bunun için gerekli fizibilite çalışmalarını yaptıklarını ifade etti.
- "Türk buğdayı kullanılacak" -
Ürünlerde Türk buğdayını kullanacaklarını belirten Hisarcıklıoğlu, hem çiftçiye destek olacaklarını, hem de Türk buğdayının kalitesini tüm dünyaya göstereceklerini kaydetti.
Ürünlerin tamamının yurt dışına satılacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Bir sloganımız var; 'yüzde 100 Türk Malı, yüzde 100 ihracat'. Yani Türk mühendisi ve işçisi ile gerçekleştireceğimiz katma değerin tamamı ülkemizde kalacak. Bu fabrikada üretilen 'Made in Turkey' damgalı makarnaları dünyanın dört bir tarafında görebileceksiniz. Ulaştığımız ülke sayısı arttıkça pazar ağımız genişleyecek, böylelikle yıllık ihracatımız 75 milyon dolara ulaşacak" diye konuştu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları da dünyada birçok insanın aç yaşadığını, birçok insanın da yetersiz beslendiğine değinerek, bunun yanında bir çok gıdanın da çöpe atıldığını dikkati çekti.
Özellikle son dönemlerde küresel çapta tarım arazisi kiralandığını vurgulayan Mirmahmutoğulları, "Bugün birçok ülke tarım arazisi kiraladı ve ya satın aldı. Bunun altında yatan neden, toplumlarının gıda güvenliğini sağlamak. Buğdayın anavatanındasınız. Bu topraklar ilk defa 11 bin yıl önce insanlığın hizmetine sunulan buğdayın orjinlendiği topraklardır" diye konuştu.
- Nisshin Yönetim Kurulu Başkanı İwasaki -
Nisshin Yönetim Kurulu Başkanı Koichi İwasaki de Türkiye'de yatırım yapma hayalini Nuh'un Ankara firmasayla birlikte gerçekleştirdiğini kaydetti.
Türkiye ve Japonya arasında oldukça iyi bir ilişki olduğunu ifade eden İwasaki, "Bu ilişki ilerliyor. Firmayı iki ülkenin dostluğuna katkı sağlayabilecek bir firma olarak sunmak istiyoruz" dedi.
Ankara Sincan 1. OSB'deki Nisshin Seifun Turkey'de üretim 2015'in ikinci yarısında başlayacak ve üretimin tamamı ihraç edilecek. Firma birkaç yıl içinde dünyanın en önemli pazarlarına en kaliteli makarna ihracatını gerçekleştiren fabrika olmayı hedefliyor.
Yatırım hedefleri arasında dondurulmuş hazır makarna ve her türlü makarna çeşidi bulunuyor. İlk etapta yılda 18 bin ton kapasiteyle üretime başlanacak. 2 yıl sonra üretim yılda 36 bin tona ulaşması bekleniyor.