Bankalar korkunca, faiz tırmandı!
Yabancı zararı kabullenip çıkabilir...
Paralimanı.com / özel haber
ABD Merkez Bankası FED Başkanı Ben Bernanke'nin önceki gün gevşek para politikasının süreceğine yönelik verdiği mesaj ile dünya piyasaları nefes alırken, Türkiye piyasasında ise Merkez Bankası ile yabancı piyasa oyuncuları arasındaki 'bilek güreşi' tam gaz sürüyor. Gelişmekte olan ülkelerden mayıs ayı başında başlayan para çıkışlarının ve ardından Gezi Parkı olaylarının da etkisiyle yaşanan gelişmelerin ardından kur ve Hazine tahvillerinde yaşanan hızlı yükselişeş rağmen Merkez Bankası'nın piyasanın beklediğii faiz artırımına bir türlü gitmemesi ve kuru dolar satarak düşürmeye çalışması, bankacılar tarafından 'piyasa ile kör dövüşü' olarak nitelendiriliyor. Ancak gelinen noktada son 1 ayda Merkez Bankası rezervlerinden 6 milyar doların üzerinde satış yapsa da kuru 1.95-1.96 TL seviyelerinin altına bir türlü indiremiyor. Kur tarafında bu gelişmeler yaşanırken, tahvil fazileri tarafında olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. Mayıs ayı ortasında yüzde 4.67'lere kadar gerileyen 2 yıllık Hazine gösterge tahvilinin faizi yaklaşık 2 kat artarak yüzde 9.60 sevilerine ulaştı. Bankacılar, hazine faizlerinde yaşanan bu hızlı tırmanışın gerçekçi olmadığını ve ardında ekonomi yönetiminin attığı bazı yanlış adımlar olduğunu belirtiyor.
YERLİ BANKALAR ALIM SATIM YAPMAYA KORKUYOR
Tahvil piyasasının önemli oyuncularında da biri olan Türkiye'nin önde gelen yabancı ortaklı bankalarından birinin üst düzey bir yöteticisi paralimani.com'a yaptığı açıklamada, “Bir süredir piyasada 'faiz lobisi' tartışmaları dillendirildi. Ardından BDDK hafta başında, rutin olarak tanımladığı ama tarihinde ilk kez yaptığı bir uygulama imza attı. Merkez Bankası'nın dövi zihalelerinden alım yapan bankalardan müşteri isimleri, ne kadarlık dolar aldıkları, hangi fiyattan aldıkları gibi bilgileerin detaylarını istedi. Bu bütün piyasayı ürküten bir gelişme oldu.” BDDK'nın 365 gün bankalarda denetim yapan murakıplarının olduğuna dikkat çeken bankacı, “Bu incelemeden amaç bir şey bulmaktan çok tahvil piyasasındaki yerli bankaların gözünü korkutmak. Eğer gerçekten bir manipülasyon ya da yasa dışı birşey bulmak isteselerdi, bu murakıplar aracılığıyla sessiz sedasız bunu yapabilirleri. Şu an yerli bankaların hazine birimleri tahvil piyasında yok. Alım satım yapmaya korkuyorlar. Dolayısıyla tahvil piyasasında sadece yabancılar var. Tahvil piyasasında Türklerin olmaması demek piyasada likiditenin olmaması demek. Dolayısıyla da en ufak bir satışta Hazine tahvil faizi de hızla yükseliyor. Ancak bu yüksleme faizin gerçek seyriini göstermiyor” diye konuştu.
Aynı bankacı, Merkez Bankası'nın piyasa ile bir savaşa girdiğinin altını çizerek, “Piyasa Merkez Bankası'ndan istediği faiz artırımını alana kadar bu savaşı sürdüreceğe benziyor” dedi.
“FAİZ ARTMAZSA YABANCI ZARARI KABULLENİP ÇIKABİLİR”
Merkez ile piyasa arasındaki inatlaşmanın bir diğer yansıması olarak Türk Lirası'nın döviz sepeti karşısındaki değeri 2.26 ile tarihini rekor seviyelerine tırmandı. Yabancı bankaların raporlarından da sık sık Türkiye'ye yönelik uyarılar gelmeye başladı. Raporlardan, faiz artışı olmazsa yabancı yatırımcıların zararlarını kabullenip ülkeden çıkmayı tercih edebileceğini yönünde uyarılar geliyor. Hisse senetleri ve tahvil piyasasından Mayıs ayının son haftasından bugüne 3 milyar dolar çıkaran yabancı yatırımcılar, son yıllarda Türkiye'ye giren tutarlar düşünüldüğünde henüz çok düşük miktarlarda çıkış yaptılar. Ancak TL'nin Mayıs başından beri dolar karşısında yüzde 9 oranındaki değer kaybının da etkisiyle yabancı yatırımcının portföy değeri 30 milyar dolar azalarak 120 milyar dolara geriledi.TL'deki sert kayıpları tahvil faizlerinde 400 baz puan yükseliş ve hisse senetlerindeki yüzde 20'lik değer kaybını izledi.
JPMorgan tarafından Haziran ayı sonunda yapılan bir ankete göre yabancı fonlar lokal bono portföylerini sadece küçük bir miktar azalttılar. Bu durum merkez bankası faiz oranlarını arttımaz ise işlerin daha kötüye gidebileceğini işaret ediyor. Citi Orta, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (CEEMEA) döviz ve tahvil piyasası bölümü başkanı Luis Costa, "Türkiye şu anda oldukça tehlikeli bir durumda. Muazzam tutarlarda para çıkışları şu ana kadar görmedik. Ancak bu durum ağırlaşabilir de... Şunu unutmamak lazım ki her ay 5 milyar dolarlık bir cari açığın finanse edilmesi gerekiyor" değerlendirilmesinde bulunuyor.
ABD Merkez Bankası FED Başkanı Ben Bernanke'nin önceki gün gevşek para politikasının süreceğine yönelik verdiği mesaj ile dünya piyasaları nefes alırken, Türkiye piyasasında ise Merkez Bankası ile yabancı piyasa oyuncuları arasındaki 'bilek güreşi' tam gaz sürüyor. Gelişmekte olan ülkelerden mayıs ayı başında başlayan para çıkışlarının ve ardından Gezi Parkı olaylarının da etkisiyle yaşanan gelişmelerin ardından kur ve Hazine tahvillerinde yaşanan hızlı yükselişeş rağmen Merkez Bankası'nın piyasanın beklediğii faiz artırımına bir türlü gitmemesi ve kuru dolar satarak düşürmeye çalışması, bankacılar tarafından 'piyasa ile kör dövüşü' olarak nitelendiriliyor. Ancak gelinen noktada son 1 ayda Merkez Bankası rezervlerinden 6 milyar doların üzerinde satış yapsa da kuru 1.95-1.96 TL seviyelerinin altına bir türlü indiremiyor. Kur tarafında bu gelişmeler yaşanırken, tahvil fazileri tarafında olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. Mayıs ayı ortasında yüzde 4.67'lere kadar gerileyen 2 yıllık Hazine gösterge tahvilinin faizi yaklaşık 2 kat artarak yüzde 9.60 sevilerine ulaştı. Bankacılar, hazine faizlerinde yaşanan bu hızlı tırmanışın gerçekçi olmadığını ve ardında ekonomi yönetiminin attığı bazı yanlış adımlar olduğunu belirtiyor.
YERLİ BANKALAR ALIM SATIM YAPMAYA KORKUYOR
Tahvil piyasasının önemli oyuncularında da biri olan Türkiye'nin önde gelen yabancı ortaklı bankalarından birinin üst düzey bir yöteticisi paralimani.com'a yaptığı açıklamada, “Bir süredir piyasada 'faiz lobisi' tartışmaları dillendirildi. Ardından BDDK hafta başında, rutin olarak tanımladığı ama tarihinde ilk kez yaptığı bir uygulama imza attı. Merkez Bankası'nın dövi zihalelerinden alım yapan bankalardan müşteri isimleri, ne kadarlık dolar aldıkları, hangi fiyattan aldıkları gibi bilgileerin detaylarını istedi. Bu bütün piyasayı ürküten bir gelişme oldu.” BDDK'nın 365 gün bankalarda denetim yapan murakıplarının olduğuna dikkat çeken bankacı, “Bu incelemeden amaç bir şey bulmaktan çok tahvil piyasasındaki yerli bankaların gözünü korkutmak. Eğer gerçekten bir manipülasyon ya da yasa dışı birşey bulmak isteselerdi, bu murakıplar aracılığıyla sessiz sedasız bunu yapabilirleri. Şu an yerli bankaların hazine birimleri tahvil piyasında yok. Alım satım yapmaya korkuyorlar. Dolayısıyla tahvil piyasasında sadece yabancılar var. Tahvil piyasasında Türklerin olmaması demek piyasada likiditenin olmaması demek. Dolayısıyla da en ufak bir satışta Hazine tahvil faizi de hızla yükseliyor. Ancak bu yüksleme faizin gerçek seyriini göstermiyor” diye konuştu.
Aynı bankacı, Merkez Bankası'nın piyasa ile bir savaşa girdiğinin altını çizerek, “Piyasa Merkez Bankası'ndan istediği faiz artırımını alana kadar bu savaşı sürdüreceğe benziyor” dedi.
“FAİZ ARTMAZSA YABANCI ZARARI KABULLENİP ÇIKABİLİR”
Merkez ile piyasa arasındaki inatlaşmanın bir diğer yansıması olarak Türk Lirası'nın döviz sepeti karşısındaki değeri 2.26 ile tarihini rekor seviyelerine tırmandı. Yabancı bankaların raporlarından da sık sık Türkiye'ye yönelik uyarılar gelmeye başladı. Raporlardan, faiz artışı olmazsa yabancı yatırımcıların zararlarını kabullenip ülkeden çıkmayı tercih edebileceğini yönünde uyarılar geliyor. Hisse senetleri ve tahvil piyasasından Mayıs ayının son haftasından bugüne 3 milyar dolar çıkaran yabancı yatırımcılar, son yıllarda Türkiye'ye giren tutarlar düşünüldüğünde henüz çok düşük miktarlarda çıkış yaptılar. Ancak TL'nin Mayıs başından beri dolar karşısında yüzde 9 oranındaki değer kaybının da etkisiyle yabancı yatırımcının portföy değeri 30 milyar dolar azalarak 120 milyar dolara geriledi.TL'deki sert kayıpları tahvil faizlerinde 400 baz puan yükseliş ve hisse senetlerindeki yüzde 20'lik değer kaybını izledi.
JPMorgan tarafından Haziran ayı sonunda yapılan bir ankete göre yabancı fonlar lokal bono portföylerini sadece küçük bir miktar azalttılar. Bu durum merkez bankası faiz oranlarını arttımaz ise işlerin daha kötüye gidebileceğini işaret ediyor. Citi Orta, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (CEEMEA) döviz ve tahvil piyasası bölümü başkanı Luis Costa, "Türkiye şu anda oldukça tehlikeli bir durumda. Muazzam tutarlarda para çıkışları şu ana kadar görmedik. Ancak bu durum ağırlaşabilir de... Şunu unutmamak lazım ki her ay 5 milyar dolarlık bir cari açığın finanse edilmesi gerekiyor" değerlendirilmesinde bulunuyor.