Bankalara kötü haber!
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) 3 Ekim'de yürürlüğe giren "Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliği"nin tahsis, hesap işletim, nakit avans çekim ücretleri gibi yasal hale gelen bazı bedellerin alınmasıyla ilgili maddelerinin iptali için Danıştayda dava açacak.
O ücretler mahkemelik oluyor!
Derneğin Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üreticilerin yıllardır bankalar tarafından mağdur edildiğini, BDDK'dan onları koruyacak bir yönetmelik beklenirken istismara yasal zemin hazırlayan bir düzenlemeyle karşılaşıldığını savundu. Söz konusu yönetmeliğin, bankaların tüketicilerden bazı kalemlerde ücret almasına yasal kılıf hazırladığını öne süren Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Yönetmelikle tahsis ücreti, hesap işletim ücreti gibi milyonlarca tüketicinin mağduriyetine yol açan bir kısım bedellere yasal kılıf hazırlanmıştır. Avukatlarımız, TÜSODER Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Emergen ve Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Yıldız, yönetmeliğin her satırını incelemiş, tüketici aleyhine maddelerinin iptali için Danıştayda dava açılmasına karar verilmiştir. Bu yönetmelikte dosya masrafı, 'kredi tahsis ücreti' adıyla yasal kılınmaktadır. Dosya masrafı isim değiştirmiş ve 'kredi tahsis ücreti' olmuştur. Oysa Tüketici Kanunu, tüketicilere sunulan ürün ve hizmetlerin tüm vergiler de dahil olarak nihai fiyatının bildirilmesini zorunlu kılmaktadır."
"Spor salonuna her girişte ücret öder gibi"
Ağaoğlu, yönetmelikle bankaların mükerrer ücret almasına da yasal dayanak sağlandığını iddia etti. Aslında ticari kuruluş olan ve yüksek yatırım maliyetiyle faaliyet gösteren bankaların, sunduğu ürün ve hizmetlere karşı makul bir ücret tahsil etmek suretiyle kazanç sağlamasının doğal olduğuna değinen Ağaoğlu, "Ancak dava konusu olan yönetmeliğe göre, hesabınızla ilgili belirlenen periyotlarla bir hesap işletim ücreti ödemenin yanında yaptığınız her işlem için de ayrı bir ücret ödenmesine imkan tanınmaktadır. Mesela, spor salonuna yıllık ücret karşılığında abone olup aynı zamanda burasını her kullandığınızda giriş ücreti ödemeniz nasıl kabul edilemezse bankacılık sektörünün yapısında bulunan havale, Elektronik Fon Transferi (EFT) ve benzeri ücretler de kabul edilemez" değerlendirmesinde bulundu.
Başka bankanın Otomatik Para Çekme Makinesi (ATM) kullanıldığında ödenen ücretle ilgili düzenlemenin de kötüye kullanılabileceğini dile getiren Ağaoğlu, "ATM kullandırmayı gelir kapısı olarak düşünmelerine ve uygulamalarına yol açabilecek bir düzenlemedir" ifadesini kullandı. Ağaoğlu, ATM'lerin varlık nedeninin, tüketicinin nakit taşımadan her an paraya ulaşabilmesi ve teknolojinin sağladığı bir kolaylık olarak niteledi.
Yeni Tüketici Kanunu uyarınca BDDK'nın, bankalar arası hakkaniyeti de gözeterek başka bankanın müşterisine ATM'sini kullandıran bankaya yasanın ruhuna uygun ve tüketicileri koruyacak şekilde diğerine ödeyeceği makul ve cüzi bir ücret belirleyip alması gerektiğine dikkati çeken Ağaoğlu, söz konusu cihazdan yararlandırmanın gelir kaynağı haline getirilmemesini istedi.
Kredi kartından nakit avansa ilave ücret
Kredi kartından nakit avans çekim ücretinin de tüketicinin mağduriyetine yol açacağını ileri süren Ağaoğlu, "Kredi kartından nakit avans çekimi, bilindiği üzere bankadan faizi karşılığında borç para almaktır. Faizle borç alan tüketici bu yönetmelikle ayrı bir külfetle karşılaşacak, faiz dışında ücret ödemek suretiyle ek bir külfete katlanmak durumunda kalabilecektir. Faizle borç almanın ayrı bir ücreti de olmamalıdır" diye konuştu.
Yasal zorunluluk nedeniyle banka üzerinden yapılan işlemlerin de ücretsiz olması gerektiğine işaret eden Ağaoğlu, "Kira ödemesi, maaş hesabı, öğrenci harcı, emekli aylığı, icra tahsilatı gibi yasal zorunluluk nedeniyle banka üzerinden yapılan işlemler de ücretsiz olmalıdır. Diğer yandan aynı müşterinin bankasının başka şubesinden üçüncü kişinin yatırdığı bedellerden de ücret alınması haksızlıktır" görüşlerini iletti. Ağaoğlu, yönetmeliğin 10'uncu maddesinin birinci fıkrası (kredi tahsis ücretini düzenleyen hüküm), 13'üncü maddesinin birinci fıkrası (hesap işletim ücretini düzenleyen hüküm) ile Ek-1 listesinde bulunan tahsis, hesap işletim, nakit avans çekim ücretleri, kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan ödemelerle ilgili önce yürütmenin durdurulması ve ardından iptali için Danıştayda dava açacaklarını söyledi. - Dava dilekçesi 21 Kasım'da verilecek Davacının TÜSODER olduğu, Danıştay Başkanlığına sunulmak üzere İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle 21 Kasım'da verilecek dilekçede davalı BDDK olarak gösterildi. Yargıtay kararlarından alıntılar ile tüketicilerin yaşayabileceği mağduriyetlerin örneklerle anlatıldığı dilekçede, hesap işletim ücretiyle ilgili madde, "Bir koyundan birden çok post elde edilmesine yönelik bir düzenleme" ifadesiyle anlatıldı.
Derneğin Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üreticilerin yıllardır bankalar tarafından mağdur edildiğini, BDDK'dan onları koruyacak bir yönetmelik beklenirken istismara yasal zemin hazırlayan bir düzenlemeyle karşılaşıldığını savundu. Söz konusu yönetmeliğin, bankaların tüketicilerden bazı kalemlerde ücret almasına yasal kılıf hazırladığını öne süren Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Yönetmelikle tahsis ücreti, hesap işletim ücreti gibi milyonlarca tüketicinin mağduriyetine yol açan bir kısım bedellere yasal kılıf hazırlanmıştır. Avukatlarımız, TÜSODER Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Emergen ve Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Yıldız, yönetmeliğin her satırını incelemiş, tüketici aleyhine maddelerinin iptali için Danıştayda dava açılmasına karar verilmiştir. Bu yönetmelikte dosya masrafı, 'kredi tahsis ücreti' adıyla yasal kılınmaktadır. Dosya masrafı isim değiştirmiş ve 'kredi tahsis ücreti' olmuştur. Oysa Tüketici Kanunu, tüketicilere sunulan ürün ve hizmetlerin tüm vergiler de dahil olarak nihai fiyatının bildirilmesini zorunlu kılmaktadır."
"Spor salonuna her girişte ücret öder gibi"
Ağaoğlu, yönetmelikle bankaların mükerrer ücret almasına da yasal dayanak sağlandığını iddia etti. Aslında ticari kuruluş olan ve yüksek yatırım maliyetiyle faaliyet gösteren bankaların, sunduğu ürün ve hizmetlere karşı makul bir ücret tahsil etmek suretiyle kazanç sağlamasının doğal olduğuna değinen Ağaoğlu, "Ancak dava konusu olan yönetmeliğe göre, hesabınızla ilgili belirlenen periyotlarla bir hesap işletim ücreti ödemenin yanında yaptığınız her işlem için de ayrı bir ücret ödenmesine imkan tanınmaktadır. Mesela, spor salonuna yıllık ücret karşılığında abone olup aynı zamanda burasını her kullandığınızda giriş ücreti ödemeniz nasıl kabul edilemezse bankacılık sektörünün yapısında bulunan havale, Elektronik Fon Transferi (EFT) ve benzeri ücretler de kabul edilemez" değerlendirmesinde bulundu.
Başka bankanın Otomatik Para Çekme Makinesi (ATM) kullanıldığında ödenen ücretle ilgili düzenlemenin de kötüye kullanılabileceğini dile getiren Ağaoğlu, "ATM kullandırmayı gelir kapısı olarak düşünmelerine ve uygulamalarına yol açabilecek bir düzenlemedir" ifadesini kullandı. Ağaoğlu, ATM'lerin varlık nedeninin, tüketicinin nakit taşımadan her an paraya ulaşabilmesi ve teknolojinin sağladığı bir kolaylık olarak niteledi.
Yeni Tüketici Kanunu uyarınca BDDK'nın, bankalar arası hakkaniyeti de gözeterek başka bankanın müşterisine ATM'sini kullandıran bankaya yasanın ruhuna uygun ve tüketicileri koruyacak şekilde diğerine ödeyeceği makul ve cüzi bir ücret belirleyip alması gerektiğine dikkati çeken Ağaoğlu, söz konusu cihazdan yararlandırmanın gelir kaynağı haline getirilmemesini istedi.
Kredi kartından nakit avansa ilave ücret
Kredi kartından nakit avans çekim ücretinin de tüketicinin mağduriyetine yol açacağını ileri süren Ağaoğlu, "Kredi kartından nakit avans çekimi, bilindiği üzere bankadan faizi karşılığında borç para almaktır. Faizle borç alan tüketici bu yönetmelikle ayrı bir külfetle karşılaşacak, faiz dışında ücret ödemek suretiyle ek bir külfete katlanmak durumunda kalabilecektir. Faizle borç almanın ayrı bir ücreti de olmamalıdır" diye konuştu.
Yasal zorunluluk nedeniyle banka üzerinden yapılan işlemlerin de ücretsiz olması gerektiğine işaret eden Ağaoğlu, "Kira ödemesi, maaş hesabı, öğrenci harcı, emekli aylığı, icra tahsilatı gibi yasal zorunluluk nedeniyle banka üzerinden yapılan işlemler de ücretsiz olmalıdır. Diğer yandan aynı müşterinin bankasının başka şubesinden üçüncü kişinin yatırdığı bedellerden de ücret alınması haksızlıktır" görüşlerini iletti. Ağaoğlu, yönetmeliğin 10'uncu maddesinin birinci fıkrası (kredi tahsis ücretini düzenleyen hüküm), 13'üncü maddesinin birinci fıkrası (hesap işletim ücretini düzenleyen hüküm) ile Ek-1 listesinde bulunan tahsis, hesap işletim, nakit avans çekim ücretleri, kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan ödemelerle ilgili önce yürütmenin durdurulması ve ardından iptali için Danıştayda dava açacaklarını söyledi. - Dava dilekçesi 21 Kasım'da verilecek Davacının TÜSODER olduğu, Danıştay Başkanlığına sunulmak üzere İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle 21 Kasım'da verilecek dilekçede davalı BDDK olarak gösterildi. Yargıtay kararlarından alıntılar ile tüketicilerin yaşayabileceği mağduriyetlerin örneklerle anlatıldığı dilekçede, hesap işletim ücretiyle ilgili madde, "Bir koyundan birden çok post elde edilmesine yönelik bir düzenleme" ifadesiyle anlatıldı.