Dolar tüm zamanların rekorunu kırdı
Dolar kuru bu sabah 3.98 TL sınırına kadar dayanmasının ardından gelen Merkez Bankası hamlesiyle yönünü aşağı çevirdi. Dolar kuru saat 15.40 itibariyle 3.95 TL seviyesinin hemen altında hareket ediyor. Euro ise 4.63-4.64 bandında
Dolarda geçtiğimiz hafta başlayan yükseliş yeni haftada da hareketli seansların izlenmesine neden oluyor. Bu sabah güne 3.92 TL seviyelerinden başlayan dolar saat 10.00 itibariyle 3.9870 TL'ye kadar yükseldi. Dolardaki yükselişe müdahale ise Merkez Bankası'ndan geldi.
MERKEZ'DEN MÜDAHALE GELDİ
Merkez Bankası, Kasım ayı içerisindeki dördüncü hamlesini yaparak bankaların gecelik borç alma limitini sıfıra düşürdü.TCMB'nin kararının ardından tüm fonlama yarından itibaren Geç Likidite Penceresinden (GLP) yapılacak. Böylece ağırlıklı ortalama fon maliyeti 25 baz puan artacak. Yani ağırlıklı ortalama faiz yüzde 12 seviyesinden 12.25'e yükselecek.
Merkez Bankası bankalara günlük yaklaşık 120 milyar TL fonlama yapıyor. Daha önce bunun 10 milyarlık kısmını sabah Interbank'tan sağlayan TCMB, yeni adımla bu oranı sıfırlayarak, tüm fonlamayı GLP'ye kaydırmış oldu.
Merkez'in müdahalesinin ardından dolar düşüşe geçerken 3.95 TL'nin altını gördü. Euro da aynı şekilde zirveden geriledi ve 3.63-3.64 TL bandına indi
YÜZDE 17'LİK KAYIP
TL dolar karşısında son bir yıllık süreçte yaklaşık yüzde 17 değer kaybederken, kur geçişkenliği enflasyondaki yükselişin ana unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. TL'deki değer kaybı son bir aylık dönemde ise yüzde 6'ya yaklaştı.
Finansbank Başekonomisti Gökçe Çelik, "Enflasyon görünümünde bozulma, cari açıktaki genişleme ve ABD'deki davalar nedeniyle devam eden diplomatik riskler gibi TL'de baskıya neden olan unsurlar faiz artışını gerekli kılıyor. Ancak yapılacak faiz artışı bugünkü 25 bp'lik artıştan önemli ölçüde yüksek olmalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cuma günkü TCMB'ye yönelik açıklamaları böyle bir adımın hükümet tarafından takdir görmeyeceğini ortaya koyarak TCMB'nin faiz artışı yapıp yapamayacağına yönelik soruları artırdı" dedi ve ekledi:
"TL'de değer kaybının devam etmesi ihtimali TCMB'yi anlamlı bir faiz artırımına zorlayabilir; bu da reel faiz olarak en az yüzde 3.5-4'e karşılık gelecektir... Değer kaybının hızının böyle bir adımı 14 Aralık'taki PPK toplantısından önce getirebileceğini düşünüyoruz. Bir başka deyişle olağanüstü bir PPK toplantısını gözardı edilemez bir olasılık olarak görüyoruz."
Ekonomist Haluk Bürümcekçi TCMB'nin adımının ardından Reuters'a yaptığı açıklamada, "TCMB yaklaşık 120 milyar TL'lik fonlamanın tamamını yüzde 12.25 ile yapacak; bu da 25-26 baz puanlık bir faiz artışı anlamına geliyor. Ancak piyasa bu adımı yeterli görmemiş görünüyor. Bu adımın faiz artırımı yapılacağının da sinyali olduğunu düşünüyorum. Genelde bu tip likidite sıkılaşması yapması ardından faiz artırımı geliyor, çünkü bu adımın ardından manevra alanı kalmadı ve her zaman kendisine ilave alan yaratmak durumunda" dedi.
Enflasyonun Kasım itibarıyla yüzde 11.90'dan yüzde 12.50'ye yükselme ihtimali bulunduğuna da dikkat çeken Bürümcekçi, "Enflasyondaki bozulma dikkate alındığında büyümenin de iyi olduğu bir ortamda mevcut durum siyasilerin söylemlerine rağmen sıkılaşma imkanı veriyor. TCMB'nin bu imkanı kullanmasını beklerim" dedi.
MERKEZ'DEN MÜDAHALE GELDİ
Merkez Bankası, Kasım ayı içerisindeki dördüncü hamlesini yaparak bankaların gecelik borç alma limitini sıfıra düşürdü.TCMB'nin kararının ardından tüm fonlama yarından itibaren Geç Likidite Penceresinden (GLP) yapılacak. Böylece ağırlıklı ortalama fon maliyeti 25 baz puan artacak. Yani ağırlıklı ortalama faiz yüzde 12 seviyesinden 12.25'e yükselecek.
Merkez Bankası bankalara günlük yaklaşık 120 milyar TL fonlama yapıyor. Daha önce bunun 10 milyarlık kısmını sabah Interbank'tan sağlayan TCMB, yeni adımla bu oranı sıfırlayarak, tüm fonlamayı GLP'ye kaydırmış oldu.
Merkez'in müdahalesinin ardından dolar düşüşe geçerken 3.95 TL'nin altını gördü. Euro da aynı şekilde zirveden geriledi ve 3.63-3.64 TL bandına indi
YÜZDE 17'LİK KAYIP
TL dolar karşısında son bir yıllık süreçte yaklaşık yüzde 17 değer kaybederken, kur geçişkenliği enflasyondaki yükselişin ana unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. TL'deki değer kaybı son bir aylık dönemde ise yüzde 6'ya yaklaştı.
Finansbank Başekonomisti Gökçe Çelik, "Enflasyon görünümünde bozulma, cari açıktaki genişleme ve ABD'deki davalar nedeniyle devam eden diplomatik riskler gibi TL'de baskıya neden olan unsurlar faiz artışını gerekli kılıyor. Ancak yapılacak faiz artışı bugünkü 25 bp'lik artıştan önemli ölçüde yüksek olmalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cuma günkü TCMB'ye yönelik açıklamaları böyle bir adımın hükümet tarafından takdir görmeyeceğini ortaya koyarak TCMB'nin faiz artışı yapıp yapamayacağına yönelik soruları artırdı" dedi ve ekledi:
"TL'de değer kaybının devam etmesi ihtimali TCMB'yi anlamlı bir faiz artırımına zorlayabilir; bu da reel faiz olarak en az yüzde 3.5-4'e karşılık gelecektir... Değer kaybının hızının böyle bir adımı 14 Aralık'taki PPK toplantısından önce getirebileceğini düşünüyoruz. Bir başka deyişle olağanüstü bir PPK toplantısını gözardı edilemez bir olasılık olarak görüyoruz."
Ekonomist Haluk Bürümcekçi TCMB'nin adımının ardından Reuters'a yaptığı açıklamada, "TCMB yaklaşık 120 milyar TL'lik fonlamanın tamamını yüzde 12.25 ile yapacak; bu da 25-26 baz puanlık bir faiz artışı anlamına geliyor. Ancak piyasa bu adımı yeterli görmemiş görünüyor. Bu adımın faiz artırımı yapılacağının da sinyali olduğunu düşünüyorum. Genelde bu tip likidite sıkılaşması yapması ardından faiz artırımı geliyor, çünkü bu adımın ardından manevra alanı kalmadı ve her zaman kendisine ilave alan yaratmak durumunda" dedi.
Enflasyonun Kasım itibarıyla yüzde 11.90'dan yüzde 12.50'ye yükselme ihtimali bulunduğuna da dikkat çeken Bürümcekçi, "Enflasyondaki bozulma dikkate alındığında büyümenin de iyi olduğu bir ortamda mevcut durum siyasilerin söylemlerine rağmen sıkılaşma imkanı veriyor. TCMB'nin bu imkanı kullanmasını beklerim" dedi.