Dolarda kritik günler

Yurtdışında Ukrayna-Rusya gerginliği, içeride ise siyasi gelişmeler piyasaları dalgalandırıyor

Milliyet'ten Ayfer Yıldız'ın haberine göre dolar son dönemde yurtdışında Ukrayna-Rusya gerginliği, içeride ise siyasi tansiyonun yüksek olması nedeniyle 2.20-2.25 TL aralığında dalgalanıyor. Doların 2.25 TL’nin üzerine çıkıp çıkmayacağı, seçim sonrası piyasaların yönünün ne olacağı son dönemde en fazla konuşulan konular arasında
Öte yandan, vadeli dolar işlemlerinde seçim sonrası için 2.40 TL ve üzeri pozisyonlar alınmış durumda. Peki dolar tekrar 2.40 TL’ye çıkar mı? Bu seviyi aşar mı? Bu soruların yanıtlarını Saxo Capital Strateji Danışmanı Cüneyt Paksoy ile Uluslararası Piyasalar Yöneticisi Özgür Hatipoğlu’na sorduk.
ALIM İÇİN 2.20 UYGUN
“Dolar/TL’de vadeli işlemlerde yukarı fiyatlamaların olduğuna dikkat çeken Paksoy, “2.52-2.70 TL seviyeleri grafiklerde potansiyel olarak görülüyor. Ancak, bu seviyelerin görülebilmesi için ya yurtdışında dolarizasyon hakim olmalı ya da seçim sonrası Türkiye’de piyasaların beklemediği bir ortam oluşmalı” dedi.
Türkiye’den çıkış beklemediklerini vurgulayan Paksoy, “Dolarda 2.20-2.40 bandı artık kabul edilebilir seviyeler. 2.17-2.20 TL aralığı ise alım fırsatı olarak değerlendirilebilir” dedi. Altın fiyatlarındaki yükselişle ilgili olarak ise Paksoy şu değerlendirmede bulundu: “Altında fonların alımları var. FED’in tahvil alımlarını azalttığı bu dönemde altın fiyatlarındaki hareket normal değil. Ancak, Rusya-Ukrayna gerginliği, G7 ülkelerinin Kırım’a yönelik açıklamaları altını yukarı çekti. Öte yandan, Çin ekonomisinin yavaşladığına yönelik veriler de altın fiyatlarını etkiledi. Altında 1.400-1.420 dolar seviyesi geçilirse 1.500 ve 1.525 dolar seviyeleri görülebilir. Bu seviyeler geçilirse tekrar yükseliş başlar. Altında yükselişin sürmesi için global siyasi risklerin masadan kalkmaması ve ekonomilerde kriz endişelerinin devam etmesi gerekiyor.”
FED KARARI ETKİLEYECEK
Siyasi gelişmelerin yanı sıra FED’in atacağı adımların da piyasalara yön verdiğini hatırlatan Özgür Hatipoğlu şunları söyledi:
“Özellikle FED’in varlık alımlarını azaltma ve faiz konusunda atacağı adımlar gelişmekte olan piyasaların yönünü belirleyecek. FED faiz artırımı için işsizliğin yüzde 6.5 olmasını çıpa olarak koymuştu. İşsizlik şu anda yüzde 6.7 seviyesinde. Ancak, faiz artırımı için henüz erken. Enflasyon yüzde 2.5 hedefinin uzağında. O nedenle FED’in işsizlik çıpasını aşağı çekmesini bekliyoruz.”
Euro/dolar paritesinin de hareketli olduğunu belirten Hatipoğlu, “Avrupa Merkez Bankası’na (EBC) FED gibi tahvil alım programı başlatması konusunda baskı var. Bunu yaparsa, euro düşebilir.
ECB’nin ise gündeminde ‘çürük bankalar’ın ayıklanması ve ‘mali birlik’ var. Dolayısıyla, doların, euro’nun yönü sadece içerideki gelişmeler değil yurtdışındaki siyasi ve ekonomik kararlar da belirleyice olmayı sürdürecek” yorumunda bulundu.
SEÇİM SONRASI SİYASİ ORTAM ÖNEMLİ
Saxo Capital Türkiye Genel Müdürü Egemen Kaya, piyasaların yönünü 30 Mart’tan sonraki gelişmelerin belirleyeceğini belirterek, “Yani, seçim sonuçlarına gelebilecek tepkiler önemli. Daha sonra cumhurbaşkanlığıseçimi var. Dolayısıyla, piyasalarda siyasetin etkisi devam edecek” diye konuştu.
Geçtiğimiz ay S&P Türkiye’nin not görünümünü negatife çevirdi. İçerideki siyasi tansiyon yüksek. Nisan ve mayıs aylarında kredi kuruluşlarının açıklamaları bekleniyor. ‘Türkiye’nin notu düşer mi?’ sorusunu Kaya şöyle yanıtladı:
“Kredi notu değerlendirmelerinde ekonomik ve siyasi gelişmeler etkili oluyor. Ancak, kısa dönemde yaşanan gelişmeler not üzerinde etkili olmaz. Ancak, seçim sonrasındaki siyasi ortamı görmek isteyecektir kredi kuruluşları. FED’in tahvil alımlarını azaltmaya başlaması ve arkasından gelen siyasi gelişmeler ‘yatırım yapılabilir not’ sonrasındaki denklemi bozdu. Notu korursak Türkiye’nin hakettiği fiyatlamanın yapıldığını görürüz.”
Sonraki Haber