Dünya merkez bankalarını yine zor bir yıl bekliyor
Dünyaca ünlü ekonomi ve finans profesörleri faiz politikalarını tartıştı
EBES'in 13'üncü kez düzenlediği Uluslararası Akademik Konferansı'na katılan dünyaca ünlü ekonomi ve finans profesörleri, gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalardaki faiz politikalarını tartıştı. Ortak görüş, bu yılın da dünya merkez bankaları için zor bir yıl olacağı yönünde.
Eurasia Business and Economics Society - Avrasya İşletme ve Ekonomi Birliği'nin (EBES) düzenlediği 13'üncü Uluslararası Akademik Konferansı, 62 ülkeden 518 akademisyen, uzman, bürokrat ve bankacının katılımıyla bugün başladı. İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği'nin (İEAD) işbirliği ve Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası'nın (TCMB) desteğiyle gerçekleştirilen etkinlikte 278 akademik bildiri ortak görüşe sunulup tartışıldı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde düzenlenen konferansa ekonomi ve finans çevrelerinden önemli isimler katıldı. Konferansın açılış konuşmasını Amerika'nın Fordham Üniversitesi profesörlerinden ve aynı zamanda EBES'in de başkanı olan Iftekhar Hasan yaptı. Davetli konuşmacılar arasında Cheng Hsiao (University of Southern California - ABD), John Rust (Georgetown University - ABD), Peter Rangazas (Indiana University-Purdue University Indianapolis - ABD), Euston Quah (Nanyang Technological University - Singapur) ve Alexander Tatarkin (Russian Academy of
Sciences - Rusya) gibi ünlü akademisyenler bulunuyor.
Konferansta teorik konuların yanında küresel ekonominin gündemindeki konular da masaya yatırıldı. Merkez bankacılığı üzerine özel bir oturum da yapıldı. Moderatörlüğünü TCMB Para Politikası Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ahmet Faruk Aysan'ın yaptığı oturuma, Katar Merkez Bankası'ndan Khalid Rashid Al Khater ve Avrupa Merkez
Bankası'ndan Ad van Riet konuşmacı olarak katıldı. Konferansın katılımcıları arasında Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Amerika Merkez Bankası (FED), Kanada Merkez Bankası, Finlandiya Merkez Bankası, Polonya Merkez Bankası, Kazakistan Merkez Bankası ve TCMB yetkilileri de yer aldı.
Uzmanlara göre ekonomik riskler devam ediyor
Ekonomi ve finans dünyasının önde gelen isimleri, dünya merkez bankalarını zor bir yıl daha beklediğini görüşünde birleşti. Uzmanlara göre, her ne kadar dünya ekonomilerinde belirgin bir iyileşme olsa da, Çin ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlama ve gelişmiş ülkelerdeki çok da güçlü olmayan ekonomik büyüme
dinamikleri, faizleri eski seviyesine çıkartmak isteyen merkez bankalarını zor durumda bırakıyor.
Ekonomistlere göre Avrupa, Amerika ve Japonya merkez bankalarının aşırı esnek para politikalarına rağmen bu ülkelerdeki ekonomik büyümenin hala istenilen düzeye gelmemesi her geçen gün yeni bir 'balon' şişirme olasılığını artırıyor. Amerikan ekonomisi diğer gelişmiş ülkelere kıyasla daha çabuk toparlansa da, istihdam piyasalarının henüz istenilen seviyelere gelmemesi ve enflasyonun FED'in hedefinin altında olması, faiz artırım tarihinde gecikmeye neden olabilir.
Avrupa Birliği'nde ise ülkeler arasında farklılık tek para politikasının etkinliğini etkilemekte ve bazı ekonomiler için sorun olabileceği tartışıldı. Almanya'da işsizlik oranı 1991'deki Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinden beri en düşük seviyesine gerilemesine rağmen, İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde hala çok yüksek seviyelerde. Enflasyon oranındaki düşük seyir, AMB'nın bir sonraki toplantısında faiz indirimi ya da ek bazı gevşek para politikası açıklanma olasılığını artırsa da, konferans katılımcıları mevcut politikanın aynen devam edeceğini bekliyor.
Katılım oranı yüzde 80
EBES'in kurucuları arasında yer alan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Mehmet Hüseyin Bilgin, EBES'in her yıl biri İstanbul'da, ikisi de yurtdışında olmak üzere üç uluslararası konferans düzenlediğini söyledi. Bilgin, "Yoğun uluslararası ilgi, EBES konferanslarının gerçek bir uluslararası akademik platform haline geldiğini gösteriyor" dedi. Yurtdışından katılım oranının yüksek olduğuna dikkat çeken Profesör Bilgin, "Bu konferansta, yurtdışından katılım oranı yüzde 80 düzeyinde. Dolayısıyla EBES Konferansları, Türkiye'nin bilimsel alanda
tanıtımına da büyük katkı sağlıyor" şeklinde konuştu.
3 gün sürecek konferansta küresel ekonomideki mevcut sorunlar ve olası riskler uzmanlar ve akademisyenler tarafından tartışmaya açılacak.
Eurasia Business and Economics Society - Avrasya İşletme ve Ekonomi Birliği'nin (EBES) düzenlediği 13'üncü Uluslararası Akademik Konferansı, 62 ülkeden 518 akademisyen, uzman, bürokrat ve bankacının katılımıyla bugün başladı. İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği'nin (İEAD) işbirliği ve Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası'nın (TCMB) desteğiyle gerçekleştirilen etkinlikte 278 akademik bildiri ortak görüşe sunulup tartışıldı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde düzenlenen konferansa ekonomi ve finans çevrelerinden önemli isimler katıldı. Konferansın açılış konuşmasını Amerika'nın Fordham Üniversitesi profesörlerinden ve aynı zamanda EBES'in de başkanı olan Iftekhar Hasan yaptı. Davetli konuşmacılar arasında Cheng Hsiao (University of Southern California - ABD), John Rust (Georgetown University - ABD), Peter Rangazas (Indiana University-Purdue University Indianapolis - ABD), Euston Quah (Nanyang Technological University - Singapur) ve Alexander Tatarkin (Russian Academy of
Sciences - Rusya) gibi ünlü akademisyenler bulunuyor.
Konferansta teorik konuların yanında küresel ekonominin gündemindeki konular da masaya yatırıldı. Merkez bankacılığı üzerine özel bir oturum da yapıldı. Moderatörlüğünü TCMB Para Politikası Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ahmet Faruk Aysan'ın yaptığı oturuma, Katar Merkez Bankası'ndan Khalid Rashid Al Khater ve Avrupa Merkez
Bankası'ndan Ad van Riet konuşmacı olarak katıldı. Konferansın katılımcıları arasında Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Amerika Merkez Bankası (FED), Kanada Merkez Bankası, Finlandiya Merkez Bankası, Polonya Merkez Bankası, Kazakistan Merkez Bankası ve TCMB yetkilileri de yer aldı.
Uzmanlara göre ekonomik riskler devam ediyor
Ekonomi ve finans dünyasının önde gelen isimleri, dünya merkez bankalarını zor bir yıl daha beklediğini görüşünde birleşti. Uzmanlara göre, her ne kadar dünya ekonomilerinde belirgin bir iyileşme olsa da, Çin ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlama ve gelişmiş ülkelerdeki çok da güçlü olmayan ekonomik büyüme
dinamikleri, faizleri eski seviyesine çıkartmak isteyen merkez bankalarını zor durumda bırakıyor.
Ekonomistlere göre Avrupa, Amerika ve Japonya merkez bankalarının aşırı esnek para politikalarına rağmen bu ülkelerdeki ekonomik büyümenin hala istenilen düzeye gelmemesi her geçen gün yeni bir 'balon' şişirme olasılığını artırıyor. Amerikan ekonomisi diğer gelişmiş ülkelere kıyasla daha çabuk toparlansa da, istihdam piyasalarının henüz istenilen seviyelere gelmemesi ve enflasyonun FED'in hedefinin altında olması, faiz artırım tarihinde gecikmeye neden olabilir.
Avrupa Birliği'nde ise ülkeler arasında farklılık tek para politikasının etkinliğini etkilemekte ve bazı ekonomiler için sorun olabileceği tartışıldı. Almanya'da işsizlik oranı 1991'deki Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinden beri en düşük seviyesine gerilemesine rağmen, İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde hala çok yüksek seviyelerde. Enflasyon oranındaki düşük seyir, AMB'nın bir sonraki toplantısında faiz indirimi ya da ek bazı gevşek para politikası açıklanma olasılığını artırsa da, konferans katılımcıları mevcut politikanın aynen devam edeceğini bekliyor.
Katılım oranı yüzde 80
EBES'in kurucuları arasında yer alan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Mehmet Hüseyin Bilgin, EBES'in her yıl biri İstanbul'da, ikisi de yurtdışında olmak üzere üç uluslararası konferans düzenlediğini söyledi. Bilgin, "Yoğun uluslararası ilgi, EBES konferanslarının gerçek bir uluslararası akademik platform haline geldiğini gösteriyor" dedi. Yurtdışından katılım oranının yüksek olduğuna dikkat çeken Profesör Bilgin, "Bu konferansta, yurtdışından katılım oranı yüzde 80 düzeyinde. Dolayısıyla EBES Konferansları, Türkiye'nin bilimsel alanda
tanıtımına da büyük katkı sağlıyor" şeklinde konuştu.
3 gün sürecek konferansta küresel ekonomideki mevcut sorunlar ve olası riskler uzmanlar ve akademisyenler tarafından tartışmaya açılacak.