Faizler 1 hafta sonra inecek mi?
Kredi alacaklar, parasını mevduata yatıracaklar... Dikkat! Bu karar herkesi ilgilendiriyor
Merkez Bankası'nın açıklaması bankacılar ve piyasa aktörlerinin gündemine bomba gibi düştü. Merkez'in açıklamasının ardından hemen "indirim takvimi" hesaplamaları başladı. Peki bankacılar ne diyor? O indirim ne zaman gelecek?
GARANTİ YATIRIM: 20 KASIM'DA İNDİRİM OLMAZ
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, şu aşamada 20 Kasım'da bir faiz indirimi beklemediklerini belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Altınsaraç, başkanın ilk defa kurla ilgili net bir ifade kullanarak hangi durumda nasıl politika tepkisi verileceğini açıkladığını belirterek,''Uzun süredir kurla ilgili bu derece net ifadeler kullanılmıyordu; piyasa açısından durumun net rakamlara bağlanmasını olumlu buluyoruz'' dedi.
Başçı'nın açıklamalarından sonra reel kurun 120-125 arasında ölçülü tepki, 130 seviyesinde ise güçlü politika tepkisi olduğunu aktaran Altınsaraç, ''Şuan 117 seviyesindeyiz ve bu sözlü müdahaleden sonra Türk Lirası üzerindeki değer kazancının sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Geceli swaplar şu anda yüzde 4,7 seviyesinde ve Türk Lirası'nın cazibesini azaltıyor'' ifadelerini kullandı.
Yakın vadede reel kurun bahsi geçen seviyelere çıkmayacağını düşündüklerinden şu aşamada 20 Kasım'da herhangi bir faiz indirimi beklemediklerini dile getiren Altınsaraç, sözlerine şöyle devam etti:
''Yine de o döneme doğru nominal kurun seviyesine göre tavsiyemizi yeniden gözden geçiriyor olacağız. Faizde yüzde 6,20'ler, Türk Lirası'nda da 1,80-1,81 bandı beklenmeli. Başçı ilk defa Türk Lirası'nda reel kura nasıl bakılması gerektiğinden bahsetti. Reel kur 130 seviyesinde olursa güçlü politika tepkisi verilir. Reel kur Ekim itibariyle 117 seviyesinde. Kasım ayında enflasyonun ne olacağı ve Türk Lirası'nda seyrin nasıl şekilleneceği önemli. Şu anda reel kurda 120 seviyesinden bir miktar uzağız dolayısıyla 20 Kasım'daki toplantıda Merkez Bankası'nın alacağı karar, o dönemde spot kurun seviyesiyle ve enflasyonla da alakalı olacak.''
EFG İSTANBUL: İNDİRİM İHTİMALİ ÇOK GÜÇLENDİ
EFG İstanbul Menkul Değerler Baş Ekonomisti Haluk Bürümcekçi, TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın yaptığı açıklamalardan sonra gelen sinyallerden kasım ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında koridor üst sınırının yanı sıra alt sınırında da ölçülü bir indirim ihtimalini çok yükselttiğini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Bürümcekçi, TCMB Başkanı Başçı'nın ''TL'de değer kazancı baskısına karşı ne yapacağımızı değerlendiriyoruz'' dedikten sonra reel efektif kurun aşırı değerlenme sınırına çok yaklaştığını ve bu durumun politika tepkisi gerektirebileceğini belirtiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Bu bağlamda, şu an 119 seviyesinde olduğunu belirttiği endeksin 120-125 aralığına gelmesi durumunda ölçülü faiz indirimlerini kurul gündemine alabiliriz dedi. Bu gelişme Kasım'da olursa Kasım'da, Aralık'ta olursa Aralık'ta elimizdeki araçları kullanabiliriz derken, borçlanma faizi ve politika faizinde ölçülü indirimleri kastettiğini belirtti. Bu sinyaller Kasım toplantısında koridor üst sınırının yanı sıra alt sınırında da ölçülü bir indirim ihtimalini çok yükseltti. Alt sınırın 50 baz puan üst sınırın 100 baz puan indirildiği veya daha ölçülü (alt sınır 25 baz puan üst sınır 75 puan gibi) opsiyonlar karşımıza çıkabilir.
Bu sinyaller gösterge faizde yüzde 6,50 seviyesinin aşağı doğru kırılmasını getirdi. Ölçülü indirimlerin nereye kadar devam edeceğinin fiyatlanacağı süreçte gösterge faizin yüzde 6'ya doğru gidişini sürdürmesi beklenebilir. Aynı sinyaller dövize ise sözel müdahale etkisi getirdi ve sepet 2.0430'a yükseldi. TL bu gelişmelerden olumsuz etkilenmeye devam edebilir.''
ATA YATIRIM: HEM FAİZİ HEM DE ALT BANDI İNDİREBİLİR
Ata Portföy Fon Yönetim Direktörü Cem Tözge, '''Merkez Bankası (MB) TL'yi aşırı değerlenmeden korumak için hem bandın alt tarafını hem de politika faizini daha da aşağı çekebilir'' dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Tözge, Merkez Bankası'nın değerli TL'nin önüne geçmek için net bir şekilde faiz indirimlerine devam sinyali vermesinin özellikle kısa vadeli tahvillerde aşağı yönlü hareketin hızlanmasına sebep olduğunu belirtti.
MB'nin TL'yi aşırı değerlenmeden korumak için hem bandın alt tarafını hem de politika faizini daha da aşağı çekebileceğine dikkati çeken Tözge, ''Böylelikle fonlama seviyesi aşağı gelebileceği için özellikle kıza vadeli tahvillerde avantajın artabileceği beklentisi ile alımların kuvvetlendiğini gördük'' dedi.
Bu beklenti doğrultusunda gösterge tahvilinin yeni hareket aralığının yüzde 6,25-6,50 bölgesi olacağını düşündüklerini kaydeden Tözge, şu değerlendirmede bulundu:
''Açıklamalara ilk aşamada olumsuz tepki veren uzun vadeli tahvillerin ise bir miktar rahatlama sonrası tekrardan yönünü aşağı yönlü çevirmesi olası. Çünkü gösterge tahvilin bulunduğu rekor düşük seviye göz önüne alındığında kısa vade uzun vade spreadinin yüksek olduğunu düşünmekteyiz. Uzun vadeli tahvillerde yüzde 7,25 hedef olmaya devam edecek.''
HALK YATIRIM: BUGÜNKÜ SÖZLÜ MÜDAHALE
Halk Yatırım Yurtdışı İlişkiler Yönetmeni Bora Tamer Yılmaz, MB Başkanı Başçı'dan piyasaya kur hakkında bundan sonra çok daha aktif bir şekilde bilgilendirme geleceğini ve bugün 'sözlü müdahale' olarak adlandırdıkları çizgide daha aktif bir politika izleneceğini düşündüklerini belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Yılmaz, Başkan Başçı'nın, politika faizinin PPK gündemine gelmesi için üç şart bulunduğunu açıkça ifade ettiğini anımsatarak, ''Bu şartlardan ilk ikisinin 'Lehman benzeri kriz ve enflasyonun yüzde 5'in altına gerilemesi' yakın gelecekte düşük olasılıklar olduğunu düşünmüş ancak üçüncü şık olan TL'nin değerlenme baskısı ile karşılaşması durumunda bir faiz indirimini mümkün bulmuştuk. Aralık ayında 25 baz puan beklentimiz bulunuyor'' dedi.
Yılmaz, bugün Başkan Başçı'nın AA Finans Masası çalışanları ile gerçekleştirdiği söyleşi sırasında TCMB algısı perspektifinden gerekli eşik değerlerini piyasa ile paylaştığını belirterek, şunları kaydetti:
''Başçı'nın açıklamalarına göre 120–125 arası TL için değerli kabul edilen bölge ve ülke ekonomisinin dış dengesine olumsuz etki edebilecek bir seviye. Bu bölgede TCMB, ölçülü adımlarla TL'nin değerlenmesine karşılık verme amacında. Reel değerin 125'i geçmesi durumunda 'alarm' seviyesine geçileceğini ise Başçı'nın böyle bir durumda 'güçlü politika tepkisi ile karşılık veririz' açıklamasından anlıyoruz.
Başçı'dan piyasaya kur hakkında bundan sonra çok daha aktif bir şekilde bilgilendirme geleceğini ve bugün 'sözlü müdahale' olarak adlandırdığımız çizgide daha aktif bir politika izleneceğini düşünüyorum.''
ATİLLA YEŞİLADA: DÖVİZE DOĞRUDAN MÜDAHALE EDİLMELİ
Ekonomist Atilla Yeşilada, Fitch'in not artırımı sonrası TL'nin aşırı değerlenmesi durumunda Merkez Bankası'nın faiz indirimi yerine dövize doğrudan müdahale yöntemi seçmesinin daha doğru olacağını belirtti.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Yeşilada, Merkez Bankası'nın sermaye akışının hızlanması sonrasında TL'nin aşırı değerlenmesi durumunda bu değerlenmeyi dengelemek için aksiyon alma düşüncesini anlayışla karşıladığını belirterek, ''AB'de resesyonun genişlemeye devam etmesiyle önümüzdeki dönemde ihracat artışının azalacağını düşünüyorum. İhracat artışının eksiye bile geçebileceği bir ortamda MB'nın enflasyon riskini arka plana atması ve TL tarafına yönelmesi oldukça yerinde'' dedi.
Yeşilada, bununla birlikte günlük ve haftalık olarak şu anda reel faizlerin negatif olduğuna değinerek bunun konjonktürün etkisiyle enflasyona yukarı yönlü bir baskı yapmasa da tasarrufların artması yönünde olumsuz etkisi olduğunu kaydetti.
Reel negatif faizlerin etkisiyle tasarrufların gayrimenkul sektörüne akmaya devam edebileceğini söyleyen Yeşilada değerlendirmesine şöyle devam etti:
''Merkez Bankası'nın TL'deki olası değerlenmeye, tasarrufları olumsuz etkileyeceği için faizleri indirme yönünde aksiyon alması yerine kurlara doğrudan müdahale etmesi ve yeni araç ROK'larda değişikliğe gitmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Not artırımları sonrasında gelişmekte olan ülkelere giren sıcak paranın genel olarak uzun vadeli olmadığı biliniyor, dolayısıyla bu geçici dönemde hali hazırda yüksek olan döviz rezervlerinden satış yapılarak müdahale edilmesinin mantıklı olacağını düşünüyorum''
ODEABANK: O OLASILIK VAR!
Odeabank Ekonomik Araştırmalar ve Stratejiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Özcan, ''Merkez Bankası (MB) Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamalarında finansal istikrar yine ön planda idi'' dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Özcan, MB Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamalarında finansal istikrarın yine ön planda olduğunu belirterek, ''TL'nin reel olarak seviyesine ilişkin seviye belirtmesi de mevduatın vadesinin uzatılmasına yönelik adımları da finansal istikrarı koruma çabaları olarak değerlendirilebilir'' dedi.
AA Finans masasında yaptığı açıklamalarda en önemli ifadenin reel kur endeksinin 120'yi aştığında politika tepkisi gerekeceği, 125'i geçtiğinde ise daha kuvvetli bir politika tepkisi verileceğini belirtmesi olduğuna dikkati çeken Özcan, ''Bundan ilk aşamada faiz koridorunun alt kısmını indireceği, 125'i aştığında ise politika faizinin düşürüleceğini algılıyoruz'' ifadelerini kullandı.
Özcan şunları kaydetti:
''Bununla birlikte not artırım kararının ardından beklentilerin aksine TL'de belirgin değil de, daha önceki raporlarımızda da belirttiğimiz üzere, daha ılımlı bir değerlenme süreci olabileceğini düşünüyoruz. Bu ifade aynı zamanda 'Merkez Bankası'ndan TL'ye sözlü müdahale'' olarak görülebilir. Kasım'da TL, avro, dolar sepetine karşı ortalama 2,03'te kalması durumunda, TL'nin reel olarak 120,4'e yükseleceğini hesaplıyoruz ki bu durum Kasım'da bile yüzde 5,0 olan Merkez Bankası borç alma faizinde indirim olasılığı bulunduğuna işaret ediyor. Bu nedenle de Başçı'nın açıklamalarından sonra gösterge bono faizi yüzde 6,56'dan yüzde 6,3 ile yeni rekor düşük seviyeye geriledi. Merkez Bankası'nın TL konusundaki hassasiyetini defalarca raporlarımızda belirtmiştik, nitekim bizim gösterge olarak işaret ettiğimiz TL ile gelişmekte olan ülke para birimleri arasındaki fark da Fitch kararından sonra MB'nin sözlü müdahaleye geçebileceği sinyali üretiyordu.''
Merkez Bankası'nın finansal istikrar açısından işaretini verdiği iki düzenlemenin de finans sektörü açısından önemli olduğunu vurgulayan Özcan, ''Vadelerin uzamasını teşvik için Maliye Bakanlığı'ndan uzun vadeye stopaj indirimi hazırlığı ve 1 yıldan uzun vadeli mevduatlarda vadenin kırılması durumunda getirinin kısmen ödenebilmesi için bankaları teşvik edici politika hazırlığı'' dedi.
Özcan şu değerlendirmede bulundu:
''Bu arada sabah ki raporumuzda da belirttiğimiz üzere, Ekim enflasyon verileri ve TL'deki son değerlenmenin ardından Başçı'nın da belirttiği gibi enflasyon yılsonunda yüzde 7,4'ün altında kalabilir. Yakın dönemde enflasyonda düşüş trendinin sürmesini beklemekle birlikte, gıda ve petrol fiyatlarında volatilitenin yüksek seyretmesi nedeniyle enflasyonda yukarı yönlü risklerin yeniden gündeme gelebileceğini ve bu nedenle esnek duruşun korunması gerektiğini düşünüyoruz.''
GARANTİ YATIRIM: 20 KASIM'DA İNDİRİM OLMAZ
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, şu aşamada 20 Kasım'da bir faiz indirimi beklemediklerini belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Altınsaraç, başkanın ilk defa kurla ilgili net bir ifade kullanarak hangi durumda nasıl politika tepkisi verileceğini açıkladığını belirterek,''Uzun süredir kurla ilgili bu derece net ifadeler kullanılmıyordu; piyasa açısından durumun net rakamlara bağlanmasını olumlu buluyoruz'' dedi.
Başçı'nın açıklamalarından sonra reel kurun 120-125 arasında ölçülü tepki, 130 seviyesinde ise güçlü politika tepkisi olduğunu aktaran Altınsaraç, ''Şuan 117 seviyesindeyiz ve bu sözlü müdahaleden sonra Türk Lirası üzerindeki değer kazancının sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Geceli swaplar şu anda yüzde 4,7 seviyesinde ve Türk Lirası'nın cazibesini azaltıyor'' ifadelerini kullandı.
Yakın vadede reel kurun bahsi geçen seviyelere çıkmayacağını düşündüklerinden şu aşamada 20 Kasım'da herhangi bir faiz indirimi beklemediklerini dile getiren Altınsaraç, sözlerine şöyle devam etti:
''Yine de o döneme doğru nominal kurun seviyesine göre tavsiyemizi yeniden gözden geçiriyor olacağız. Faizde yüzde 6,20'ler, Türk Lirası'nda da 1,80-1,81 bandı beklenmeli. Başçı ilk defa Türk Lirası'nda reel kura nasıl bakılması gerektiğinden bahsetti. Reel kur 130 seviyesinde olursa güçlü politika tepkisi verilir. Reel kur Ekim itibariyle 117 seviyesinde. Kasım ayında enflasyonun ne olacağı ve Türk Lirası'nda seyrin nasıl şekilleneceği önemli. Şu anda reel kurda 120 seviyesinden bir miktar uzağız dolayısıyla 20 Kasım'daki toplantıda Merkez Bankası'nın alacağı karar, o dönemde spot kurun seviyesiyle ve enflasyonla da alakalı olacak.''
EFG İSTANBUL: İNDİRİM İHTİMALİ ÇOK GÜÇLENDİ
EFG İstanbul Menkul Değerler Baş Ekonomisti Haluk Bürümcekçi, TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın yaptığı açıklamalardan sonra gelen sinyallerden kasım ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında koridor üst sınırının yanı sıra alt sınırında da ölçülü bir indirim ihtimalini çok yükselttiğini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Bürümcekçi, TCMB Başkanı Başçı'nın ''TL'de değer kazancı baskısına karşı ne yapacağımızı değerlendiriyoruz'' dedikten sonra reel efektif kurun aşırı değerlenme sınırına çok yaklaştığını ve bu durumun politika tepkisi gerektirebileceğini belirtiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Bu bağlamda, şu an 119 seviyesinde olduğunu belirttiği endeksin 120-125 aralığına gelmesi durumunda ölçülü faiz indirimlerini kurul gündemine alabiliriz dedi. Bu gelişme Kasım'da olursa Kasım'da, Aralık'ta olursa Aralık'ta elimizdeki araçları kullanabiliriz derken, borçlanma faizi ve politika faizinde ölçülü indirimleri kastettiğini belirtti. Bu sinyaller Kasım toplantısında koridor üst sınırının yanı sıra alt sınırında da ölçülü bir indirim ihtimalini çok yükseltti. Alt sınırın 50 baz puan üst sınırın 100 baz puan indirildiği veya daha ölçülü (alt sınır 25 baz puan üst sınır 75 puan gibi) opsiyonlar karşımıza çıkabilir.
Bu sinyaller gösterge faizde yüzde 6,50 seviyesinin aşağı doğru kırılmasını getirdi. Ölçülü indirimlerin nereye kadar devam edeceğinin fiyatlanacağı süreçte gösterge faizin yüzde 6'ya doğru gidişini sürdürmesi beklenebilir. Aynı sinyaller dövize ise sözel müdahale etkisi getirdi ve sepet 2.0430'a yükseldi. TL bu gelişmelerden olumsuz etkilenmeye devam edebilir.''
ATA YATIRIM: HEM FAİZİ HEM DE ALT BANDI İNDİREBİLİR
Ata Portföy Fon Yönetim Direktörü Cem Tözge, '''Merkez Bankası (MB) TL'yi aşırı değerlenmeden korumak için hem bandın alt tarafını hem de politika faizini daha da aşağı çekebilir'' dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Tözge, Merkez Bankası'nın değerli TL'nin önüne geçmek için net bir şekilde faiz indirimlerine devam sinyali vermesinin özellikle kısa vadeli tahvillerde aşağı yönlü hareketin hızlanmasına sebep olduğunu belirtti.
MB'nin TL'yi aşırı değerlenmeden korumak için hem bandın alt tarafını hem de politika faizini daha da aşağı çekebileceğine dikkati çeken Tözge, ''Böylelikle fonlama seviyesi aşağı gelebileceği için özellikle kıza vadeli tahvillerde avantajın artabileceği beklentisi ile alımların kuvvetlendiğini gördük'' dedi.
Bu beklenti doğrultusunda gösterge tahvilinin yeni hareket aralığının yüzde 6,25-6,50 bölgesi olacağını düşündüklerini kaydeden Tözge, şu değerlendirmede bulundu:
''Açıklamalara ilk aşamada olumsuz tepki veren uzun vadeli tahvillerin ise bir miktar rahatlama sonrası tekrardan yönünü aşağı yönlü çevirmesi olası. Çünkü gösterge tahvilin bulunduğu rekor düşük seviye göz önüne alındığında kısa vade uzun vade spreadinin yüksek olduğunu düşünmekteyiz. Uzun vadeli tahvillerde yüzde 7,25 hedef olmaya devam edecek.''
HALK YATIRIM: BUGÜNKÜ SÖZLÜ MÜDAHALE
Halk Yatırım Yurtdışı İlişkiler Yönetmeni Bora Tamer Yılmaz, MB Başkanı Başçı'dan piyasaya kur hakkında bundan sonra çok daha aktif bir şekilde bilgilendirme geleceğini ve bugün 'sözlü müdahale' olarak adlandırdıkları çizgide daha aktif bir politika izleneceğini düşündüklerini belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Yılmaz, Başkan Başçı'nın, politika faizinin PPK gündemine gelmesi için üç şart bulunduğunu açıkça ifade ettiğini anımsatarak, ''Bu şartlardan ilk ikisinin 'Lehman benzeri kriz ve enflasyonun yüzde 5'in altına gerilemesi' yakın gelecekte düşük olasılıklar olduğunu düşünmüş ancak üçüncü şık olan TL'nin değerlenme baskısı ile karşılaşması durumunda bir faiz indirimini mümkün bulmuştuk. Aralık ayında 25 baz puan beklentimiz bulunuyor'' dedi.
Yılmaz, bugün Başkan Başçı'nın AA Finans Masası çalışanları ile gerçekleştirdiği söyleşi sırasında TCMB algısı perspektifinden gerekli eşik değerlerini piyasa ile paylaştığını belirterek, şunları kaydetti:
''Başçı'nın açıklamalarına göre 120–125 arası TL için değerli kabul edilen bölge ve ülke ekonomisinin dış dengesine olumsuz etki edebilecek bir seviye. Bu bölgede TCMB, ölçülü adımlarla TL'nin değerlenmesine karşılık verme amacında. Reel değerin 125'i geçmesi durumunda 'alarm' seviyesine geçileceğini ise Başçı'nın böyle bir durumda 'güçlü politika tepkisi ile karşılık veririz' açıklamasından anlıyoruz.
Başçı'dan piyasaya kur hakkında bundan sonra çok daha aktif bir şekilde bilgilendirme geleceğini ve bugün 'sözlü müdahale' olarak adlandırdığımız çizgide daha aktif bir politika izleneceğini düşünüyorum.''
ATİLLA YEŞİLADA: DÖVİZE DOĞRUDAN MÜDAHALE EDİLMELİ
Ekonomist Atilla Yeşilada, Fitch'in not artırımı sonrası TL'nin aşırı değerlenmesi durumunda Merkez Bankası'nın faiz indirimi yerine dövize doğrudan müdahale yöntemi seçmesinin daha doğru olacağını belirtti.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Yeşilada, Merkez Bankası'nın sermaye akışının hızlanması sonrasında TL'nin aşırı değerlenmesi durumunda bu değerlenmeyi dengelemek için aksiyon alma düşüncesini anlayışla karşıladığını belirterek, ''AB'de resesyonun genişlemeye devam etmesiyle önümüzdeki dönemde ihracat artışının azalacağını düşünüyorum. İhracat artışının eksiye bile geçebileceği bir ortamda MB'nın enflasyon riskini arka plana atması ve TL tarafına yönelmesi oldukça yerinde'' dedi.
Yeşilada, bununla birlikte günlük ve haftalık olarak şu anda reel faizlerin negatif olduğuna değinerek bunun konjonktürün etkisiyle enflasyona yukarı yönlü bir baskı yapmasa da tasarrufların artması yönünde olumsuz etkisi olduğunu kaydetti.
Reel negatif faizlerin etkisiyle tasarrufların gayrimenkul sektörüne akmaya devam edebileceğini söyleyen Yeşilada değerlendirmesine şöyle devam etti:
''Merkez Bankası'nın TL'deki olası değerlenmeye, tasarrufları olumsuz etkileyeceği için faizleri indirme yönünde aksiyon alması yerine kurlara doğrudan müdahale etmesi ve yeni araç ROK'larda değişikliğe gitmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Not artırımları sonrasında gelişmekte olan ülkelere giren sıcak paranın genel olarak uzun vadeli olmadığı biliniyor, dolayısıyla bu geçici dönemde hali hazırda yüksek olan döviz rezervlerinden satış yapılarak müdahale edilmesinin mantıklı olacağını düşünüyorum''
ODEABANK: O OLASILIK VAR!
Odeabank Ekonomik Araştırmalar ve Stratejiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Özcan, ''Merkez Bankası (MB) Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamalarında finansal istikrar yine ön planda idi'' dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın AA Finans Masası'nda yaptığı açıklamaları değerlendiren Özcan, MB Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamalarında finansal istikrarın yine ön planda olduğunu belirterek, ''TL'nin reel olarak seviyesine ilişkin seviye belirtmesi de mevduatın vadesinin uzatılmasına yönelik adımları da finansal istikrarı koruma çabaları olarak değerlendirilebilir'' dedi.
AA Finans masasında yaptığı açıklamalarda en önemli ifadenin reel kur endeksinin 120'yi aştığında politika tepkisi gerekeceği, 125'i geçtiğinde ise daha kuvvetli bir politika tepkisi verileceğini belirtmesi olduğuna dikkati çeken Özcan, ''Bundan ilk aşamada faiz koridorunun alt kısmını indireceği, 125'i aştığında ise politika faizinin düşürüleceğini algılıyoruz'' ifadelerini kullandı.
Özcan şunları kaydetti:
''Bununla birlikte not artırım kararının ardından beklentilerin aksine TL'de belirgin değil de, daha önceki raporlarımızda da belirttiğimiz üzere, daha ılımlı bir değerlenme süreci olabileceğini düşünüyoruz. Bu ifade aynı zamanda 'Merkez Bankası'ndan TL'ye sözlü müdahale'' olarak görülebilir. Kasım'da TL, avro, dolar sepetine karşı ortalama 2,03'te kalması durumunda, TL'nin reel olarak 120,4'e yükseleceğini hesaplıyoruz ki bu durum Kasım'da bile yüzde 5,0 olan Merkez Bankası borç alma faizinde indirim olasılığı bulunduğuna işaret ediyor. Bu nedenle de Başçı'nın açıklamalarından sonra gösterge bono faizi yüzde 6,56'dan yüzde 6,3 ile yeni rekor düşük seviyeye geriledi. Merkez Bankası'nın TL konusundaki hassasiyetini defalarca raporlarımızda belirtmiştik, nitekim bizim gösterge olarak işaret ettiğimiz TL ile gelişmekte olan ülke para birimleri arasındaki fark da Fitch kararından sonra MB'nin sözlü müdahaleye geçebileceği sinyali üretiyordu.''
Merkez Bankası'nın finansal istikrar açısından işaretini verdiği iki düzenlemenin de finans sektörü açısından önemli olduğunu vurgulayan Özcan, ''Vadelerin uzamasını teşvik için Maliye Bakanlığı'ndan uzun vadeye stopaj indirimi hazırlığı ve 1 yıldan uzun vadeli mevduatlarda vadenin kırılması durumunda getirinin kısmen ödenebilmesi için bankaları teşvik edici politika hazırlığı'' dedi.
Özcan şu değerlendirmede bulundu:
''Bu arada sabah ki raporumuzda da belirttiğimiz üzere, Ekim enflasyon verileri ve TL'deki son değerlenmenin ardından Başçı'nın da belirttiği gibi enflasyon yılsonunda yüzde 7,4'ün altında kalabilir. Yakın dönemde enflasyonda düşüş trendinin sürmesini beklemekle birlikte, gıda ve petrol fiyatlarında volatilitenin yüksek seyretmesi nedeniyle enflasyonda yukarı yönlü risklerin yeniden gündeme gelebileceğini ve bu nedenle esnek duruşun korunması gerektiğini düşünüyoruz.''