İş dünyasından o kuruluşlara sert tepki!

Fetullahçı Terör Örgütü`nün darbe girişiminin ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri, Türk iş dünyasında çok sert tepkiyle karşılandı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri, Türk iş dünyasında tepkiyle karşılandı.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, "Kredi derecelendirme kuruluşları artık kendilerini negatif izlemeye alsa iyi olacak. Karanlık senaryolarını yazarken Türkiye'de darbe girişiminin başarılı olduğunu zannediyorlar herhalde... Türkiye ekonomisinin temelleri sağlamdır." değerlendirmesinde bulundu.

Çağlar, Türkiye'nin güçlü makro göstergeleriyle bu tür riskleri taşıyabileceğini ispat etmiş bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Dünya ekonomisini bile doğru değerlendiremedikleri tescillenmiş not kuruluşlarının, kuruldukları plazalardan ahkam kesmeye devam etmeleri büyük hata. Yüksek not verdikleri ülkelerin sırayla krize girdiğini dünya biliyor." dedi.

'KENDİ KREDİLERİNİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA BAŞLADILAR'

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da kredi derecelendirme kuruluşlarının, son yıllarda başka ülke ve kurumların kredileri ile uğraşırken, kendi kredilerini yıpratmaya ve itibarsızlaştırmaya başladığını söyledi.

Bahçıvan, çoğunlukla objektif kriterlere dayanmayan spekülasyona ve suistimallere açık değerlendirmelerle yapılan açıklama ve yorumların, bu kurumların ciddiyetini erozyona uğrattığını belirterek, "Gerçek dostlarının Türkiye’nin yanında olması gerekirken, yapılan bu açıklamayı erken ve talihsiz buluyorum.” ifadesini kullandı.

'GEÇMİŞTE YAPMIŞ OLDUKLARI YANLIŞLARA BİR YENİSİNİ EKLEMEK ÜZERELER'

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak ise Moody’s’in Türkiye ile ilgili kredi notu değerlendirmesi noktasında yapmış olduğu negatif yönlü çalışmayı iş dünyası olarak, şaşırarak ve üzüntüyle karşıladıklarını ifade etti.

Olpak, "Bugüne kadar benzer kurumların ‘Türkiye’de genel itibarıyla ekonomi iyi yönde gidiyor ama siyasi risk var’ diye bir söylemleri vardı. Bu söylemlere en güzel cevabın, milletin seçilmiş iktidarın da yanında olduğunu göstermesi oldu. İş alemi olarak, milletin iradesinin ortaya konduğu bugünlerde, Moody’s’in bu açıklamasını kayda değer ve dikkate değer bir açıklama olarak görmüyoruz. Geçmişte yapmış oldukları yanlışlara bir yenisini eklemek üzereler.” değerlendirmesinde bulundu.

'OLUMSUZ REVİZYON KARŞI TARAFIN ÖDÜLLENDİRİLMESİ ANLAMINA GELİR'

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye Cumhuriyeti'nin, tarihinin en büyük ihaneti ile karşı karşıya kaldığını, bu ihanete, asil milletin cesareti ve feraseti ile gereken cevabı verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Kazanan demokrasi olmuştur. Bugünden sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin istikrarını bozacak hiçbir örgütlenme yaşama şansı bulamayacaktır. Moody’s yetkililerine göre, Türkiye’ye dönük incelemeler 1 ila 3 ay içerisinde tamamlanacak. Bu süre zarfında Türkiye’de gündem çoktan darbe girişimi olmaktan çıkacak, tekrar ekonomi, üretim ve ihracat olmaya devam edecektir. Türkiye, yüksek büyüme performansını sürdürmeye ve ekonomik reformlarını ardı arkasına yapmaya devam edecektir."

Büyükekşi, Türkiye'nin kredi notunda olumsuz anlamda bir değişim yapılmasına sebebiyet verecek bir gelişme yaşanmayacağını düşündüklerini belirtirken, "Hükümetimizin verdiği desteklerle daha fazla üretip daha fazla ihracat yapmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla Moody’s ve diğer derecelendirme kuruluşlarının notumuzu olumsuz yönde revize etmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Olumsuz bir revizyonun, kazanan demokrasi ve istikrar iken, karşı tarafın ödüllendirilmesi anlamına geleceğini de hatırlatmak isteriz." ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE DAHA DA GÜÇLÜ OLARAK YOLUNA DEVAM EDECEK'

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de darbe teşebbüsünün ardından ülkenin gerçek sahibi milletin olaya el koyduğunu, milli birlik ve beraberliği pekiştirecek bir ortamın oluştuğunu ifade etti.

Finans çevresinde, bankalarda da herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını ve gerekli tedbirlerin alındığını vurgulayan Özdebir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İnanıyorum ki ortalık yatıştıktan sonra Türkiye daha da güçlü olarak yoluna devam edecektir. Kredi derecelendirme kuruluşlarının, Moody's'in de acelecilik yapmaması gerekir. Zaten 'takip edeceğiz' diyorlar. Tahmin ediyorum bu hafta sonu, önümüzdeki hafta her şey yoluna girecek. Onlar da bunu bunu göreceklerdir. Eğer bunu görmeyip, bunu beklemeyip bir başka tutuma gireceklerse, ekonomik olarak güçlü olan Türkiye’yi, siyasi olarak da milletin bu kadar teveccühüne rağmen bir siyasi belirsizlikten bahsederlerse, iyi niyetlerini sorgulamak gerektiğine inanıyorum. Çok kısa süre içinde, bu ay içerisinde bu işlerin bitip tekrar yolumuza kaldığımız yerden devam edeceğimize inanıyorum. Herkes işine gücüne bakıyor. Artık kimse merak etmesin.?"

'ACELE EDİP BİR KEZ DAHA YANILMASINLAR'

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca ise kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye konusunda çok yanıldığını belirterek, "Acele edip bir kez daha yanılmasınlar." ifadesini kullandı.

Koca, darbe girişimi nedeniyle bu kuruluşların derhal Türkiye ve bazı bankaların notlarını düşürmek için harekete geçtiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu kuruluşların geçmişte vermiş oldukları bazı kararlar dolayısıyla objektiflikleri ve bağımsız davranma iddiaları şaibeli hale dönüşmüştür. Bizim gibi ülkelerde ortaya çıkan bazı hadiselere dayalı olarak çok hızlı not düşüşü kararını vermişler, yatırımcıları ürkütmüşlerdir. Ancak Türkiye de, onları şaşırtmaya devam etmiş ve birçok açıdan makro rakamlarda dünyada önde gelen ülkelerden olmayı başarmıştır. Şimdi yeniden yaşadığımız kriz dolayısıyla böyle yönelişe giren kuruluşlara demek isteriz ki ülkemizi sıkıntıya sokacak hızlı kararlar verip yanlış yapmayın. Ülkemiz milletiyle, siyasetçisiyle yüksek düzeyli bir bütünlük içerisinde bütün değerlerine sahip çıkacak seferberlik psikolojisi içindedir. Her şeye rağmen kararlarını sürdürür ve yatırımlarına devam eder. Bu açıdan bu kuruluşları çok dikkatli olmaya davet ediyoruz."
Sonraki Haber