Memur-Sen gelir vergisi kesintileriyle ilgili olarak harekete geçti
Memur-Sen Konfederasyonu, milyonlarca memur ve işçiyi ilgilendiren gelir vergisi kesintilerinin çalışanların geliri oranında yapılması talebiyle Maliye Bakanlığına başvurdu.
Memur-Sen Konfederasyonunca, milyonlarca memur ve işçiyi ilgilendiren gelir vergisi kesintilerinin çalışanların geliri oranında düzenlenmesi talebiyle Maliye Bakanlığına başvuru yapıldı. Bakanlıktan kısa süre içinde cevap bekleyen konfederasyon yetkilileri, cevabın olumsuz olması halinde "gelir vergisinde adaletsizlik yaşandığı" iddiasıyla konuyu mahkemeye taşıyacak.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gelir Vergisi Kanunu'nun 103'üncü maddesinde düzenlenen vergi dilimlerinin, kamuda çalışanlar açısından haksız sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Gelir vergisi hesabının çalışanların mali gücü nispetinde yapılmamasının düşük ücrete tabi kamu çalışanlarının daha yüksek vergi ödemesine neden olduğunu vurgulayan Tonbul, gelir vergisi hesaplanırken mali güç ölçütünün dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Anayasanın 73'üncü maddesindeki "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır." ifadelerini anımsatan Tonbul, şöyle devam etti:
"Bu nedenle, gelir vergisi hesaplanırken Anayasa'da açıkça belirtildiği gibi mali güç ölçütü göz önünde bulundurulmalı. Ancak Anayasa'ya rağmen, gelir vergisi hesabı çalışanların mali gücüne göre yapılmıyor. Bu durum, kamuda düşük ücretle çalışanları, daha fazla gelir vergisi ödemek zorunda bırakıyor. Düşük maaş alan memur ve sözleşmeli çalışanların, ödedikleri vergi nedeniyle maaşlarındaki düşüşlerin karşılanması için memurların özel hizmet tazminat oranının vergi nedeniyle yaşanan azalma oranında arttırılması ve sözleşmeli personellere vergi fark tazminatı verilmesini istiyoruz."
"VERGİ, ADALETSİZLİĞİN KAYNAĞINI OLUŞTURUYOR"
Tonbul, vergilendirme adaletsizliğinin çalışma barışını bozduğuna dikkati çekerek, orantısız vergi kesintileri nedeniyle tek geçim kaynakları maaşları olan kamudaki memur ve sözleşmeli personelin ekonomik ve sosyal açıdan zor durumda kaldığını savundu.
Her kamu çalışanının geliri oranında vergi verdiği bir düzenlemenin yapılması için Maliye Bakanlığına başvurduklarını bildiren Tonbul, "Düşük gelirli kamu çalışanlarının vergi dilimi yüksek gelirli kamu çalışanlarına göre daha yüksek. Bu sebeple temel ilkesi adalet olan verginin, yapılan uygulamalar sonucunda adaletsizliğin kaynağını oluşturduğunu görüyoruz. Vergilendirme adaletsizliği, çalışma barışının bozulmasına ve vergilendirmenin kamu yararından uzaklaşmasına neden oluyor. Maliye Bakanlığından gelecek görüş olumsuz olursa, konuyu mahkemeye taşıyacağız. Bakanlıktan kısa süre içerisinde görüşünü açıklamasını bekliyoruz." diye konuştu.
"MEMUR VE İŞÇİLER BİR ÜST VERGİ DİLİMİNE GİRECEK"
Ülkedeki gelir dağılımındaki adaletsizliğin gelir vergisi dağılımında da yaşandığını dile getiren Tonbul, şu örnekleri verdi:
"Bugün bakıyoruz milyonlarca lira kazanan Süper Lig'deki bir futbolcuya yüzde 15'lik vergi uygulanırken, kamuda düşük maaşla çalışan bir memur yüzde 27'ye kadar vergi dilimine girebiliyor. Memurun girdiği vergi dilimi, futbolcudan daha fazla. Ortadaki sorun bununla da bitmiyor. Kamu çalışanları arasında da vergi adaletsizliği yaşanıyor. Bir daire başkanının maaşı yaklaşık 6 bin 50 lira, gelir vergisi ise bin 101 lira. Yani yüzde 18,2'lik kesinti söz konusu. Sözleşmeli bir mühendisin maaşı 3 bin 568 lira, gelir vergisi 705 lira. Yani yüzde 19,7'lik kesinti oluyor. 4/C'li bir personelin maaşı bin 720 lira olmasına karşın gelir vergisi 474 lira. Yani yüzde 25'lik kesinti yapılıyor."
Tonbul, geçen günlerde Resmi Gazete'de yayımlanan "Gelir Vergisi Genel Tebliği"ne de değinerek, "Hükümet, yüzde 15'lik gelir vergisi ilk diliminde dikkate alınacak brüt kazancın üst sınırını sadece 400 lira artırarak 12 bin 600 liradan 13 bin liraya çıkardı. Yıl içinde gelirin 13 bin lirayı aşması halinde yüzde 20 vergi alınacak. Bu da milyonlarca memur ve işçinin daha yılın ilk yarısında bir üst vergi dilimine girerek daha fazla vergi ödemeleri anlamına geliyor." dedi.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gelir Vergisi Kanunu'nun 103'üncü maddesinde düzenlenen vergi dilimlerinin, kamuda çalışanlar açısından haksız sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Gelir vergisi hesabının çalışanların mali gücü nispetinde yapılmamasının düşük ücrete tabi kamu çalışanlarının daha yüksek vergi ödemesine neden olduğunu vurgulayan Tonbul, gelir vergisi hesaplanırken mali güç ölçütünün dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Anayasanın 73'üncü maddesindeki "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır." ifadelerini anımsatan Tonbul, şöyle devam etti:
"Bu nedenle, gelir vergisi hesaplanırken Anayasa'da açıkça belirtildiği gibi mali güç ölçütü göz önünde bulundurulmalı. Ancak Anayasa'ya rağmen, gelir vergisi hesabı çalışanların mali gücüne göre yapılmıyor. Bu durum, kamuda düşük ücretle çalışanları, daha fazla gelir vergisi ödemek zorunda bırakıyor. Düşük maaş alan memur ve sözleşmeli çalışanların, ödedikleri vergi nedeniyle maaşlarındaki düşüşlerin karşılanması için memurların özel hizmet tazminat oranının vergi nedeniyle yaşanan azalma oranında arttırılması ve sözleşmeli personellere vergi fark tazminatı verilmesini istiyoruz."
"VERGİ, ADALETSİZLİĞİN KAYNAĞINI OLUŞTURUYOR"
Tonbul, vergilendirme adaletsizliğinin çalışma barışını bozduğuna dikkati çekerek, orantısız vergi kesintileri nedeniyle tek geçim kaynakları maaşları olan kamudaki memur ve sözleşmeli personelin ekonomik ve sosyal açıdan zor durumda kaldığını savundu.
Her kamu çalışanının geliri oranında vergi verdiği bir düzenlemenin yapılması için Maliye Bakanlığına başvurduklarını bildiren Tonbul, "Düşük gelirli kamu çalışanlarının vergi dilimi yüksek gelirli kamu çalışanlarına göre daha yüksek. Bu sebeple temel ilkesi adalet olan verginin, yapılan uygulamalar sonucunda adaletsizliğin kaynağını oluşturduğunu görüyoruz. Vergilendirme adaletsizliği, çalışma barışının bozulmasına ve vergilendirmenin kamu yararından uzaklaşmasına neden oluyor. Maliye Bakanlığından gelecek görüş olumsuz olursa, konuyu mahkemeye taşıyacağız. Bakanlıktan kısa süre içerisinde görüşünü açıklamasını bekliyoruz." diye konuştu.
"MEMUR VE İŞÇİLER BİR ÜST VERGİ DİLİMİNE GİRECEK"
Ülkedeki gelir dağılımındaki adaletsizliğin gelir vergisi dağılımında da yaşandığını dile getiren Tonbul, şu örnekleri verdi:
"Bugün bakıyoruz milyonlarca lira kazanan Süper Lig'deki bir futbolcuya yüzde 15'lik vergi uygulanırken, kamuda düşük maaşla çalışan bir memur yüzde 27'ye kadar vergi dilimine girebiliyor. Memurun girdiği vergi dilimi, futbolcudan daha fazla. Ortadaki sorun bununla da bitmiyor. Kamu çalışanları arasında da vergi adaletsizliği yaşanıyor. Bir daire başkanının maaşı yaklaşık 6 bin 50 lira, gelir vergisi ise bin 101 lira. Yani yüzde 18,2'lik kesinti söz konusu. Sözleşmeli bir mühendisin maaşı 3 bin 568 lira, gelir vergisi 705 lira. Yani yüzde 19,7'lik kesinti oluyor. 4/C'li bir personelin maaşı bin 720 lira olmasına karşın gelir vergisi 474 lira. Yani yüzde 25'lik kesinti yapılıyor."
Tonbul, geçen günlerde Resmi Gazete'de yayımlanan "Gelir Vergisi Genel Tebliği"ne de değinerek, "Hükümet, yüzde 15'lik gelir vergisi ilk diliminde dikkate alınacak brüt kazancın üst sınırını sadece 400 lira artırarak 12 bin 600 liradan 13 bin liraya çıkardı. Yıl içinde gelirin 13 bin lirayı aşması halinde yüzde 20 vergi alınacak. Bu da milyonlarca memur ve işçinin daha yılın ilk yarısında bir üst vergi dilimine girerek daha fazla vergi ödemeleri anlamına geliyor." dedi.