Merkez beklentileri karşılamadı

Faiz kararı piyasaları tatmin etmedi

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 25 baz puan aşağı çekerken koridorun alt bandından bir değişiklik yapmadı. Merkez'in kararı sonrasında gün içinde tarihi düşük seviyelerdeki gösterge tahvil yüzde 5.77'ye yükseldi. Merkez'in aldığı kararlar sonrasında İMKB 77.521 seviyesine gerildi.


Merkez Bankası 2011 Ağustos ayından beri ilk kez, politika faizi düşürmüş oldu. Merkez bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5,75’ten yüzde 5,50’ye düşürdü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurul toplantısı sonrasında yapılan açıklamaya göre,Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 5 borç verme faiz oranı yüzde 9, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı ise yüzde 8,5 düzeyinde sabit tuttu.

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı ise yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12 düzeyinde sabit tutuldu.

Para Politikası Kurul toplantısında sonra yapılan açıklamada şu ayrıntılara yer verildi:

"Son dönemde açıklanan veriler, iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyid etmektedir. Yurt içi nihai talep ılımlı seyretmeye devam etmekte, ihracat ise küresel büyümenin zayıflamasına rağmen artış eğilimini korumaktadır. Bu doğrultuda, toplam talep koşulları enflasyondaki düşüşü desteklerken cari işlemler açığı kademeli olarak azalmaya devam etmektedir.

Merkez Bankası'nın yıl ortasından itibaren uyguladığı destekleyici likidite politikasının ve risk iştahındaki göreli iyileşmenin etkisiyle son dönemde güven endekslerinde ve kredi büyümesinde kayda değer bir artış gözlenmektedir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde iç talebin büyümeye daha fazla katkı yapacağı öngörülmektedir.

Kurul, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumlu seyrin katkısıyla enflasyonun yılsonunda Ekim Enflasyon Raporu tahminine kıyasla oldukça düşük bir düzeyde gerçekleşeceğini öngörmektedir. Bununla birlikte, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve enerji fiyatlarındaki artışların dolaylı etkileri orta vadeli enflasyon görünümü açısından yakından izlenmektedir.

Kurul, sermaye girişlerinin hızlandığı mevcut konjonktürde finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını belirtmiştir. Bu doğrultuda Kurul, finansal istikrarı desteklemek amacıyla, politika faizini sınırlı oranda düşürürken zorunlu karşılıklara ilişkin ölçülü adımların atılmasını uygun bulmuştur. Önümüzdeki dönemde finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde faiz koridorunda ölçülü bir ayarlamanın gündeme alınabileceği ifade edilmiştir.

Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağı belirtilmiştir. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek, Türk lirası fonlama miktarı gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacaktır.

Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.
Sonraki Haber