Özince: Benim şampiyonum TL
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, "Türkiye genelinde dövize olan talebi azaltmak gerekir. Dövizle ne tasarruf yapın ne de borçlanın. Benim şampiyonum TL" dedi.
Antalya Genç İş Adamları Derneği’nin (ANTGİAD) olağan genişletilmiş üye toplantısına katılan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, döviz kurlarındaki dalgalanmayı soran genç işadamlarına, bir vatandaş olarak enflasyondaki yükselişten de dövizdeki yükselişten de rahatsız olduğunu belirtti.
Dünya gazetesinden Fikri Cinokur'un haberine göre 'Türkiye’nin finansal geleceği ve gerçekleri' konulu konferansta konuşan Özince'nin diğer açıklamaları şöyle:
Türkiye genelinde dövize olan talebi azaltmak gerekir. Dövizle ne tasarruf yapın ne de borçlanın. Benim şampiyonum TL.
Benim önerim Türk lirasıdır. TL’den şaşmayın. Dövizin, gayrimenkulün, çeşitli tüketim gereçlerinin fiyatlarının artmasından ben de vatandaş olarak son derece rahatsızım. Kur artışlarından çok, beni enflasyon artışı endişelendiriyor. Dövizin artmasından da bir vatandaş olarak rahatsızım. Çok fazla heyecan ve tempo da sıkıntı yaratabilir.
Dünyada o kadar büyük siyasi ve ekonomik dalgalanmalar oluyor ki bunlardan da etkilenmemek mümkün değil. Faiz yüzde 20’ye geldiyse finansal planlama yapıp almayacaksın. Bu tercih meselesi. Bu konuda mağdur edebiyatını doğru bulmuyorum.
Dünyadaki tüm borsalar kumarhaneye döndü. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde kolay manipüle ediliyor.
Türkiye gibi kaynakları kısıtlı ve büyüme ihtiyacı olan, demografik yapısı genç insanlardan oluşan ülkeler, mutluluk yaratacak politikalar için kaynak yaratmalı. Ama biz kaynak yaratamadığımız için borçlanıyoruz. Türkiye özellikle 2007 krizinden sonra, son 10 yılda, çok önemli fırsatlar ele geçirdi. Avrupa’nın yaşadığı krizde gerek sanayi, gerek turizm ve bankacılık sektörlerinde daha iyi konuma gelebilirdi. Paramızı üretken olmayan alanlara yatırdık. Turizmde yaşadığımızda bu…Halkımız en büyük tasarrufu toprağa yapıyor. Altın ve kısa vadeli faizden vazgeçmiyor. Yani kapitalizmin araçlarını, aletlerini kullanmazsanız olmuyor. Türkiye kapitalistleşemeyen bir ülke. Bu terazi, bu sikleti taşımıyor.
Antalya neden Barcelona gibi olmaz? Antalya’nın Barcelona’dan ne aşağı tarafı var? Barcelona’yı niye geçmesin? Antalya’nın Barcelona’dan çok fazla değerleri var. Tarihi, doğal güzellikleri, denizi var. Bir Side, bir Olimpos Barcelona’da yok. ABD’de neden bütün fikirler Silikon Vadisi’nden çıkıyor. Teknoloji ile hizmet servis sektörünün çok yakın ilişkisi var. Antalya gibi yerde hem sanayi, hem hizmet sektörü sanal zekayı kazandırabilir.
Antalya Kaliforniya gibi sanayi ve bilim şehri olabilir. Turizm, tarımın yanında bilimsel alanda fakülteler açılabilir. Türkiye’de dünyada ilk yüz nakli Antalya’da yapıldı. Bu değerlendirilmeli. Antalya’da booking.com gibi kurumlar buradan Antalya’dan çıkmalı. Geleceğin turizmi pazarlama, finansman hesaplamaları inovatif ve teknolojik olmalıdır.
Dünya gazetesinden Fikri Cinokur'un haberine göre 'Türkiye’nin finansal geleceği ve gerçekleri' konulu konferansta konuşan Özince'nin diğer açıklamaları şöyle:
Türkiye genelinde dövize olan talebi azaltmak gerekir. Dövizle ne tasarruf yapın ne de borçlanın. Benim şampiyonum TL.
Benim önerim Türk lirasıdır. TL’den şaşmayın. Dövizin, gayrimenkulün, çeşitli tüketim gereçlerinin fiyatlarının artmasından ben de vatandaş olarak son derece rahatsızım. Kur artışlarından çok, beni enflasyon artışı endişelendiriyor. Dövizin artmasından da bir vatandaş olarak rahatsızım. Çok fazla heyecan ve tempo da sıkıntı yaratabilir.
Dünyada o kadar büyük siyasi ve ekonomik dalgalanmalar oluyor ki bunlardan da etkilenmemek mümkün değil. Faiz yüzde 20’ye geldiyse finansal planlama yapıp almayacaksın. Bu tercih meselesi. Bu konuda mağdur edebiyatını doğru bulmuyorum.
Dünyadaki tüm borsalar kumarhaneye döndü. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde kolay manipüle ediliyor.
Türkiye gibi kaynakları kısıtlı ve büyüme ihtiyacı olan, demografik yapısı genç insanlardan oluşan ülkeler, mutluluk yaratacak politikalar için kaynak yaratmalı. Ama biz kaynak yaratamadığımız için borçlanıyoruz. Türkiye özellikle 2007 krizinden sonra, son 10 yılda, çok önemli fırsatlar ele geçirdi. Avrupa’nın yaşadığı krizde gerek sanayi, gerek turizm ve bankacılık sektörlerinde daha iyi konuma gelebilirdi. Paramızı üretken olmayan alanlara yatırdık. Turizmde yaşadığımızda bu…Halkımız en büyük tasarrufu toprağa yapıyor. Altın ve kısa vadeli faizden vazgeçmiyor. Yani kapitalizmin araçlarını, aletlerini kullanmazsanız olmuyor. Türkiye kapitalistleşemeyen bir ülke. Bu terazi, bu sikleti taşımıyor.
Antalya neden Barcelona gibi olmaz? Antalya’nın Barcelona’dan ne aşağı tarafı var? Barcelona’yı niye geçmesin? Antalya’nın Barcelona’dan çok fazla değerleri var. Tarihi, doğal güzellikleri, denizi var. Bir Side, bir Olimpos Barcelona’da yok. ABD’de neden bütün fikirler Silikon Vadisi’nden çıkıyor. Teknoloji ile hizmet servis sektörünün çok yakın ilişkisi var. Antalya gibi yerde hem sanayi, hem hizmet sektörü sanal zekayı kazandırabilir.
Antalya Kaliforniya gibi sanayi ve bilim şehri olabilir. Turizm, tarımın yanında bilimsel alanda fakülteler açılabilir. Türkiye’de dünyada ilk yüz nakli Antalya’da yapıldı. Bu değerlendirilmeli. Antalya’da booking.com gibi kurumlar buradan Antalya’dan çıkmalı. Geleceğin turizmi pazarlama, finansman hesaplamaları inovatif ve teknolojik olmalıdır.