Paralar suyunu çekiyor!
Dikkatli olun! Ekonomi yeni bir döneme hazırlanıyor...
Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen'in aylık tahvil alımını 10 milyar dolar azaltarak 55 milyar dolara indirmesi ve yıl sonunda tahvil alımını sonlandıracağını açıklamasının ardından küresel ekonomi yeni bir döneme geçmeye hazırlanıyor. Küresel ekonomik kriz 2008'de sinyallerini vermeye başlamış ve etkisini ilk olarak ABD'de göstermişti. Dönemin Fed Başkanı Ben Bernanke, bu süreçte krize karşı tahvil alımları kartını açtı. Banka, 25 Kasım 2008'de başlayan parasal genişlemenin ilk bölümünde, 500 milyar dolarlık mortgage piyasasına dayalı tahvil satın alımına başladı. Bu dönemde mortgage devlerinin borç yükümlülüklerinin 100 milyar dolarlık kısmı da Fed tarafından satın alındı. Fed, süreç içerisinde mortgage tahvil alımlarını, 750 milyar dolar daha genişleterek, 1,25 trilyon dolarlık tahvil alımına imza attı. Fed, parasal genişlemenin ikinci fazında ise aylık 75 milyar dolarlık uzun vadeli hazine tahvili satın alacağını duyurdu. Fed, her ay 40 milyar dolar mortgage destekli tahvil ve 45 milyar dolar da hazine tahvili olmak üzere 85 milyar dolarlık varlık alımı yapacağını açıkladı. Süreç içerisinde bu alımları azaltacağını duyuran Fed ilk adım olarak tahvil alımlarının 2014 Ocak ayından başlayarak 75 milyar dolara, kısa süre sonra 10 milyar dolar daha azaltarak, 65 milyar dolara indirdi.
VARLIK ALIMLARINDA SONA YAKLAŞILIYOR
Son dönemde ABD ekonomisine ilişkin veriler, Fed'in tahvil alımını azaltma kararını etkilemedi. Banka, aylık 65 milyar dolarlık tahvil alım miktarını 10 milyar dolar azaltarak, 55 milyar dolara indirdi. Fed, ekonomik aktivitenin kış aylarında elverişsiz hava şartlarının da etkisiyle durgun seyretmesine karşın, hane halkı ve firma düzeyindeki harcamalarda meydana gelen kısmi artış ve iş gücü piyasasındaki mütevazı düzelmeyi dikkate alarak tahvil alımını azaltma kararı aldığını ifade etti. Fed Başkanı Janet Yellen, tahvil alım programını sonbaharda bitirebileceğini, faiz artırımının ise hemen gündeme gelmeyeceğini kaydetti. Parasal genişlemenin sonuna gelindiğinin habercisi olan bu açıklama, dünyadaki para musluklarının kapanacağı noktasında da önemli bir işaretçi oldu. Piyasa uzmanları likidite bolluğunun artık geride kaldığına inanıyor.
ABD EKONOMİSİ TOPARLANIYOR
ABD ekonomisi, küresel ekonomik krizin hissedilmeye başlandığı 2008'de ciddi bir darbe almış, ülke ekonomisi birçok makro ekonomik gösterge açısından parlak günlerinin gerisinde kalmıştı. ABD'nin Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYH) 2008'de 14,7 trilyon dolar seviyesindeyken, bu rakam bir sonraki yıl 14,4 trilyon dolara gerilemişti. Alınan önlemler ve uygulanan politikalarla ekonomisini toparlama eğilimine giren ABD'nin GSYH'si 2012'de 16,2, 2013'te ise 16,7 trilyon dolara yükseldi. Söz konusu iyilişme diğer makro ekonomik göstergelerde de paralellik gösterdi. Ülkenin kriz sonrasında yüzde 9,3 seviyesine yükselen işsizlik oranı son rakamlara göre yüzde 6,7'lere kadar gerilerken, ABD'de kişi başına gelir de söz konusu dönemde 46,9 bin dolardan, 54,6 bin dolara yükseldi. Bu dönemde iyileşme yaşanan göstergelerden biri de tasarruf oranı oldu. ABD'deki tasarruf oranının GSYH'ye oranı 2009'da yüzde 14,3 olurken, bu rakamın 2014 yılı sonunda yüzde 17,3'e yükselmesi bekleniyor.
'TAHVİL ALIMININ DEVAM ETMESİ TÜRKİYE İÇİN POZİTİF'
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, ABD'nin makro ekonomik göstergelerinin istenilen düzeye ulaşmadığını anımsatarak, Fed'in tahvil alım programına devam etmesinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için önemli olduğunu söyledi. Söz konusu kararın gelişmekte olan ülkelere zaman kazandırdığına dikkati çeken Karagöl, şunları kaydetti: "Piyasalar, beklenen bu azaltımı fiyatlamış olsa da tahvil alımının devam etmesi Türkiye açısından pozitif bir durum. Paranın ana vatanına dönüşü ne kadar geç olursa bizim gibi ülkeler için o kadar iyi olacak. Ancak, bu politikada sonuçta bir değişiklik olacak. Fed, yıl sonuna kadar tahvil alımlarını bitirebilir ve faiz artırımına gidebilir. Gelişmekte olan ülkelerin bu politikanın değişeceği tarihe kadar yapısal problemlerini halletmesi gerekir."
VARLIK ALIMLARINDA SONA YAKLAŞILIYOR
Son dönemde ABD ekonomisine ilişkin veriler, Fed'in tahvil alımını azaltma kararını etkilemedi. Banka, aylık 65 milyar dolarlık tahvil alım miktarını 10 milyar dolar azaltarak, 55 milyar dolara indirdi. Fed, ekonomik aktivitenin kış aylarında elverişsiz hava şartlarının da etkisiyle durgun seyretmesine karşın, hane halkı ve firma düzeyindeki harcamalarda meydana gelen kısmi artış ve iş gücü piyasasındaki mütevazı düzelmeyi dikkate alarak tahvil alımını azaltma kararı aldığını ifade etti. Fed Başkanı Janet Yellen, tahvil alım programını sonbaharda bitirebileceğini, faiz artırımının ise hemen gündeme gelmeyeceğini kaydetti. Parasal genişlemenin sonuna gelindiğinin habercisi olan bu açıklama, dünyadaki para musluklarının kapanacağı noktasında da önemli bir işaretçi oldu. Piyasa uzmanları likidite bolluğunun artık geride kaldığına inanıyor.
ABD EKONOMİSİ TOPARLANIYOR
ABD ekonomisi, küresel ekonomik krizin hissedilmeye başlandığı 2008'de ciddi bir darbe almış, ülke ekonomisi birçok makro ekonomik gösterge açısından parlak günlerinin gerisinde kalmıştı. ABD'nin Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYH) 2008'de 14,7 trilyon dolar seviyesindeyken, bu rakam bir sonraki yıl 14,4 trilyon dolara gerilemişti. Alınan önlemler ve uygulanan politikalarla ekonomisini toparlama eğilimine giren ABD'nin GSYH'si 2012'de 16,2, 2013'te ise 16,7 trilyon dolara yükseldi. Söz konusu iyilişme diğer makro ekonomik göstergelerde de paralellik gösterdi. Ülkenin kriz sonrasında yüzde 9,3 seviyesine yükselen işsizlik oranı son rakamlara göre yüzde 6,7'lere kadar gerilerken, ABD'de kişi başına gelir de söz konusu dönemde 46,9 bin dolardan, 54,6 bin dolara yükseldi. Bu dönemde iyileşme yaşanan göstergelerden biri de tasarruf oranı oldu. ABD'deki tasarruf oranının GSYH'ye oranı 2009'da yüzde 14,3 olurken, bu rakamın 2014 yılı sonunda yüzde 17,3'e yükselmesi bekleniyor.
'TAHVİL ALIMININ DEVAM ETMESİ TÜRKİYE İÇİN POZİTİF'
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, ABD'nin makro ekonomik göstergelerinin istenilen düzeye ulaşmadığını anımsatarak, Fed'in tahvil alım programına devam etmesinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için önemli olduğunu söyledi. Söz konusu kararın gelişmekte olan ülkelere zaman kazandırdığına dikkati çeken Karagöl, şunları kaydetti: "Piyasalar, beklenen bu azaltımı fiyatlamış olsa da tahvil alımının devam etmesi Türkiye açısından pozitif bir durum. Paranın ana vatanına dönüşü ne kadar geç olursa bizim gibi ülkeler için o kadar iyi olacak. Ancak, bu politikada sonuçta bir değişiklik olacak. Fed, yıl sonuna kadar tahvil alımlarını bitirebilir ve faiz artırımına gidebilir. Gelişmekte olan ülkelerin bu politikanın değişeceği tarihe kadar yapısal problemlerini halletmesi gerekir."