Sanayicilerin yeni korkusu: Su
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul'da su sorunu olması halinde sanayicilerin üretim için su bulamayacağını açıkladı
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, su sıkıntısıyla ilgili uyarıda bulunarak, “İçme ve kullanma suyuna öncelik verilmesi sonucu sanayi sektörü; üretimi için suyu bulamayabilir” dedi.
İstanbul’un kaç günlük suyu kaldığına ilişkin tartışmalar sürerken İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, başka bir riske dikkat çekti. “İklimsel Değişikliklerin Nedenleri, Ekonomimize ve Sanayimize Etkileri” ana gündemi olan İSO aylık meclis toplantısında konuşan Bahçıvan, Türkiye’nin küresel iklim değişikliği riskini yönetemediğini vurgulayarak, “İçme ve kullanma suyuna öncelik verilmesi sonucu sanayi sektörü; üretimi için gerekli suyu bulamayabilir” uyarısında bulundu.
Tüm sektörler etkilenir
21. yüzyılın en önemli sorunlarından olan küresel iklim değişikliğinin dünyada ilk kez insan faaliyetleri nedeniyle değiştiğini söyleyen Bahçıvan, Birleşmiş Milletler’in bir raporuna göre 2050 yılında ani afetler nedeniyle dünyada 200 milyon insanın yer değiştirebileceğinin tahmin edildiğini söyledi. Bahçıvan, “Bir İngiliz ekonomiste göre, iklim değişikliğine önlem almamanın maliyeti 2050 yılında dünya gayrı safi milli hasılasının yüzde 20’si olacak. Oysa 2007 yılından başlayarak önlem almanın maliyeti ise dünya gayrı safi milli hasılasının yüzde 1’i” dedi.
“İklim değişikliğinin göç ve güvenlik sorunları gibi etkileri arasında, en tehlikeli ve başa çıkılması en zor olan afet, mahşerin dört atlısından birisi olarak görülen kuraklıktır” diyen Erdal Bahçıvan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin 2011 yılında yayımlanan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı’nda yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağı ortaya konuldu. Sadece deniz suyu seviyesinde bir metrelik bir yükselmenin Türkiye’ye maliyeti 12 milyar dolar olacak. Su, sanayi için de en önemli ve kritik girdilerin başında geliyor. İçme ve kullanma suyuna öncelik verilmesi sonucu sanayi sektörü; üretimi için gerekli suyu bulamayabilir. Bu durum tüm sanayi sektörlerini olumsuz etkileyebilir”
Kredi notunu korumak hepimizin sorumluluğu
Türkiye’nin son yıllardaki başarılı ekonomik performansının getirdiği kredi not artışlarının önemine dikkat çeken Erdal Bahçıvan, “Bunun korunmasına yönelik çabalar hepimizin sorumluluğu” diye konuştu.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, yılın ilk 8 ayını geride bıraktığımız bu günlerde küresel ekonomideki toparlanma eğilimine rağmen risklerin devam ettiğini söyledi. Türkiye’de ise başta sanayi üretimi olmak üzere göstergelerin, ekonomik aktivitede belli bir yavaşlamaya işaret ettiğinin altını çizen Bahçıvan, şöyle konuştu: “FED tarafından verilecek her türlü sıkılaştırma sinyali, TL üzerinde önemli bir hassasiyet unsuru. Yeni kabine üzerindeki belirsizlikler ve 2015 genel seçimleri, yatırımlar üzerinde belirleyici olmaya devam edecek gibi... Enflasyonun arzu edilen seviyeye geriletilememiş olması, ihracatta yaşanan daralma, tasarruf oranlarının zayıf seyri, dünyadaki faiz artışı tartışmaları ve ülkemizdeki hassas kur dengeleri dikkate alındığında, yaşamakta olduğumuz faiz tartışmaları ekonomimiz üzerindeki stresi sıcak tutuyor.”
İstanbul’un kaç günlük suyu kaldığına ilişkin tartışmalar sürerken İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, başka bir riske dikkat çekti. “İklimsel Değişikliklerin Nedenleri, Ekonomimize ve Sanayimize Etkileri” ana gündemi olan İSO aylık meclis toplantısında konuşan Bahçıvan, Türkiye’nin küresel iklim değişikliği riskini yönetemediğini vurgulayarak, “İçme ve kullanma suyuna öncelik verilmesi sonucu sanayi sektörü; üretimi için gerekli suyu bulamayabilir” uyarısında bulundu.
Tüm sektörler etkilenir
21. yüzyılın en önemli sorunlarından olan küresel iklim değişikliğinin dünyada ilk kez insan faaliyetleri nedeniyle değiştiğini söyleyen Bahçıvan, Birleşmiş Milletler’in bir raporuna göre 2050 yılında ani afetler nedeniyle dünyada 200 milyon insanın yer değiştirebileceğinin tahmin edildiğini söyledi. Bahçıvan, “Bir İngiliz ekonomiste göre, iklim değişikliğine önlem almamanın maliyeti 2050 yılında dünya gayrı safi milli hasılasının yüzde 20’si olacak. Oysa 2007 yılından başlayarak önlem almanın maliyeti ise dünya gayrı safi milli hasılasının yüzde 1’i” dedi.
“İklim değişikliğinin göç ve güvenlik sorunları gibi etkileri arasında, en tehlikeli ve başa çıkılması en zor olan afet, mahşerin dört atlısından birisi olarak görülen kuraklıktır” diyen Erdal Bahçıvan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin 2011 yılında yayımlanan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı’nda yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağı ortaya konuldu. Sadece deniz suyu seviyesinde bir metrelik bir yükselmenin Türkiye’ye maliyeti 12 milyar dolar olacak. Su, sanayi için de en önemli ve kritik girdilerin başında geliyor. İçme ve kullanma suyuna öncelik verilmesi sonucu sanayi sektörü; üretimi için gerekli suyu bulamayabilir. Bu durum tüm sanayi sektörlerini olumsuz etkileyebilir”
Kredi notunu korumak hepimizin sorumluluğu
Türkiye’nin son yıllardaki başarılı ekonomik performansının getirdiği kredi not artışlarının önemine dikkat çeken Erdal Bahçıvan, “Bunun korunmasına yönelik çabalar hepimizin sorumluluğu” diye konuştu.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, yılın ilk 8 ayını geride bıraktığımız bu günlerde küresel ekonomideki toparlanma eğilimine rağmen risklerin devam ettiğini söyledi. Türkiye’de ise başta sanayi üretimi olmak üzere göstergelerin, ekonomik aktivitede belli bir yavaşlamaya işaret ettiğinin altını çizen Bahçıvan, şöyle konuştu: “FED tarafından verilecek her türlü sıkılaştırma sinyali, TL üzerinde önemli bir hassasiyet unsuru. Yeni kabine üzerindeki belirsizlikler ve 2015 genel seçimleri, yatırımlar üzerinde belirleyici olmaya devam edecek gibi... Enflasyonun arzu edilen seviyeye geriletilememiş olması, ihracatta yaşanan daralma, tasarruf oranlarının zayıf seyri, dünyadaki faiz artışı tartışmaları ve ülkemizdeki hassas kur dengeleri dikkate alındığında, yaşamakta olduğumuz faiz tartışmaları ekonomimiz üzerindeki stresi sıcak tutuyor.”