Şimşek'ten dolar yorumu
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde konuşuyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi'ndeki konuşmasında dolardaki artışın o kadar da kötü olmadığını söyledi.
Şimşek'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: "Dolar efektif kuru son 8 ayda yüzde 17 yükseldi. Dolardaki artışta ABD ekonomisinde olumlu gelişmelerin yanısıra Avrupa ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin de etkisi var. Bu o kadar da kötü değil. Bu türden hareketler küresel büyümenin dengelenmesine yardımcı olabilir. Kur hareketini önemsiyoruz, hassasiyetimiz var. Ama makro temeller sağlamsa sorun olmaz.
Siyasi istikrar olmadan reform yapmak mümkün değil. Anketlere göre AK Parti yüzde 45-50 arasında. Bu seçimlerde de tek başına iktidar olacak.
MB'LERİN BAĞIMSIZLIĞI ÖNEMLİ
Yüzde 3 ile orta gelir tuzağından kurtulamayız. Yüzde 5'in üstüne çıkmamız lazım. Dolayısıyla yapısal reformlarla büyümeyi sağlamamız lazım. MB'larının bağımsızlığı önemli. Bağımsız olmazsa para basarlar."
Konuşmasında büyüme rakamlarına da değinen Maliye Bakanı, "Bu yıl büyümeye yavaş başladık. Birinci çeyrekte öncü göstergeler iyi değil. Belki küresel gelişmeler, belki seçim öncesi nedeniyle. Yıla yavaş başladık ama seçim sonrası son iki yıldır ötelenen özel sektör yatırımları artacak, tüketim harekete geçecek. Avrupa toparlanacak. Petrol fiyatlarında düşüş, cari açıkta iyileşme ile Türk ekonomisi toparlanacak. Yüzde 4'e yakın bir büyüme olacak." dedi.
TÜRKİYE FED'İN FAİZ ARTIŞINA HAZIR MI?
Şimşek, Fed'in faiz artırımı konusunda da şunları dile getirdi: "Türkiye Fed'in faiz artışına hazır mı? Kim hazır ki? Piyasalarda dalgalanma kaçınılmazdı. Oldu, oluyor. Ama AMB'nin son kararı Türkiye için olumluydu. Bankalarımızın yurtdışı borçlanmalarının çoğu Avrupa'dan çünkü. Kaderimiz biraz da Avrupa'ya bağlı. Ben finans sektörümüzde aşırı bir balon olduğuna inanmıyorum.
Yüzde 7-8 enflasyon iyi değil. Yüzde 5'in altına indirmemiz lazım. Liradaki değer kaybı bizim için risk. Ama aşağı yönlü faktörler de var. Petrol fiyatları, gıda fiyatları ve baz etkisi.
Devletin döviz açığı yok. Bankaların ciddi açıl pozisyonu yok. Hanehalkının fazlası var. Şirketlerin açığı var ama yüzde 63'ünün. Bunların da yüzde 80'inin döviz geliri var. Her ne kadar yönetilebilir ise de özel sektörün gelecekte açık vermesini istemiyoruz. Dolayısıyla sermayeyi teşvik edeceğiz"
Şimşek'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: "Dolar efektif kuru son 8 ayda yüzde 17 yükseldi. Dolardaki artışta ABD ekonomisinde olumlu gelişmelerin yanısıra Avrupa ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin de etkisi var. Bu o kadar da kötü değil. Bu türden hareketler küresel büyümenin dengelenmesine yardımcı olabilir. Kur hareketini önemsiyoruz, hassasiyetimiz var. Ama makro temeller sağlamsa sorun olmaz.
Siyasi istikrar olmadan reform yapmak mümkün değil. Anketlere göre AK Parti yüzde 45-50 arasında. Bu seçimlerde de tek başına iktidar olacak.
MB'LERİN BAĞIMSIZLIĞI ÖNEMLİ
Yüzde 3 ile orta gelir tuzağından kurtulamayız. Yüzde 5'in üstüne çıkmamız lazım. Dolayısıyla yapısal reformlarla büyümeyi sağlamamız lazım. MB'larının bağımsızlığı önemli. Bağımsız olmazsa para basarlar."
Konuşmasında büyüme rakamlarına da değinen Maliye Bakanı, "Bu yıl büyümeye yavaş başladık. Birinci çeyrekte öncü göstergeler iyi değil. Belki küresel gelişmeler, belki seçim öncesi nedeniyle. Yıla yavaş başladık ama seçim sonrası son iki yıldır ötelenen özel sektör yatırımları artacak, tüketim harekete geçecek. Avrupa toparlanacak. Petrol fiyatlarında düşüş, cari açıkta iyileşme ile Türk ekonomisi toparlanacak. Yüzde 4'e yakın bir büyüme olacak." dedi.
TÜRKİYE FED'İN FAİZ ARTIŞINA HAZIR MI?
Şimşek, Fed'in faiz artırımı konusunda da şunları dile getirdi: "Türkiye Fed'in faiz artışına hazır mı? Kim hazır ki? Piyasalarda dalgalanma kaçınılmazdı. Oldu, oluyor. Ama AMB'nin son kararı Türkiye için olumluydu. Bankalarımızın yurtdışı borçlanmalarının çoğu Avrupa'dan çünkü. Kaderimiz biraz da Avrupa'ya bağlı. Ben finans sektörümüzde aşırı bir balon olduğuna inanmıyorum.
Yüzde 7-8 enflasyon iyi değil. Yüzde 5'in altına indirmemiz lazım. Liradaki değer kaybı bizim için risk. Ama aşağı yönlü faktörler de var. Petrol fiyatları, gıda fiyatları ve baz etkisi.
Devletin döviz açığı yok. Bankaların ciddi açıl pozisyonu yok. Hanehalkının fazlası var. Şirketlerin açığı var ama yüzde 63'ünün. Bunların da yüzde 80'inin döviz geliri var. Her ne kadar yönetilebilir ise de özel sektörün gelecekte açık vermesini istemiyoruz. Dolayısıyla sermayeyi teşvik edeceğiz"