Türk halkının kirli para korkusu!
Umumi tuvalet kadar pis, ama yüzde 30'umuz umumi tuvaletten çıkınca elini yıkamıyor
MasterCard tarafından, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 12 Avrupa ülkesinde gerçekleştirilen çalışmaya göre, Avrupalıların çoğu nakit paranın kirli olduğuna inanıyor. Türk halkının yüzde 86’sı nakit paranın hijyenik olmadığını düşünüyor ve yüzde 40’ı paraya dokunduktan sonra mutlaka ellerini yıkıyor. MasterCard tarafından geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen farklı bir çalışmada, banknotların üzerinde ortalama 26 bin bakteri bulunduğu ortaya çıkmıştı. MasterCard, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 12 Avrupa ülkesinde, halkın nakit paranın hijyenik durumuna bakış açısını irdeledi. 9 bini aşkın tüketicinin katımıyla gerçekleştirilen araştırmaya[1] göre, nakit paranın kirli olduğunu bilmesine rağmen, her beş Avrupalı’dan sadece biri parayı tuttuktan sonra ellerini yıkıyor. Türk tüketiciler arasında nakit para tuttuktan sonra el yıkama oranı ise yüzde 40. Bu oran, kadınlarda yüzde 45’e, 55 yaş üzerinde yüzde 48’e kadar çıkıyor.
Türk Halkına Göre, Nakit Para Neredeyse Umumi Tuvaletler Kadar Kirli
Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 88’i başka birinin diş fırçasını kullanmayı ve umumi tuvaletleri “kirli” olarak tanımlıyor. İkinci sırada ise, yüzde 86’lık oranla nakit para ellemek geliyor. Nakit paranın ardından kağıt mendil paylaşmak, toplu taşıma araçları, kapı tokmakları, bilet gişeleri ve otomatlar hijyenik olmayan nesne ve durumlar olarak tanımlanıyor. Paranın kirli olduğuna inanç, kadın tüketicilerde yüzde 91’e kadar çıkıyor. Araştırmaya katılan Avrupalılar da, toplu taşıma araçlarındaki tutma yerleri veya barlardaki çerezler gibi açıktaki yiyecekleri, nakit paradan daha kirli olarak nitelendirmelerine rağmen ödemelerini kirli nakit ile yapma alışkanlığından vazgeçmekte zorlanıyorlar.
Tüketicilerin Hijyen Tercihi: Nakit Yerine Kart Kullanımı
Türk halkının yüzde 99’u hijyen şartlarını iyileştirebilmek adına, yaşam tarzlarında değişiklikler yapmaya hazır olduklarını söylüyorlar. Nakiti kirli bulan tüketicilerin yüzde 58’i kağıt para yerine temassız kart ya da kredi kartı tercih edeceğini, yüzde 56’sı da dezenfektan jel ve kağıt mendil taşımaya başlayacağını ifade ediyor. Nakit paraya karşı hangi alternatif ödeme şeklini tercih edecekleri sorulan Türk tüketiciler, Avrupa’daki diğer pazarların aksine öncelikli olarak temassız kartları tercih edeceklerini (yüzde 66) ifade ediyor. Bunu yüzde 63’le kredi kartı, yüzde 41’le online ödeme ve yüzde 26 ile mobil ödeme takip ediyor.
En Şaşırtıcı Pis Alışkanlık Tuvaletten Sonra El Yıkamama
Türklerin yüzde 30’u için en şaşırtıcı pis alışkanlıkların başında ile tuvalet kullanımı sonrası el yıkamamak geliyor. Bunu yüzde 28 ile kalabalıkta burun karıştırmak takip ediyor. Banknot Üzerinde 26 Bin Bakteri Bulunuyor 2013 yılında, MasterCard ve Oxford Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmada[2] Avrupa’daki ortalama bir banknotun, sağlığa zarar verme potansiyeline sahip 26.000 bakteri taşıdığına dikkat çekilmişti. Aynı araştırmaya göre, en yeni paranın üzerinde bile ortalama 2.400 bakteri bulunduğu, bu bakterilerin ise idrar ve solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabileceği belirtilmişti.
Tüketiciler Neden Nakit Kullanıyor?
Ortaya konmuş olan tüm olumsuz şartlara rağmen, tüketicilerin nakit para harcama alışkanlığından zor vazgeçmesinin nedenlerini sıralayan psikolog Donna Dawson şunları söyledi: “Banknot ve demir para gibi elle tutulur şekillerdeki “para”, görünür ekonomik gücün ve bireysel başarının sahip olduğumuz en büyük biçimi dolayısıyla, paranın insanlarda herhangi bir olumsuz çağrışım yapması ve bu çağrışımın korunması zor. Örneğin, tüketiciler paranın mikrop yuvası olduğunu kabul ediyor fakat parayı ellemeyi hastalık veya rahatsızlık ile ilişkilendirmiyor, bu nedenle de parayı elledikten sonra el yıkıma alışkanlığı düşük düzeyde. Paranın kirliliği konusundaki gerçekler bizi bir süreliğine endişelendirse de, bu endişe çok geçmeden “endişe öncelikleri” listemizde çok daha altlara iniyor. Yani bu tam anlamıyla bir ‘gözden ırak olan gönülden de ırak olur’ vakası.” İrlanda’da bulunan Cork Teknoloji Enstitüsü’nden Biyolojik Bilimler eğitmeni Dr Jim O’Mahony de şöyle konuştu: “Para ile hijyen arasındaki bağlantı uzun süre önce kurulmuştu. Tarihte, köylülerin İngiltere’deki veba salgınlarından bir şekilde paranın sorumlu olduğuna inandıkları, bu yüzden de parayı temizlemek için sirke ile dolu su kaplarında beklettikleri anlatılır[3]. Bilimsel olarak da, son yıllarda banknot ve demir paraların bakteri ve diğer mikroplar taşıdığını hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlayan birçok çalışma yayınlandı. Her ne kadar mevsimsel grip ve kışları yaşanan kusma salgınları sırasında paranın kullanımı konusunda sıkı şekilde benimsenmiş uluslararası kılavuz ilkeler bulunmasa da, özelikle bu dönemlerde hijyen konusuna daha fazla özen gösterilmesi ve temassız işlemlere geçilmesi tavsiye edilir.” MasterCard Avrupa Temassız Ödemeler Başkanı Chris Kangas da “Temassız ödeme yöntemlerini kullanmak sadece ödeme yapmanın yenilikçi bir yolunu sunmakla kalmıyor, aynı zamanda banknot ve demir paranın ellenip harcanması ile geçtiğini bildiğimiz bazı bakteri ve mikropların ortadan kaldırılmasına da yardımcı oluyor” dedi.
Türk Halkına Göre, Nakit Para Neredeyse Umumi Tuvaletler Kadar Kirli
Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 88’i başka birinin diş fırçasını kullanmayı ve umumi tuvaletleri “kirli” olarak tanımlıyor. İkinci sırada ise, yüzde 86’lık oranla nakit para ellemek geliyor. Nakit paranın ardından kağıt mendil paylaşmak, toplu taşıma araçları, kapı tokmakları, bilet gişeleri ve otomatlar hijyenik olmayan nesne ve durumlar olarak tanımlanıyor. Paranın kirli olduğuna inanç, kadın tüketicilerde yüzde 91’e kadar çıkıyor. Araştırmaya katılan Avrupalılar da, toplu taşıma araçlarındaki tutma yerleri veya barlardaki çerezler gibi açıktaki yiyecekleri, nakit paradan daha kirli olarak nitelendirmelerine rağmen ödemelerini kirli nakit ile yapma alışkanlığından vazgeçmekte zorlanıyorlar.
Tüketicilerin Hijyen Tercihi: Nakit Yerine Kart Kullanımı
Türk halkının yüzde 99’u hijyen şartlarını iyileştirebilmek adına, yaşam tarzlarında değişiklikler yapmaya hazır olduklarını söylüyorlar. Nakiti kirli bulan tüketicilerin yüzde 58’i kağıt para yerine temassız kart ya da kredi kartı tercih edeceğini, yüzde 56’sı da dezenfektan jel ve kağıt mendil taşımaya başlayacağını ifade ediyor. Nakit paraya karşı hangi alternatif ödeme şeklini tercih edecekleri sorulan Türk tüketiciler, Avrupa’daki diğer pazarların aksine öncelikli olarak temassız kartları tercih edeceklerini (yüzde 66) ifade ediyor. Bunu yüzde 63’le kredi kartı, yüzde 41’le online ödeme ve yüzde 26 ile mobil ödeme takip ediyor.
En Şaşırtıcı Pis Alışkanlık Tuvaletten Sonra El Yıkamama
Türklerin yüzde 30’u için en şaşırtıcı pis alışkanlıkların başında ile tuvalet kullanımı sonrası el yıkamamak geliyor. Bunu yüzde 28 ile kalabalıkta burun karıştırmak takip ediyor. Banknot Üzerinde 26 Bin Bakteri Bulunuyor 2013 yılında, MasterCard ve Oxford Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmada[2] Avrupa’daki ortalama bir banknotun, sağlığa zarar verme potansiyeline sahip 26.000 bakteri taşıdığına dikkat çekilmişti. Aynı araştırmaya göre, en yeni paranın üzerinde bile ortalama 2.400 bakteri bulunduğu, bu bakterilerin ise idrar ve solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabileceği belirtilmişti.
Tüketiciler Neden Nakit Kullanıyor?
Ortaya konmuş olan tüm olumsuz şartlara rağmen, tüketicilerin nakit para harcama alışkanlığından zor vazgeçmesinin nedenlerini sıralayan psikolog Donna Dawson şunları söyledi: “Banknot ve demir para gibi elle tutulur şekillerdeki “para”, görünür ekonomik gücün ve bireysel başarının sahip olduğumuz en büyük biçimi dolayısıyla, paranın insanlarda herhangi bir olumsuz çağrışım yapması ve bu çağrışımın korunması zor. Örneğin, tüketiciler paranın mikrop yuvası olduğunu kabul ediyor fakat parayı ellemeyi hastalık veya rahatsızlık ile ilişkilendirmiyor, bu nedenle de parayı elledikten sonra el yıkıma alışkanlığı düşük düzeyde. Paranın kirliliği konusundaki gerçekler bizi bir süreliğine endişelendirse de, bu endişe çok geçmeden “endişe öncelikleri” listemizde çok daha altlara iniyor. Yani bu tam anlamıyla bir ‘gözden ırak olan gönülden de ırak olur’ vakası.” İrlanda’da bulunan Cork Teknoloji Enstitüsü’nden Biyolojik Bilimler eğitmeni Dr Jim O’Mahony de şöyle konuştu: “Para ile hijyen arasındaki bağlantı uzun süre önce kurulmuştu. Tarihte, köylülerin İngiltere’deki veba salgınlarından bir şekilde paranın sorumlu olduğuna inandıkları, bu yüzden de parayı temizlemek için sirke ile dolu su kaplarında beklettikleri anlatılır[3]. Bilimsel olarak da, son yıllarda banknot ve demir paraların bakteri ve diğer mikroplar taşıdığını hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlayan birçok çalışma yayınlandı. Her ne kadar mevsimsel grip ve kışları yaşanan kusma salgınları sırasında paranın kullanımı konusunda sıkı şekilde benimsenmiş uluslararası kılavuz ilkeler bulunmasa da, özelikle bu dönemlerde hijyen konusuna daha fazla özen gösterilmesi ve temassız işlemlere geçilmesi tavsiye edilir.” MasterCard Avrupa Temassız Ödemeler Başkanı Chris Kangas da “Temassız ödeme yöntemlerini kullanmak sadece ödeme yapmanın yenilikçi bir yolunu sunmakla kalmıyor, aynı zamanda banknot ve demir paranın ellenip harcanması ile geçtiğini bildiğimiz bazı bakteri ve mikropların ortadan kaldırılmasına da yardımcı oluyor” dedi.