Türkiye Euro`ya geçecek mi?
AB ile 17. faslın açılmasının ardından Türkiye ‘Euro’ya geçişe’ uzanan yola adım attı. Yeni ev ödevleri arasında Maastricht kriterlerine uyum ve Merkez’in mali bağımsızlığı bulunuyor.
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında açılan 17. faslın sonunda Maastricht kriterlerine uyum ve ardından Euro’ya geçiş hedefleniyor. Maastricht kriterlerinden kamu açığı ve kamu borçları kriterini karşılayan Türkiye, fiyat istikrarı (enflasyon) ve faiz oranı kriterlerini ise karşılayamıyor. Fiyat istikrarı kriteri için enflasyonun yüzde 1.5-2.0 düzeyine, faiz kriteri için ise uzun dönemli faizlerin yüzde 3.5 düzeyine gelmesi gerekiyor.
Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre, Brüksel’de dün “Ekonomik ve Parasal Politika” başlıklı 17. faslın açılmasına aslında 24 Ocak 2007 tarihinde karar verildi. Ancak, 2007 haziran ayında yapılan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde Fransa, bu faslın doğrudan tam üyelikle bağlantılı olduğunu ileri sürerek blokaj koydu. Bununla birlikte Türkiye, 17. fasla ilişkin uyum sürecini kendi içinde sürdürdü.
Faslın dayandığı müktesebat temel olarak, üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığı, kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanması ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesini düzenliyor. Merkez’in bağımsızlığıyla ilgili daha önce yapılan düzenlemeler hükümetin elini rahatlatırken, Merkez Bankası’nın mali ve tüzel bağımsızlığına ilişkin yapılması gereken bazı ek değişiklikler bulunuyor. Banka meclisi üyelerinin görev sürelerinin 3 yıldan 5 yıla çıkarılması ve Merkez Bankası’nın hükümete danışmadan enflasyon hedefini kendisinin belirlemesi de yapılması gerekenler arasında yer alıyor.
Bu çerçevede, olağanüstü hallerde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) Merkez Bankası’ndan ödeme yapılmasına izin veren Bankacılık Kanunu’nun değiştirilmesi, Yatırımcı Koruma Fonu’nun devlet bankalarında tutmak zorunda olduğu varlıklarını hükümet bonolarına ve mevduatlarına yatırma zorunluluğunun kaldırılması gerekiyor. MB bağımsızlığıyla ilgili yükümlülüklerin acelesi bulunmuyor. AB’ye tam üyelikten bir yıl önce gerçekleştirilmesi, yeterli kabul edilecek. 17. faslın bir başka özelliği ise “yeni üye” olacak devletlerin, Maastricht kriterlerine uyum sağlamak suretiyle AB’ye katılım ertesinde Euro’yu para birimi olarak kabul etmesi.
KAMU AÇIĞI: Üye ülkelerin bütçe açıklarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı yüzde 3’ü geçmemeli. Türkiye’de bu oran, 2009 yılı hariç 2005 yılından beri yüzde -0.2 ile yüzde 2.9 arasında seyrettiği için, kriteri rahatlıkla karşılıyor.
KAMU BORÇLARI: Kamu borç stokunun GSYH’ye oranı yüzde 60’ı geçmemeli. 2015’in ikinci çeyreği itibarıyla AB tanımlı genel yönetim borç stoku GSYH’nın yüzde 33.7 seviyesinde bulunduğu için Türkiye bu kriterde de rahat.
BU İKİ KRİTERDE YOL UZUN
FİYAT İSTİKRARI: Yıllık ortalama enflasyon oranı, en iyi performansa sahip üç ülkenin yıllık enflasyon oranları ortalamasını 1.5 puandan fazla geçmemeli. Bu oran ekim ayı itibarıyla Estonya, İrlanda, Finlandiya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde yüzde 0.0-0.2 düzeylerinde olduğu için Türkiye’de de yıllık ortalama enflasyonun yüzde 1.5- 2 düzeyine çekilmesi gerekiyor. Türkiye’de kasım ayı itibarıyla yıllık ortalama enflasyon yüzde 8.1 olarak gerçekleşti.
FAİZ ORANI: Üye ülkelerde uygulanan uzun vadeli faiz oranları, 12 aylık dönem itibarıyla en iyi performansa sahip 3 ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla aşmamalı. Ancak toplam 28 AB üyesinin ortalaması yüzde 2.21 olmakla birlikte mevcut AB üyelerinin birçoğu bu kriteri karşılayamıyor. Geçen sene söz konusu faiz oranı Yunanistan’da yüzde 6.93, Güney Kıbrıs’ta yüzde 6.00, Macaristan’da yüzde 4.81, Romanya’da yüzde 4.49 seviyesinde oldu.
Şimşek, hükümetin 2016 Eylem Planı kapsamında bir haftada hayata geçireceği, esnaf, çiftçi ve gençlere yönelik eylemleri içeren kararname taslaklarını imzaladığını belirterek taslakların Başbakanlığa sevk edildiğini bildirdi.
"MERKEZ BAĞIMSIZ KESINLIKLE HİÇ ŞÜPHE YOK"
AB Bakanı Volkan Bozkır ile Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 17. fasıl ile ilgili toplantıyı birlikte yaptı. Şimşek, AB faslında Merkez’in bağımsızlığının önemli bir başlık olmasıyla ilgili Twitter’da “Umarım Avrupa standartlarına uyumlu bir planınız vardır” diyen takipçisine, “Kesinlikle hiç şüphe yok. Merkez’in bağımsızlığını güçlendireceğiz” yanıtını verdi.
ENFLASYON HEDEFİ SORUN OLMAYACAK
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile Türkiye’nin AB Daimi Temsilciliği’nde basın toplantısı gerçekleştiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de, “Biz kendimize güveniyoruz. Gümrük Birliği’nin kapsamını genişletmek ve bu entegrasyonu derinleştirmek istiyoruz” ifadesini kullandı. Kriterler için “Kendimize güveniyoruz. Türkiye’nin çok fazla eksiği yok” diyen Bakan Şimşek, Türkiye’nin 17. fasıl alanında fazla bir eksiği olmadığının altını çizerek şu değerlendirmelerde bulundu:
- Bir tanesi; Merkez Bankası meclis üyelerinin sürelerinin uzatılması... 3 yıl şu anda, 5 yıla çıkarılması. Hani bağımsızlığı güçlendirir diye düşünülüyor. Esas faiz konusunda kararı veren komitenin üyelerinin süresi 5 yıl. Dolayısıyla orada bir sıkıntı yok. Rahat bir şekilde gerçekleştirilebilir bir şey.
- Şu anda hükümet ve Merkez Bankası enflasyon hedefini ortak olarak belirliyor. AB normlarında bunun Merkez Bankası’na bırakılması lazım. Bizde işleyen süreçte şu Merkez Bankası çalışıyor, ortaya bir enflasyon tahmini koyuyor, getiriyor önümüze, çok büyük bir tutarsızlık arz etmiyorsa biz de genelde ‘okey’ veriyoruz. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerini belirlemesi çok büyük bir sorun değil.
- Bu sene genel devlet 0 bütçe açığıyla karşı karşıya. Yani Türkiye, bu sene bütçede, genel devlet anlamında, AB standartları anlamında 0 açık verecek.
VİZELER EKİM 2016’DA KALKACAK
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Ekonomik ve Parasal Politika başlıklı 17. faslın açılacağı hükümetler arası konferansa katılmak için bulundukları Brüksel’de ortak basın toplantısı düzenledi. Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kartların yeniden dağıtılmasıyla önemli boyutlara varılan süreçte Türk vatandaşlarını yakından ilgilendiren, uzun çabalar sonunda başarabileceğimiz vizenin kaldırılmasına dair çalışmalar da süratle ilerliyor. İnşallah gelecek sene ekim ayında vizeler kalkacak ve Türkiye vatandaşları vizesiz olarak Schengen bölgesine girme imkânına sahip olacak.”
11 YASA MECLİS’E SUNULACAK
Gümrük Birliği’nin güncellenmesiyle ilgili çalışmaların da sürdüğünü ifade eden Bozkır, yaklaşık 150 milyar dolar tutarındaki ticaret hacminin ikiye katlanmasının mümkün hale geleceğini belirtti. Bozkır, vize serbestisi için 72 beklenti olduğuna, bu noktada 11 yasanın hazirandan önce çıkması gerektiğine işaret ederek bu yasaların paket halinde Meclis’e sunulacağını söyledi.
17. FASIL
- 17. fasıl olan Ekonomik ve Parasal Politikalar dün müzakereye açıldı.
- AB katılım müzakereleri 3 Ekim 2005’te başladı.
- Bu süreçte 33 fasıldan 14’ü müzakerelere açılırken, sadece 1 fasıl kapatılabildi.
- Rum yönetimi 6, Fransa 4 faslı bloke ederken, 8 faslın açılmasını ‘ek protokol’ engelliyor.
MÜZAKEREYE AÇILAN FASILLAR
- Sermayenin serbest dolaşımı
- Şirketler hukuku
-Fikri mülkiyet hukuku
- Bilgi toplumu ve medya
- Gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı
- Vergilendirme
- İstatistik
- İşletme ve sanayi politikaları
- Trans Avrupa ağları
- Çevre
- Tüketici ve sağlığın korunması
- Mali kontrol
Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre, Brüksel’de dün “Ekonomik ve Parasal Politika” başlıklı 17. faslın açılmasına aslında 24 Ocak 2007 tarihinde karar verildi. Ancak, 2007 haziran ayında yapılan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde Fransa, bu faslın doğrudan tam üyelikle bağlantılı olduğunu ileri sürerek blokaj koydu. Bununla birlikte Türkiye, 17. fasla ilişkin uyum sürecini kendi içinde sürdürdü.
Faslın dayandığı müktesebat temel olarak, üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığı, kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanması ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesini düzenliyor. Merkez’in bağımsızlığıyla ilgili daha önce yapılan düzenlemeler hükümetin elini rahatlatırken, Merkez Bankası’nın mali ve tüzel bağımsızlığına ilişkin yapılması gereken bazı ek değişiklikler bulunuyor. Banka meclisi üyelerinin görev sürelerinin 3 yıldan 5 yıla çıkarılması ve Merkez Bankası’nın hükümete danışmadan enflasyon hedefini kendisinin belirlemesi de yapılması gerekenler arasında yer alıyor.
Bu çerçevede, olağanüstü hallerde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) Merkez Bankası’ndan ödeme yapılmasına izin veren Bankacılık Kanunu’nun değiştirilmesi, Yatırımcı Koruma Fonu’nun devlet bankalarında tutmak zorunda olduğu varlıklarını hükümet bonolarına ve mevduatlarına yatırma zorunluluğunun kaldırılması gerekiyor. MB bağımsızlığıyla ilgili yükümlülüklerin acelesi bulunmuyor. AB’ye tam üyelikten bir yıl önce gerçekleştirilmesi, yeterli kabul edilecek. 17. faslın bir başka özelliği ise “yeni üye” olacak devletlerin, Maastricht kriterlerine uyum sağlamak suretiyle AB’ye katılım ertesinde Euro’yu para birimi olarak kabul etmesi.
KAMU AÇIĞI: Üye ülkelerin bütçe açıklarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı yüzde 3’ü geçmemeli. Türkiye’de bu oran, 2009 yılı hariç 2005 yılından beri yüzde -0.2 ile yüzde 2.9 arasında seyrettiği için, kriteri rahatlıkla karşılıyor.
KAMU BORÇLARI: Kamu borç stokunun GSYH’ye oranı yüzde 60’ı geçmemeli. 2015’in ikinci çeyreği itibarıyla AB tanımlı genel yönetim borç stoku GSYH’nın yüzde 33.7 seviyesinde bulunduğu için Türkiye bu kriterde de rahat.
BU İKİ KRİTERDE YOL UZUN
FİYAT İSTİKRARI: Yıllık ortalama enflasyon oranı, en iyi performansa sahip üç ülkenin yıllık enflasyon oranları ortalamasını 1.5 puandan fazla geçmemeli. Bu oran ekim ayı itibarıyla Estonya, İrlanda, Finlandiya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde yüzde 0.0-0.2 düzeylerinde olduğu için Türkiye’de de yıllık ortalama enflasyonun yüzde 1.5- 2 düzeyine çekilmesi gerekiyor. Türkiye’de kasım ayı itibarıyla yıllık ortalama enflasyon yüzde 8.1 olarak gerçekleşti.
FAİZ ORANI: Üye ülkelerde uygulanan uzun vadeli faiz oranları, 12 aylık dönem itibarıyla en iyi performansa sahip 3 ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla aşmamalı. Ancak toplam 28 AB üyesinin ortalaması yüzde 2.21 olmakla birlikte mevcut AB üyelerinin birçoğu bu kriteri karşılayamıyor. Geçen sene söz konusu faiz oranı Yunanistan’da yüzde 6.93, Güney Kıbrıs’ta yüzde 6.00, Macaristan’da yüzde 4.81, Romanya’da yüzde 4.49 seviyesinde oldu.
Şimşek, hükümetin 2016 Eylem Planı kapsamında bir haftada hayata geçireceği, esnaf, çiftçi ve gençlere yönelik eylemleri içeren kararname taslaklarını imzaladığını belirterek taslakların Başbakanlığa sevk edildiğini bildirdi.
"MERKEZ BAĞIMSIZ KESINLIKLE HİÇ ŞÜPHE YOK"
AB Bakanı Volkan Bozkır ile Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 17. fasıl ile ilgili toplantıyı birlikte yaptı. Şimşek, AB faslında Merkez’in bağımsızlığının önemli bir başlık olmasıyla ilgili Twitter’da “Umarım Avrupa standartlarına uyumlu bir planınız vardır” diyen takipçisine, “Kesinlikle hiç şüphe yok. Merkez’in bağımsızlığını güçlendireceğiz” yanıtını verdi.
ENFLASYON HEDEFİ SORUN OLMAYACAK
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile Türkiye’nin AB Daimi Temsilciliği’nde basın toplantısı gerçekleştiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de, “Biz kendimize güveniyoruz. Gümrük Birliği’nin kapsamını genişletmek ve bu entegrasyonu derinleştirmek istiyoruz” ifadesini kullandı. Kriterler için “Kendimize güveniyoruz. Türkiye’nin çok fazla eksiği yok” diyen Bakan Şimşek, Türkiye’nin 17. fasıl alanında fazla bir eksiği olmadığının altını çizerek şu değerlendirmelerde bulundu:
- Bir tanesi; Merkez Bankası meclis üyelerinin sürelerinin uzatılması... 3 yıl şu anda, 5 yıla çıkarılması. Hani bağımsızlığı güçlendirir diye düşünülüyor. Esas faiz konusunda kararı veren komitenin üyelerinin süresi 5 yıl. Dolayısıyla orada bir sıkıntı yok. Rahat bir şekilde gerçekleştirilebilir bir şey.
- Şu anda hükümet ve Merkez Bankası enflasyon hedefini ortak olarak belirliyor. AB normlarında bunun Merkez Bankası’na bırakılması lazım. Bizde işleyen süreçte şu Merkez Bankası çalışıyor, ortaya bir enflasyon tahmini koyuyor, getiriyor önümüze, çok büyük bir tutarsızlık arz etmiyorsa biz de genelde ‘okey’ veriyoruz. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerini belirlemesi çok büyük bir sorun değil.
- Bu sene genel devlet 0 bütçe açığıyla karşı karşıya. Yani Türkiye, bu sene bütçede, genel devlet anlamında, AB standartları anlamında 0 açık verecek.
VİZELER EKİM 2016’DA KALKACAK
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Ekonomik ve Parasal Politika başlıklı 17. faslın açılacağı hükümetler arası konferansa katılmak için bulundukları Brüksel’de ortak basın toplantısı düzenledi. Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kartların yeniden dağıtılmasıyla önemli boyutlara varılan süreçte Türk vatandaşlarını yakından ilgilendiren, uzun çabalar sonunda başarabileceğimiz vizenin kaldırılmasına dair çalışmalar da süratle ilerliyor. İnşallah gelecek sene ekim ayında vizeler kalkacak ve Türkiye vatandaşları vizesiz olarak Schengen bölgesine girme imkânına sahip olacak.”
11 YASA MECLİS’E SUNULACAK
Gümrük Birliği’nin güncellenmesiyle ilgili çalışmaların da sürdüğünü ifade eden Bozkır, yaklaşık 150 milyar dolar tutarındaki ticaret hacminin ikiye katlanmasının mümkün hale geleceğini belirtti. Bozkır, vize serbestisi için 72 beklenti olduğuna, bu noktada 11 yasanın hazirandan önce çıkması gerektiğine işaret ederek bu yasaların paket halinde Meclis’e sunulacağını söyledi.
17. FASIL
- 17. fasıl olan Ekonomik ve Parasal Politikalar dün müzakereye açıldı.
- AB katılım müzakereleri 3 Ekim 2005’te başladı.
- Bu süreçte 33 fasıldan 14’ü müzakerelere açılırken, sadece 1 fasıl kapatılabildi.
- Rum yönetimi 6, Fransa 4 faslı bloke ederken, 8 faslın açılmasını ‘ek protokol’ engelliyor.
MÜZAKEREYE AÇILAN FASILLAR
- Sermayenin serbest dolaşımı
- Şirketler hukuku
-Fikri mülkiyet hukuku
- Bilgi toplumu ve medya
- Gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı
- Vergilendirme
- İstatistik
- İşletme ve sanayi politikaları
- Trans Avrupa ağları
- Çevre
- Tüketici ve sağlığın korunması
- Mali kontrol