Yastık altı altının yerini o kapacak!

Hisse senetlerinin, altın, avro ve dolardan çok daha fazla kazandırması, sermaye piyasalarının avantajlarını yeniden gündeme getirdi.

İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Egemen Candır, Türk yatırımcının hangi yatırım aracına yöneleceğiyle ilgili ciddi soru işaretleri bulunduğunu söyledi.
Altın fiyatlarında 2013'te yaşanan gelişmelerin küçük yatırımcılar bir yana, milyon dolar düzeyinde hacimle işlem yapan altın fonlarının dahi gözünü korkuttuğunu anlatan Candır, şunları kaydetti:
"Yıllardır evinde, kasasında altın tutan bizim milletimizin 2008 krizinde yastık altından çıkardığı altınları tekrar yerine koymak adına geçtiğimiz sene satın aldığı neredeyse her gram altın, seneyi zararla kapattı. Her zaman nette kar elde ettirmesine alıştığımız altın, 2000 yılından bu yana ilk kez yıl sonunu zararla kapayarak, elinde altın tutan yatırımcısına zarar olarak yansıyor. Hal böyle olunca, yıllardır altını her fırsat bulduğunda alan, altın günleri düzenleyerek yatırım yapan Türk insanı da ne yapacağını şaşırmış durumda. Mevduat yatırımları, enflasyonun lirayı eritmesinden dolayı avantajını yitirirken, döviz yatırımları da çalkantısı çok olmasından dolayı uzun vadede çekiciliğini yitiriyor."
"ALTIN 2 YILDA YÜZDE 23 KAYBETTİRDİ, BIST YÜZDE 32 KAZANDIRDI"
Geçen 2 yıl boyunca sermaye piyasasında görülen fiyat hareketleri ve altın fiyatlarını kıyaslayan Candır, şunları anlattı: "Türkiye'de en çok talep toplayan altın ve borsayı birbirine kıyaslarsak, özellikle son iki senede Borsa İstanbul 100 (BIST 100) Endeksi'nin cazibesi çok açık oluyor. Not artırımı ve ekonominin canlılığı sayesinde 2011'i 51.266 puandan kapatan BIST'te, 2012'nin tümü ve 2013'ün ilk yarısı yatırımcının yüzünü güldürdü. Son 10 yıla bakarsak, küresel krizde bütün dünya borsaları çakılırken BIST, krizin en sert yaşandığı 2008-2009 arasını yüzde 2,47 zararla kapattı. Kriz Avrupa'da derinleşirken, 2010-2011 arası BIST 70 bin ile rekorların denendiği bir yıl oldu."
Aynı süreçte altın fiyatlarındaki gerilemeyi anımsatan Candır, "Aynı dönemlerde altın, ABD'nin parasal genişlemesi sayesinde yüzde 31 ve yüzde 42 yükselebilmiş olsa da, 2012'den bu yana yatırımcısına zarar vermekte. 2012-2013 arasında yüzde 23,21 ile 2000 yılından bu yana ilk defa yıllık bazda eksiye geçen altın fiyatları, 'güvenli liman' özelliğini yitirerek 'ticari liman' mertebesine indi. 2012-2013 arasındaki aynı dönemde BIST'in getirisi ise yüzde 32,25 ile altının getirisinin yüzde 38 üzerinde oldu" bilgisini verdi.
"Son 10 yılda BIST altından daha başarılı"
Yatırım araçlarının 10 yıllık performansı ışığında borsanın daha kazançlı olabileceğine işaret eden Candır, şunları aktardı: "Türk insanının yatırım yapmayı sevdiği bu iki finansal enstrümanı daha uzun vadede karşılaştırınca BIST'in altına açık bir üstünlüğü görünüyor. Türkiye'nin politik ve ekonomik stabiliteye ulaşması, ekonomik reformlar ve özelleştirmelerin hızlanması ile BIST, 10 senede yüzde 292,84 yükselirken, ABD'nin bastığı dolarların desteğini arkasına alıp bütün dünyanın güvenli liman olarak satın aldığı altın yüzde 198,58'de kaldı. BIST her ne kadar 2013'ün ikinci yarısında hayal kırıklığına uğratsa da, mevcut çalkantıların kısa vade olduğu ve 2014 Mart'ından sonra Borsa İstanbul 100 için ikinci baharın yaşanabileceği unutulmamalı. Uzun vade yatırım yapmayı tercih eden ve çalkantılarda heyecan yapmayacak yatırımcının ideal yatırım enstrümanı BIST, bu özelliği ile yastık altında altının yerini kapmaya aday görünüyor."
Sonraki Haber