Yeni kriz mi geliyor?

Ülkeler arasında sermaye ve likidite aktarımını zorlaştıran düzenlemeler getirilmesi, finansal sistemin dışarıdan gelecek bir şoka karşı daha korunaksız ve kolay yara alabilecek bir yapıya dönüşmesine sebep oluyor.

Bir riskin sonlanmasının yeni bir risk yaratması ekonominin kaçınılmaz kural olurken; bir önceki finansal krizin bir sonrakinin habercisi niteliğinde olduğu görülüyor.

Dünya genelinde bankalar arasında uygulanan Basel 3 kuralları, finansal sistemi daha korunaklı bir hale getirmek amaçlanmıştı. Fakat Basel 3 ile birlikte bankalara yeni sermayelendirme şartları getirilmesi Avrupa bankalarına yeterli sermaye bulmaları konusunda sorun yaşatıyor. Bu da finansal sistemin işleyişini zedeliyor.

Bankalarda iyileşme işaretleri görülmezken İngiltere'nin en büyük bankalarından RBS en kötü etkilenenler arasında yer alıyor. İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, hükümetin yüzde 81'ine sahip olduğu Royal Bank of Scotland Group'u parçalara bölebileceğini açıkladı. Bankayı iki parçaya bölmek için acil olarak "durumu" inceleyeceğini söyleyen Osborne, bu bölümlerden birinin bankanın sağlıklı varlıklarını diğerinin ise sorunlu krediler ve menkul değerleri kapsayacağını belirtti. RBS ile ilgili değerlendirmenin bu sonbahara kadar biteceğini belirten Osborne nihai kararın bankanın bölünmesinin iş dünyasına ve hane halkına kredi akışını artıracağı yönünde çıkacak bir değerlendirmeye bağlı olduğunu ifade etti. Değerlendirmeden çıkacak sonuç ne olursa olsun Osborne'un açıklaması hükümetin RBS konusundaki değişimini de yansıtıyor.

Pek çok banka regülatörlerin yeni kurlarını yerine getirmek için ağırlık atarken pek çoğu ya bölünüyor ya da küçülmeye gidiyor. Bazıları için bu temizlik iyi haber olurken, maliyetleri düşürme noktasında sıkıntı yaşayanlar da var.

Balon korkuları ile muslukların kısılması bankaların hayati likidite ihtiyacına ket vururken, şimdi merak edilen daha düşük likit dünyanın paçasını nasıl kurtaracağı.

Bu noktada tartışma dönüp dolaşıp FED’e gelirken kimilerine göre erken kimilerine göre ise çok geç kalmış açıklamalar krizi tam anlamı ile atlatamamış dünya ekonomisi için risk unsuru olarak ortaya konuluyor.