Bakan Elvan'dan enflasyon ve büyüme mesajı
Hazine Ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan İş dünyasıyla buluşma programında konutu. Bakan Lütfi Elvan, "İkinci çeyrek için çift haneli bir büyüme rakamı bekliyoruz" dedi.
Hazine Ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın konuşmalarından satır başları;
Gaziantep son 15 senede ihracat hacmini 8 kat artırabilmiş. Bu başarılı performans başlı başına, şehrin dinamizmini, enerjisini ve gelecekte yapabileceklerini çok net gösteriyor.
Oldukça zorlu geçen bir yılın ardından küresel aktivite toparlanmaya başladı. Hizmetler sektörü zayıf performans gösteriyor. Sektörel iyileşme tabana yayılmış durumda değil. Ekonomik aktivite canlı da olsa salgın döneminin getirdiği bir takım yapısal sorunlar da var, bunlardan birisi küresel enflasyon baskısı. Olağanüstü parasal genişleme, kuraklık, salgınla artan stoklama eğilimi ve tedarik zincirindeki aksamaların etkisiyle tüm dünyada emtia fiyatları artmaya başladı. Gelişmeler para politikaları üzerinde baskı unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Fed tarafından sözlü iletişim ile aktarılan bir cümle bile ani bir dalgalanmaya yol açabiliyor.
YÜZDE 20'LERDE BÜYÜME BEKLİYORUZ
Hizmet sektörünün zayıf seyretmesi istihdam üzerinde baskı yaratıyor. Süreç boyunca salgından etkilenen tüm kesimler için tedbirler aldık. Tedbirler konusunda ilave adımlar atmaya devam edeceğiz.
Aşılama konusunda son haftalarda önemli bir ivmelenme söz konusu, bu durumun çok kısa sürede turizm başta olmak üzere hizmetler sektörüne canlanma getireceğini düşünüyorum. İkinci çeyrek için çift haneli bir büyüme rakamı bekliyoruz.
İkinci çeyrekte yüzde 20'lerde büyüme bekliyoruz.
SORUN ENFLASYONUN VE DÖVİZ KURUNUN OYNAKLIĞINDA
Şubat yaptığımız düzenlemelerin de etkisiyle altın ithalatında önemli yavaşlama görmeye başladık, iç talebin kontrollü devam etmesi ve turizm gelirlerinin artması şartıyla cari açık tarafında bu sene sorun görmüyoruz. Bu sene için milli gelire oranla %3,5'luk bir bütçe açığı hedefi ortaya koyduk. Mali alanı vatandaşlarımız için kullanmaktan asla çekinmeyeceğiz, bunu yaparken de orta vadeli hedeflerimizden sapmayacağız. Büyüme, ödemeler dengesi ve kamu maliyesi tarafı olumlu sinyaller veriyor, sorun enflasyonda ve döviz kurunun oynaklığında.
Ülkenin ihtiyacı düşük enflasyon ve kur istikrarı, fiyat istikrarı olmaksızın büyüme ve refah artışından bahsedemeyiz. Yatırım için daha az belirsizlik, dolayısıyla fiyat istikrarı şart. Bu noktada Merkez Bankası'nın fiyat istikrarına odaklı kararlı bir duruş sergilemesi çok önemli. Disiplinli ve öngörülebilir politikalar enflasyonla mücadelede başarı getirecektir. Enflasyonla mücadeleyi sadece para politikası perspektifinde görmüyoruz, mali politikamız ve yapısal politikamız fiyat istikrarını destekler niteliktedir. Gerekmesi durumunda makroihtiyati tedbirleri almaktan çekinmeyeceğiz. Kaliteli bir büyüme patikasına ve daha adaletli bir gelir dağılımına ihtiyacımız var. Tüm bunlar için yüksek enflasyondan kurtulmamız şart. Üretim, istihdam, yatırım ve ihracat bizim için olmazsa olmaz dörtlü ayağımız. Bu alanları desteklemek üzere veri istisnaları ve teşvikler getirdik. Vergi usul kanununda önemli değişiklikler yapacağız.
Bunların başında iktisadi faaliyetlerin düzenlenmesine ilişkin değerlemeler yer alıyor. Değerleme hükümlerini güncelleyeceğiz. Nakit sermaye artırımında %50 olarak uyguladığımız kurumlar vergisi indirimini, artırılan sermayenin yurt dışından getirilmesi durumunda %75 olarak uygulanmasına ilişkin düzenleme yapacağız.
Gaziantep son 15 senede ihracat hacmini 8 kat artırabilmiş. Bu başarılı performans başlı başına, şehrin dinamizmini, enerjisini ve gelecekte yapabileceklerini çok net gösteriyor.
Oldukça zorlu geçen bir yılın ardından küresel aktivite toparlanmaya başladı. Hizmetler sektörü zayıf performans gösteriyor. Sektörel iyileşme tabana yayılmış durumda değil. Ekonomik aktivite canlı da olsa salgın döneminin getirdiği bir takım yapısal sorunlar da var, bunlardan birisi küresel enflasyon baskısı. Olağanüstü parasal genişleme, kuraklık, salgınla artan stoklama eğilimi ve tedarik zincirindeki aksamaların etkisiyle tüm dünyada emtia fiyatları artmaya başladı. Gelişmeler para politikaları üzerinde baskı unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Fed tarafından sözlü iletişim ile aktarılan bir cümle bile ani bir dalgalanmaya yol açabiliyor.
YÜZDE 20'LERDE BÜYÜME BEKLİYORUZ
Hizmet sektörünün zayıf seyretmesi istihdam üzerinde baskı yaratıyor. Süreç boyunca salgından etkilenen tüm kesimler için tedbirler aldık. Tedbirler konusunda ilave adımlar atmaya devam edeceğiz.
Aşılama konusunda son haftalarda önemli bir ivmelenme söz konusu, bu durumun çok kısa sürede turizm başta olmak üzere hizmetler sektörüne canlanma getireceğini düşünüyorum. İkinci çeyrek için çift haneli bir büyüme rakamı bekliyoruz.
İkinci çeyrekte yüzde 20'lerde büyüme bekliyoruz.
SORUN ENFLASYONUN VE DÖVİZ KURUNUN OYNAKLIĞINDA
Şubat yaptığımız düzenlemelerin de etkisiyle altın ithalatında önemli yavaşlama görmeye başladık, iç talebin kontrollü devam etmesi ve turizm gelirlerinin artması şartıyla cari açık tarafında bu sene sorun görmüyoruz. Bu sene için milli gelire oranla %3,5'luk bir bütçe açığı hedefi ortaya koyduk. Mali alanı vatandaşlarımız için kullanmaktan asla çekinmeyeceğiz, bunu yaparken de orta vadeli hedeflerimizden sapmayacağız. Büyüme, ödemeler dengesi ve kamu maliyesi tarafı olumlu sinyaller veriyor, sorun enflasyonda ve döviz kurunun oynaklığında.
Ülkenin ihtiyacı düşük enflasyon ve kur istikrarı, fiyat istikrarı olmaksızın büyüme ve refah artışından bahsedemeyiz. Yatırım için daha az belirsizlik, dolayısıyla fiyat istikrarı şart. Bu noktada Merkez Bankası'nın fiyat istikrarına odaklı kararlı bir duruş sergilemesi çok önemli. Disiplinli ve öngörülebilir politikalar enflasyonla mücadelede başarı getirecektir. Enflasyonla mücadeleyi sadece para politikası perspektifinde görmüyoruz, mali politikamız ve yapısal politikamız fiyat istikrarını destekler niteliktedir. Gerekmesi durumunda makroihtiyati tedbirleri almaktan çekinmeyeceğiz. Kaliteli bir büyüme patikasına ve daha adaletli bir gelir dağılımına ihtiyacımız var. Tüm bunlar için yüksek enflasyondan kurtulmamız şart. Üretim, istihdam, yatırım ve ihracat bizim için olmazsa olmaz dörtlü ayağımız. Bu alanları desteklemek üzere veri istisnaları ve teşvikler getirdik. Vergi usul kanununda önemli değişiklikler yapacağız.
Bunların başında iktisadi faaliyetlerin düzenlenmesine ilişkin değerlemeler yer alıyor. Değerleme hükümlerini güncelleyeceğiz. Nakit sermaye artırımında %50 olarak uyguladığımız kurumlar vergisi indirimini, artırılan sermayenin yurt dışından getirilmesi durumunda %75 olarak uygulanmasına ilişkin düzenleme yapacağız.