Hükümetten KOBİ'lere müjde
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Şimşek, hükümetin Kredi Garanti Fonu desteğinin ardından, KOBİ'leri alacaklarını tahsil edememe riskine karşı korumak için çalışma başlattıklarını belirtti.
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, hükümetin Kredi Garanti Fonu (KGF) desteğinin ardından, KOBİ'leri alacaklarını tahsil edememe riskine karşı korumak için çalışma başlattıklarını belirterek, "Bu kapsamda Hazine olarak, KOBİ'ler için bankacılık sisteminde teminat olarak kullanılabilecek ve krediye ulaşmayı kolaylaştıracak alacak sigortasını yaygınlaştıracağız" dedi.
"20 BİN LİRALIK ZARARI TAHSİL EDEMEDİĞİNDE BÜYÜK ZARARLA KARŞILAŞIYOR"
Şimşek, "Örneğin ortalama cirosu 10 milyon lira olan yüzde 5 kar marjı ile satış yapan bir KOBİ'nin, 20 bin lira tutarında bir faturayı tahsil edemediğinde, zararını kurtarmak için 400 bin liralık satış yapması gerekmektedir. Ya da aynı KOBİ için en büyük müşteri riskinin 1 milyon lira olduğunu varsayarsak, bu tek müşterinin borcunu ödememesi bile KOBİ'nin bir yıl içerisinde elde etmeyi umduğu kardan çok daha büyük zararla karşılaşmasına neden olabilmektedir" dedi.
"DÜNYADA TİCARİ ALACAK SİGORTASI DEVLET KURUMLARI TARAFINDAN SUNULUYOR"
Alacak sigortasının küresel ekonomiye sunduğu katma değerin giderek anlaşıldığını dile getiren Şimşek, dünyada ticari alacak sigortasının devlet kurumları ve özel sigorta şirketleri aracılığıyla sunulduğunu söyledi.
Devlet kurumlarının daha çok ihracatı teşvik etmek üzere uzun vadeli yatırım ürünleri ya da emtia ihracatından doğan ticari alacaklara yönelik teminat sağladığını anlatan Şimşek, Türkiye'de bu konuda Türk Eximbank'ın örnek gösterilebileceğini kaydetti.
"TÜRKİYE'DE 3 ŞİRKET FAALİYET GÖSTERİYOR"
Şimşek, özel sigorta şirketlerinin ise hem uluslararası hem yerel ticaretten doğan ve daha ziyade kısa vadeli (180 güne kadar) alacaklara yönelik teminat, tahsilat ve tazminat hizmeti verdiğini belirterek, Türkiye'de bu kapsamda 3 şirketin faaliyet gösterdiğini belirtti.
Genel olarak bakıldığında 100 yılı aşkın süredir dünyada uygulanan alacak sigortasının kıta Avrupası ülkelerindeki uygulamalarının Türkiye'ye kıyasla daha ileri seviyede olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Gelişmiş ülkelerdeki alacak sigortasının sağladığı toplam teminat tutarının gayri safi hasılaya oranı yüzde 10 ile yüzde 15 arasında değişirken, ülkemizde ise bu oran yüzde 2 civarındadır." dedi.
"20 BİN LİRALIK ZARARI TAHSİL EDEMEDİĞİNDE BÜYÜK ZARARLA KARŞILAŞIYOR"
Şimşek, "Örneğin ortalama cirosu 10 milyon lira olan yüzde 5 kar marjı ile satış yapan bir KOBİ'nin, 20 bin lira tutarında bir faturayı tahsil edemediğinde, zararını kurtarmak için 400 bin liralık satış yapması gerekmektedir. Ya da aynı KOBİ için en büyük müşteri riskinin 1 milyon lira olduğunu varsayarsak, bu tek müşterinin borcunu ödememesi bile KOBİ'nin bir yıl içerisinde elde etmeyi umduğu kardan çok daha büyük zararla karşılaşmasına neden olabilmektedir" dedi.
"DÜNYADA TİCARİ ALACAK SİGORTASI DEVLET KURUMLARI TARAFINDAN SUNULUYOR"
Alacak sigortasının küresel ekonomiye sunduğu katma değerin giderek anlaşıldığını dile getiren Şimşek, dünyada ticari alacak sigortasının devlet kurumları ve özel sigorta şirketleri aracılığıyla sunulduğunu söyledi.
Devlet kurumlarının daha çok ihracatı teşvik etmek üzere uzun vadeli yatırım ürünleri ya da emtia ihracatından doğan ticari alacaklara yönelik teminat sağladığını anlatan Şimşek, Türkiye'de bu konuda Türk Eximbank'ın örnek gösterilebileceğini kaydetti.
"TÜRKİYE'DE 3 ŞİRKET FAALİYET GÖSTERİYOR"
Şimşek, özel sigorta şirketlerinin ise hem uluslararası hem yerel ticaretten doğan ve daha ziyade kısa vadeli (180 güne kadar) alacaklara yönelik teminat, tahsilat ve tazminat hizmeti verdiğini belirterek, Türkiye'de bu kapsamda 3 şirketin faaliyet gösterdiğini belirtti.
Genel olarak bakıldığında 100 yılı aşkın süredir dünyada uygulanan alacak sigortasının kıta Avrupası ülkelerindeki uygulamalarının Türkiye'ye kıyasla daha ileri seviyede olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Gelişmiş ülkelerdeki alacak sigortasının sağladığı toplam teminat tutarının gayri safi hasılaya oranı yüzde 10 ile yüzde 15 arasında değişirken, ülkemizde ise bu oran yüzde 2 civarındadır." dedi.