İTO Başkanı Avdagiç: Kısa Çalışma Ödeneği 3 ay daha uzatılmalı
Kısa Çalışma Ödeneğinin, iki ayda istihdamın korunmasındaki başarısını ispatladığına işaret eden İTO Başkanı Avdagiç, "Başvuru süresinin hazirandan sonra ikinci bir 3 ay uzatılması, işletmelerin pandemi sürecinin zorluklarını geride bırakmasına büyük katkı sağlayacak" dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Kısa çalışma başvuru süresinin 30 Haziran'dan sonra ikinci bir 3 ay uzatılması, işletmelerin pandemi sürecinin zorluklarını geride bırakmasına büyük katkı sağlayacaktır." dedi.
Avdagiç, ülkedeki COVID-19 vakası 10 Mart’ta tespit edilirken, hükümetin hızlı bir uygulama ile 25 Mart’ta İŞKUR üzerinden firmaların Kısa Çalışma Ödeneği başvurularını aldığını hatırlattı.
Başvuruların işçiler adına işverenler tarafından yapıldığını kaydeden Avdagiç, bu çerçevede, 3 ay süre ile çalışanın günlük brüt kazancının yüzde 60’ının ve genel sağlık sigortası primlerinin bu ödenekten karşılandığını belirtti.
Ödeneğin Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin adı gibi bir kalkan vazifesi gördüğünü vurgulayan Avdagiç, şöyle konuştu:
“COVID-19'un etkisini bertaraf etmek için başarıyla uygulanan İstikrar Kalkanı Paketi'nin en önemli maddelerinden biri olan ve çalışanın günlük kazancının yüzde 60’ını karşılayan Kısa Çalışma Ödeneği, geçen yaklaşık iki ayda istihdamın korunmasındaki başarısını ispatlamıştır. İşletmeler haziranda faaliyetlerini artırma ya da yeniden başlatmaya hazırlanırken, koronavirüsten etkilenen iş yerlerinde çalışanlara yönelik uygulanan kısa çalışma kapsamındaki maaş ödemelerinin, son başvuru tarihi olan 30 Haziran'dan itibaren ikinci bir üç ay süreyle uzatılması işletmelerin pandemi sürecinin zorluklarını geride bırakmasına büyük katkı yapacaktır."
“Bazı sektörlerimizden son günlerde ‘yoğun siparişler’ aldıkları bildirimi geliyor”
Şekib Avdagiç, iş dünyasının yeni tip koronavirüs ile mücadelesindeki rolüne değinerek, “Korona ile yaşamayı, üretmeyi ve satmayı öğrenmek zorundayız." ifadesini kullandı.
İTO’da tüm sektörleri yakından takip ettiklerini belirten Avdagiç, "Ekonomide ibrenin hazirandan itibaren yukarı doğru çıkacağını görüyoruz. Bazı sektörlerde yeni tedbirlerle daha hızlı mesafe almamız şart. Bunu el birliği ile başaracağız. Öte yandan bazı sektörlerimizden son günlerde ‘yoğun siparişler' aldıkları bildirimi geliyor. Bu bizim cesaretimizi artırıyor. İkinci bir dalga gelmezse tedbirli bir iyimserlik içindeyiz." diye konuştu.
Avdagiç, iş dünyası olarak riskleri ve fırsatları dikkate alarak, süreci doğru yönetmek için gayret ettiklerini belirterek, "Türkiye üretim disiplini, kalifiye çalışan gücü ve sevkiyat performansı ile civarındaki tüm ülkelerden ayrışıyor. Bugünden yarına değilse bile Batı’nın Çin, Kamboçya ve Vietnam’dan ürün talebi azalacaktır." ifadelerini kullandı.
“Dünyanın hiçbir ülkesi, 30 günde maske üretimini 12 kat artıramadı”
İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye’nin günde 4 milyon maske üretirken, bir ay sonra günlük 50 milyon adet maske ürettiğine dikkati çekerek, “Dünyanın hiçbir ülkesi, 30 günde maske üretimini 12 kat artıramadı. Bu, Türk girişimcisinin değişen taleplere karşı arzda ne kadar esnek olabildiğinin ve talebe hızla ayak uydurabildiğini de kanıtlıyor. Özellikle AB’nin ithalatında hızla payımızı artırmamız mümkün. Şöyle ki, Türkiye, 2019'da AB'nin yaptığı yaklaşık 2 trilyon dolarlık ithalatta 70 milyar avro ile yüzde 3,6 pay aldı. AB'nin ithalatta 6'ncı büyük ortağı. Bunu artıracağız. Şu anda bu fırsat var. Türkiye, AB'nin 2 trilyon dolarlık ithalatındaki yüzde 3,6’lık payını en az ikiye katlamalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, ülkedeki COVID-19 vakası 10 Mart’ta tespit edilirken, hükümetin hızlı bir uygulama ile 25 Mart’ta İŞKUR üzerinden firmaların Kısa Çalışma Ödeneği başvurularını aldığını hatırlattı.
Başvuruların işçiler adına işverenler tarafından yapıldığını kaydeden Avdagiç, bu çerçevede, 3 ay süre ile çalışanın günlük brüt kazancının yüzde 60’ının ve genel sağlık sigortası primlerinin bu ödenekten karşılandığını belirtti.
Ödeneğin Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin adı gibi bir kalkan vazifesi gördüğünü vurgulayan Avdagiç, şöyle konuştu:
“COVID-19'un etkisini bertaraf etmek için başarıyla uygulanan İstikrar Kalkanı Paketi'nin en önemli maddelerinden biri olan ve çalışanın günlük kazancının yüzde 60’ını karşılayan Kısa Çalışma Ödeneği, geçen yaklaşık iki ayda istihdamın korunmasındaki başarısını ispatlamıştır. İşletmeler haziranda faaliyetlerini artırma ya da yeniden başlatmaya hazırlanırken, koronavirüsten etkilenen iş yerlerinde çalışanlara yönelik uygulanan kısa çalışma kapsamındaki maaş ödemelerinin, son başvuru tarihi olan 30 Haziran'dan itibaren ikinci bir üç ay süreyle uzatılması işletmelerin pandemi sürecinin zorluklarını geride bırakmasına büyük katkı yapacaktır."
“Bazı sektörlerimizden son günlerde ‘yoğun siparişler’ aldıkları bildirimi geliyor”
Şekib Avdagiç, iş dünyasının yeni tip koronavirüs ile mücadelesindeki rolüne değinerek, “Korona ile yaşamayı, üretmeyi ve satmayı öğrenmek zorundayız." ifadesini kullandı.
İTO’da tüm sektörleri yakından takip ettiklerini belirten Avdagiç, "Ekonomide ibrenin hazirandan itibaren yukarı doğru çıkacağını görüyoruz. Bazı sektörlerde yeni tedbirlerle daha hızlı mesafe almamız şart. Bunu el birliği ile başaracağız. Öte yandan bazı sektörlerimizden son günlerde ‘yoğun siparişler' aldıkları bildirimi geliyor. Bu bizim cesaretimizi artırıyor. İkinci bir dalga gelmezse tedbirli bir iyimserlik içindeyiz." diye konuştu.
Avdagiç, iş dünyası olarak riskleri ve fırsatları dikkate alarak, süreci doğru yönetmek için gayret ettiklerini belirterek, "Türkiye üretim disiplini, kalifiye çalışan gücü ve sevkiyat performansı ile civarındaki tüm ülkelerden ayrışıyor. Bugünden yarına değilse bile Batı’nın Çin, Kamboçya ve Vietnam’dan ürün talebi azalacaktır." ifadelerini kullandı.
“Dünyanın hiçbir ülkesi, 30 günde maske üretimini 12 kat artıramadı”
İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye’nin günde 4 milyon maske üretirken, bir ay sonra günlük 50 milyon adet maske ürettiğine dikkati çekerek, “Dünyanın hiçbir ülkesi, 30 günde maske üretimini 12 kat artıramadı. Bu, Türk girişimcisinin değişen taleplere karşı arzda ne kadar esnek olabildiğinin ve talebe hızla ayak uydurabildiğini de kanıtlıyor. Özellikle AB’nin ithalatında hızla payımızı artırmamız mümkün. Şöyle ki, Türkiye, 2019'da AB'nin yaptığı yaklaşık 2 trilyon dolarlık ithalatta 70 milyar avro ile yüzde 3,6 pay aldı. AB'nin ithalatta 6'ncı büyük ortağı. Bunu artıracağız. Şu anda bu fırsat var. Türkiye, AB'nin 2 trilyon dolarlık ithalatındaki yüzde 3,6’lık payını en az ikiye katlamalı.” değerlendirmesinde bulundu.