Keban HES'te yüzde 100 yerli jeneratör kullanımı başladı
Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürü İzzet Alagöz, Keban Hidroelektrik Santrali’nde (HES), yüzde 100 yerli jeneratör testlerinin tamamlanarak başarıyla devreye alındığını bildirdi.
Alagöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in Türkiye’nin sadece hidroelektrik santrallerden üretilen elektrik için kullanılan jeneratörlerin de yüzde 100 yerli ve milli imkanlarla üretebilir aşamaya gelmesi hedefini hatırlatarak, EÜAŞ'ın Keban Barajı için yüzde yüz yerli ve milli 160 megavat gücündeki dev jeneratörü tamamen kendisinin ürettiğini belirtti.
Halihazırda iki yerli jeneratörün devreye girdiğini vurgulayan Alagöz, "24 saat çalışıyor. Böyle kritik bir jeneratörü üretmek kolay olmadı ama sonunda başardık. Bu tecrübemizi ilgili kamuoyu ile paylaşmaya hazırız. Bize güvenen ve desteğini esirgemeyen Bakanımız Sayın Dönmez'i mahçup etmedik. Allah'a hamd olsun." ifadelerini kullandı.
Alagöz, Keban Barajı için jeneratör üretmenin enerji alanındaki önemli projelerden olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki elektrik üretiminin hikayesinin ilk başladığı ve üçüncü büyük santralimiz olan Keban, aynı zamanda Fırat Nehri'nin ana kolu üzerindeki ilk hidroelektrik santralidir. Keban Barajı'nın 8 ünitesi var. Barajın üzerine kurulduğu Fırat, Türkiye'nin su ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını karşılıyor. Ülkemizde su ve elektrik deyince ilk akla gelen yer Fırat nehridir. EÜAŞ'ın hidroelektrik üretim kısmının yaklaşık yüzde 60 kadarını Fırat'tan üretiyoruz. Türkiye'de yerli ve milli üretime önem veriyoruz. Ben yıllardır yerli üretimle ilgili toplantılar düzenliyorum ve her toplantıda bunu vurguluyorum. 19 ay önce bu kurumda görevlendirildim. Keban barajından bırakılan su, tarım, içme suyu ve elektrik üretimi için çok önemli. Böylesi önemli bir santralde yerli jeneratörleri üretme fikri, değerli Genel Müdür Nevzat Şatıroğlu döneminde alınan bir karardı. Ancak çok ciddi ve iddialı bir karar olduğunu ifade etmeliyim. Çünkü Türkiye'nin en kritik noktasındaki bu baraj hata kabul etmez. Bu yüzden hata yapma lüksümüz yoktu."
"Kolayı tercih etmedik"
Bu denli büyük bir jeneratörle ilgili ülkede yeterli tecrübenin olmadığını dile getiren Alagöz, yüksek fiyat veren yabancı firmalarının da kendilerinin tercih etmediğini ve üretime sıfırdan başladıklarını söyledi.
Alagöz, bu jeneratörü üretmenin kolay olmadığını vurgulayarak, kendisi göreve geldiğinde mühendislik çalışmalarının sona ermiş olduğunu ve montaj aşamasına gelindiğini anlattı.
Sonrasında devreye alma safhasında istenilen sonuca ulaşılamadığını aktaran Alagöz, "Jeneratör üretimine, tersine mühendislik ile başlayınca tasarımından kaynaklanan hatalar tespit ettik. Kendi mühendisliğimizi kullanmak zorunda kaldık. Ama yılmadık. Kolayı tercih edip, ihale çözümü de aramadık. İçimizde kanayan yara olan yerli mühendisliğin bir yerde kendini göstermesi gerektiğini düşündük. Bu duygularla 'Jeneratörü kendimiz yapalım' dedik. Bu jeneratör tamamen EÜAŞ çalışanlarıyla hiçbir destek almadan yaptığımız bir jeneratör oldu." diye konuştu.
Yeniden mühendisliği gözden geçirip bütün hesapların yapıldığını kaydeden Alagöz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Daire başkanlarıyla iş bölümü yaptık. Tatil bayram demedik, uluslararası standartlarda tasarım, üretim ve test protokollerini inceledik. Her şeyi yeniden öğrendiğimiz bu projeyi sonlandırdıktan sonra, birinci türbin jeneratörünü devreye aldık. Aşırı öz güvenden değil, yapmak zorunda olduğumuz, inandığımız için başardık. Bu tecrübemizle ikinci türbin jeneratörünü de yapmaya karar verdik. Birinciye harcadığımız 16 aylık süreden sonra, ikinci jeneratörü sadece 4 ay gibi kısa bir sürede ürettik. 22 Mart'ta büyük bir coşku ile devreye almayı başardık. Hatta ikinci jeneratörde verimliliği yüzde 10 arttırdık. Biz bütün bilgi, beceri ve birikimimizi kayıt altına aldık. Bunları bütün ülkeyle paylaşmaya hazırız. Güzel ülkemize armağan olsun."
Halihazırda iki yerli jeneratörün devreye girdiğini vurgulayan Alagöz, "24 saat çalışıyor. Böyle kritik bir jeneratörü üretmek kolay olmadı ama sonunda başardık. Bu tecrübemizi ilgili kamuoyu ile paylaşmaya hazırız. Bize güvenen ve desteğini esirgemeyen Bakanımız Sayın Dönmez'i mahçup etmedik. Allah'a hamd olsun." ifadelerini kullandı.
Alagöz, Keban Barajı için jeneratör üretmenin enerji alanındaki önemli projelerden olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki elektrik üretiminin hikayesinin ilk başladığı ve üçüncü büyük santralimiz olan Keban, aynı zamanda Fırat Nehri'nin ana kolu üzerindeki ilk hidroelektrik santralidir. Keban Barajı'nın 8 ünitesi var. Barajın üzerine kurulduğu Fırat, Türkiye'nin su ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını karşılıyor. Ülkemizde su ve elektrik deyince ilk akla gelen yer Fırat nehridir. EÜAŞ'ın hidroelektrik üretim kısmının yaklaşık yüzde 60 kadarını Fırat'tan üretiyoruz. Türkiye'de yerli ve milli üretime önem veriyoruz. Ben yıllardır yerli üretimle ilgili toplantılar düzenliyorum ve her toplantıda bunu vurguluyorum. 19 ay önce bu kurumda görevlendirildim. Keban barajından bırakılan su, tarım, içme suyu ve elektrik üretimi için çok önemli. Böylesi önemli bir santralde yerli jeneratörleri üretme fikri, değerli Genel Müdür Nevzat Şatıroğlu döneminde alınan bir karardı. Ancak çok ciddi ve iddialı bir karar olduğunu ifade etmeliyim. Çünkü Türkiye'nin en kritik noktasındaki bu baraj hata kabul etmez. Bu yüzden hata yapma lüksümüz yoktu."
"Kolayı tercih etmedik"
Bu denli büyük bir jeneratörle ilgili ülkede yeterli tecrübenin olmadığını dile getiren Alagöz, yüksek fiyat veren yabancı firmalarının da kendilerinin tercih etmediğini ve üretime sıfırdan başladıklarını söyledi.
Alagöz, bu jeneratörü üretmenin kolay olmadığını vurgulayarak, kendisi göreve geldiğinde mühendislik çalışmalarının sona ermiş olduğunu ve montaj aşamasına gelindiğini anlattı.
Sonrasında devreye alma safhasında istenilen sonuca ulaşılamadığını aktaran Alagöz, "Jeneratör üretimine, tersine mühendislik ile başlayınca tasarımından kaynaklanan hatalar tespit ettik. Kendi mühendisliğimizi kullanmak zorunda kaldık. Ama yılmadık. Kolayı tercih edip, ihale çözümü de aramadık. İçimizde kanayan yara olan yerli mühendisliğin bir yerde kendini göstermesi gerektiğini düşündük. Bu duygularla 'Jeneratörü kendimiz yapalım' dedik. Bu jeneratör tamamen EÜAŞ çalışanlarıyla hiçbir destek almadan yaptığımız bir jeneratör oldu." diye konuştu.
Yeniden mühendisliği gözden geçirip bütün hesapların yapıldığını kaydeden Alagöz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Daire başkanlarıyla iş bölümü yaptık. Tatil bayram demedik, uluslararası standartlarda tasarım, üretim ve test protokollerini inceledik. Her şeyi yeniden öğrendiğimiz bu projeyi sonlandırdıktan sonra, birinci türbin jeneratörünü devreye aldık. Aşırı öz güvenden değil, yapmak zorunda olduğumuz, inandığımız için başardık. Bu tecrübemizle ikinci türbin jeneratörünü de yapmaya karar verdik. Birinciye harcadığımız 16 aylık süreden sonra, ikinci jeneratörü sadece 4 ay gibi kısa bir sürede ürettik. 22 Mart'ta büyük bir coşku ile devreye almayı başardık. Hatta ikinci jeneratörde verimliliği yüzde 10 arttırdık. Biz bütün bilgi, beceri ve birikimimizi kayıt altına aldık. Bunları bütün ülkeyle paylaşmaya hazırız. Güzel ülkemize armağan olsun."