Kısa çalışma ödeneğinde son 10 gün

Kısa çalışma ödeneği desteğinde son 10 güne girilirken, salgından kaynaklanan olağanüstü durumun devam ettiğinin altını çizen iş insanları desteğin yıl sonuna kadar uzatılmasını istiyor.

Pandemi döneminde istihdamı korumak amacıyla uygulanan kısa çalışma ödeneği desteğinde Cumhurbaşkanına kanunla verilen uzatma yetkisi 30 Haziran’da doluyor. 10 gün içerisinde yeni bir yasal düzenleme yapılmazsa hem kısa çalışma ödeneği desteği hem de fesih yasağı (işten çıkarma yasağı) sona erecek. Buna bağlı olarak ücretsiz izin desteği de aynı tarih itibarıyla son bulacak. Şu ana kadar kamuoyuna görüş bildiren iş insanları genellikle kısa çalışma ödeneği desteğinin yıl sonuna kadar uzatılması gerektiği yönünde taleplerini bildiriyorlar.

CANLANMA İÇİN ÖNEMLİ

Dünya'dan Hüseyin Gökçe'nin haberine göre, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol genç ve kadın işsizliğinin artmaması için kısa çalışma ödeneği ay ay değil, yılsonuna kadar uzatılması gerektiğini söyledi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül, desteklerin sona ermesiyle birlikte işgücü piyasasında önemli hareketlilik yaşanacağını belirtirken, özellikle kadınların istihdama dönüşünün zor olacağını aktardı. Akkol DÜNYA’ya yaptığı açıklamada kısa çalışma ödeneğinin yıl sonuna kadar devam etmesinin istihdamın korunması ve ekonomik canlanma için önemli olduğuna dikkat çekti

DAHA ZAMANA İHTİYAÇ VAR

Salgının başından bu yana önceliklerinin çalışanlarımızın sağlığını korumak ve sonrasında da toparlanmaya ve istihdama odaklanmak olduğunun altını çizen Akkol, “Ortak akılla milletimize ve tüm tarafl ara fayda sağlayacak çözümleri üretmek için çalıştık. Bu dönemde devletimiz de salgının ülkemizdeki etkilerini en aza indirmek için tüm kurum ve kuruluşları ile büyük bir özveri içinde çalıştı” dedi. “Yerinde ve tam zamanında alınan tedbir ve destekler için başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetimize teşekkürü bir borç biliyoruz” diyen Akkol, bununla birlikte salgın ve bunun getirdiği olağanüstü koşulların hâlen devam ettiğine vurgu yaptı. Akkol, “Tüm dünyada ve ülkemizde normalleşme adımlarının hızla devreye alınmasıyla birlikte, hizmet sektörünün toparlanması için zamana ihtiyaç bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

AY AY UZATMAK YERİNE

Normalleşme adımları atılırken, mevcut istihdamın devamının sağlanmasının çok önemli olduğunun altını çizen Akkol, “Genç ve kadın işsizliğinin artmaması için destekleyici tedbirlerin sürdürülmesini çok önemli buluyoruz” dedi.

İş dünyası olarak bu süreçte kendilerinin de katkı koyacağını dile getiren Akkol, “Bu doğrultuda, Haziran sonu itibariyle sona erecek olan kısa çalışma ödeneğinin ay ay uzatılmak yerine yıl sonuna kadar uzatılmasının gerekliliğine inanıyoruz. Kısa çalışma ödeneği uygulamasının ekonomik ve sosyal şartlar tam olarak iyileşene kadar devam etmesinin istihdamın korunmasında kritik öneme sahip olduğu kanaatindeyiz. Bu dönemde, bizler de elimizi taşın altına koyarak, bu zamana kadar yaptığımız şekilde çalışanlarımızı destekleyecek ve uygun olan sektörlerimizde ücretlerini tamamlamaya devam edeceğiz” dedi.

“İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ HAREKETLİLİĞE YÖNELİK YENİ POLİTİKA TEDBİRLERİNE İHTİYAÇ OLACAK”

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül, ilk kez 25 Mart 2020’de sokağa çıkma yasağının ardından kısa çalışma ödeneğinin hayata geçtiğini hatırlatırken, 17 Nisan 2020’de ise işten çıkarma yasağı ve nakdi ücret desteğinin gündeme geldiğini bildirdi. Destek yanı sıra işten çıkarma yasağının 30 Haziran’da sona ermesiyle işgücü piyasasında hareketlilik oluşacağını dile getiren Bülbül, “Bu hareketliliğin nasıl ve ne şekilde gerçekleşeceğini ise zaman gösterecek. Kısa çalışma ve fesih yasağının sona ermesi ile birlikte oluşacak yeni durumlara ilişkin de yeni politika tedbirlerine ihtiyaç olacaktır. Aşılama da yaşanan olumlu gelişmeler özellikle hizmet sektöründe bir canlanma sağlayacaktır. Ancak sektörel olarak yeni tedbirlere ihtiyaç olacağı açık” dedi.

KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIM ORANI DÜŞTÜ

Geçmişte kriz dönemlerinde kadınların işgücüne katılım oranı artış gösterirken, pandemide tersi bir durum yaşandığını ve kadınların işgücüne katılma oranının azaldığını dile getiren Bülbül, “Kriz dönemlerinde kadınların işgücüne katılma oranı artış gösterirdi. İşini kaybeden erkekler olduğunda kadınlar iş aramaya başlar ve işgücüne katılım oranı artardı. Ancak salgın, ekonomik krizden farklı olarak kalıcı bir istihdam kaybı doğurduğu ve salgın süresince yaşlı ve çocuk bakım yükü fazlasıyla arttığı için kadınların işgücüne katılma oranında artış değil bilakis azalma var” şeklindeki tespitini paylaştı. Bülbül, fesih yasağının sona ermesiyle kadınların dönüşünün hızlı olmayacağını da söyledi.

ERTELENEN İŞYERİ KAPANIŞLARI GERÇEKLEŞECEK

Yaklaşık 1 yıldır kapalı olan bazı sektörlerde fesih yasağı sonrasında, ertelenmiş kapanmaların yaşanacağını vurgulayan Okan Güray Bülbül, bu sebeple işsiz kalacak kişilerin işsizlik sigortasından yararlanma süreleri ile ödenek miktarlarının artırılması önerisinde bulundu. Yeni dönemde sektörel ve mesleki geçişlerin özendirilmesine yönelik kısa vadeli politika tedbirlerine ihtiyaç olabileceğini söyleyen Bülbül, bunlara örnek olarak kuryeliği gösterdi. Bülbül, kitlesel işsizliğin azaltılması için kısa vadeli tedbirler yanı sıra uzun vadede katma değerli mal ve hizmet üretiminin sağlanması başta olmak üzere kalıcı tedbirlerin de alınmasının önemine işaret etti.
Sonraki Haber