Kur riski yönetiminde sıra büyüklerde

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, küçük ve orta ölçekli şirketlere yönelik tedbirlerin ardından kur riski yönetimine ilişkin çalışmaların ikinci aşamasını büyük ölçekli şirketlerin oluşturduğunu belirterek, "15 milyon dolar üzerinde döviz borcu bulunan 2 bin 118 şirket için veri tabanı ve düzenleme çalışmalarını bu yılın ilk yarısında tamamlayacağız." dedi.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, kur riski yönetimi ile hem mevzuat çerçevesi hem de uygulamaya yönelik atılacak adımlarla örnek teşkil edecek bir yapısal reformu hayata geçirmiş olacaklarını söyledi.

Şirketlerin döviz kuru riskine yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulunan Şimşek, Türkiye ekonomisinin şoklara karşı dayanıklılığını ve sağlam yapısını koruduğunu, kamu borç stokunun oldukça düşük seviyede olduğunu söyledi.

Reel sektör ve hane halkının toplam borçlarının milli gelire oranının sırasıyla yüzde 64 ve yüzde 18 gibi makul seviyelerde bulunduğunu anlatan Şimşek, 2009 yılında öngörülü bir düzenlemeyle yabancı para borçlanması engellenen hane halkının, kur oynaklığına karşı korunduğunu hatırlattı.

Zor ve dalgalı dönemlerde bile firmaların kredi geri ödemelerinde başarılı bir performans sergilemiş olmasına rağmen ihtiyatlı duruşun dayanıklılığı daha da güçlendirmeyi gerektirdiğini vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:

Bu çerçevede, reel sektörün yabancı para borçlanma dinamikleri ve kur riskinden korunma mekanizmaları ayrıntılı olarak çalışılmaktadır. Başta Merkez Bankamız olmak üzere ilgili kurumlarımız gerek kendi uzman kadrolarıyla gerekse finans sektörü ve reel sektör temsilcileriyle kapsamlı çalışmalar yürütmüştür. Reel sektörün kur riskinin daha iyi yönetilmesi amacıyla başlattığımız yapısal dönüşüm çalışmasının önemli bir parçasını '32 Sayılı Karar'da yaptığımız değişiklikler oluşturmaktadır. Basiretli borçlanmaya, kur riskinin etkin yönetimine ve finansal istikrara katkı sağlamak amacıyla ilk aşamada 15 milyon dolar ve altında yabancı para kredi bakiyesine sahip firmaları düzenleme kapsamına aldık. Buna ilişkin karar da geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlandı."

SIRA BÜYÜK ŞİRKETLERİN DÖVİZ BORCUNDA

Şimşek, yeni düzenlemeyle döviz geliri ile kredi kullanımı arasında etkin bir bağ kurulduğunu ifade ederek, firmaların döviz kredi bakiyesinin son 3 mali yıl döviz gelirleri toplamıyla sınırlandırıldığını, dövize endeksli kredi uygulamasının kaldırıldığını belirtti.

Söz konusu düzenlemenin mevcut kredi stokunu etkilemeyeceğine, sadece yeni kredileri kapsayacağına işaret eden Şimşek, "Ayrıca düzenlemede yer alan istisna hükümleri ekonomik büyüme ve yatırımlar açısından destekleyici bir mahiyet taşımaktadır." dedi.

Küçük ve orta ölçekli şirketlere yönelik tedbirlerin ardından kur riski yönetimine ilişkin çalışmaların ikinci aşamasını büyük ölçekli şirketlerin oluşturduğunu bildiren Şimşek, 15 milyon dolar üzerinde döviz borcu bulunan 2 bin 118 şirketin, döviz yükümlülüğündeki payının yüzde 84 olduğuna dikkati çekti.

"ÖNEMLİ BİR YAPISAL REFORM VE DÖNÜŞÜM"

Şimşek, kur riskinin yönetilmesi ilişkin çalışmanın çok kapsamlı, büyük veriye dayalı olduğunu ve ülkenin gerçeklerine uygun dizayn edildiğini belirterek, bu mevzuat çerçevesinin önemli bir yapısal reforma ve dönüşüme işaret ettiğini vurguladı.

Dünyada bu konudaki başarılı ülke örneklerinin incelendiğini ve bunlardan istifade edildiğini anlatan Şimşek, diğer taraftan Türkiye'ye özel parametrelerin de dikkate alındığını bildirdi.

Şimşek, "Risklerin zamanlı ve detaylı tespiti kadar risk yönetim anlayışının yerleşmesi, risk yönetim araçlarının standardize edilerek yaygınlaştırılması ve maliyetlerin iyileştirilmesi, çalışmamızın önemli bileşenlerini oluşturuyor. Mevzuat çerçevesi kadar uygulamayı da planlıyoruz. Bu yönüyle örnek teşkil edecek kapsamlı bir çalışma yürütüldüğünü söyleyebilirim. Kur riski yönetimi ile hem mevzuat çerçevesi hem de uygulamaya yönelik atılacak adımlarla örnek teşkil edecek bir yapısal reformu hayata geçirmiş olacağız." dedi.

"AMACIMIZ KIRILGANLIKLARI AZALTARAK, BÜYÜMEYİ KALICI KILMAK"

Merkez Bankası bünyesinde firma bazında yabancı para pozisyonunun, nakit akımının ve türev ürün kullanımının izlenebilmesini hedefleyen kapsamlı bir veri tabanı oluşturulması çalışmasının son aşamaya geldiğini ifade eden Şimşek, buna ilişkin yasal çerçevenin aralık ayında tamamlandığını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Bağımsız denetimi de içerecek şekilde tasarlanan sürecin teknik alt yapı çalışmaları bitmek üzere. Elde edilen veriler ayrıntılı ve çok boyutlu analizler yapılmasına zemin oluşturacak. 15 milyon dolar üzerinde döviz borcu bulunan 2 bin 118 şirket için veri tabanı ve düzenleme çalışmalarını bu yılın ilk yarısında tamamlayacağız." şeklinde konuştu.

Yürütülen çalışmalarla bir risk haritasının oluşturulacağını belirten Şimşek, yeni mevzuatın bu risklerin en etkin şekilde yönetilebilmesi için dinamik bir yapı ortaya koyacağını ifade etti.

Türkiye'nin risk algısındaki iyileşmeyle birlikte borçlanma maliyetlerinde düşüş yaşanacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, "Nihai amacımız, kırılganlıklarımızı azaltarak istikrarlı büyümeyi kalıcı kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Sonraki Haber