Tazminat yakmak tarihe karışıyor
'Kıdem tazminatı fonu’ iş hayatına yeni bir soluk getirmesi bekleniyor. Planlanan sistemle uzun süre aynı işyerinde çalışan bir kişi tazminatını yakmadan istifa ederek yeni bir işe geçebilecek
Son 3 – 4 yıldır kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi çalışmaları, çalışma hayatının taraflarını karşı karşıya getiriyor. İşçi sendikaları hak kaybına müsaade etmeyeceklerini, işveren sendikaları ise eleman tutmakta zorlanacaklarını vurguluyorlar. Kıdem tazminatı fona dönüştürülmesi tartışmaları geçtiğimiz hafta Mehmet Müezzinoğlu’nun açıklamaları sonrası yeniden gündeme geldi. Kıdem tazminatı fona dönüşürse işçi ve işverenler için önemli değişiklikler olacak. Fon işçiye güvence sağlayacak, işverene ise maliyetleri öngörme ve finanse etme kolaylığı getirecek. Peki işçinin ve işverenin fon sonrası durumları nasıl değişecek?
HAK KAYBOLMUYOR
Kıdem tazminatı fona dönüşürse işçiler açısından en önemli kazanım, kıdem tazminatı hakkının kaybolmayacak olması olacak. Bugünkü uygulamada 8 yıldır aynı işyerinde çalışan ve başka bir işyerinden daha yüksek ücretle teklif alan işçi, kıdem tazminatını yakmamak adına işinden ayrılmıyor. Dolayısıyla hem kendisi için kariyer ilerlemesi sağlanamamış oluyor hem de işyerinde verimsizlik ön plana çıkıyor. Özellikle yüksek kıdemi olan kişiler ya kendilerini kovdurmak için işyerinde olumsuz davranışlar sergiliyorlar ya da kıdemlerini yakıp yeni işlerine yelken açıyorlar.
YÜZDE 10 ALABİLİYOR
Akşam'dan Okan Güray Bülbül'ün haberine göre; diğer yandan tartışılır bir veri olmakla beraber çalışanların ancak yüzde 10’u kıdem tazminatı alabiliyorlar. Dolayısıyla bugün işten ayrılan her 10 çalışandan yalnızca bir tanesi kıdem tazminatına kavuşabilirken fon hayata geçtiğinde gerekli şartlar sağlandığında bütün çalışanların kıdem tazminatına kavuşması söz konusu olacak. Kıdem tazminatı fonunda 30 günün korunacak olması hem daha fazla kişinin kıdem tazminatına hak kazanmasına hem de kıdem tazminatı miktarının azalmamasını sağlayacak. Bakan Müezzinoğlu’nun açıklamaları 30 günün korunacağı yönünde.
MALİYET PLANLANABİLECEK
Kıdem tazminatının fona dönüşmesi halinde işverenlerin en önemli kazanımı kıdem tazminatı maliyetinin planlanabilir hale gelmesi olacak. Bugün işçinin kıdem tazminatını hak ederek işten ayrılması işverene öngörülmeyen bir maliyet yaratıyor. Özellikle evlenen kadın işçinin evlilik sonrası bir yıl içinde veya yaş dışındaki diğer şartları sağlayarak istifa eden işçi için ödenmesi gereken tazminat işverenin hesaplarını bozabiliyor. Fon sistemiyle her ay bütün işçiler için belli bir miktar prim ödeyeceği için aniden çıkan bir maliyet söz konusu olmayacak.
EMEKLİLİKTE ALINACAK
Kıdem tazminatı fona dönüşürse bugünkü sistemden farklı olarak yalnızca emeklilik halinde işçinin kıdem tazminatı alması söz konusu olacak. Yani geçilmesi düşünülen fon sisteminde işçinin hiç kaybı olmayacak ancak kıdem tazminatını ancak emekli olduğunda veya emeklilik için yaş dışındaki diğer şartları tamamladığında alabilecek. Diğer yandan bir işçi bir gün bile çalışsa, para kendi hesabında birikeceğinden mevcut durumdaki gibi kıdem tazminatının yanması söz konusu olmayacak.
ELEMAN TUTMAK ZORLAŞABİLİR
Kıdem tazminatının fona dönüşmesi halinde özellikle bugün işçilerine kıdem tazminatı ödememekte ısrar eden bütün işverenler her ay çalıştırdıkları her işçi için fona prim ödeyecekleri için ek bir maliyetle karşılaşacaklar. Diğer yandan kıdem tazminatı fona dönüşürse işverenler işyerinde eleman tutmak noktasında da çok zorlanacaklar. Özellikle işçi devrinin yüksek olduğu sektörlerde 100 TL fazla ücret için işçilerin iş ve şirket değiştirmesi söz konusu olacak. İşinden ayrıldığında kıdemini yakmamış olacak işçi çok sık iş değiştirebilecek. Dolayısıyla işverenler eleman tutmakta zorlanacaklar.
23.5 GÜNE KADAR DÜŞEBİLİR
Bugünkü yapının korunabilmesi için işverenlerin yüzde 8.33 civarında prim ödemesi gerekiyor. Bunun yerine yüzde 5 oranında prim ödenerek reel faiz ve ücret artışı ile 25 yıllık çalışma sonunda bir yılın karşılığında 23,5 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı alınabilmesini mümkün kılacak bir yapı hayata geçirilebilir.
ŞEFFAF YÖNETİM ÖNEMLİ
Kıdem tazminatı fona dönüşürse kesinlikle şeffaf bir fon yönetimi sisteminin kurulması gerekir. Diğer yandan fondan alınacak tazminat işçinin fon yönetimi performansından bağımsız şekilde korunmalı. Çalışanın fon yönetimi performansına endeksli bir yapı kurulursa kıdem tazminatına hak kazanan işçinin eline geçecek rakam işçiyi tatmin edecek miktardan uzak olacaktır.
HAK KAYBOLMUYOR
Kıdem tazminatı fona dönüşürse işçiler açısından en önemli kazanım, kıdem tazminatı hakkının kaybolmayacak olması olacak. Bugünkü uygulamada 8 yıldır aynı işyerinde çalışan ve başka bir işyerinden daha yüksek ücretle teklif alan işçi, kıdem tazminatını yakmamak adına işinden ayrılmıyor. Dolayısıyla hem kendisi için kariyer ilerlemesi sağlanamamış oluyor hem de işyerinde verimsizlik ön plana çıkıyor. Özellikle yüksek kıdemi olan kişiler ya kendilerini kovdurmak için işyerinde olumsuz davranışlar sergiliyorlar ya da kıdemlerini yakıp yeni işlerine yelken açıyorlar.
YÜZDE 10 ALABİLİYOR
Akşam'dan Okan Güray Bülbül'ün haberine göre; diğer yandan tartışılır bir veri olmakla beraber çalışanların ancak yüzde 10’u kıdem tazminatı alabiliyorlar. Dolayısıyla bugün işten ayrılan her 10 çalışandan yalnızca bir tanesi kıdem tazminatına kavuşabilirken fon hayata geçtiğinde gerekli şartlar sağlandığında bütün çalışanların kıdem tazminatına kavuşması söz konusu olacak. Kıdem tazminatı fonunda 30 günün korunacak olması hem daha fazla kişinin kıdem tazminatına hak kazanmasına hem de kıdem tazminatı miktarının azalmamasını sağlayacak. Bakan Müezzinoğlu’nun açıklamaları 30 günün korunacağı yönünde.
MALİYET PLANLANABİLECEK
Kıdem tazminatının fona dönüşmesi halinde işverenlerin en önemli kazanımı kıdem tazminatı maliyetinin planlanabilir hale gelmesi olacak. Bugün işçinin kıdem tazminatını hak ederek işten ayrılması işverene öngörülmeyen bir maliyet yaratıyor. Özellikle evlenen kadın işçinin evlilik sonrası bir yıl içinde veya yaş dışındaki diğer şartları sağlayarak istifa eden işçi için ödenmesi gereken tazminat işverenin hesaplarını bozabiliyor. Fon sistemiyle her ay bütün işçiler için belli bir miktar prim ödeyeceği için aniden çıkan bir maliyet söz konusu olmayacak.
EMEKLİLİKTE ALINACAK
Kıdem tazminatı fona dönüşürse bugünkü sistemden farklı olarak yalnızca emeklilik halinde işçinin kıdem tazminatı alması söz konusu olacak. Yani geçilmesi düşünülen fon sisteminde işçinin hiç kaybı olmayacak ancak kıdem tazminatını ancak emekli olduğunda veya emeklilik için yaş dışındaki diğer şartları tamamladığında alabilecek. Diğer yandan bir işçi bir gün bile çalışsa, para kendi hesabında birikeceğinden mevcut durumdaki gibi kıdem tazminatının yanması söz konusu olmayacak.
ELEMAN TUTMAK ZORLAŞABİLİR
Kıdem tazminatının fona dönüşmesi halinde özellikle bugün işçilerine kıdem tazminatı ödememekte ısrar eden bütün işverenler her ay çalıştırdıkları her işçi için fona prim ödeyecekleri için ek bir maliyetle karşılaşacaklar. Diğer yandan kıdem tazminatı fona dönüşürse işverenler işyerinde eleman tutmak noktasında da çok zorlanacaklar. Özellikle işçi devrinin yüksek olduğu sektörlerde 100 TL fazla ücret için işçilerin iş ve şirket değiştirmesi söz konusu olacak. İşinden ayrıldığında kıdemini yakmamış olacak işçi çok sık iş değiştirebilecek. Dolayısıyla işverenler eleman tutmakta zorlanacaklar.
23.5 GÜNE KADAR DÜŞEBİLİR
Bugünkü yapının korunabilmesi için işverenlerin yüzde 8.33 civarında prim ödemesi gerekiyor. Bunun yerine yüzde 5 oranında prim ödenerek reel faiz ve ücret artışı ile 25 yıllık çalışma sonunda bir yılın karşılığında 23,5 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı alınabilmesini mümkün kılacak bir yapı hayata geçirilebilir.
ŞEFFAF YÖNETİM ÖNEMLİ
Kıdem tazminatı fona dönüşürse kesinlikle şeffaf bir fon yönetimi sisteminin kurulması gerekir. Diğer yandan fondan alınacak tazminat işçinin fon yönetimi performansından bağımsız şekilde korunmalı. Çalışanın fon yönetimi performansına endeksli bir yapı kurulursa kıdem tazminatına hak kazanan işçinin eline geçecek rakam işçiyi tatmin edecek miktardan uzak olacaktır.