THY kargo taşımacılığındaki payını artırdı
Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen uluslararası kargo taşımacılığında pazar paylarını büyüttüklerini belirterek, "2020 yılı başında kargo uçakları ile 88 noktaya hizmet veriyorduk, an itibarıyla 96 noktaya operasyon düzenliyoruz" dedi.
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, THY'nin, kargo taşımacılığı operasyonları ile hava yolu taşımacılığında 2021 beklentilerini değerlendirdi.
Dünya hava kargo taşımacılığının, küresel salgın nedeniyle geçen yılın ilk çeyreği sonu itibarıyla yolcu uçaklarındaki kapasitenin kullanılamamasının etkisiyle de daralma eğilimine girdiğini aktaran Aycı, THY olarak yolcu operasyonlarının durma noktasına geldiği dönemde kargo taşımacılığı alanında ivme katederek gerek kargo uçakları gerek kısmi olarak yolcu uçaklarıyla operasyonlarına devam ettiklerini söyledi.
Aycı, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) verilerine göre, 2020 yılı ocak-ekim döneminde uluslararası pazarın hacmi yüzde 20,8 daralırken Turkish Cargo'nun yüzde 0,4 artış gösterdiğinin altını çizerek, "Pazar payımızı yüzde 4,1’den (ocak) yüzde 4,7’ye (ocak-ekim) çıkardık. (entegratörler hariç). Bu gelişmeyle 2019'un ocak-ekim döneminde 8. sırada yer alırken, 2020'nin aynı döneminde 6. sıraya kadar yükseldik. Diğer yandan uluslararası hava kargo bilgi sağlayıcısının (WACD) verilerine göre Turkish Cargo’nun gelir pazar payı ise ocak ayında yüzde 4,6 iken, ocak-kasım periyodunda yüzde 5,3’e yükselmiştir." diye konuştu.
Geçen yılın başında kargo uçakları ile 88 noktaya hizmet verdiklerine dikkati çeken Aycı, "Bu süreçte bazı spesifik noktalara olan kargo talebi artınca ilave kargo seferleri gerçekleştirdik. An itibarıyla 96 noktaya kargo uçaklarımızla operasyon düzenliyoruz." ifadelerini kullandı.
'BİRKAÇ GÜNE AŞILARI GETİREBİLİRİZ'
Turkish Cargo olarak, dünya aşı ve ilaç pazarından aldıkları payın yüzde 7,5 olduğunu aktaran İlker Aycı, Kovid-19 aşılarını da başta Türkiye olmak üzere networkleri içindeki birçok noktaya taşımak için gerekli hazırlıkların tamamlandığını bildirdi. Kovid-19 aşılarını taşıma konusunda Sağlık Bakanlığından gelecek bilgiye göre hareket edileceğini anlatan Aycı, şunları kaydetti:
"363 uçaklık filomuzla istersek birkaç güne aşıları getirebiliriz. Sadece Atatürk Havalimanı’ndaki soğuk hava depolarımız 150 uçak paletini koruyabilecek kapasitededir. Bugüne kadar içinde aşıların olduğu belli sevkiyatlarımız yapıldı. Aşı tipine göre 70 bin ile 100 bin doz bir konteynerde taşınabiliyor. Dolayısıyla günde iki veya üç sefer döneceğini düşünürsek sadece Atatürk Havalimanı’ndaki tesisimizde bir günde 20-30 milyon doz aşıyı elleçleyebilir ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırabiliriz."
'TOPARLANMA İÇ HATLARDA BAŞLAYACAK'
Aşı üretimi ve dağıtımının sorunsuz gerçekleştirilmesiyle bu yılın ilk yarısının sonuna kadar gelişmiş ülkelerde etkili aşılama sürecinin yapılmasının beklendiğine değinen Aycı, genele yayılmasının ise daha fazla zaman alabileceğini, bu nedenle de aşının havacılığa etkisini irdelemek için küresel düşünmek gerektiğini vurguladı.
Aycı, sektörde toparlanmanın önce iç hatlarda başlayacağını anlatarak, "Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin iç hat ağırlıklı uçuş yapan hava yolları, aşının sektöre getireceği pozitif etkiden ilk faydalanan kısmı olacaktır. Sonrasında aşılama bölgeleri içinde yer alan dar gövde menzilinde ve lokal pazarı güçlü olan pazarlar toparlanma sürecine girecektir. Kıtalararası transfer pazarın düzelmesi biraz daha zaman alacaktır." dedi.
İlker Aycı, toparlanmanın aşıyla bitmeyeceğinin de altını çizerek şöyle devam etti:
"Tüm dünyayı aynı anda aşılasak bile pazarın toparlanması zaman alacaktır. Bunun en önemli unsurlarından biri de hem şirketler hem de müşteriler açısından finansal toparlanmanın zaman alacak olmasıdır. 2021, bir geçiş yılı olacak. 2022 yılı itibarıyla pazarlarda gözle görülür iyileşmeler görülmesine karşın tüm sektörün yeniden 2019 yılına, yani eski günlere dönmesi ise hava bağlantılarının dünya genelinde tümüyle yeniden kurulması ile mümkün olacaktır. Bu bağlamda tamamıyla eski günlere dönüşün 2023-2024 yıllarını bulabileceğini düşünebiliriz."
Mali disiplinlerini 2021'de de aynen sürdüreceklerini belirten Aycı, operasyonlarını sekteye uğratmayacak yatırımları mümkün olduğu kadar ötelemeye devam edeceklerini söyledi.
Aycı, talebin yeniden artmaya başlayacağı döneme hazırlıklı olabilmek için gerekli aksiyonları bu süreçte tamamlayacaklarına işaret ederek, "Kargo taşımacılığında ise yolcu uçaklarının kapasitesinden 2020 yılına göre daha fazla yararlanacağımızdan, kargo uçakları ile taşınan kargonun bir kısmını yolcu uçaklarına kaydırmış olacağız. Dünyadaki farklı sektörlerdeki hareketlenmeyle kargo taşımacılığında da yukarı yönlü hareketlenmeler olacaktır. Biz de pazardaki konumumuzu güçlendirme adına adımlarımızı atıyor olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Dünya hava kargo taşımacılığının, küresel salgın nedeniyle geçen yılın ilk çeyreği sonu itibarıyla yolcu uçaklarındaki kapasitenin kullanılamamasının etkisiyle de daralma eğilimine girdiğini aktaran Aycı, THY olarak yolcu operasyonlarının durma noktasına geldiği dönemde kargo taşımacılığı alanında ivme katederek gerek kargo uçakları gerek kısmi olarak yolcu uçaklarıyla operasyonlarına devam ettiklerini söyledi.
Aycı, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) verilerine göre, 2020 yılı ocak-ekim döneminde uluslararası pazarın hacmi yüzde 20,8 daralırken Turkish Cargo'nun yüzde 0,4 artış gösterdiğinin altını çizerek, "Pazar payımızı yüzde 4,1’den (ocak) yüzde 4,7’ye (ocak-ekim) çıkardık. (entegratörler hariç). Bu gelişmeyle 2019'un ocak-ekim döneminde 8. sırada yer alırken, 2020'nin aynı döneminde 6. sıraya kadar yükseldik. Diğer yandan uluslararası hava kargo bilgi sağlayıcısının (WACD) verilerine göre Turkish Cargo’nun gelir pazar payı ise ocak ayında yüzde 4,6 iken, ocak-kasım periyodunda yüzde 5,3’e yükselmiştir." diye konuştu.
Geçen yılın başında kargo uçakları ile 88 noktaya hizmet verdiklerine dikkati çeken Aycı, "Bu süreçte bazı spesifik noktalara olan kargo talebi artınca ilave kargo seferleri gerçekleştirdik. An itibarıyla 96 noktaya kargo uçaklarımızla operasyon düzenliyoruz." ifadelerini kullandı.
'BİRKAÇ GÜNE AŞILARI GETİREBİLİRİZ'
Turkish Cargo olarak, dünya aşı ve ilaç pazarından aldıkları payın yüzde 7,5 olduğunu aktaran İlker Aycı, Kovid-19 aşılarını da başta Türkiye olmak üzere networkleri içindeki birçok noktaya taşımak için gerekli hazırlıkların tamamlandığını bildirdi. Kovid-19 aşılarını taşıma konusunda Sağlık Bakanlığından gelecek bilgiye göre hareket edileceğini anlatan Aycı, şunları kaydetti:
"363 uçaklık filomuzla istersek birkaç güne aşıları getirebiliriz. Sadece Atatürk Havalimanı’ndaki soğuk hava depolarımız 150 uçak paletini koruyabilecek kapasitededir. Bugüne kadar içinde aşıların olduğu belli sevkiyatlarımız yapıldı. Aşı tipine göre 70 bin ile 100 bin doz bir konteynerde taşınabiliyor. Dolayısıyla günde iki veya üç sefer döneceğini düşünürsek sadece Atatürk Havalimanı’ndaki tesisimizde bir günde 20-30 milyon doz aşıyı elleçleyebilir ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırabiliriz."
'TOPARLANMA İÇ HATLARDA BAŞLAYACAK'
Aşı üretimi ve dağıtımının sorunsuz gerçekleştirilmesiyle bu yılın ilk yarısının sonuna kadar gelişmiş ülkelerde etkili aşılama sürecinin yapılmasının beklendiğine değinen Aycı, genele yayılmasının ise daha fazla zaman alabileceğini, bu nedenle de aşının havacılığa etkisini irdelemek için küresel düşünmek gerektiğini vurguladı.
Aycı, sektörde toparlanmanın önce iç hatlarda başlayacağını anlatarak, "Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin iç hat ağırlıklı uçuş yapan hava yolları, aşının sektöre getireceği pozitif etkiden ilk faydalanan kısmı olacaktır. Sonrasında aşılama bölgeleri içinde yer alan dar gövde menzilinde ve lokal pazarı güçlü olan pazarlar toparlanma sürecine girecektir. Kıtalararası transfer pazarın düzelmesi biraz daha zaman alacaktır." dedi.
İlker Aycı, toparlanmanın aşıyla bitmeyeceğinin de altını çizerek şöyle devam etti:
"Tüm dünyayı aynı anda aşılasak bile pazarın toparlanması zaman alacaktır. Bunun en önemli unsurlarından biri de hem şirketler hem de müşteriler açısından finansal toparlanmanın zaman alacak olmasıdır. 2021, bir geçiş yılı olacak. 2022 yılı itibarıyla pazarlarda gözle görülür iyileşmeler görülmesine karşın tüm sektörün yeniden 2019 yılına, yani eski günlere dönmesi ise hava bağlantılarının dünya genelinde tümüyle yeniden kurulması ile mümkün olacaktır. Bu bağlamda tamamıyla eski günlere dönüşün 2023-2024 yıllarını bulabileceğini düşünebiliriz."
Mali disiplinlerini 2021'de de aynen sürdüreceklerini belirten Aycı, operasyonlarını sekteye uğratmayacak yatırımları mümkün olduğu kadar ötelemeye devam edeceklerini söyledi.
Aycı, talebin yeniden artmaya başlayacağı döneme hazırlıklı olabilmek için gerekli aksiyonları bu süreçte tamamlayacaklarına işaret ederek, "Kargo taşımacılığında ise yolcu uçaklarının kapasitesinden 2020 yılına göre daha fazla yararlanacağımızdan, kargo uçakları ile taşınan kargonun bir kısmını yolcu uçaklarına kaydırmış olacağız. Dünyadaki farklı sektörlerdeki hareketlenmeyle kargo taşımacılığında da yukarı yönlü hareketlenmeler olacaktır. Biz de pazardaki konumumuzu güçlendirme adına adımlarımızı atıyor olacağız." değerlendirmesinde bulundu.