Türkiye 5G'yi 2021'de kullanacak
ULAK Haberleşme AŞ Genel Müdürü Metin Balcı, şirket olarak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde, herhangi bir kesinti olmadan 5G radyo ile birlikte 5G teknolojisinin farklı birimlerini geliştirmek için çalıştıklarını belirterek, "MİLAT Ağ Yönetim ve Analiz Sistemimiz (MAYA) 5G'ye hazır bir ürün olarak sahada, diğer taraftan 5G radyo ve çekirdek şebekemizi de 2021 ortasında hazır edeceğiz." dedi.
Balcı, AA muhabirine, ULAK'ın, zenginleşen yerli ve yabancı ekosistemiyle Türkiye'nin geniş bant iletişim altyapısına özgün teknolojiler ve global ölçekte çözümler kazandırmak vizyonuyla çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Kovid-19 salgını döneminde, zaman zaman sokağa çıkma yasaklarının ve karantina süreçlerinin yaşandığı bu dönemde iletişim altyapısına, yerli ve milli ULAK çözümlerle katkıda bulunmaktan dolayı mutlu olduklarını vurgulayan Balcı, bu katkıyı daha da artırmak için çalıştıklarını dile getirdi.
Balcı, salgın döneminde iletişim altyapısının öneminin daha iyi kavrandığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Evrensel Projesi kapsamında, 700'ü aşkın köy okulu öğrencisi ULAK baz istasyonları vasıtasıyla EBA'nın online eğitim sistemine ulaştı. Eğitim ve iletişim sürekliliğini sağlamadaki katkımızı gördükçe çalışma azmimiz artıyor. Bu sorumlulukla ULAK Haberleşme olarak, ekosistemimizle 5G teknolojisini geliştirmek için çalışıyoruz. 4,5G teknolojilerinin geliştirme, ürünleştirme ve sahadaki uygulamalarında ULAK olarak edindiğimiz birikim ve deneyim paha biçilmez bir öneme sahip. Aynı şekilde 5G teknolojisini de geliştirip sağlıklı bir şekilde kullanıma aldığımızda, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan iletişim altyapılarımızda kendimizi daha güçlü, güvende ve güvenilir hissedebileceğiz."
Teknolojide yaşanan gelişmelerin, ekonomik ve siber güvenlik açısından tüm dünyanın yakından takip ettiği bir yarış olduğunu vurgulayan Balcı, bu mücadelede 4,5G teknolojisinde ülke olarak önemli bir noktaya gelindiğini ve bunu her gün biraz daha ileri götürecek şekilde geliştirme sürecinin devam ettiğini bildirdi.
Balcı, 5G teknolojisinin farklı birimlerini geliştirmek için çalışmalarının da sürdüğüne işaret ederek, "MAYA, 5G'ye hazır bir ürün olarak sahada, diğer taraftan 5G radyo ve çekirdek şebekemizi de 2021 ortasında hazır edeceğiz." ifadelerini kullandı.
5G baz istasyonu (5G radyo ve erişim şebekesi) çalışmalarına 2018'de ASELSAN ve Turkcell ile TÜBİTAK projesi kapsamında başladıklarını hatırlatan Balcı, 2019'un sonlarına doğru, yaptıkları çalışmaların yine TÜBİTAK tarafından desteklenen Uçtan Uca Yerli Milli 5G (UUYM5G) projesi kapsamındaki çalışmalarla birleştirildiğini anlattı.
Balcı, bu proje kapsamında çalışmaların daha da güçlenerek devam ettiğini belirterek, "UUYM5G projesinden sonra 2021'de başlaması planlanan ve ülkemizin 5G çalışmalarının ürünleşme sürecinde önemli yer tutacağına inandığımız TÜBİTAK 5G Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması (SAYEM) Projesi çalışmalarına yönelik hazırlıklar da ULAK Haberleşme liderliğinde yürütülmektedir." diye konuştu.
"Yerli ve milli tasarımlarla dikey uygulamalar çalıştırılabilir seviyede"
ULAK'ın, Türkiye'nin geniş bant iletişim teknolojileri alanındaki öncü firmalarla yürüttüğü iş birliği ve UUYM5G Projesi kapsamındaki müşterek çalışmalarla ULAK markasının Türkiye'de ve yurt dışı pazarlarda yaygınlaşarak güçleneceğini dile getiren Balcı, "Tüm bu çalışmalarımızın 2020'de çeşitli aşamalarda test ve gösterimi yapıldıktan sonra 2021'de saha testlerinin gerçekleştirilmesini ve 2022'de operatörlerimizin kullanımına sunulmasını hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Balcı, geliştirilen yerli ve milli tasarımlarla, dikey uygulamaların çalıştırılabilir seviyeye geldiğine dikkati çekerek, otonom bir aracı ve bir fabrikanın gerçek zamanlı süreçlerini yönetmenin (operatörlerle birlikte) sundukları altyapıyla mümkün olduğunu ifade etti.
Dikey sektörlerdeki çalışmaları 5G'yi beklemeden, dışarıdan gelen dikteleri doğrudan kabullenmeden, hazır çözümlerin ve sistemlerin dayanılmaz cazibesine kapılmadan, mevcut 4,5G çözümlerle adreslemeye, bu süreçte alan uzmanlıklarını genişletmeye ve uygulama seviyesinde tecrübeleri artırmaya gayret ettiklerini vurgulayan Balcı, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak baz istasyonu üreten ve sahada çalışır vaziyette kurabilen 5-6 ülkeden biri olduk. 5G ve ötesine doğru önümüzdeki dönem geniş bant iletişim teknolojilerinde yerli ve milli sistemlerin yapılabilirliğine olan güvenin artırılması konusunda ULAK önemli bir referans oluşturdu. Hızla değişen ve yüksek teknoloji gerektiren iletişim altyapılarında ülke olarak teknolojik, ekonomik ve güvenlik açısından yerli ve milli ürünlerimizle yerimizi almalı ve bu başarıyı sürdürebilir kılmalıyız. Bunun yolu ULAK ile yakaladığımız fırsatın farkında olarak, potansiyelimizi kullanmaktan geçiyor. Yeni teknolojileri üretmeye devam ederken, teknolojiye yön verdiğimiz günleri hedeflemek bu sayede mümkün. ULAK olarak, operatör şebekelerimizde aktif hizmet verirken, ekosistemimizle 2021'in ortasından itibaren hayata geçireceğimiz 5G çözümlerimiz ve yaşantımızı kolaylaştırıcı özgün dikey uygulamalarımızla ülkemizin gelişimine katkıda bulunacağız."
Kovid-19 salgını döneminde, zaman zaman sokağa çıkma yasaklarının ve karantina süreçlerinin yaşandığı bu dönemde iletişim altyapısına, yerli ve milli ULAK çözümlerle katkıda bulunmaktan dolayı mutlu olduklarını vurgulayan Balcı, bu katkıyı daha da artırmak için çalıştıklarını dile getirdi.
Balcı, salgın döneminde iletişim altyapısının öneminin daha iyi kavrandığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Evrensel Projesi kapsamında, 700'ü aşkın köy okulu öğrencisi ULAK baz istasyonları vasıtasıyla EBA'nın online eğitim sistemine ulaştı. Eğitim ve iletişim sürekliliğini sağlamadaki katkımızı gördükçe çalışma azmimiz artıyor. Bu sorumlulukla ULAK Haberleşme olarak, ekosistemimizle 5G teknolojisini geliştirmek için çalışıyoruz. 4,5G teknolojilerinin geliştirme, ürünleştirme ve sahadaki uygulamalarında ULAK olarak edindiğimiz birikim ve deneyim paha biçilmez bir öneme sahip. Aynı şekilde 5G teknolojisini de geliştirip sağlıklı bir şekilde kullanıma aldığımızda, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan iletişim altyapılarımızda kendimizi daha güçlü, güvende ve güvenilir hissedebileceğiz."
Teknolojide yaşanan gelişmelerin, ekonomik ve siber güvenlik açısından tüm dünyanın yakından takip ettiği bir yarış olduğunu vurgulayan Balcı, bu mücadelede 4,5G teknolojisinde ülke olarak önemli bir noktaya gelindiğini ve bunu her gün biraz daha ileri götürecek şekilde geliştirme sürecinin devam ettiğini bildirdi.
Balcı, 5G teknolojisinin farklı birimlerini geliştirmek için çalışmalarının da sürdüğüne işaret ederek, "MAYA, 5G'ye hazır bir ürün olarak sahada, diğer taraftan 5G radyo ve çekirdek şebekemizi de 2021 ortasında hazır edeceğiz." ifadelerini kullandı.
5G baz istasyonu (5G radyo ve erişim şebekesi) çalışmalarına 2018'de ASELSAN ve Turkcell ile TÜBİTAK projesi kapsamında başladıklarını hatırlatan Balcı, 2019'un sonlarına doğru, yaptıkları çalışmaların yine TÜBİTAK tarafından desteklenen Uçtan Uca Yerli Milli 5G (UUYM5G) projesi kapsamındaki çalışmalarla birleştirildiğini anlattı.
Balcı, bu proje kapsamında çalışmaların daha da güçlenerek devam ettiğini belirterek, "UUYM5G projesinden sonra 2021'de başlaması planlanan ve ülkemizin 5G çalışmalarının ürünleşme sürecinde önemli yer tutacağına inandığımız TÜBİTAK 5G Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması (SAYEM) Projesi çalışmalarına yönelik hazırlıklar da ULAK Haberleşme liderliğinde yürütülmektedir." diye konuştu.
"Yerli ve milli tasarımlarla dikey uygulamalar çalıştırılabilir seviyede"
ULAK'ın, Türkiye'nin geniş bant iletişim teknolojileri alanındaki öncü firmalarla yürüttüğü iş birliği ve UUYM5G Projesi kapsamındaki müşterek çalışmalarla ULAK markasının Türkiye'de ve yurt dışı pazarlarda yaygınlaşarak güçleneceğini dile getiren Balcı, "Tüm bu çalışmalarımızın 2020'de çeşitli aşamalarda test ve gösterimi yapıldıktan sonra 2021'de saha testlerinin gerçekleştirilmesini ve 2022'de operatörlerimizin kullanımına sunulmasını hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Balcı, geliştirilen yerli ve milli tasarımlarla, dikey uygulamaların çalıştırılabilir seviyeye geldiğine dikkati çekerek, otonom bir aracı ve bir fabrikanın gerçek zamanlı süreçlerini yönetmenin (operatörlerle birlikte) sundukları altyapıyla mümkün olduğunu ifade etti.
Dikey sektörlerdeki çalışmaları 5G'yi beklemeden, dışarıdan gelen dikteleri doğrudan kabullenmeden, hazır çözümlerin ve sistemlerin dayanılmaz cazibesine kapılmadan, mevcut 4,5G çözümlerle adreslemeye, bu süreçte alan uzmanlıklarını genişletmeye ve uygulama seviyesinde tecrübeleri artırmaya gayret ettiklerini vurgulayan Balcı, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak baz istasyonu üreten ve sahada çalışır vaziyette kurabilen 5-6 ülkeden biri olduk. 5G ve ötesine doğru önümüzdeki dönem geniş bant iletişim teknolojilerinde yerli ve milli sistemlerin yapılabilirliğine olan güvenin artırılması konusunda ULAK önemli bir referans oluşturdu. Hızla değişen ve yüksek teknoloji gerektiren iletişim altyapılarında ülke olarak teknolojik, ekonomik ve güvenlik açısından yerli ve milli ürünlerimizle yerimizi almalı ve bu başarıyı sürdürebilir kılmalıyız. Bunun yolu ULAK ile yakaladığımız fırsatın farkında olarak, potansiyelimizi kullanmaktan geçiyor. Yeni teknolojileri üretmeye devam ederken, teknolojiye yön verdiğimiz günleri hedeflemek bu sayede mümkün. ULAK olarak, operatör şebekelerimizde aktif hizmet verirken, ekosistemimizle 2021'in ortasından itibaren hayata geçireceğimiz 5G çözümlerimiz ve yaşantımızı kolaylaştırıcı özgün dikey uygulamalarımızla ülkemizin gelişimine katkıda bulunacağız."