Türkiye'nin son 3 yıldaki bakliyat ihracatı 1 milyar dolara yaklaştı
Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Abdullah Özdemir, son üç yılda Türkiye'nin 973 milyon dolarlık dış satım yaparak net ihracatçı ülke konumuna geldiğini söyledi.
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürüten Özdemir, AA muhabirine, hükümetin ve ilgili bakanlıkların, son yıllarda bakliyata önemli desteklerde bulunduğunu belirtti.
Bakliyat için 2008'de başlatılan fark ödeme desteğinin 2020 yılı itibarıyla kilogram başına 50 kuruşa çıkarıldığına dikkati çeken Özdemir, 2005'te dekar başına toplam 4 lira olarak başlatılan mazot ve gübre desteğinin de son dönemde 30 liraya yükseltildiğini vurguladı.
Özdemir, bakliyatın besleyici, yüksek lif ve protein değerlerine sahip olduğunu ifade ederek, "Bakliyat, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da olduğu gibi Türkiye'de de özel ürün statüsüne alındı. Bakliyat, virüslerin çoğalmasını önleyen antiviral ve bağışıklık sistemini güçlendiren prebiyotik özellikleri sayesinde çok faydalı bir ürün" dedi.
"125 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası oluşmuştur"
Sektördeki olumlu çalışmalarla ürünlere yönelik ilginin arttığını aktaran Özdemir, en çok ihracatı Irak, Sudan ve Almanya'ya yaptıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Ülkemiz, bakliyat dış ticaretinde parasal değer olarak son üç yıllık süreçte net ihracatçı konumuna gelmiştir. Son 3 yılda ülkemiz 973 milyon dolarlık bakliyat ihraç etti. Aynı dönemdeki bakliyat ithalatımız ise 848 milyon dolar oldu. Bu dönemde 125 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası oluşmuştur ki bu sonuç son derece önemlidir. Uygulanan politikaların ve verilen desteklerin amacına ulaşmaya başladığının önemli bir göstergesidir. Sektörün geleceğine dair umutlarımızı artırmaktadır."
Özdemir, havza bazlı destekleme modelinin yeniden ele alınması gerektiğine işaret ederek, "Yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesinin teşvik edilmesi ve başarılı olan pilot projelerin yaygınlaştırılmasıyla bakliyat dış ticaretinde değer olarak yakaladığımız net ihracatçı pozisyonunu koruyabiliriz." diye konuştu.
Bakliyat için 2008'de başlatılan fark ödeme desteğinin 2020 yılı itibarıyla kilogram başına 50 kuruşa çıkarıldığına dikkati çeken Özdemir, 2005'te dekar başına toplam 4 lira olarak başlatılan mazot ve gübre desteğinin de son dönemde 30 liraya yükseltildiğini vurguladı.
Özdemir, bakliyatın besleyici, yüksek lif ve protein değerlerine sahip olduğunu ifade ederek, "Bakliyat, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da olduğu gibi Türkiye'de de özel ürün statüsüne alındı. Bakliyat, virüslerin çoğalmasını önleyen antiviral ve bağışıklık sistemini güçlendiren prebiyotik özellikleri sayesinde çok faydalı bir ürün" dedi.
"125 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası oluşmuştur"
Sektördeki olumlu çalışmalarla ürünlere yönelik ilginin arttığını aktaran Özdemir, en çok ihracatı Irak, Sudan ve Almanya'ya yaptıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Ülkemiz, bakliyat dış ticaretinde parasal değer olarak son üç yıllık süreçte net ihracatçı konumuna gelmiştir. Son 3 yılda ülkemiz 973 milyon dolarlık bakliyat ihraç etti. Aynı dönemdeki bakliyat ithalatımız ise 848 milyon dolar oldu. Bu dönemde 125 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası oluşmuştur ki bu sonuç son derece önemlidir. Uygulanan politikaların ve verilen desteklerin amacına ulaşmaya başladığının önemli bir göstergesidir. Sektörün geleceğine dair umutlarımızı artırmaktadır."
Özdemir, havza bazlı destekleme modelinin yeniden ele alınması gerektiğine işaret ederek, "Yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesinin teşvik edilmesi ve başarılı olan pilot projelerin yaygınlaştırılmasıyla bakliyat dış ticaretinde değer olarak yakaladığımız net ihracatçı pozisyonunu koruyabiliriz." diye konuştu.