Üniversiteye girişte yeni dönem

Üniversiteye giriş proje dönemi sisteminde yapılacak değişiklikler arasında bazı fakültelerin kendi öğrencisini kendisi seçmesi de gündemde. Öğrenci kabulünde lise boyunca hazırlanan projeler ve sosyal sorumluluk çalışmaları belirleyici olacak. Özetle kimin mühendis ya da mimar olacağına tek bir sınavda çözeceği sorular değil, üniversitenin kendisi karar verecek.

Hükümetin 2019'a kadar üniversiteye giriş sisteminde yapacağı köklü değişimler arasında bazı fakültelerin kendi öğrencisini kendi seçmesini de öngörülüyor. Öğrenciler sadece akademik başarıyla değil, lise boyunca hazırlayacakları projeler, katılacakları sosyal sorumluluk çalışmaları ile ilgi ve yeteneklerine göre üniversiteye girecekler. ABD ve Avrupa ülkelerinde uygulanan bu sistemle bazı fakültelerin belirlediği barajı geçenler söz konusu bölüme başvuracak. İlgili bölüm mülakat, uygulama ve öğrencinin lise boyunca sergilediği performansı dikkate alarak seçim yapacak. Özetle kimin mühendis ya da mimar olacağına tek bir sınavda çözeceği tarih soruları değil, üniversitenin kendisi karar verecek. Yapılacak değişiklikle lisedeki eğitimin de öğrenciler üzerinde daha çok proje geliştirmeye, Kitap okumaya ve kendini geliştirmeye odaklanması hedefleniyor.

YILDA 3 SINAV YAPILACAK

Öğrencilerin üzerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla yükseköğretime geçiş sınavlarının yılda birden fazla kez yapılabilmesi için gerekli teknik altyapı çalışmalarına başlandı. 2019'a kadar reform niteliğinde değişiklikler yapılacak. Düzenleme kapsamında Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile Lisans Yerleştirme Sınavları'nın (LYS) yılda bir kez yerine birkaç defa yapılması gündemde. Buna göre YGS'ler ekim, ocak ve mart aylarında yılda 3 kez gerçekleştirilecek. Adaylar isterlerse sınavların hepsine ya da birine girebilecek. Konu Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2017 Performans Raporu'nda da yer aldı. Raporda "Öğrencilerimiz üzerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla yükseköğretime geçişteki sınavların yılda birden çok yapılması temin edilecektir. Mevcut üniversitelere ilave olarak bundan sonra kurulacak yeni üniversite ve fakülteler için; öğrenci ve öğretim elemanı sayısı ile kurulmuş bulunan fakültelerin doluluk oranları gibi objektif kuralları baz alan bir mekanizma geliştirilecektir" denildi.

Özel üniversitelerle bilime yatırım

MEB'in raporunda Türk yükseköğretim sisteminde uzun yıllardır eksikliği hissedilen özel üniversitelerin kurulmasına yönelik atılacak adımlar da yer aldı. Buna göre yapılacak Anayasa değişikliğiyle "Özel üniversitelerin kurulmasına ve yurtdışındaki üniversitelerin Türkiye'de, Türkiye'deki üniversitelerin yurtdışında faaliyet göstermelerine imkân verilecektir" denildi. Mevcut anayasaya göre Türkiye'de yalnızca devlet ve kar amacı gütmeyen vakıf üniversiteleri kurulabiliyor. Ancak üniversitelerin çeşitli bilimsel araştırmalar yapabilmesi için kullanacakları kaynaklarla ilgili vakıf üniversitesi olsa bile YÖK'ten onay alması gerekiyor. Bürokratik aşamaları oldukça çeşitli ve uzun süren bu süreç nedeniyle vakıf üniversiteleri birçok projesini askıya alabiliyor. Özel üniversitelerin kurulması en çok bu bürokrasiyi ortadan kaldıracağı için yükseköğretim kurumlarının bilimsel araştırmalara daha çok ağırlık vereceği bekleniyor.
Sonraki Haber