'Yerli otomobili hayata geçireceğiz'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Dünya pazarlarına da hitap edebilecek bir yerli otomobil markası oluşturmayı çok önemsiyoruz. Bunu inşallah özel sektörümüzün öncülüğünde kamunun da desteğiyle hayata geçireceğiz" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü,
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İTÜ ARI Teknokent'in öncülüğünde düzenlenen ve otomotivde yeni trendler ile sektörün geleceğinin konuşulduğu "Next Mobility Summit"te, özel sektör, ana ve yan sanayi ile üniversitelerin bir araya geldiği bu tür platformları çok önemsediğini ifade etti.
Zirvede ele alınacak konuların sadece otomotiv sektörü açısından önem taşımadığını belirten Özlü, otomotivle ilgili yeni teknolojilerin diğer tüm alanlara da sirayet edeceğini dikkate almak gerektiğini vurguladı.
Özlü, otomotivin sanayileşmede öncü ve sürükleyici bir sektör olduğunu aktararak, yeni teknolojiler konusunda da öncü olan otomotivin, bugün hayata girmiş olan birçok teknolojinin ilk uygulama alanı olduğunu bildirdi.
Bugün otomotiv sektöründe üzerinde en çok durulan sensör teknolojileri, otonom araç sistemleri, nesnelerin interneti gibi konuların da yarın hayatın her alanına dokunan teknolojiler olacağına dikkati çeken Özlü, "Dördüncü sanayi devrimi diye isimlendirilen sürecin pratik hayatımızda ilk yansımalarını otomotiv sektöründe görüyoruz ve göreceğiz." diye konuştu.
"Otomotiv sektöründe her yıl yeni rekorlara imza atıyoruz"
Bakan Özlü, otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemine değinerek, şunları kaydetti:
"Birçok göstergeye baktığımızda, otomotiv sektörünün imalat sanayisinde ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Sektör, her geçen gün güç kazanıyor, kendini geliştiriyor ve daha iyi bir noktaya geliyor. Otomotiv sektöründe hemen her yıl yeni rekorlara imza atıyoruz. Bugün üretimde dünyanın önemli merkezlerinden biri haline geldik. Türkiye'de üretilen araçların kalitesiyle ilgili olarak çok sağlam bir imaj oluşturmayı da başardık."
Özlü, sadece otomotiv sektörüne değil, imalat sanayisindeki bütün sektörlere büyük önem verdiklerini söyledi.
Türkiye için kalıcı ve sürdürülebilir bir büyümenin ancak ve ancak üretimle mümkün olacağını çok iyi bildiklerini vurgulayan Özlü "Ülke olarak, artık nicelikten niteliğe doğru bir geçiş yapmamız gerekiyor. Teknoloji alanında bir sıçrama gerçekleştirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Faruk Özlü, dünyanın yeni bir dönemin eşiğinde bulunduğunu, dördüncü sanayi devriminin hem üretim hem de tüketim alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştireceğini dile getirdi.
Hayata çok sayıda yeni teknoloji dahil olurken birçok mevcut ürünün de tedavülden kalktığının görüleceğini anlatan Özlü, şöyle devam etti:
"Otomotiv sektörü özelinde konuşacak olursak, içten yanmalı motor teknolojisinin ömrü artık sınırlı görünüyor. Elektrikli ve hibrit araçlar, özellikle gelişmiş ülkelerde hızla yaygınlık kazanıyor. Alternatif yakıt teknolojileriyle ilgili çok sayıda Ar-Ge projesi yapılıyor. Otonom araçlar ve ileri güvenlik sistemleri, akıllı şehirlerde akıllı hareketlilik, yeni malzeme teknikleri ve farklı araç konseptleri gibi alanlar, sektörün geleceğini tayin edecek. Bu alanlarda fark yaratabilen firmalar ve ülkeler, rekabet yarışında öne çıkacak."
"Yerli otomobil markası oluşturmayı çok önemsiyoruz"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye otomotiv sektörünün ülke ölçeğinde çok ciddi bir Ar-Ge harcaması yaptığını belirtti.
Türkiye'de en çok Ar-Ge harcaması yapan sektörün otomotiv olduğunu kaydeden Özlü, neredeyse her 4 Ar-Ge merkezinden birinin otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiği bilgisini verdi.
Bunların sektör için çok önemli göstergeler olduğunu anlatan Özlü, "Ancak hep birlikte, bu Ar-Ge projelerinin niteliğini de artırmalıyız. Kaynaklarımızı daha doğru alanlara kanalize etmeliyiz. Bu konuda özellikle ana ve yan sanayi ilişkilerini çok doğru bir şekilde kurgulamalıyız. Unutmayalım ki bugün var olan, bugün araçlarda kullanılan ürün ve teknolojileri geliştirmek yeterli olmayacak" ifadelerini kullandı.
Faruk Özlü, bazı tahminlere göre, bugün araçlarda kullanılan parçaların yüzde 70'inin gelecek dönemde kullanılmayacağını belirterek, 2030'lu yıllarda bir aracın maliyetinin yarısını otomotiv elektroniği ve yazılımın oluşturacağına işaret etti.
Özlü, İTÜ Arı Teknokent'te 85 milyon liralık yatırımla inşa edilecek Otomotiv ve Hareketlilik Tematik Binası'nın da kendisini heyecanlandırdığını ifade etti.
Bu tür yatırımların yerli otomobil projesine de güç katacağını belirten Özlü, "Dünya pazarlarına da hitap edebilecek bir yerli otomobil markası oluşturmayı çok önemsiyoruz. Bunu inşallah özel sektörümüzün öncülüğünde kamunun da desteğiyle hayata geçireceğiz" dedi.
"Artık hiçbirimizin bahanesi kalmadı"
Özlü, 16 Nisan'da ülke tarihinde bir milat olacağına inandıkları bir referandumun gerçekleştirildiğini ve Anayasa değişiklik tekliflerinin milletin yüzde 51,4'ünün "evet" demesiyle kabul edildiğini hatırlattı.
İnsanlara yeniyi anlatmanın ve onları yeniye ikna etmenin zor olduğunu belirten Özlü, "Diğer taraftan değişime karşı da her zaman bir direnç olduğunu söylemek gerekir. Buna rağmen, bu referandumda 'evet' çıkmasını çok büyük bir başarı olarak görüyorum. İnşallah, yeni sistemin hayata geçmesiyle birlikte Türkiye çok daha güçlü bir ülke haline gelecek." diye konuştu.
Bakan Özlü, eski sistemden kaynaklanan birçok potansiyel ve aktif riskin artık bertaraf olduğunu, güven ve istikrarın artık tamamen çözüme kavuştuğunu bildirdi.
Siyasi istikrarın teminat altına alınmasının, özellikle sanayi üretimine ve teknoloji geliştirmeye önemli katkılar sağlayacağını bildiren Özlü, "Teknoloji uzun soluklu bir süreçtir. Yarına dair bir öngörü gerektirir. Yeni sistemle bu açıdan önemli bir mesafe kat ettiğimizi düşünüyorum. Türkiye'de yatırımcılar, girişimciler, araştırmacılar, artık önlerini daha rahat görebilecek. Böylece Türkiye'de çok daha fazla yatırımın yapıldığı, daha nitelikli bir üretimin gerçekleştiği, yeni teknolojilerin geliştirildiği bir dönem başlayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Referandum bitti ama elbette işimiz bitmedi" diyen Özlü, yeni sistemle ilgili uyum yasalarını bir an önce çıkaracaklarını, aynı zamanda milletin, iş dünyasının ve üniversitelerin kendilerinden beklediği reformları da hayata geçirmeye devam edeceklerini kaydetti.
Özel sektör ve üniversitelerle birlikte, çok daha güçlü ve gelişmiş bir Türkiye için çalışmayı sürdüreceklerini dile getiren Özlü, "Teknoloji üreten bir Türkiye olacağız. Teknoloji açığımızı mutlaka kapatacağız. Böylece geleceğin dünyasında lider bir ülke olacağız. Bizim insan kaynağımız, bunu başarmak için gerekli niteliklere zaten fazlasıyla sahiptir." yorumunu yaptı.
Özlü, Türkiye'nin 16 Nisan'da esasında bir inovasyona imza attığını belirterek, "Türkiye'de yönetim sistemi değişmiştir. Yeni yönetim sistemimizde Türkiye'nin ihtiyaçlarının karşılandığını ifade etmeliyim. Artık hiçbirimizin bahanesi kalmadığını söylemeliyim. Her birimizin, bu yeni sistemden de güç alarak, sektörü ve ülkemizi güçlendirmek için elinden geleni yapacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İTÜ ARI Teknokent'in öncülüğünde düzenlenen ve otomotivde yeni trendler ile sektörün geleceğinin konuşulduğu "Next Mobility Summit"te, özel sektör, ana ve yan sanayi ile üniversitelerin bir araya geldiği bu tür platformları çok önemsediğini ifade etti.
Zirvede ele alınacak konuların sadece otomotiv sektörü açısından önem taşımadığını belirten Özlü, otomotivle ilgili yeni teknolojilerin diğer tüm alanlara da sirayet edeceğini dikkate almak gerektiğini vurguladı.
Özlü, otomotivin sanayileşmede öncü ve sürükleyici bir sektör olduğunu aktararak, yeni teknolojiler konusunda da öncü olan otomotivin, bugün hayata girmiş olan birçok teknolojinin ilk uygulama alanı olduğunu bildirdi.
Bugün otomotiv sektöründe üzerinde en çok durulan sensör teknolojileri, otonom araç sistemleri, nesnelerin interneti gibi konuların da yarın hayatın her alanına dokunan teknolojiler olacağına dikkati çeken Özlü, "Dördüncü sanayi devrimi diye isimlendirilen sürecin pratik hayatımızda ilk yansımalarını otomotiv sektöründe görüyoruz ve göreceğiz." diye konuştu.
"Otomotiv sektöründe her yıl yeni rekorlara imza atıyoruz"
Bakan Özlü, otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemine değinerek, şunları kaydetti:
"Birçok göstergeye baktığımızda, otomotiv sektörünün imalat sanayisinde ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Sektör, her geçen gün güç kazanıyor, kendini geliştiriyor ve daha iyi bir noktaya geliyor. Otomotiv sektöründe hemen her yıl yeni rekorlara imza atıyoruz. Bugün üretimde dünyanın önemli merkezlerinden biri haline geldik. Türkiye'de üretilen araçların kalitesiyle ilgili olarak çok sağlam bir imaj oluşturmayı da başardık."
Özlü, sadece otomotiv sektörüne değil, imalat sanayisindeki bütün sektörlere büyük önem verdiklerini söyledi.
Türkiye için kalıcı ve sürdürülebilir bir büyümenin ancak ve ancak üretimle mümkün olacağını çok iyi bildiklerini vurgulayan Özlü "Ülke olarak, artık nicelikten niteliğe doğru bir geçiş yapmamız gerekiyor. Teknoloji alanında bir sıçrama gerçekleştirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Faruk Özlü, dünyanın yeni bir dönemin eşiğinde bulunduğunu, dördüncü sanayi devriminin hem üretim hem de tüketim alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştireceğini dile getirdi.
Hayata çok sayıda yeni teknoloji dahil olurken birçok mevcut ürünün de tedavülden kalktığının görüleceğini anlatan Özlü, şöyle devam etti:
"Otomotiv sektörü özelinde konuşacak olursak, içten yanmalı motor teknolojisinin ömrü artık sınırlı görünüyor. Elektrikli ve hibrit araçlar, özellikle gelişmiş ülkelerde hızla yaygınlık kazanıyor. Alternatif yakıt teknolojileriyle ilgili çok sayıda Ar-Ge projesi yapılıyor. Otonom araçlar ve ileri güvenlik sistemleri, akıllı şehirlerde akıllı hareketlilik, yeni malzeme teknikleri ve farklı araç konseptleri gibi alanlar, sektörün geleceğini tayin edecek. Bu alanlarda fark yaratabilen firmalar ve ülkeler, rekabet yarışında öne çıkacak."
"Yerli otomobil markası oluşturmayı çok önemsiyoruz"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye otomotiv sektörünün ülke ölçeğinde çok ciddi bir Ar-Ge harcaması yaptığını belirtti.
Türkiye'de en çok Ar-Ge harcaması yapan sektörün otomotiv olduğunu kaydeden Özlü, neredeyse her 4 Ar-Ge merkezinden birinin otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiği bilgisini verdi.
Bunların sektör için çok önemli göstergeler olduğunu anlatan Özlü, "Ancak hep birlikte, bu Ar-Ge projelerinin niteliğini de artırmalıyız. Kaynaklarımızı daha doğru alanlara kanalize etmeliyiz. Bu konuda özellikle ana ve yan sanayi ilişkilerini çok doğru bir şekilde kurgulamalıyız. Unutmayalım ki bugün var olan, bugün araçlarda kullanılan ürün ve teknolojileri geliştirmek yeterli olmayacak" ifadelerini kullandı.
Faruk Özlü, bazı tahminlere göre, bugün araçlarda kullanılan parçaların yüzde 70'inin gelecek dönemde kullanılmayacağını belirterek, 2030'lu yıllarda bir aracın maliyetinin yarısını otomotiv elektroniği ve yazılımın oluşturacağına işaret etti.
Özlü, İTÜ Arı Teknokent'te 85 milyon liralık yatırımla inşa edilecek Otomotiv ve Hareketlilik Tematik Binası'nın da kendisini heyecanlandırdığını ifade etti.
Bu tür yatırımların yerli otomobil projesine de güç katacağını belirten Özlü, "Dünya pazarlarına da hitap edebilecek bir yerli otomobil markası oluşturmayı çok önemsiyoruz. Bunu inşallah özel sektörümüzün öncülüğünde kamunun da desteğiyle hayata geçireceğiz" dedi.
"Artık hiçbirimizin bahanesi kalmadı"
Özlü, 16 Nisan'da ülke tarihinde bir milat olacağına inandıkları bir referandumun gerçekleştirildiğini ve Anayasa değişiklik tekliflerinin milletin yüzde 51,4'ünün "evet" demesiyle kabul edildiğini hatırlattı.
İnsanlara yeniyi anlatmanın ve onları yeniye ikna etmenin zor olduğunu belirten Özlü, "Diğer taraftan değişime karşı da her zaman bir direnç olduğunu söylemek gerekir. Buna rağmen, bu referandumda 'evet' çıkmasını çok büyük bir başarı olarak görüyorum. İnşallah, yeni sistemin hayata geçmesiyle birlikte Türkiye çok daha güçlü bir ülke haline gelecek." diye konuştu.
Bakan Özlü, eski sistemden kaynaklanan birçok potansiyel ve aktif riskin artık bertaraf olduğunu, güven ve istikrarın artık tamamen çözüme kavuştuğunu bildirdi.
Siyasi istikrarın teminat altına alınmasının, özellikle sanayi üretimine ve teknoloji geliştirmeye önemli katkılar sağlayacağını bildiren Özlü, "Teknoloji uzun soluklu bir süreçtir. Yarına dair bir öngörü gerektirir. Yeni sistemle bu açıdan önemli bir mesafe kat ettiğimizi düşünüyorum. Türkiye'de yatırımcılar, girişimciler, araştırmacılar, artık önlerini daha rahat görebilecek. Böylece Türkiye'de çok daha fazla yatırımın yapıldığı, daha nitelikli bir üretimin gerçekleştiği, yeni teknolojilerin geliştirildiği bir dönem başlayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Referandum bitti ama elbette işimiz bitmedi" diyen Özlü, yeni sistemle ilgili uyum yasalarını bir an önce çıkaracaklarını, aynı zamanda milletin, iş dünyasının ve üniversitelerin kendilerinden beklediği reformları da hayata geçirmeye devam edeceklerini kaydetti.
Özel sektör ve üniversitelerle birlikte, çok daha güçlü ve gelişmiş bir Türkiye için çalışmayı sürdüreceklerini dile getiren Özlü, "Teknoloji üreten bir Türkiye olacağız. Teknoloji açığımızı mutlaka kapatacağız. Böylece geleceğin dünyasında lider bir ülke olacağız. Bizim insan kaynağımız, bunu başarmak için gerekli niteliklere zaten fazlasıyla sahiptir." yorumunu yaptı.
Özlü, Türkiye'nin 16 Nisan'da esasında bir inovasyona imza attığını belirterek, "Türkiye'de yönetim sistemi değişmiştir. Yeni yönetim sistemimizde Türkiye'nin ihtiyaçlarının karşılandığını ifade etmeliyim. Artık hiçbirimizin bahanesi kalmadığını söylemeliyim. Her birimizin, bu yeni sistemden de güç alarak, sektörü ve ülkemizi güçlendirmek için elinden geleni yapacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.