'Gizli anahtarla' çalınan araçlar için flaş karar
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti, İstanbul'da 13 Ocak 2016'da park halindeyken, camı kırılarak torpido gözündeki 'gizli anahtar' kullanılarak çalınan otomobilin sahibine, kasko şirketinin araç bedelini faiziyle ödemesine karar verdi. Bu karar aynı dönemde İstanbul'da benzer şekilde çalınan otomobiller için emsal olacak.
İstanbul'da 2015'in son aylarında 10'dan fazla lüks otomobil camı kırılarak çalındı. Çalınan araçların sadece aynı markanın 3 modeli olması dikkat çekerken, yapılan araştırmada bu araçlarda sahiplerinin bile haberdar olmadığı 3'üncü bir anahtarı olduğu ortaya çıktı. Sadece bu lüks otomobilin 3 modelinde araçta birinin kilitli kalma ihtimaline karşı torpido gözündeki gizli bölmeye 3'üncü bir anahtar konulduğu, bunu bilen hırsızların da, camı kırıp araçları bu anahtarla çaldığı belirlendi.
Yusuf Çolak'ın da anahtarsız çalışmayan lüks otomobili, 13 Ocak 2016'da Maltepe, Yalı Mahallesi Şehit Altaş Caddesi'ndeki park halindeyken camı kırılarak çalındı. Otomobilin gizli bölmedeki 3'üncü anahtarla çalıştırılarak çalındığı anlaşıldı. Bu durumdan haberdar olmayan Yusuf Çolak, halen bulunamayan 2015 model kaskolu aracının bedelini sigorta şirketinden talep etti. Sigorta şirketi ise sözleşmedeki 'Araç anahtarlarının araç üzerinde bırakılması, aracın kapısı ve/veya camı kapalı olsa dahi asıl veya yedek anahtarın araç içerisinde bulunması sonucunda aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu meydana gelebilecek ziya, çalınma ve zararlar teminat kapsamı dışındadır' hükmü gerekçesiyle başvuruyu reddetti.
HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTI
Sigorta şirketinin başvurusunu reddetmesi üzerine Çolak, Avukatı Oğuz Akdemir aracılığıyla 20 Nisan 2016'da Sigorta Hakem Heyeti'ne başvuruda bulunarak hukuk mücadelesi başlattı. Çolak, sigorta şirketinin kasko kapsamında zararını tazmin etmemesi nedeniyle uyuşmazlığın giderilmesini istedi. Sigorta Hakem Heyeti de, "Heyetimizce bu aşamadan sonra yapılan ilk değerlendirmede, söz konusu uyuşmazlık konusu aracın para çantası, anahtar adaptörü ve para çantası anahtarının torpido içinde gizlendiği, ancak işin olağan akışında torpido kapağı sürekli açıldığı ve açıldığında ise rahatlıkla görüldüğü anlaşıldığından, davacı tarafın söz konusu anahtardan haberi olmadığına yönelik açıklamalarının gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmıştır" denilerek itirazı reddetti.
TAHKİM KOMİSYONU HAKLI BULDU
Av. Oğuz Akdemir, Sigorta Hakem Heyeti'nin bu kararını, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'ne taşıdı. İtiraz dilekçesinde Türkiye ve yurt dışında yaşanan yüzlerce hırsızlık vakasını emsal gösteren Av. Akdemir, araç sahiplerinin söz konusu anahtardan haberdar olduğunun iddia edilemeyeceğini, ayrıca sigorta şirketinin bu hususta bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve poliçelerde sigortalı ile müzakere edilmeden yer verilen klozların (özel ve genel şartlar) haksız şart teşkil ettiği hususlarına yer verdi. İtirazı değerlendiren Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti, 27 Aralık 201'da emsal olabilecek bir karara imza atarak, başvuruyu yerinde buldu.
SİGORTACININ AYTINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR
Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini vurgulayan heyet kararında şöyle dedi:
"Söz konusu araçta torpido içinde yedek anahtar parçalarının, hırsızlık rizikosu bakımından teminat dışı olmasının sigortacı açısından özel bir öneme sahip olması gerektiği ve bu önem nazara alınarak sözleşme kurulurken aracın bu özelliğini sigortacının bu hususta aydınlatma yükümlüğünün bulunduğu ve dosya muhteviyatına göre bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat edemediği ve neticen aydınlatma yükümlüğünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 5. maddesi uyarınca, mezkur poliçede yer alan anahtar şartının önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle sigortalı lehine yorum yapılarak bu şartın sigortalıyla müzakere edilmediğinin kabul edilmesi gereklidir."
Kararda, 200 bin lira sigorta tazminatının talep doğrultusunda 20.4.2016'dan işleyecek yasal faiziyle birlikte başvuru sahibine ödenmesine de hükmedildi.
EMSAL KARAR
Kararın emsal teşkil ettiğini belirten Av. Oğuz Akdemir, "İtiraz Hakem Heyeti'nin verdiği bu karar mağdur olan diğer araç sahiplerine de umut olacaktır. Sigorta şirketlerinin bu konuda yükümlülükleri böylece tescil edilmiş oldu. 3'üncü anahtar nedeniyle araçları çalınan araç sahipleri vakit geçirmede haklarını aramalıdır" dedi.
Kararın, 2015'de İstanbul'da 15 günde aynı yöntemle çalınan 10'dan fazla lüks araç için emsal olması bekleniyor.
Yusuf Çolak'ın da anahtarsız çalışmayan lüks otomobili, 13 Ocak 2016'da Maltepe, Yalı Mahallesi Şehit Altaş Caddesi'ndeki park halindeyken camı kırılarak çalındı. Otomobilin gizli bölmedeki 3'üncü anahtarla çalıştırılarak çalındığı anlaşıldı. Bu durumdan haberdar olmayan Yusuf Çolak, halen bulunamayan 2015 model kaskolu aracının bedelini sigorta şirketinden talep etti. Sigorta şirketi ise sözleşmedeki 'Araç anahtarlarının araç üzerinde bırakılması, aracın kapısı ve/veya camı kapalı olsa dahi asıl veya yedek anahtarın araç içerisinde bulunması sonucunda aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu meydana gelebilecek ziya, çalınma ve zararlar teminat kapsamı dışındadır' hükmü gerekçesiyle başvuruyu reddetti.
HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTI
Sigorta şirketinin başvurusunu reddetmesi üzerine Çolak, Avukatı Oğuz Akdemir aracılığıyla 20 Nisan 2016'da Sigorta Hakem Heyeti'ne başvuruda bulunarak hukuk mücadelesi başlattı. Çolak, sigorta şirketinin kasko kapsamında zararını tazmin etmemesi nedeniyle uyuşmazlığın giderilmesini istedi. Sigorta Hakem Heyeti de, "Heyetimizce bu aşamadan sonra yapılan ilk değerlendirmede, söz konusu uyuşmazlık konusu aracın para çantası, anahtar adaptörü ve para çantası anahtarının torpido içinde gizlendiği, ancak işin olağan akışında torpido kapağı sürekli açıldığı ve açıldığında ise rahatlıkla görüldüğü anlaşıldığından, davacı tarafın söz konusu anahtardan haberi olmadığına yönelik açıklamalarının gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmıştır" denilerek itirazı reddetti.
TAHKİM KOMİSYONU HAKLI BULDU
Av. Oğuz Akdemir, Sigorta Hakem Heyeti'nin bu kararını, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'ne taşıdı. İtiraz dilekçesinde Türkiye ve yurt dışında yaşanan yüzlerce hırsızlık vakasını emsal gösteren Av. Akdemir, araç sahiplerinin söz konusu anahtardan haberdar olduğunun iddia edilemeyeceğini, ayrıca sigorta şirketinin bu hususta bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve poliçelerde sigortalı ile müzakere edilmeden yer verilen klozların (özel ve genel şartlar) haksız şart teşkil ettiği hususlarına yer verdi. İtirazı değerlendiren Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti, 27 Aralık 201'da emsal olabilecek bir karara imza atarak, başvuruyu yerinde buldu.
SİGORTACININ AYTINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR
Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini vurgulayan heyet kararında şöyle dedi:
"Söz konusu araçta torpido içinde yedek anahtar parçalarının, hırsızlık rizikosu bakımından teminat dışı olmasının sigortacı açısından özel bir öneme sahip olması gerektiği ve bu önem nazara alınarak sözleşme kurulurken aracın bu özelliğini sigortacının bu hususta aydınlatma yükümlüğünün bulunduğu ve dosya muhteviyatına göre bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat edemediği ve neticen aydınlatma yükümlüğünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 5. maddesi uyarınca, mezkur poliçede yer alan anahtar şartının önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle sigortalı lehine yorum yapılarak bu şartın sigortalıyla müzakere edilmediğinin kabul edilmesi gereklidir."
Kararda, 200 bin lira sigorta tazminatının talep doğrultusunda 20.4.2016'dan işleyecek yasal faiziyle birlikte başvuru sahibine ödenmesine de hükmedildi.
EMSAL KARAR
Kararın emsal teşkil ettiğini belirten Av. Oğuz Akdemir, "İtiraz Hakem Heyeti'nin verdiği bu karar mağdur olan diğer araç sahiplerine de umut olacaktır. Sigorta şirketlerinin bu konuda yükümlülükleri böylece tescil edilmiş oldu. 3'üncü anahtar nedeniyle araçları çalınan araç sahipleri vakit geçirmede haklarını aramalıdır" dedi.
Kararın, 2015'de İstanbul'da 15 günde aynı yöntemle çalınan 10'dan fazla lüks araç için emsal olması bekleniyor.