Maliye Bakanı açıkladı! Hangi araca ne kadar zam gelecek?

Maliye Bakanı Naci Ağbal, otomobilde ÖTV düzenlemesiyle ilgili, "Düzenlemenin bütçeye 3 milyar liraya yakın gelir etkisi meydana getirebileceğini düşünüyoruz." dedi.

Ağbal, Bakanlığının bütçesinin görüşüleceği TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna gelişinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Otomobilde ÖTV düzenlemesine ilişkin soru üzerine açıklamalarda bulunan Ağbal, yeni bir sisteme geçtiklerini ve söz konusu sistemin aracın sadece motor silindir hacmini değil, fiyatı ve diğer özellikleri de dikkate aldığını anlattı.

Söz konusu düzenleme öncesinde sektörle geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduklarını belirten Ağbal, bu çerçevede gerek üretici, gerekse bayilerle istişarelerde bulunduklarını ifade etti.

Söz konusu değerlendirmelerin ardından sisteme fiyata göre vergilemenin gelmesi gerektiği sonucuna ulaştıklarını bildiren Ağbal, "Yapmış olduğumuz değerlendirme sonucunda Bakanlar Kurulu kararı yayımlandı. Öncelikle motor silindir hacmine ilave olarak 1600 CC'ye kadar olan araçlarda ÖTV oranı yüzde 45 idi, bu oranı yüzde 60'a çıkardık. 1600-2000 CC arası motor silindir hacmine sahip olan araçlarda ise yüzde 90 olan vergilerin oranı yüzde 110'a çıkmış oldu. 2000 CC üzeri araçlarda ise yüzde 145 olan vergi oranı yüzde 160'a çıkarıldı. Dolayısıyla genel oranları bu şekilde artırmış olduk." şeklinde konuştu.



Yeni sistemin temel özelliklerinin birisinin azalan oranlı yeni bir vergileme sistemine geçilmesi olduğunu belirten Ağbal, söz konusu vergi oranları geçerli olmakla birlikte aracın fiyatına göre bunların aşağıya çekildiğini söyledi.

Konuya örneklerle açıklık getiren Ağbal, şunları kaydetti:

"Örnek vermek gerekirse 1600 CC araçlarda yeni vergi oranının yüzde 60 olduğunu ifade etmiştik. Ancak aracın fiyatı eğer 40 bin lira ile 70 bin lira arasında ise yüzde 60 olan oran, yüzde 50'ye düşüyor. Vergilerden önce, hiçbir vergi olmayan, çıplak satış fiyatı diyoruz buna... Aracın çıplak vergisiz satış fiyatı 40 bin liranın altında ise vergi oranı yüzde 45. Dolayısıyla burada azalan oranlı bir sistemle düşük fiyatlı araçlarda vergi oranını bu şekilde düşürmüş olduk.

İkinci grubumuz 1600-2000 CC araçlar. Burada da aracın fiyatı 100 bin liranın altındaysa bu durumda vergi oranı yüzde 100. Genel vergi oranı yüzde 110 ama aracın fiyatı 100 bin liranın altındaysa 10 puan indirime gidiyoruz, yüzde 100'e düşmüş oluyor."

"2000 CC araçlarda bir fiyat ayrımına gitmedik"

Ağbal, 2000 CC araçlarda ise bir fiyat ayrımına gitmediklerini belirterek, bu kategoride yüzde 145 olan vergileme oranının yüzde 160'a çıkarıldığını kaydetti.

Piyasada satılan araçların yüzde 96'sının 1600 CC'nin altındakilerden oluştuğuna dikkati çeken Ağbal, piyasadaki araçların yaklaşık yüzde 3'ünün 1600-2000 CC, yüzde 1'inin ise 2000 CC olduğunu söyledi.

Yapmış oldukları düzenlemede 1600 CC araçlarda, çıplak satış fiyatı 40 bin liranın altında olan araçlarda hiçbir vergi artışı olmadığını vurgulayan Ağbal, şöyle devam etti:

"Bugün Türkiye'de satılan 1600 CC araçlardan yüzde 42'sinin vergisiz fiyatı 40 bin liranın altında. Dolayısıyla bu yaptığımız düzenlemeyle fiyatı 40 bin liranın altında olan araçlarda herhangi bir vergi artışı olmayacak. Fiyatı 40 bin ile 70 bin lira arasında olan araçların piyasadaki oranı yüzde 40. Bunlarda ise yaklaşık 2 bin 360 lira ile 4 bin 130 lira arasında vergi artışı olacak. Fiyatı 40 bin 1 lira olan bir araca vergiden dolayı 2 bin 360 lira zam gelirken, 70 bin lira olan bir aracın vergi artışı 4 bin 130 lira arasında olacak. Bunu araç fiyatlarına orantıladığımız zaman yaklaşık yüzde 3 bir fiyat artışı gelmiş olacak. 1600 CC altı olan araçlardan yaklaşık yüzde 17'sinin fiyatı 70 bin liranın üzerinde. Bu araçların fiyatında ise vergiden dolayı 12 bin 390 lira artış meydana gelecek. Fiyat artıkça buna bağlı olarak da değişebilir."

Piyasada 1600-2000 CC arası satılan her 100 araçtan 34'ünün fiyatının 100 bin liranın altında olduğuna dikkati çeken Ağbal, "Bunlarda genel oran yüzde 110'du. Vergisiz fiyatları 100 bin liranın altında ise yüzde 110 olan oran, indirimli olarak yüzde 100 olarak uygulanıyor. Bu araçlarda da 11 bin 800 lira civarında bir artış meydana gelmiş olacak. Piyasada 1600-2000 CC araçlardan yüzde 66'sının fiyatı 100 bin liranın üzerinde. Bu araçlarda da 23 bin 600 lira fiyat artışı meydana gelecek. 2000 CC üzeri araçlarda herhangi bir fiyat aralığı belirlemedik. Vergi oranı yüzde 160 olarak düzenledik. Burada da 26 bin 550 lira bir fiyat artışı. Bunun da vergisiz satış fiyatı 150 bin lira olan araca etkisi kabaca (artış) yüzde 6 mertebesinde..." değerlendirmesinde bulundu.

"Önceliğimiz sistemin düzeltilmesi"

Bakan Ağbal, otomobilde ÖTV düzenlemesinin bütçeye katkısına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Yapmış olduğumuz bir değerlendirme ve teknik çalışmaya göre, bu düzenlemenin bütçe gelirlerine yaklaşık 3 milyar liraya yakın gelir etkisi meydana getirebileceğini düşünüyoruz. Piyasadaki kaymaları, talep-arz dengelerini dikkate alarak yapmış olduğumuz bir çalışma. Bu çalışmanın amacı doğrudan doğruya bütçeye gelir elde etmek değil, sektörün içindeki yatırımcı ve dağıtıcıların ifade ettiği sistemin mevcut bozucu yapısını değiştirmek, daha adaletli, piyasadaki araçların özelliklerini dikkate alan yeni bir vergileme sistemine geçmekti. Yapmış olduğumuz düzenlemedeki birinci önceliğimiz sistemin düzeltilmesidir, gelir etkisi ikinci bir yan unsur olarak ortaya çıkmıştır."

Piyasadaki hareketliliğin, fiyata göre vergilemenin sağlıklı işleyip işlemeyeceği yönündeki soruya karşılık da Ağbal, "Piyasadaki bugünkü, geçmişten bugüne gelen, önümüzdeki dönemde meydana gelebilecek fiyat hareketlerini dikkate alarak bu fiyat aralıklarını belirledik. Bütün bu çalışmada, her araç satışında ÖTV üzerinden bütün bilgileri görebildiğimiz için, tek tek araç satışlarına ilişkin fiyat bilgilerini çok ince ayrıntısına kadar gördük. Piyasadaki anlık fiyat hareketlerini izlediğimiz zaman belirlediğimiz fiyat aralıklarının önümüzdeki dönemde de oluşabilecek fiyatlara uygun düştüğünü değerlendiriyoruz. O açıdan düzenleme doğru. Ayrıca kanunla fiyat aralıklarını belirleme konusunda yetki almış olduk. Bu düzenlemeyi de bu çerçevede yaptık." değerlendirmelerinde bulundu.

"Yeni vergi düzenlemeleri konusunda olumlu yaklaşımlarımız var"

Otomotiv sektöründe gelecek dönemde daha yapısal çözümler içeren konular üzerinde çalışacaklarını belirten Ağbal, "Sektörle olan istişarelerimiz devam edecek. Gerek emisyona dayalı vergileme sistemi, gerekse özellikle araçların kullanım verilerine göre farklılaştırılması konusunu önemsiyoruz. Vergi kanunları piyasadaki rekabeti asla bozmamalı, bütün piyasadaki aktör ve araçlara karşı eşit mesafede olmalı. Düzenlemeyle piyasanın genel yapısını değiştirmemeye özel bir önem verdik." diye konuştu.

Otomotiv sektörünün Türkiye açısından stratejik bir sektör olduğuna işaret eden Ağbal, düzenlemeyi gerçekleştirirken arz-talep dengelerinin de aralarında bulunduğu piyasa faktörlerini dikkate aldıklarını anlattı. Öngörülebilirliği önemsediklerine dikkati çeken Ağbal, "Önümüzdeki süreçte, yakın vadede otomotiv sektörüyle ilgili ayrıca yeni bir düzenleme düşünmüyoruz. Ama sektörün Türkiye'de daha fazla yatırım yapması, yeni gelişen teknolojiler çerçevesinde hibrit ve elektrikli araçlarda, yeni çevreye duyarlı araçların üretimi için Türkiye'de yatırım yapılmasını teşvik edecek farklı perspektifte yeni vergi düzenlemelerini yapma konusunda olumlu yaklaşımlarımız var. Yakın zamanda hibrit araçlarla ilgili böyle bir düzenleme yaptık. İnşallah Türkiye önümüzdeki dönemde özellikle hibrit araç üretiminde önemli bir merkez haline gelecek." dedi.

Bakan Ağbal, otomotiv sektörünün ihracat açısından kritik bir sektör olduğunu dile getirerek, bu sektörün büyümesi ve gelişmesi için her türlü teşvik edici kararları almaya devam edeceklerini söyledi.

"Girdi malzemelerinin KDV oranını yüzde 8'e indirdik''

Tekstil ve deri sektöründe mamul mallarda Katma Değer Vergisi (KDV) oranının yüzde 8, ancak bu sektörlerde imalatta kullanılan girdi malzemelerinin KDV oranının yüzde 18 olduğunu belirten Ağbal, "Bunların KDV oranlarını da tekstil ve deri sektöründeki indirimli vergi oranı olan yüzde 8'e indirdik. Böylece tekstil ve deri sektöründe ticaret yapan işletmelerin girdi olarak satın aldıkları bir kısım malzemede daha önce yüzde 18 olarak ödediği KDV yüzde 8 oldu. Böylelikle KDV'nin üzerlerinde oluşturduğu yükü de almış olduk." diye konuştu.

Bakan Ağbal, sağlık sektöründe bir düzenlemeye imza attıklarını da anımsatarak, özel hastanelerin doktorlarını hizmet amaçlı birbirlerine vermeleri durumunda indirimli şekilde yüzde 8 KDV uygulanacağını anlattı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz artırımına ilişkin soru üzerine Ağbal, "Sayın Başbakanımız bu konuda gerekli açıklamaları yaptı, açıklamaları gayet net." ifadesini kullandı.

Maliye Bakanı Ağbal, dolar kurundaki hareketliliğe yönelik bir soruyu yanıtlarken de şunları kaydetti:

"Sayın Başbakanımız dün akşam ekonomi yönetimi olarak gelişmeler karşısında almış olduğumuz kararları kapsamlı bir şekilde değerlendirdi, açıklamalarda bulundu. Piyasalarda meydana gelen dalgalanmalara karşı alınan tedbirleri paylaştı. Hükümet olarak bu konuda Sayın Başbakanımızın Ekonomi Koordinasyon Kurulunda oluşturduğu kararlar çerçevesinde gerekli adımları bir bir atıyoruz, bundan sonra da atmaya devam edeceğiz. Türkiye ekonomisiyle ilgili yatırımı, üretimi, ihracatı artıracak kararları bundan sonra da almaya devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz oynaklığı, küresel piyasalardaki oynaklığın bir parçası olarak görmek gerekiyor. Ama her zaman için ihtiyatlı duruşumuzu, meseleye kararlılıkla yaklaşımımızı aynı şekilde devam ettireceğiz."