Toyota CEO'su: Ciddi babayiğit lazım!
Toyota'dan yerli otomobil tarifi: Yüzde 100 Türk olmamalı
Toyota Türkiye Genel Müdürü ve CEO'su Orhan Özer, yerli otomobil konusunda sermayenin çok önemli olduğunu söyledi. Özer, "Bu işe girerken cesur olmak gerekir. Gazetelerde çıkan tabir doğru; ciddi şekilde babayiğit olmak lazım. Ama 'ben çıkıp üreteceğim' diye bakmamak lazım. Ciddi projeler hazırlamak gerekiyor. Üretim, dizayn ve pazarlama ayağıyla güzel projeyle devletin karşısına çıkmak gerekir. Bu durumda devletten gerekli desteği alır diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Toyota'nın CEO'su 2012'de otomotiv sektöründe yüzde 9 düşüş yaşandığını ve bu durağanlığın 2013 yılında da devam edeceğini de belirtti. Orhan Özer, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Güney Marmara Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen 5. Yönetim Zirvesi'nde yaptığı konuşmada iş dünyası hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şirket ve iş deneyimlerini aktaran Özer, 2013 yılında yeni çıkaracakları Corolla ile ihracatı artıracaklarını belirtti. 2008 yılından bu yana kriz olduğunu ve 2011 yılını çok iyi geçirdiklerini bildiren Özer, "2012'de yüzde 9 civarında ihracatta düşüş yaşandı. 2013 yılının da 2012 yılı ile aynı geçeceğini düşünüyorum. İhracat yönünde bir artış beklemiyorum. Türkiye ekonomisi konusunda çok iyimserim.
Toyota olarak 2013'te yeni Corollamızı üretmeye başlayacağız. İhracatımız çok daha artacak. Otomotiv sektörü ihracatına 2013'te ciddi katkı getireceğiz. Avrupa 2013 yılında ekonomik bakımdan ümitkar mesajlar vermiyor." dedi. 2013'te krize karşı kapasite kullanımlarını artıracaklarını kaydeden Özer, şöyle devam etti: "Yeni modelle birlikte olması gereken kapasite seviyelerine ulaşacağız. İlave yatırım gerektirecek bir durumumuz yok. Yaklaşık 200 bine yakın kapasitemiz var. Bunu iki vardiyayla tamamlayacağız. İlave üretime ihtiyaç duyulursa 3 vardiyaya çıkabiliriz. Kapasite artırımı konusunda bir şey yapmayı düşünmüyoruz, ama iç hacmimiz artacak."
" PAZARA YÖNELİK KAYNAK KULLANIMI KUYUYA BİR ŞEY ATMAK GİBİ"
Orhan Özer, bir gazetecinin, "İç piyasayı canlandırmak için yapılan otomobil kampanyalarına devlet vergi indirimi sağlamalı mı?" sorusuna ise şu cevabı verdi: "Pazarlama konusunda ben tecrübeli değilim. Ben fabrikacıyım. Devletin kaynakları bizim kaynaklarımız. Ülke ekonomisine istihdam oluşturacak, katma değer getirecek konularda devletin destek olması gerekir. Vatandaş olarak da böyle düşünmemiz lazım. Yatırım teşviklerine ekonomi bakanlığı gayet güzel bir sistem çıkarttı. Biz gayet mutluyuz. Bu yönde yapılan kaynak kullanımları faydalıdır. Bana göre pazara yönelik kaynak kullanımı kuyuya bir şeyler atmak gibi geliyor. Ben gereksiz görüyorum. Pazarın yüzde 70'i ithal araçtır. Kendi sanayimizi güçlendirmemiz lazım. Bunun için yatırım desteklerine verilen kaynak uygun ve doğrudur. Ben pazara yönelik teşviklerin ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum."
Yerli otomobil ile ilgili bir soru üzerine, bu işin ciddi sermaye gerektirdiğini ifade eden Özer, Türkiye'nin 2023'te ilk 10 ekonomiye girme hedefiyle ilgili de bunun gerçekleşeceğinden şüphesi olmadığını vurguladı. Orhan Özer, şöyle devam etti: "Benim tereddüdüm yok. İlk 10 ekonomiye gireceğiz. Zaten geçmiş ve gelecek 10 seneye bakarsak hepimiz aynı fikre geliriz. Böyle bir Türkiye'de kendi markasının olması çok beklenti değil. Doğal bir şey. Türkiye'nin bunu yapacak gücü var. Yapılır mı yapılmaz mı bunu bilemem. Yerli otomobil dediğimizde 100 yerli olmaması lazım. Türkiye'de illa yüzde 100 yapmak diye bir hedef olmamalı. Önemli olan dizaynının ve markanın Türk şirketi tarafından sahip olması gerekir. Zamanla yerlileşme oranı artabilir. Aracın Türk olması gerekir. Bütün parçaların değil. Bunu da Türkiye'deki yabancı şirketler değil, Türk şirketlerinin yapması gerekir. Yabancı şirketin yaptığı yerli otomobil değildir."
CİHAN
Toyota'nın CEO'su 2012'de otomotiv sektöründe yüzde 9 düşüş yaşandığını ve bu durağanlığın 2013 yılında da devam edeceğini de belirtti. Orhan Özer, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Güney Marmara Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen 5. Yönetim Zirvesi'nde yaptığı konuşmada iş dünyası hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şirket ve iş deneyimlerini aktaran Özer, 2013 yılında yeni çıkaracakları Corolla ile ihracatı artıracaklarını belirtti. 2008 yılından bu yana kriz olduğunu ve 2011 yılını çok iyi geçirdiklerini bildiren Özer, "2012'de yüzde 9 civarında ihracatta düşüş yaşandı. 2013 yılının da 2012 yılı ile aynı geçeceğini düşünüyorum. İhracat yönünde bir artış beklemiyorum. Türkiye ekonomisi konusunda çok iyimserim.
Toyota olarak 2013'te yeni Corollamızı üretmeye başlayacağız. İhracatımız çok daha artacak. Otomotiv sektörü ihracatına 2013'te ciddi katkı getireceğiz. Avrupa 2013 yılında ekonomik bakımdan ümitkar mesajlar vermiyor." dedi. 2013'te krize karşı kapasite kullanımlarını artıracaklarını kaydeden Özer, şöyle devam etti: "Yeni modelle birlikte olması gereken kapasite seviyelerine ulaşacağız. İlave yatırım gerektirecek bir durumumuz yok. Yaklaşık 200 bine yakın kapasitemiz var. Bunu iki vardiyayla tamamlayacağız. İlave üretime ihtiyaç duyulursa 3 vardiyaya çıkabiliriz. Kapasite artırımı konusunda bir şey yapmayı düşünmüyoruz, ama iç hacmimiz artacak."
" PAZARA YÖNELİK KAYNAK KULLANIMI KUYUYA BİR ŞEY ATMAK GİBİ"
Orhan Özer, bir gazetecinin, "İç piyasayı canlandırmak için yapılan otomobil kampanyalarına devlet vergi indirimi sağlamalı mı?" sorusuna ise şu cevabı verdi: "Pazarlama konusunda ben tecrübeli değilim. Ben fabrikacıyım. Devletin kaynakları bizim kaynaklarımız. Ülke ekonomisine istihdam oluşturacak, katma değer getirecek konularda devletin destek olması gerekir. Vatandaş olarak da böyle düşünmemiz lazım. Yatırım teşviklerine ekonomi bakanlığı gayet güzel bir sistem çıkarttı. Biz gayet mutluyuz. Bu yönde yapılan kaynak kullanımları faydalıdır. Bana göre pazara yönelik kaynak kullanımı kuyuya bir şeyler atmak gibi geliyor. Ben gereksiz görüyorum. Pazarın yüzde 70'i ithal araçtır. Kendi sanayimizi güçlendirmemiz lazım. Bunun için yatırım desteklerine verilen kaynak uygun ve doğrudur. Ben pazara yönelik teşviklerin ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum."
Yerli otomobil ile ilgili bir soru üzerine, bu işin ciddi sermaye gerektirdiğini ifade eden Özer, Türkiye'nin 2023'te ilk 10 ekonomiye girme hedefiyle ilgili de bunun gerçekleşeceğinden şüphesi olmadığını vurguladı. Orhan Özer, şöyle devam etti: "Benim tereddüdüm yok. İlk 10 ekonomiye gireceğiz. Zaten geçmiş ve gelecek 10 seneye bakarsak hepimiz aynı fikre geliriz. Böyle bir Türkiye'de kendi markasının olması çok beklenti değil. Doğal bir şey. Türkiye'nin bunu yapacak gücü var. Yapılır mı yapılmaz mı bunu bilemem. Yerli otomobil dediğimizde 100 yerli olmaması lazım. Türkiye'de illa yüzde 100 yapmak diye bir hedef olmamalı. Önemli olan dizaynının ve markanın Türk şirketi tarafından sahip olması gerekir. Zamanla yerlileşme oranı artabilir. Aracın Türk olması gerekir. Bütün parçaların değil. Bunu da Türkiye'deki yabancı şirketler değil, Türk şirketlerinin yapması gerekir. Yabancı şirketin yaptığı yerli otomobil değildir."
CİHAN