HUQQA'yı dünya markası yapacak
Muhafazakar Reina olarak tanınan HUQQA'nın patronu Cihan Kamer iddialı...
Bu alanda en ön plana çıkan isim hiç şüphesiz birçok markayı bünyesine katan ve son olarak Borsa ve Masa'yı satın alan işadamı Ferit Şahenk geliyor. Bu halkaya son katılan isimlerden biri ise Atasay'ın sahibi Cihan Kamer. Yaklaşık 2,5 ay önce HUQQA ile yeme-içme sektörüne giriş yapan işadamı yine aynı lokasyonda ‘steak house' konseptinde The Market'i de hizmete soktu. Toplam 15 milyon lira ile gerçekleştirilen yatırımların uzun vadede dünya markası olması hedefleniyor. Markaların oturması için bir yıl gibi süreye ihtiyaçları olduğunu belirten Kamer, “Çok fazla şube açmak gibi bir niyetimiz yok.” diyor ve ekliyor: “Sadece Kadıköy ve Florya'da HUQQA'nın şubelerini açabiliriz. HUQQA toplam üç tane olacak.” Türkiye'de markayı oturttuktan sonraki hedef dünyaya açılmak. Kamer 2023 vizyonunda dünya markası bir HUQQA var, diyor. Hedeflenen pazarları ise Londra, New York ve Ortadoğu olarak sayıyor.
Cihan Kamer, HUQQA'nın hayata geçiriliş hikâyesini, “Boğaz’da insanların güvenle oturabileceği, ailelerin çocuklarını güvenle göndereceği bir mekân yapmak istedik.” cümlesi ile özetliyor. Mekânın alkolsüz olması, mescidinin bulunmasından dolayı muhafazakâr kesimin Lucca'sı olarak anılmasına ise itiraz ediyor ve “Burası herkesin mekânı.” diyor. Açıldığı günden itibaren ağırlanan müşteri sayısı da bunu doğruluyor. İki mekânda toplam 215 kişi istihdam ediliyor. HUQQA'da ilk açıldığı haftalarda 700- 800 kişilik müşteri sirkülasyonu olduğu bilgisini paylaşan Kamer, zamanla bunun günlük 1.000-1.500 rakamlarına ulaştığını belirtiyor. Mekânların yeni olmasına rağmen insanların bu kadar gündeminde olmasının doğru yolda olduklarının bir işareti olduğunu ifade eden Kamer, sosyal medyanın ve gençlerin de mekanın bilinmesine ciddi katkı sağladığını belirtiyor. Kamer gençleri özellikle önemsediğini ifade ediyor ve ekliyor: “Bu mekânda insanlar huzurlu. Bu mekânlar çoğaldıkça başka restoranlar açıldıkça birbirimize daha hoşgörü ile bakmayı öğreneceğiz. Bu açıdan baktığımız zaman evet burası beklenen bir yerdi. Gençler burada bir arada bana daha barışık geliyor.”
“Demokratik fiyat anlayışını benimsedik”
The Market'in et tutkunları için Boğaz'da bir lezzet durağı olacağını iddia eden Cihan Kamer, fiyat politikalarını demokratik olarak tanımlıyor. Helal et sertifikasına sahip, doğal ürünlerin kullanıldığı The Market'te başlangıçlar 16-35 TL, et yemekleri 32-140 TL, garnitürler 14-17 TL, tatlılar ise 19-22 TL arasında değişen fiyatlarla servis ediliyor. The Market'te 211 sandalye bulunuyor. İftarda 150-200, sahurda 150-200 kişi ağırlayan mekânın Ramazan'dan sonra günlük ortalama 600-700 müşteriye hizmet vereceği tahmin ediliyor.
İstanbul'a yılda yaklaşık 10 milyonun üzerinde turist geliyor. Tarihi geçmişi bu kadar köklü bir şehir için bu rakamın yeterli olmadığına dikkat çeken Kamer, kentin daha fazla turisti hak ettiğini belirtiyor. Bu mekânları da bir anlamda buna hizmet olarak gösteriyor. HUQQA ve The Market'in müşterilerinin yüzde 20'sini de turistler oluşturuyor. Mekânların mimari tasarımı ünlü mimar Mahmut Anlar'a ait. Kendisine teklif götürdüklerinde, “Ben daha önce alkolsüz bir mekân için, nargile konseptli bir yer için hiç tasarım yapmadım.” diyerek endişesini dile getirdiğini anlatan Kamer kendisinden genç neslin görmek isteyeceği bir yer tasarlamasını, ayrı bir şey yapmasını istemediklerini dile getirdiklerini belirtiyor. Kamer alkol olmamasına rağmen mekânın önünde gece kulüplerinin önünde bekleyen bodyguard'ların mekânda bulunmasını ise ailelerin çocuklarını yollarken akıllarının burada kalmaması için ve herhangi bir taşkınlıkta müdahale edebilmek olarak açıklıyor. Kamer'in gıda ile ilgili henüz açıklamadığı bir projesi daha bulunuyor. Tam olarak ne olduğunu paylaşmıyor ama “Balık bu konseptin tamamlayıcısı olacak.” diyerek ipucunu da veriyor.