Türkiye'ye eleştiri bombardımanı!
Avrupa Birliği'nden sert ilerleme raporu!
Fransa'nın Strasbourg şehrinde, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda Hollandalı Hıristiyan Demokrat Oomen-Ruijten'in kaleme aldığı 2013 Türkiye İlerleme Raporu müzakereleri yapıldı. 2009 - 2014 yasama döneminin son Türkiye raporunun görüşmelerinde Türkiye'ye sert eleştiriler yönelten AP milletvekilleri,17 Aralık sonrası yaşanan sürecin "kaygı verici" olduğunu vurguladı.
FÜLE: YASALAR ÇIKARILMADAN ÖNCE BİRLİKTE ÇALIŞMAMIZ LAZIM
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Türkiye'nin attığı olumlu adımların yanında derin endişe oluşturacak durumların da olduğunu, son yolsuzluk soruşturmalarına karşı hükümetin tutumunun yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını derinden etkilediğini belirtti. Füle, Avrupa Birliği'ne üye olmak için özgürlüklerin artırılması, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığının zorunlulu olduğunun altını çizdi. Türkiye ile ilgili endişelerini Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu'na her fırsatta ilettiğini vurgulayan Füle, süratle çıkan yasaları eleştirdiğini ifade etti. Füle, "Bu yasalar çıkarılmadan önce birlikte çalışmamız lazım" dedi. Stefan Füle, Türkiye'de reformların önünün açılması için 23. faslın açılması gerektiğini de vurgulayarak, Kıbrıs'ta yeniden başlayan görüşmelerde Türkiye'nin önemli bir rolü olduğuna dikkat çekti. Gezi Parkı olayları sırasında başına isabet eden gaz fişeğiyle ağır yaralanan ve aylar süren tedavinin ardından hayatını kaybeden Berkin Elvan'la ilgili duygusal bir konuşma yapan Füle, "Çok üzücü bir durum, Türk halkının özlemlerini ben de benimsiyorum ve bundan sonraki adımlarımızda bize yol gösterecek'' diye konuştu.
RUİJTEN: REFORMLAR BEKLENDİĞİ GİBİ GELİŞMEDİ
AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, 17 Aralık'tan sonra yaşanan sürece ilişkin, "Türkiye'de bağımsız ve tarafsız yargıya ulaşmak için reformalar gerçekleştiriliyor düşüncesindeydik ama ortaya çıkan durum bu yönde olmadı'' şeklinde konuştu. Türkiye'nin AB için için stratejik bir ortak olduğunu yineleyen Omen-Ruijten, Türkiye'de reformlarla ilgili sürecin beklendiği gibi gelişmediğini savundu. Gezi Parkı olaylarında yaşananların "çok ciddi" olduğunun altını çizen Hollandalı politikacı, Türkiye'de tarafsız bir yargıya ve kuvvetler ayrılığına ihtiyaç olduğunu, ifade hürriyetinin kesinlikle kısıtlanmaması gerektiğini söyledi. Türkiye ile iyi bir diyalog kurulmasından yana olduğunu kaydeden Ruijten, bu diyaloğun sadece çıkarılan yasalarla ilgili değil ülkenin geleceği ile ilgili de olması gerektiğini belirtti.
OBİOLS: 2013 YILI İÇİN İYİ DEMEK MÜMKÜN DEĞİL
17 Aralık'tan sonra Türkiye'de yaşananların üzücü olduğunu kaydeden SPD'nin İspanyol üyesi Raimon Obiols, raporun değerlendirdiği 2013 yılı için "iyi" demenin mümkün olamayacağını dile getirdi. Türkiye'de hükümetin kendi içerisinde dahi zor bir durumda olduğunu kaydeden İspanyol politikacı, 4 bakanın yolsuzluk soruşturması sonrası istifa etmek zorunda kaldığını, gazetecilerle ilgili problemin devam ettiğini, Türkiye'de belirsizliğin öne çıktığını anlattı. Liberal Demokrat Parti Milletvekili Alexander Graf Lambsdorff, Türkiye'de özgürlüklerin tehlikede olduğunu iddia etti. Hapisteki gazeteci sayısının Çin'den daha fazla olduğunu, Facebook, YouTube ve Twitter gibi sitelerin de bloke edildiğini öne süren Lamsbdorff, yolsuzluk skandalı ile ilgili davada yer alan yüzlerce insanın yerinin değiştirildiğini söyledi. Lambsdorff, Anayasa reformunun önünde kurulan engellerin de çok endişe verici olduğunu aktardı. Zirve davası katillerinin dışarı çıkmasını eleştiren Özgürlük ve Demokrasi Grubu üyesi Bastian Belder, 3 kişiyi öldüren katillerin şu anda halkın içinde dolaştığını hatırlattı. 18 Nisan 2007'den beri Türkiye'deki Hıristiyan toplumunun şok içinde olduğunu savunan Belder, Türk yetkililerin gerekli adımları atması çağrısında bulundu. Yolsuzluk skandalının Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili güveni zedelediğini belirten Alman milletvekili Franziska Keller de herşeye rağmen Türkiye ile müzakerelere devam edilmesi gerektiğini vurguladı. Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) üyesi Emine Bozkurt ise AB yolundaki Türkiye'nin yargı alanında reformlar yapmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
"DERİN ENDİŞE VE MEMNUNİYETSİZLİK DUYULUYOR"
Bugün oylanacak AP raporunda, 17 Aralık’tan sonra hukuk devleti, yargının bağımsızlığı, internet kanunu, basın hürriyeti gibi konularda yaşanan gelişmelere ilişkin eleştirel bir dil kullanılıyor. Raporda, hükümete demokratik ilkelere tam saygı göstermesi ve soruşturmalara müdahale ederek yolsuzlukların araştırılmasını engellememesi çağrısı yapılıyor. HSYK ve internet kanunlarının yapılış tarzının da eleştirildiği raporda, söz konusu kanunların yapılış sürecinde diyalog ve istişare eksikliğinden "derin endişe ve memnuniyetsizlik" duyulduğu vurgulanıyor. Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu'nda kabul edilen Türkiye Raporu'na verilen 24 değişiklik önergelerinde ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın YouTube ve Facebook'un kapatılabileceği yönündeki açıklamaları, Gezi Parkı, gazeteci Hasan Cemal ve Nazlı Ilıcak'ın görevine son verilmesi ve son olarak HDP'nin yerel seçim bürolarına yapılan saldırıların yer aldığı kaydedildi.
FÜLE: YASALAR ÇIKARILMADAN ÖNCE BİRLİKTE ÇALIŞMAMIZ LAZIM
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Türkiye'nin attığı olumlu adımların yanında derin endişe oluşturacak durumların da olduğunu, son yolsuzluk soruşturmalarına karşı hükümetin tutumunun yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını derinden etkilediğini belirtti. Füle, Avrupa Birliği'ne üye olmak için özgürlüklerin artırılması, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığının zorunlulu olduğunun altını çizdi. Türkiye ile ilgili endişelerini Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu'na her fırsatta ilettiğini vurgulayan Füle, süratle çıkan yasaları eleştirdiğini ifade etti. Füle, "Bu yasalar çıkarılmadan önce birlikte çalışmamız lazım" dedi. Stefan Füle, Türkiye'de reformların önünün açılması için 23. faslın açılması gerektiğini de vurgulayarak, Kıbrıs'ta yeniden başlayan görüşmelerde Türkiye'nin önemli bir rolü olduğuna dikkat çekti. Gezi Parkı olayları sırasında başına isabet eden gaz fişeğiyle ağır yaralanan ve aylar süren tedavinin ardından hayatını kaybeden Berkin Elvan'la ilgili duygusal bir konuşma yapan Füle, "Çok üzücü bir durum, Türk halkının özlemlerini ben de benimsiyorum ve bundan sonraki adımlarımızda bize yol gösterecek'' diye konuştu.
RUİJTEN: REFORMLAR BEKLENDİĞİ GİBİ GELİŞMEDİ
AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, 17 Aralık'tan sonra yaşanan sürece ilişkin, "Türkiye'de bağımsız ve tarafsız yargıya ulaşmak için reformalar gerçekleştiriliyor düşüncesindeydik ama ortaya çıkan durum bu yönde olmadı'' şeklinde konuştu. Türkiye'nin AB için için stratejik bir ortak olduğunu yineleyen Omen-Ruijten, Türkiye'de reformlarla ilgili sürecin beklendiği gibi gelişmediğini savundu. Gezi Parkı olaylarında yaşananların "çok ciddi" olduğunun altını çizen Hollandalı politikacı, Türkiye'de tarafsız bir yargıya ve kuvvetler ayrılığına ihtiyaç olduğunu, ifade hürriyetinin kesinlikle kısıtlanmaması gerektiğini söyledi. Türkiye ile iyi bir diyalog kurulmasından yana olduğunu kaydeden Ruijten, bu diyaloğun sadece çıkarılan yasalarla ilgili değil ülkenin geleceği ile ilgili de olması gerektiğini belirtti.
OBİOLS: 2013 YILI İÇİN İYİ DEMEK MÜMKÜN DEĞİL
17 Aralık'tan sonra Türkiye'de yaşananların üzücü olduğunu kaydeden SPD'nin İspanyol üyesi Raimon Obiols, raporun değerlendirdiği 2013 yılı için "iyi" demenin mümkün olamayacağını dile getirdi. Türkiye'de hükümetin kendi içerisinde dahi zor bir durumda olduğunu kaydeden İspanyol politikacı, 4 bakanın yolsuzluk soruşturması sonrası istifa etmek zorunda kaldığını, gazetecilerle ilgili problemin devam ettiğini, Türkiye'de belirsizliğin öne çıktığını anlattı. Liberal Demokrat Parti Milletvekili Alexander Graf Lambsdorff, Türkiye'de özgürlüklerin tehlikede olduğunu iddia etti. Hapisteki gazeteci sayısının Çin'den daha fazla olduğunu, Facebook, YouTube ve Twitter gibi sitelerin de bloke edildiğini öne süren Lamsbdorff, yolsuzluk skandalı ile ilgili davada yer alan yüzlerce insanın yerinin değiştirildiğini söyledi. Lambsdorff, Anayasa reformunun önünde kurulan engellerin de çok endişe verici olduğunu aktardı. Zirve davası katillerinin dışarı çıkmasını eleştiren Özgürlük ve Demokrasi Grubu üyesi Bastian Belder, 3 kişiyi öldüren katillerin şu anda halkın içinde dolaştığını hatırlattı. 18 Nisan 2007'den beri Türkiye'deki Hıristiyan toplumunun şok içinde olduğunu savunan Belder, Türk yetkililerin gerekli adımları atması çağrısında bulundu. Yolsuzluk skandalının Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili güveni zedelediğini belirten Alman milletvekili Franziska Keller de herşeye rağmen Türkiye ile müzakerelere devam edilmesi gerektiğini vurguladı. Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) üyesi Emine Bozkurt ise AB yolundaki Türkiye'nin yargı alanında reformlar yapmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
"DERİN ENDİŞE VE MEMNUNİYETSİZLİK DUYULUYOR"
Bugün oylanacak AP raporunda, 17 Aralık’tan sonra hukuk devleti, yargının bağımsızlığı, internet kanunu, basın hürriyeti gibi konularda yaşanan gelişmelere ilişkin eleştirel bir dil kullanılıyor. Raporda, hükümete demokratik ilkelere tam saygı göstermesi ve soruşturmalara müdahale ederek yolsuzlukların araştırılmasını engellememesi çağrısı yapılıyor. HSYK ve internet kanunlarının yapılış tarzının da eleştirildiği raporda, söz konusu kanunların yapılış sürecinde diyalog ve istişare eksikliğinden "derin endişe ve memnuniyetsizlik" duyulduğu vurgulanıyor. Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu'nda kabul edilen Türkiye Raporu'na verilen 24 değişiklik önergelerinde ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın YouTube ve Facebook'un kapatılabileceği yönündeki açıklamaları, Gezi Parkı, gazeteci Hasan Cemal ve Nazlı Ilıcak'ın görevine son verilmesi ve son olarak HDP'nin yerel seçim bürolarına yapılan saldırıların yer aldığı kaydedildi.