Aziz Yıldırım yıllar önce söylemişti!
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım söylediğinde tepkiyle karşılanan söylemleri, yıllar sonra bir bir hayata geçti
Aziz Yıldırım’ın 1998 yılında Fenerbahçe başkanlığı koltuğuna oturması, Türk spor tarihinin dönüm noktalarından biri oldu. Sivri kişiliği, sert demeçleriyle gündemden düşmeyen Yıldırım, yaptığı radikal önerilerle de zaman zaman tepki çekti. Ancak o dönem başkan Yıldırım’ın eleştiri oklarının hedefi haline gelmesine neden olan önerileri, şimdi bir bir hayata geçiyor. Hem de ‘devrim’ olarak nitelendirilerek...
YABANCI FUTBOLCULAR
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, futbolda yabancı oyuncu sayısının serbest bırakılması yönündeki görüşünü 2000’li yılların ilk döneminde ortaya attı. 2005 yılından itibaren ise bu görüşünü yüksek sesle dile getirmeye başladı. Ancak o dönemde bu fikre diğer kulüpler şiddetle karşı çıktı. Bunun gerçekleşmesi halinde milli takımın biteceği öne sürüldü. Yıldırım ise kendisine karşı yapılan çıkışların, ekonomik olarak rakiplerinden güçlü olan Fenerbahçe’nin kadrosunu iyice güçlendirip farkı açmasından duyulan endişeden kaynaklandığını savundu. Sonuç olarak 2014’te tüm kulüplerin desteğiyle, önümüzdeki sezondan itibaren gerekli kriterleri yerine getiren her takımın kadrosunda 14 yabancı bulundurabileceği yönünde kural değişikliği yapıldı.
YAYIN İHALESİ
Aziz Yıldırım, yıllardır Süper Lig’deki yayın ihalesini Kulüpler Birliği’nin yapması gerektiği görüşünü savundu. Zaman zaman ezeli rakipleri de bu fikre sıcak bakan beyanlarda bulunsa da Yıldırım beklediği desteği bulamadı. Buna rağmen Kulüpler Birliği Başkanı olduğu 2008 yılından itibaren bu konuda çalışmalar yaptı. 2011 senesinde, “Futbol kulüplerinin yapısal ve işlevsel sorunları ve çözüm önerileri” adı altında bir taslak hazırladı. Yayın ihalesi konusunun da içinde bulunduğu bu taslak TFF’ye sunuldu ancak dönemin federasyon başkanı Mahmut Özgener tarafından kabul görmeyince rafa kalktı. Aradan yıllar geçti. Önceki gün Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ, ‘tarihi’ olarak nitelendirdiği, “Yayın ihalesinin kulüpler tarafından yapılması” projesini kamuoyuna duyurdu.
YAYINDAN TARİHİ GELİR
Türk futbolunun en büyük gelir kaynağı, yayın ihalesi... Aziz Yıldırım, maç yayınlarının çok daha yüksek ücretlerle pazarlanabileceğini ve bu sayede kulüplerin gelirinin çok daha yüksek olacağını söyledi. Hatta, “400 milyon Dolar” diyerek rakam bile verdi. Diğer tüm takımlar buna destek verse de, “Keşke Yıldırım’ın sözleri gerçekleşse. Ancak Süper Lig için kim o kadar yüksek bedeller öder” sözleriyle bunun hayal olduğu yorumları yapıldı... 2010 yılındaki ihalede Türk Telekom ile yarışan Digiturk, sezonluk 321 milyon Dolar vererek yayın haklarının sahibi oldu. TRT’nin aldığı B, Türk Telekom’un sahibi olduğu C paketleriyle birlikte bu rakam 350 milyon Dolar’ı geçti. Aziz Yıldırım’ın ortaya attığı ‘hayal’ denilen rakama büyük ölçüde yaklaşıldı. Sarı-Lacivertli Kulübün Başkanı’nın bir an önce reforma gidilmesi gerektiğini söylediği menacerlik sistemi için de TFF çalışma yapıyor. Önümüzdeki aylarda menacerlik için yeni kriterler getirilmesi bekleniyor. (Arda Erol/ Fanatik)
YABANCI FUTBOLCULAR
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, futbolda yabancı oyuncu sayısının serbest bırakılması yönündeki görüşünü 2000’li yılların ilk döneminde ortaya attı. 2005 yılından itibaren ise bu görüşünü yüksek sesle dile getirmeye başladı. Ancak o dönemde bu fikre diğer kulüpler şiddetle karşı çıktı. Bunun gerçekleşmesi halinde milli takımın biteceği öne sürüldü. Yıldırım ise kendisine karşı yapılan çıkışların, ekonomik olarak rakiplerinden güçlü olan Fenerbahçe’nin kadrosunu iyice güçlendirip farkı açmasından duyulan endişeden kaynaklandığını savundu. Sonuç olarak 2014’te tüm kulüplerin desteğiyle, önümüzdeki sezondan itibaren gerekli kriterleri yerine getiren her takımın kadrosunda 14 yabancı bulundurabileceği yönünde kural değişikliği yapıldı.
YAYIN İHALESİ
Aziz Yıldırım, yıllardır Süper Lig’deki yayın ihalesini Kulüpler Birliği’nin yapması gerektiği görüşünü savundu. Zaman zaman ezeli rakipleri de bu fikre sıcak bakan beyanlarda bulunsa da Yıldırım beklediği desteği bulamadı. Buna rağmen Kulüpler Birliği Başkanı olduğu 2008 yılından itibaren bu konuda çalışmalar yaptı. 2011 senesinde, “Futbol kulüplerinin yapısal ve işlevsel sorunları ve çözüm önerileri” adı altında bir taslak hazırladı. Yayın ihalesi konusunun da içinde bulunduğu bu taslak TFF’ye sunuldu ancak dönemin federasyon başkanı Mahmut Özgener tarafından kabul görmeyince rafa kalktı. Aradan yıllar geçti. Önceki gün Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ, ‘tarihi’ olarak nitelendirdiği, “Yayın ihalesinin kulüpler tarafından yapılması” projesini kamuoyuna duyurdu.
YAYINDAN TARİHİ GELİR
Türk futbolunun en büyük gelir kaynağı, yayın ihalesi... Aziz Yıldırım, maç yayınlarının çok daha yüksek ücretlerle pazarlanabileceğini ve bu sayede kulüplerin gelirinin çok daha yüksek olacağını söyledi. Hatta, “400 milyon Dolar” diyerek rakam bile verdi. Diğer tüm takımlar buna destek verse de, “Keşke Yıldırım’ın sözleri gerçekleşse. Ancak Süper Lig için kim o kadar yüksek bedeller öder” sözleriyle bunun hayal olduğu yorumları yapıldı... 2010 yılındaki ihalede Türk Telekom ile yarışan Digiturk, sezonluk 321 milyon Dolar vererek yayın haklarının sahibi oldu. TRT’nin aldığı B, Türk Telekom’un sahibi olduğu C paketleriyle birlikte bu rakam 350 milyon Dolar’ı geçti. Aziz Yıldırım’ın ortaya attığı ‘hayal’ denilen rakama büyük ölçüde yaklaşıldı. Sarı-Lacivertli Kulübün Başkanı’nın bir an önce reforma gidilmesi gerektiğini söylediği menacerlik sistemi için de TFF çalışma yapıyor. Önümüzdeki aylarda menacerlik için yeni kriterler getirilmesi bekleniyor. (Arda Erol/ Fanatik)