İlhan Cavcav'dan şike itirafı
Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı İlhan Cavcav çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, 'Söz Sende' programında Balçiçek İlter'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şike soruşturmasıyla başlayan tartışmalara değinen İlhan Cavcav, 35 yıllık başkanlık dönemine ilişkin çok tartışılacak itiraflarda bulundu. Birisine hakemlere para verip, maç satın alıyor diye para verdiğini anlatan İlhan Cavcav, "Meğer adam o parayla toto oynuyormuş, kandırılmışız" dedi. Bir kulüp başkanının kendisine para teklif ettiğini, kabul etmeyince futbolcuları satın aldığını da söyleyen Cavcav, program sunucusu Balçiçek İlter'in bu kişilerin kim olduğu yönündeki sorularına cevap veremeyeceğini belirterek, "Futbolcuların isimlerini vermem ama ikisi de şu anda kötü durumda" diye konuştu.
İşte Gençlerbirliği Başkanı Cavcav'ın o açıklamaları...
HAKEM SATIN ALMAK İÇİN PARA VERDİM
Ben Gençlerbirliği Kulübü'ne yeni başkan olmuşum. Birinci Lig'de de tutunmak istiyoruz. TRT'de bir arkadaşımız bana 'İlhan Bey, falan maçın hakemini ben satın aldım' dedi. Ben de 'Kaç para?' dedim. 200 liraymış. Ben 6-7 ay bu adam bizim maçları alıyor, hakemleri ayarlıyor diye bu paraları verdim. Sonradan mağlup oluyoruz. 'Hani sen hakemi almıştın?' diye soruyorum 'Adam bizi kandırdı' diyor. Meğer adam o parayla toto oynuyormuş. Ben o zamanlar büyük paralar verdim bu iş için.
3 TEMMUZ OLAYLARI MİLAT
Türkiye'de teşvik primi vardı. Ancak bizle değil, takım kaptanlarıyla konuşulurdu. Sonradan da hakikaten konuşulan paralar verilirdi. Bizim haberimiz olurdu ama ben müdahale etmezdim. Çünkü sistem böyleydi. Ancak 3 Temmuz olayları Türkiye'de bir milat oldu. Bu olaydan sonra şike olayı bu ülkede tarihe gömüldü.
BİR KULÜP BAŞKANI GELDİ VE...
Bir gün Birinci Lig'den bir kulüp başkanı işyerime geldi. 'Sizinle maçımız var, bize 1 puan vereceksiniz" dedi. Mümkün olmadığını söyledim. "Aşağıda bir araba var, içinde bir çanta var. O çantayı getirin" dedi. Çantayı bir getirdiler, içinde 50 milyon var. Bu ne? dedim. "Bu parayı al" dedi. Olmayacağını söyleyince çantayı alıp gittiler. Maç oynanıyor, 2-1 galibiz, son dakikada adamlar golü attı. Daha sonra Erdoğan Ünver Futbol Federasyonu başkanı oldu. Bursa'daki ilk toplantıdan sonra konuşurken bana parayı teklif eden arkadaş ayağa kalkıp "En büyük başkan Cavcav" dedi. Neden böyle dediğini sorunca da beni "Sana 50 milyon verdim, almadın. Ben de o işi 15 milyona hallettim"diye yanıtladı. İki futbolcuya 7.5'ar milyon vermiş. Ancak ben 35 yıla dayanarak şunu söyleyebilirim ki kim bu futbola ihanet ederse en sonunda pişman olmaya mahkum. Futbolcuların isimlerini vermem ama ikisi de şu anda kötü durumda.
TEŞVİK PRİMLERİNE GÖZ YUMDUK
İlhan Cavcav, İlter'in "Keşke alsaydım diye düşünmediniz mi?" sorusuna, "Hayır, ben düşünmezdim. Çünkü ben işime dahi bir kuruş haram sokmadım. Sadece teşvik primlerine göz yumduk. 3 Temmuz sürecinde zaten bunlar tamamen ortadan kalktı...." diye cevap verdi.
"ÜÇ BÜYÜKLER ÇÖKERSE, TÜRK FUTBOLU ÇÖKER"
Büyük takımlar olmazsa Anadolu kulüplerinin ayakta kalması kesinlikle mümkün değil. İnanın, biz burada Ankara'da Başkentte Ankara'nın tek takımı kaldık. Tek takım kalmamıza rağmen baş hasılatımız 20-25 Milyar Lira. 50 Bin Liraya sezonluk kombine bilet satıyoruz. Büyük kulüplerin çok büyük hasılatları var. Orhan Şeref Apak zamanında örneğin biz Galarasaray ile oynarken, Galatasaray ne hasılat yapıyorsa eğer galip geldiysek %60'ını biz alıyorduk. Malup olduysak hasılatın %4o'ını biz alıyorduk, %60'ını Galatasaray alıyordu. Bu nispeten de olsa dengeleri düzeltiyordu... "Üzerine gitmeyin" deyişimin arkasında bu yatıyordu, onlar çökerse Türk futbolu da çöker. Üzerine gidilseydi çökerdi, çünkü sistem bu.
"BEN OLSAM O FUTBOLCULARA O PARALARI VERMEM"
Büyük kulüpler çok yüksek paralara transferler yapıyorlar. Ben olsam asla o paraları vermem. Çünkü kimse sorsan Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı, onlar zaten hasılat oluyorlar. Büyük takımların bir maçta aldığı para 1-2 Trilyon Lirayken, bizim aldığımız 250-300 Milyar Lira para... Diğer maçlarda aldığımız 15-16 Milyar Lira. 600 Milyar Lira saha kirası veriyoruz. 600-700 Milyar Lira sahanın giderleri... Dolayısıyla aradaki uçurumlar o kadar korkunç ki, buna ilaveten büyük kulüpler bir futbolcuya 3-4 Milyon Eurolar veriyorlar. Bir futbolcuya verdikleri para benim bütçem kadar. Bana soruyorlar, "Gençlerbirliği ne zaman şampiyon olacak?" diye, böyleyken mümkün mü?
BURSASPOR BAŞKANINA TEPKİ
Bir tane futbolcum var, Hurşut diye bir oyuncu. Bu çocuğun benden aldığı para 350 bin Euro. Bursaspor kulübümüzün değerli başkanı da çok yakın bir arkadaşım olmasına rağmen çocuğa 1 milyon Euro teklif ediyorlar. Şimdi o çocuğun yerine kendinizi koyun, gidersiniz. Ama bu etik değil. Etik olan şudur.. Gel bana 'Ben şu oyuncuya talibim' de. Oturalım, konuşalım. Bursaspor'un bu hareketinden dolayı fevkalade üzüntü duyuyorum.
Şike soruşturmasıyla başlayan tartışmalara değinen İlhan Cavcav, 35 yıllık başkanlık dönemine ilişkin çok tartışılacak itiraflarda bulundu. Birisine hakemlere para verip, maç satın alıyor diye para verdiğini anlatan İlhan Cavcav, "Meğer adam o parayla toto oynuyormuş, kandırılmışız" dedi. Bir kulüp başkanının kendisine para teklif ettiğini, kabul etmeyince futbolcuları satın aldığını da söyleyen Cavcav, program sunucusu Balçiçek İlter'in bu kişilerin kim olduğu yönündeki sorularına cevap veremeyeceğini belirterek, "Futbolcuların isimlerini vermem ama ikisi de şu anda kötü durumda" diye konuştu.
İşte Gençlerbirliği Başkanı Cavcav'ın o açıklamaları...
HAKEM SATIN ALMAK İÇİN PARA VERDİM
Ben Gençlerbirliği Kulübü'ne yeni başkan olmuşum. Birinci Lig'de de tutunmak istiyoruz. TRT'de bir arkadaşımız bana 'İlhan Bey, falan maçın hakemini ben satın aldım' dedi. Ben de 'Kaç para?' dedim. 200 liraymış. Ben 6-7 ay bu adam bizim maçları alıyor, hakemleri ayarlıyor diye bu paraları verdim. Sonradan mağlup oluyoruz. 'Hani sen hakemi almıştın?' diye soruyorum 'Adam bizi kandırdı' diyor. Meğer adam o parayla toto oynuyormuş. Ben o zamanlar büyük paralar verdim bu iş için.
3 TEMMUZ OLAYLARI MİLAT
Türkiye'de teşvik primi vardı. Ancak bizle değil, takım kaptanlarıyla konuşulurdu. Sonradan da hakikaten konuşulan paralar verilirdi. Bizim haberimiz olurdu ama ben müdahale etmezdim. Çünkü sistem böyleydi. Ancak 3 Temmuz olayları Türkiye'de bir milat oldu. Bu olaydan sonra şike olayı bu ülkede tarihe gömüldü.
BİR KULÜP BAŞKANI GELDİ VE...
Bir gün Birinci Lig'den bir kulüp başkanı işyerime geldi. 'Sizinle maçımız var, bize 1 puan vereceksiniz" dedi. Mümkün olmadığını söyledim. "Aşağıda bir araba var, içinde bir çanta var. O çantayı getirin" dedi. Çantayı bir getirdiler, içinde 50 milyon var. Bu ne? dedim. "Bu parayı al" dedi. Olmayacağını söyleyince çantayı alıp gittiler. Maç oynanıyor, 2-1 galibiz, son dakikada adamlar golü attı. Daha sonra Erdoğan Ünver Futbol Federasyonu başkanı oldu. Bursa'daki ilk toplantıdan sonra konuşurken bana parayı teklif eden arkadaş ayağa kalkıp "En büyük başkan Cavcav" dedi. Neden böyle dediğini sorunca da beni "Sana 50 milyon verdim, almadın. Ben de o işi 15 milyona hallettim"diye yanıtladı. İki futbolcuya 7.5'ar milyon vermiş. Ancak ben 35 yıla dayanarak şunu söyleyebilirim ki kim bu futbola ihanet ederse en sonunda pişman olmaya mahkum. Futbolcuların isimlerini vermem ama ikisi de şu anda kötü durumda.
TEŞVİK PRİMLERİNE GÖZ YUMDUK
İlhan Cavcav, İlter'in "Keşke alsaydım diye düşünmediniz mi?" sorusuna, "Hayır, ben düşünmezdim. Çünkü ben işime dahi bir kuruş haram sokmadım. Sadece teşvik primlerine göz yumduk. 3 Temmuz sürecinde zaten bunlar tamamen ortadan kalktı...." diye cevap verdi.
"ÜÇ BÜYÜKLER ÇÖKERSE, TÜRK FUTBOLU ÇÖKER"
Büyük takımlar olmazsa Anadolu kulüplerinin ayakta kalması kesinlikle mümkün değil. İnanın, biz burada Ankara'da Başkentte Ankara'nın tek takımı kaldık. Tek takım kalmamıza rağmen baş hasılatımız 20-25 Milyar Lira. 50 Bin Liraya sezonluk kombine bilet satıyoruz. Büyük kulüplerin çok büyük hasılatları var. Orhan Şeref Apak zamanında örneğin biz Galarasaray ile oynarken, Galatasaray ne hasılat yapıyorsa eğer galip geldiysek %60'ını biz alıyorduk. Malup olduysak hasılatın %4o'ını biz alıyorduk, %60'ını Galatasaray alıyordu. Bu nispeten de olsa dengeleri düzeltiyordu... "Üzerine gitmeyin" deyişimin arkasında bu yatıyordu, onlar çökerse Türk futbolu da çöker. Üzerine gidilseydi çökerdi, çünkü sistem bu.
"BEN OLSAM O FUTBOLCULARA O PARALARI VERMEM"
Büyük kulüpler çok yüksek paralara transferler yapıyorlar. Ben olsam asla o paraları vermem. Çünkü kimse sorsan Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı, onlar zaten hasılat oluyorlar. Büyük takımların bir maçta aldığı para 1-2 Trilyon Lirayken, bizim aldığımız 250-300 Milyar Lira para... Diğer maçlarda aldığımız 15-16 Milyar Lira. 600 Milyar Lira saha kirası veriyoruz. 600-700 Milyar Lira sahanın giderleri... Dolayısıyla aradaki uçurumlar o kadar korkunç ki, buna ilaveten büyük kulüpler bir futbolcuya 3-4 Milyon Eurolar veriyorlar. Bir futbolcuya verdikleri para benim bütçem kadar. Bana soruyorlar, "Gençlerbirliği ne zaman şampiyon olacak?" diye, böyleyken mümkün mü?
BURSASPOR BAŞKANINA TEPKİ
Bir tane futbolcum var, Hurşut diye bir oyuncu. Bu çocuğun benden aldığı para 350 bin Euro. Bursaspor kulübümüzün değerli başkanı da çok yakın bir arkadaşım olmasına rağmen çocuğa 1 milyon Euro teklif ediyorlar. Şimdi o çocuğun yerine kendinizi koyun, gidersiniz. Ama bu etik değil. Etik olan şudur.. Gel bana 'Ben şu oyuncuya talibim' de. Oturalım, konuşalım. Bursaspor'un bu hareketinden dolayı fevkalade üzüntü duyuyorum.