Ramazan paketi sahtekarlığına dikkat
Bunlara dikkat edin...
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Yönetim Kurulu Bakanı Şemsi Kopuz, Ramazan ayında gıda fiyatlarını artırmayacaklarını söyledi. Kopuz, "Bakliyat ürünlerinin bedellerinde artış oldu. Malum bu ürünlerin bir bölümünü ithalata bağımlıyız. Burada fiyat artışları Ramazan ile ilgili değil. Yine et, süt, yağ ve makarnanın fiyatları da stabil. Yani mübarek ayda ekstra bir zam olmayacak." dedi.
TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Kopuz, bir basın toplantısı düzenleyerek, Ramazan ayının gıda fiyatlarına ve kumanya sektörüne etkilerini değerlendirdi. Son senelerde stok kaygılarının ortadan kalktığını vurgulayan Kopuz, bu durumu tüketicinin her türden gıda ve içeceğe rahat bir şekilde elde etmesine bağladı. Türkiye'de gıda ve içecek üretiminin arttığına işaret eden Kopuz, "Ne mutlu; 75 milyonu, artı dünyanın her bir yanından gelen 30 milyonu doyuracak üretim yapıyoruz, 10 milyar dolara yakın ihracat yapıyoruz. İlave olarak dağıtım ağı ve perakendede iyi bir konumdayız." ifadelerini kullandı.
Şu aşamada gıda fiyatlarının normal olduğunu aktaran Kopuz, şöyle devam etti:
"Dünya birbirine bağımlıdır. Bu durum iklim ve tarım ürünlerinde de karşılık buluyor. Ülkelerin tamamı için tarım ürünleri, gıda ve içeceğin yeterli olmadığı ortadadır. Malum dünya et, süt, hububat, şeker ve yağ gibi ürünlerin üretimini her sene artıyor. Buna uyumlu olarak mevsimin de katkıları ile gıda fiyatları geriliyor. Ama tarım alanlarının sınırlanması, yem ve gübre gibi hammaddelerin bedelinin artması, tabi kaynakların kısıtlı olması gibi etmenler üretim için tehdittir. Bu etmenler temel alındığında, ilerleme olmadığında gıda fiyatları yüzde 10 ila 40 artacaktır. Dünyada gıda fiyatları oynaktır. Türkiye'de de stabil bir durumdadır. Ülke, mevsimsel artışlar dışında üretim ve tüketim kaynaklı iyi bir fiyat eğilimi ortaya koymaktadır. Örneğin bakliyat bunlardan biridir. Geçen seneden bu yana kırmızı mercimek, kuru fasulye, bulgur ve pirinç fiyatları yüzde 20-30 oranında artmıştır. Bu ürünlerin bir bölümünde ithalata bağımlıyız. Bu fiyat artışları Ramazan ile ilgili değildir. Ramazan ayında bu ürünlere ekstra bir zam olmayacaktır. Çokça tüketilen et, süt, peynir, yağ ve makarnanın fiyatları da stabildir."
Meyve ve sebzede rekoltelerin yeterli oranda olduğuna temas eden TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Kopuz, "Bu ürünlerde de fiyatlar normal. Ramazan ayında en çok tüketilen 30 meyve ve sebzeden yüzde 75'inde fiyatlar gerilemiş ya da aynı kalmıştır. 7-8 üründe de artış sınırlı olmuştur." açıklamalarında bulundu. Bu 7-8 ürünün artışında üretici ve imalatçının değil spekülatörlerin rol oynadığını dile getirdi.
TGDF olarak gıda ve içeceklere bu sene zam uygulamayacaklarını vaat eden Kopuz, ürünlerin fiyat oynamaları ile ilgili şunları bildirdi:
"Geçen seneden bu seneye bulgurluk pilavda yüzde 40, kuru fasulyede yüzde 15, kırmızı mercimekte yüzde 6 artış; nohutta yüzde 5 gerileme var. Fiyatlar pirinçte yüzde 18, makarnada yüzde 10, unda yüzde 6, danada yüzde 2, beyaz ette yüzde 5 artarken; kuzuda ve salçada aynı seviyede. Ton balığında yüzde 20, yumurtada yüzde 25 gerileme görülüyor. Süt ve süt ürünleri yüzde 7,60, sosis ve pastırmada yüzde 10-20, toz şeker yüzde 8, ayçicek yağı yüzde 4, meşrubat yüzde 2-4 artış ortaya koyuyor."
Ramazan'a özel hazırlanan kumanyalarla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kopuz, sektörün 3-4 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını belirterek, "Kumanyada miadı dolan gıda ürünlerine duyarlı olun. Ürünlerin güvenli ve kalifiye olup olmadığına önem verin. Un, yağ ve makarnaların ambalajı bulunup bulunmadığına bakın." uyarısında bulundu.
Toplantıda gazetecilerin, "İftar çadırından toplumun ne kadarı yararlanıyor?" sorusuna Kopuz, "Gıda sektörü büyüyor, her Ramazan'dan evvel yüzde 15 büyüme kaydediyor. Bu fiyat artışları ile değil, tırmanan tüketim ile oluyor. Kumanyaların ve hediye çeklerinin de sektörün büyümesinde payı var. Halka çalışanlara yapılan yardımları unutmamak gerekiyor. Çadırların adedi 50-100 bin aralığında. Bunlar içinde belediyelere, sivil toplum örgütlerinin hatta hastanelerin açtığı çadırlar var." cevabını verdi.
TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Kopuz, bir basın toplantısı düzenleyerek, Ramazan ayının gıda fiyatlarına ve kumanya sektörüne etkilerini değerlendirdi. Son senelerde stok kaygılarının ortadan kalktığını vurgulayan Kopuz, bu durumu tüketicinin her türden gıda ve içeceğe rahat bir şekilde elde etmesine bağladı. Türkiye'de gıda ve içecek üretiminin arttığına işaret eden Kopuz, "Ne mutlu; 75 milyonu, artı dünyanın her bir yanından gelen 30 milyonu doyuracak üretim yapıyoruz, 10 milyar dolara yakın ihracat yapıyoruz. İlave olarak dağıtım ağı ve perakendede iyi bir konumdayız." ifadelerini kullandı.
Şu aşamada gıda fiyatlarının normal olduğunu aktaran Kopuz, şöyle devam etti:
"Dünya birbirine bağımlıdır. Bu durum iklim ve tarım ürünlerinde de karşılık buluyor. Ülkelerin tamamı için tarım ürünleri, gıda ve içeceğin yeterli olmadığı ortadadır. Malum dünya et, süt, hububat, şeker ve yağ gibi ürünlerin üretimini her sene artıyor. Buna uyumlu olarak mevsimin de katkıları ile gıda fiyatları geriliyor. Ama tarım alanlarının sınırlanması, yem ve gübre gibi hammaddelerin bedelinin artması, tabi kaynakların kısıtlı olması gibi etmenler üretim için tehdittir. Bu etmenler temel alındığında, ilerleme olmadığında gıda fiyatları yüzde 10 ila 40 artacaktır. Dünyada gıda fiyatları oynaktır. Türkiye'de de stabil bir durumdadır. Ülke, mevsimsel artışlar dışında üretim ve tüketim kaynaklı iyi bir fiyat eğilimi ortaya koymaktadır. Örneğin bakliyat bunlardan biridir. Geçen seneden bu yana kırmızı mercimek, kuru fasulye, bulgur ve pirinç fiyatları yüzde 20-30 oranında artmıştır. Bu ürünlerin bir bölümünde ithalata bağımlıyız. Bu fiyat artışları Ramazan ile ilgili değildir. Ramazan ayında bu ürünlere ekstra bir zam olmayacaktır. Çokça tüketilen et, süt, peynir, yağ ve makarnanın fiyatları da stabildir."
Meyve ve sebzede rekoltelerin yeterli oranda olduğuna temas eden TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Kopuz, "Bu ürünlerde de fiyatlar normal. Ramazan ayında en çok tüketilen 30 meyve ve sebzeden yüzde 75'inde fiyatlar gerilemiş ya da aynı kalmıştır. 7-8 üründe de artış sınırlı olmuştur." açıklamalarında bulundu. Bu 7-8 ürünün artışında üretici ve imalatçının değil spekülatörlerin rol oynadığını dile getirdi.
TGDF olarak gıda ve içeceklere bu sene zam uygulamayacaklarını vaat eden Kopuz, ürünlerin fiyat oynamaları ile ilgili şunları bildirdi:
"Geçen seneden bu seneye bulgurluk pilavda yüzde 40, kuru fasulyede yüzde 15, kırmızı mercimekte yüzde 6 artış; nohutta yüzde 5 gerileme var. Fiyatlar pirinçte yüzde 18, makarnada yüzde 10, unda yüzde 6, danada yüzde 2, beyaz ette yüzde 5 artarken; kuzuda ve salçada aynı seviyede. Ton balığında yüzde 20, yumurtada yüzde 25 gerileme görülüyor. Süt ve süt ürünleri yüzde 7,60, sosis ve pastırmada yüzde 10-20, toz şeker yüzde 8, ayçicek yağı yüzde 4, meşrubat yüzde 2-4 artış ortaya koyuyor."
Ramazan'a özel hazırlanan kumanyalarla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kopuz, sektörün 3-4 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını belirterek, "Kumanyada miadı dolan gıda ürünlerine duyarlı olun. Ürünlerin güvenli ve kalifiye olup olmadığına önem verin. Un, yağ ve makarnaların ambalajı bulunup bulunmadığına bakın." uyarısında bulundu.
Toplantıda gazetecilerin, "İftar çadırından toplumun ne kadarı yararlanıyor?" sorusuna Kopuz, "Gıda sektörü büyüyor, her Ramazan'dan evvel yüzde 15 büyüme kaydediyor. Bu fiyat artışları ile değil, tırmanan tüketim ile oluyor. Kumanyaların ve hediye çeklerinin de sektörün büyümesinde payı var. Halka çalışanlara yapılan yardımları unutmamak gerekiyor. Çadırların adedi 50-100 bin aralığında. Bunlar içinde belediyelere, sivil toplum örgütlerinin hatta hastanelerin açtığı çadırlar var." cevabını verdi.