Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık kendi gemilerimizi üretiyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı'nda milli gelirden Ar-Ge'ye ayrılan payın binde 5'ten yüzde 1 yükseldiğini ve hedefin yüzde 3 olduğuna vurgu yaptı. Erdoğan insansız hava aracındaki son durum hakkında bilgi verirken testleri geçtiğini ifade etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sheraton Otel'de Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansta savunma sanayide gelinen noktadan teknolojik ilerleyişe kadar birçok konuya değinirken, Birleşmiş Milletler için de yeni bir oluşum önerisinde bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından notlar;
* Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı'nın başarılı geçmesini temenni ediyorum. Bilim, teknoloji, sanayi, enerji gibi alanların herbiri bizim için önemlidir. Bilim ve teknolojiyi ilk sıraya yerleştirdik.
* Bilim adamlarımızı, teknisyenlerimizi her zaman teşvik ettim ve yanlarında bulundum. Bilim ve teknoloji çalışmalarının teşviki konusundaki çalışmaları özellikle destekledim. Türkiye'nin geçtiğimiz 14 yılda ortaya koyduğu büyük sıçramada bu yatırımların önemli bir payı olduğunu biliyorum.
"MİLLİ GELİRDEN AR-GE'YE AYRILAN PAY BİNDE 5'Tİ, ŞİMDİ YÜZDE 1"
* Bizim tarihimizde farklı alanlarda dünya çapında isimler vardır. Biz son 200 yılda farklı meselelerle uğraşmaktan bu alanları ihmal ettik. Kendimizle 1.7 milyar nüfuslü İslam, 300 milyonluk Türk dünyasının umudu olduğumuzu biliyoruz. 2023 için bilim ve teknolojide de önemli hedefler belirledik.
* 2002'de binde 5'ti, arştırmalar için biz önce yüzde 1'e çıkardık, 2023 yılına kadar milli gelirden Ar-Ge'ye ayrılan payı yüzde 3'e çıkarmayı planlıyoruz. Teknopark sayımızı 2'den 63'e çıkardık. İnovasyon kültürünü hem kurumsal hem bireysel alanda köklü bir biçimde yerleştirmek mecburiyetindeyiz. Daha fazlasına ihtiyacımız var. Türkiye dünya çapında tanınan en az 10 küresel markaya sahip olmalıdır.
"ARTIK KENDİ GEMİLERİMİZİ ÜRETİYORUZ"
* MİLGEM halloldu. Sadece gemi tasarım ve inşaatı yetmiyor. Makinasını da üretir hale gelmeliyiz. Bir basit tüfek yapamıyorduk. Artık kendi gemilerimizi üretiyoruz. Ama eksiğimiz var. En son İsrail'den almıştık. Amerika'dan ses çıkmadı. Sağolsun komşular bizi mal sahibi yaptı. İnsansız hava aracımız testlerden geçti, iş görür vaziyette. Bu noktaya geldik. Küresel ve bölgesel bu sorunların insani kriz tehditlerine, ekonomik sorunlara neden olduğunu görüyoruz.
"TERÖRİZM BATI ÜLKELERİNİN YANLIŞ POLİTİKALARIYLA KÜRESELLEŞİYOR"
* DEAŞ yüzünden insanlık tarihinin en köklü halkları kadim kadim yok ediliyor. Terör örgütleri karşısında ilkeli bir duruş sergilemeden mümkün olmadığını söylemek zorundayım. Suriye ve Irak'ta tüm hızıyla süren terörizm tehdidi, batı ülkelerinin yanlış politikalarıyla küreselleşiyor.
"BİZ BOMBALARDAN KAÇANLARA GÖREVLERİMİZİ YERİNE GETİRECEĞİZ"
* Şu anda 3 milyon mülteci Türkiye'de. Biz de BM Genel Kurulu'ndaydık. Sorun gündeme geldi. Türkiye'deki bu sahiplenmeyi gündeme getiren yok gibi. Görmüyorlar unutturmak istiyorlar. 3 milyar Avro dediler, söz verdiler. Bu da bize değil mültecilere. Gelen 179 milyon Avro, yok neymiş 3 milyar Avro daha göndereceklermiş. Biz ne aldatan olacağız, ne aldanan. 3 milyar Avro'yu verseler de vermeseler de... Ah, ah... Biz bombalardan kaçanlara insani, İslami görevlerimizi yerine getireceğiz.
* Aynı kayıtsızlık terörle mücadele için de geçerli. Darbe girişimi yeni bir terör stilidir. Milletimizin darbecilerin karşısına dikilmesiyle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ben milletimle gurur duyuyorum. Bu millet ne mübarek bir millettir. Tankları tanklar, helikopterleri helikopterler durdurur öyle sanıyorlardı.
* 85 koli dosya gönderdik. ABD bizden teröristi istediği zaman paketleyip gönderiyorduk. Onlar ne yapıyor. Bir teröristi 17 yıldır, 400 dönüm arazide saltanat sürüyor, bize teslim etmiyorsunuz. 170 ülkede çalışmalarımızı yapıyoruz diyorlar, biz de uyarıyoruz, yarın sizin de başınıza gelir.
* Baş döndürücü gelişmeler yaşandı. İnternet, uydu teknolojileri... Her geçen gün daha çok insan teknolojiden faydalanıyor. Bu sayede bölgeler arasındaki mesafe anlamsız hale geliyor, sorunlar ortadan kalkıyor. Hayata tutunmaya çalışan 100 milyonlarca insan var. Dünya hızla kaosa doğru sürükleniyor. Türkiye olarak bu sorunlu gidişe 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek itirazlarımızı sunuyoruz.
* Ne demek dünya 5'ten büyüktür ne demek? 5 üyeli bir BM kuruldu. 5 üyenin iki dudağı arasında belirleniyor. Biri evet dese evet, hayır dese hayır. Böyle bir anlayış adalet getirebilir mi? Sadece geçici üyeler değişiyor, bunlar değişmiyor. Sadece bir oyun bir aldatmaca. Böyle bir adalete dayalı olmayan bir anlayış. BM neden kurulmuştu, dünyada adaletsizliği gidermek için kurulmuştu. Malesef bugün adalet sağlamıyor, insanlığa yüktür. Hadi gelin şunu değiştirelim. Çekiniyorlar korkuyorlar. Bu sürdüğü sürece boynunuzda daha çok boza pişirecekler. Japonya, Hindistan, Almanya daimi üyelerden bir tanesi olmak istiyorlar. Almanya için kılıf uydurdular 5+1 dediler. Ben de diyorum ki 20 üyenin 20'si de daimi olsun. 193 ülke iki yılda bir değişsin hepsi de burada daimi üye olsun. Hepsi 193 ülke BM'de daimi üye olsun. 5 kişi içinde 3 Avrupa, 1 Asya, 1 Amerika. Halkı Müslüman olan bir ülke var mı, yok. Bunlar orada Müslümanların haklarını savunur mu? Irak'ta, Afganistan'da, Mısır'da Libya, Tunus'ta niçin bir çözüm yoluna girilemiyor. Sudan'da neden girilemiyor? Bölmek istediler böldüler hala bir gelişme yok. Adalet, adalet adalet... Adalet mülkün esasıdır. Adalet varsa devlet vardır. Küresel işleyişi en kısa sürede değiştirmek zorundayız. Milyarca insanın kendini güvende ve umutlu hissetmediği bir dünyada hiç kimse bu durumun dışında kendini tutamaz. Bu konuda gerekli mekanizmaları oluşturmalıyız.
* Değişim sürecinin bir an önce başlaması için bilim ve teknoloji camiasından da bir adım bekliyorum. Bir kez daha Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı'nın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından notlar;
* Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı'nın başarılı geçmesini temenni ediyorum. Bilim, teknoloji, sanayi, enerji gibi alanların herbiri bizim için önemlidir. Bilim ve teknolojiyi ilk sıraya yerleştirdik.
* Bilim adamlarımızı, teknisyenlerimizi her zaman teşvik ettim ve yanlarında bulundum. Bilim ve teknoloji çalışmalarının teşviki konusundaki çalışmaları özellikle destekledim. Türkiye'nin geçtiğimiz 14 yılda ortaya koyduğu büyük sıçramada bu yatırımların önemli bir payı olduğunu biliyorum.
"MİLLİ GELİRDEN AR-GE'YE AYRILAN PAY BİNDE 5'Tİ, ŞİMDİ YÜZDE 1"
* Bizim tarihimizde farklı alanlarda dünya çapında isimler vardır. Biz son 200 yılda farklı meselelerle uğraşmaktan bu alanları ihmal ettik. Kendimizle 1.7 milyar nüfuslü İslam, 300 milyonluk Türk dünyasının umudu olduğumuzu biliyoruz. 2023 için bilim ve teknolojide de önemli hedefler belirledik.
* 2002'de binde 5'ti, arştırmalar için biz önce yüzde 1'e çıkardık, 2023 yılına kadar milli gelirden Ar-Ge'ye ayrılan payı yüzde 3'e çıkarmayı planlıyoruz. Teknopark sayımızı 2'den 63'e çıkardık. İnovasyon kültürünü hem kurumsal hem bireysel alanda köklü bir biçimde yerleştirmek mecburiyetindeyiz. Daha fazlasına ihtiyacımız var. Türkiye dünya çapında tanınan en az 10 küresel markaya sahip olmalıdır.
"ARTIK KENDİ GEMİLERİMİZİ ÜRETİYORUZ"
* MİLGEM halloldu. Sadece gemi tasarım ve inşaatı yetmiyor. Makinasını da üretir hale gelmeliyiz. Bir basit tüfek yapamıyorduk. Artık kendi gemilerimizi üretiyoruz. Ama eksiğimiz var. En son İsrail'den almıştık. Amerika'dan ses çıkmadı. Sağolsun komşular bizi mal sahibi yaptı. İnsansız hava aracımız testlerden geçti, iş görür vaziyette. Bu noktaya geldik. Küresel ve bölgesel bu sorunların insani kriz tehditlerine, ekonomik sorunlara neden olduğunu görüyoruz.
"TERÖRİZM BATI ÜLKELERİNİN YANLIŞ POLİTİKALARIYLA KÜRESELLEŞİYOR"
* DEAŞ yüzünden insanlık tarihinin en köklü halkları kadim kadim yok ediliyor. Terör örgütleri karşısında ilkeli bir duruş sergilemeden mümkün olmadığını söylemek zorundayım. Suriye ve Irak'ta tüm hızıyla süren terörizm tehdidi, batı ülkelerinin yanlış politikalarıyla küreselleşiyor.
"BİZ BOMBALARDAN KAÇANLARA GÖREVLERİMİZİ YERİNE GETİRECEĞİZ"
* Şu anda 3 milyon mülteci Türkiye'de. Biz de BM Genel Kurulu'ndaydık. Sorun gündeme geldi. Türkiye'deki bu sahiplenmeyi gündeme getiren yok gibi. Görmüyorlar unutturmak istiyorlar. 3 milyar Avro dediler, söz verdiler. Bu da bize değil mültecilere. Gelen 179 milyon Avro, yok neymiş 3 milyar Avro daha göndereceklermiş. Biz ne aldatan olacağız, ne aldanan. 3 milyar Avro'yu verseler de vermeseler de... Ah, ah... Biz bombalardan kaçanlara insani, İslami görevlerimizi yerine getireceğiz.
* Aynı kayıtsızlık terörle mücadele için de geçerli. Darbe girişimi yeni bir terör stilidir. Milletimizin darbecilerin karşısına dikilmesiyle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ben milletimle gurur duyuyorum. Bu millet ne mübarek bir millettir. Tankları tanklar, helikopterleri helikopterler durdurur öyle sanıyorlardı.
* 85 koli dosya gönderdik. ABD bizden teröristi istediği zaman paketleyip gönderiyorduk. Onlar ne yapıyor. Bir teröristi 17 yıldır, 400 dönüm arazide saltanat sürüyor, bize teslim etmiyorsunuz. 170 ülkede çalışmalarımızı yapıyoruz diyorlar, biz de uyarıyoruz, yarın sizin de başınıza gelir.
* Baş döndürücü gelişmeler yaşandı. İnternet, uydu teknolojileri... Her geçen gün daha çok insan teknolojiden faydalanıyor. Bu sayede bölgeler arasındaki mesafe anlamsız hale geliyor, sorunlar ortadan kalkıyor. Hayata tutunmaya çalışan 100 milyonlarca insan var. Dünya hızla kaosa doğru sürükleniyor. Türkiye olarak bu sorunlu gidişe 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek itirazlarımızı sunuyoruz.
* Ne demek dünya 5'ten büyüktür ne demek? 5 üyeli bir BM kuruldu. 5 üyenin iki dudağı arasında belirleniyor. Biri evet dese evet, hayır dese hayır. Böyle bir anlayış adalet getirebilir mi? Sadece geçici üyeler değişiyor, bunlar değişmiyor. Sadece bir oyun bir aldatmaca. Böyle bir adalete dayalı olmayan bir anlayış. BM neden kurulmuştu, dünyada adaletsizliği gidermek için kurulmuştu. Malesef bugün adalet sağlamıyor, insanlığa yüktür. Hadi gelin şunu değiştirelim. Çekiniyorlar korkuyorlar. Bu sürdüğü sürece boynunuzda daha çok boza pişirecekler. Japonya, Hindistan, Almanya daimi üyelerden bir tanesi olmak istiyorlar. Almanya için kılıf uydurdular 5+1 dediler. Ben de diyorum ki 20 üyenin 20'si de daimi olsun. 193 ülke iki yılda bir değişsin hepsi de burada daimi üye olsun. Hepsi 193 ülke BM'de daimi üye olsun. 5 kişi içinde 3 Avrupa, 1 Asya, 1 Amerika. Halkı Müslüman olan bir ülke var mı, yok. Bunlar orada Müslümanların haklarını savunur mu? Irak'ta, Afganistan'da, Mısır'da Libya, Tunus'ta niçin bir çözüm yoluna girilemiyor. Sudan'da neden girilemiyor? Bölmek istediler böldüler hala bir gelişme yok. Adalet, adalet adalet... Adalet mülkün esasıdır. Adalet varsa devlet vardır. Küresel işleyişi en kısa sürede değiştirmek zorundayız. Milyarca insanın kendini güvende ve umutlu hissetmediği bir dünyada hiç kimse bu durumun dışında kendini tutamaz. Bu konuda gerekli mekanizmaları oluşturmalıyız.
* Değişim sürecinin bir an önce başlaması için bilim ve teknoloji camiasından da bir adım bekliyorum. Bir kez daha Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı'nın hayırlara vesile olmasını diliyorum.