Hava koridorları kısalıyor

Hem vakitten hem yakıttan tasarruf edilecek

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), İstanbul'un uçuş trafiğindeki yoğunluğunu dikkate alarak hava sahası kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışma başlattı.

Bu kapsamda, Atatürk Hava Limanı (AHL) ve Sabiha Gökçen Havaalanı uçuş koridorları değiştiriliyor. Çalışma ile İstanbul havaalanları ile diğer büyük hava alanlarına yapılan seferleri içeren hava koridorları da düzenleniyor. Çalışmanın ilerileyen aşamalarında askeri hava koridorlarının daraltılması da planlandı.

Türkiye'nin havacılıkta yaşadığı büyümeye paralel olarak, hava alanlarında yaşanan iniş-kalkış trafiğindeki yoğunluk ilgili kurumları harekete geçirdi. Bu kapsamda SHGM, ilk çalışmayı İstanbul hava alanları için başlattı. Çalışmaların tesisine yönelik uluslararası kurallar çerçevesinde hazırlıklar sürerken, İstanbul AHL ve Sabiha Gökçen'in hava sahası kapasitesinin arttırılmasına yönelik çalışmalar hızlandırıldı. Çalışmaya göre ihtiyaçlar ve talepler kapsamındaki iyileştirmeler mevcut hava sahası yapısı dikkate alınarak devam edecek. İlk etapta, TSK' nın kullandığı koridorlarda değişiklik yapılmayacak, ancak çalışma sahalarında ortak alınan kararlarla bazı değişiklikler yapılacak. Çalışmalar, Türkiye'nin hava sahasının optimum kullanımına imkan verecek seviyeye ulaşıncaya kadar devam edecek.

VAN VE SİİRT ARASI 137 KM KISALMIŞTI

Türk hava sahasının etkin kullanılması amacıyla yürütülen hava koridorlarının kısaltılması çalışmaları kapsamında, ilk olarak Van ve Siirt arasında yeni bir hava koridoru tesis edilerek kısaltılması sağlanmıştı.

Özellikle kış döneminde olumsuz hava şartları nedeniyle Siirt Havalimanına iniş yapamayan uçakların Van Ferit Havaalanı'na inmek durumunda kalması deneniyle yaşanan zaman ve yakıt kaybının önüne geçilmesi amacıyla, her iki hava limanı arasındaki uçuş koridoru ortalama 137 kilometre azalmıştı.

YILDA 607 MİLYON DOLAR TASARRUF

Türkiye'deki hava koridorlarının kısaltılması ile birlikte yılda 170 milyon dolar değerinde yakıt geri kazanılacak, uçaklar aynı hattı daha kısa uçacak ve bakım maliyetleri 42,7 milyon dolar azalacak, zaman kaybının ticari etkisi olan 394 milyon geri kazanılacak. Böyleliklere sektöre toplamda 607 milyon dolar geri kazandırılacak. Cari açığın azalmasına katkı sağlanacak ve atmosfere daha az karbondioksit (CO2) salınımı sağlanacağı için de hava kirliliği azalacak.

HAVA KUVVETLERİNİN ÇALIŞMA SAHASINDA SİVİL TRAFİK AKIŞI SAĞLANAMADI

Türk Hava Yolları Pilotları Derneği'nin bu konuda yaptığı bir çalışmaya göre Türkiye'nin hava meydanları arasındaki yollar çok dolambaçlı. Bu durum büyük mali kayıplara neden oluyor. Hava kuvvetlerinin çalışma sahası olarak kullandığı bölgelerde, yetkililer tarafından 28 fit üzerinin serbest olduğu ifade edilmesine ve sivil trafiğin 31-39 bin fit arasında olmasına rağmen, bu bölgelerdeki sivil trafik akışı bir türlü sağlanamadı. Çalışmaya göre, askeri çalışma sahaları yeniden gözden geçirilmeli; bu bölgelerin sivil trafik tarafından kullanılabilmesi ile zaman ve irtifaların düzenlenerek sivil trafiğin kullandığı yollar mümkün olduğunca kısaltılmalı.

KAPTAN PİLOT ANTUNBULAK: ÇALIŞMALAR MEMNUNİYET VERİCİ

Kaptan Pilot Feyzi Altunbulak 1998 yılından beri Türkiye Hava Sahası'nda askeri yasak bölgelerin sivil uçaklara açılması çalışmaları yapıldığını belirterek, ancak bugüne kadar somut bir adım atılmadığını söyledi. SHGM'nin böyle bir çalışma yapmasının pilotlar açısından sevindirici olduğunu kaydeden Altunbayrak, "Radar merkezleri, 'notamlı ya da askeri yasak bölge' gerekçeleri ile sivil yolcu uçaklarının acil durumda kullanmaları için bile, askeri hava bölgelerini kullanmalarını izin vermiyor. Bu da hem zaman hem de yakıt kaybı anlamını taşıyor." dedi. Askeri yasak bölgelerin genelde alçak irtifalarda yoğunluk gösterdiğine dikkat çeken Altunbulak, şöyle devam etti:

"İrtifa yükseldikçe yasak bölge kavramı genişliyor. Ancak Türkiye içi uçuşlar alçak irtifada yapıldığı için özellikle iç hat uçuşlarında askeri yasak hava koridorları sivil uçak pilotlarının en büyük sorunu. Yasak bölgeye girmemek için iç hat uçuşlarını da yüksek irtifada gerçekleştirmek mantıksızlık olur. Mesela Ankara İstanbul arası 30 bin feet'e çıkılarak gerçekleştirilemez ki, daha alçaktan yapılması gerekir. Yıllardır kısa sürede kat edebileceğimiz mesafeler askeri hava koridoru diye uzatıldı. Bu da zaman ve yakıt kaybını artırmaktadır. Çalışmalar biz pilotlar için memnuniyet verici."

"ASKERİ HAVA KORİDORLARI MUHAFAZA EDİLMELİ"

Pilotlar Derneği Eski Başkan Yardımcısı Emekli Kaptan Pilot Ergün Yılmaz ise askeri hava koridorlarının günün şartlarına göre daraltılıp, sivil koridorun genişlemesinin önemli olduğunu, ancak askeri hava koridorlarının daraltılmasının bazı riskler doğurabileceğine işaret etti. Askeri radarların gerektiğinde sivil uçaklara da yardımcı olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sivil uçak pilotlarına zaman kaybı yaşatmasına rağmen, mümkün mertebe askeri hava koridorlarının muhafaza edilmesini gerektiğini dile getirdi. Yılmaz, askeri koridorlarda riskli uçak takiplerinin anlık kontrol edilebildiğini, ancak sivil koridorlarda bunu yapmanın çok zor olduğunu da sözlerine ekledi.

(CİHAN)
Sonraki Haber