"Artık gül bahçesi olmayacak"

Denizbank CEO'su Hakan Ateş'den önemli açıklamalar... "Seçimler kur ve faizi etkilemeyecek"

"Artık gül bahçesi olmayacak"

Denizbank CEO'su Hakan Ateş, Denizbank'ın ana sponsorluğunu üstlendiği "Denizbank Kadınlar CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finalleri"ne katılmak için geldiği Azerbaycan'da, bankacılık sektörü ve Denizbank'ın faaliyetlerine ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.

2008-2013'TEKİ GÜL BAHÇESİ OLMAYACAK

Ateş, bankaların kârlılığıyla ilgili "Toplamda banka kârları 2008-2013'teki gibi o gül bahçesi olmayacak. Diğer şirketler için de korkarım bu geçerli. Gelişen ekonomiler o kadar fazla bol kaynaktan yararlanamayacak. Kârlılığın düşmesi, kamu bankaları dahil sermaye yeterlilik oranlarının yüzde 12'ye yaklaşması bunları göreceğiz. Türk bankacılığı az kârlı döneme gidiyor. Bu yıl, 2013, 2008-2009'dan daha zor olacak" dedi.

BU YIL YÜZDE 10-12 KÂRLILIK BEKLİYORUM

Ateş, bankaların özvarlık getirilerinin yüzde 20'lerden yüzde 14-15'lere düştüğünü belirterek "Bu yıl için yüzde 14-15 değil de, tek haneye düşmese de yüzde 10-12 kâr bekliyorum ben" diye konuştu.

SEÇİMLER KUR VE FAİZİ ETKİLEMEYECEK

Ateş, kur ve faiz seviyesi hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Ateş, "2013 Mayıs ve sonraki aylarda gelişen ülkelerin paralarında yüzde 20 üstü devalüasyon oldu. 400-500 baz puan faizleri arttırdılar. Faiz ve kurlar arttı. Kur ve faizde yeni denge oluştu. Ben bu dengenin aşağı,yukarı oynayacağı kanaatinde değilim. Mücbir sebep olursa bu etkilenir. Sıcak bir ısınma, Kırım, Suriye, iç politika, seçimler dediğiniz zaman. Ama Türkiye demokratik seçimini yapıp yoluna devam edecek. Kur ve faizlerde gelişen ülkelerin aldığı kötü etkiden daha fazlasını almayız. Seçimler, ekonomimizi etkilemeyecektir" ifadelerini kullandı.

3 MİLYAR DOLARIN BÜYÜK KISMI SPEKÜLATİF HEDGE FONLARDI

Merkez Bankası'nın 23 Ocak'ta piyasaya yaptığı 3 milyar dolarlık döviz müdahalesini incelediklerini kaydeden Ateş, "Vatandaşın döviz talebi yok. DTH'ler artmadı. O talebin 1 milyar doları Tüpraş, Petkim gibi kurumsal şirketlerden, 2 milyar doları spekülatif hareket eden hedge fonlardan geldi. Bunların hareketleri zaman zaman devam edebilir" bilgisini verdi.

MERKEZ BANKASI POLİTİKALARINDA DEĞİŞİKLİK BEKLEMİYORUM

Ateş, "Merkez Bankası para politikasında faizde bir oynama söz konusu değil, buna gerek yok. Zaten yüksek faiz, enflasyonun yüzde 8 olduğunu varsaysak, yüzde 10'un üzerinde faiz var. Reel faiz veriyor Türk ekonomisi. Paranın değeri de belli bir dengeye oturdu. TL üzerinde baskı yaratacak bir unsur yok. Sıcak para girer çıkar artık Türkiye oraları geçti onu görmek lazım. Önemli bir değişiklik beklemiyorum" sözleriyle devam etti.

TÜRKİYE ORTA GELİR TUZAĞINDA

Ateş, Türkiye'nin ithalata dayalı ekonomik büyüme modeliyle orta gelir tuzağında olduğunu söyledi. Ateş, Türkiye'de bu modelle kişi başına milli geliri 10 bin dolardan 15 bin dolara yükseltmesinin mümkün olamayacağını kaydetti.

BERNANKE'NİN KONUŞMASI WAKE-UP CALL'DU

Ateş, küresel ekonomiye dair ise "Mayıs'tan itibaren Bernanke'nin konuşmasının ardından ABD'nin krizden çıkış hareketlerine başlayacağı belli oldu. Bu aslında uyandırma ziliydi, wake up call gibi. İyi de oldu diye düşünüyorum. Birdenbire 2008'de içine düşülen bunalım gibi değil de, peyderpey oyuncuların yeni oyuna alışacağı bir dönem var. 2008'den 2013 sonuna kadar gelişmiş ekonomilerde süren kriz dönemi ve gelişen ekonomilere akan likidite dönemi geride kaldı. Bu yeni şartlara hazırlanmak çerçevesinde, politikayı bir tarafa bırakacak olursak, Türkiye bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Alınması gereken tedbirler zamanında ve doğru biçimde alındı" değerlendirmesinde bulundu.

PROBLEMLİ KREDİLER TETİKLENDİ

Ancak Ateş, tedbirlerin bankacılık sektöründe sorunlu kredileri artırdığına dikkat çekti. Ateş, "Ekonomiye fren koyduğunuzda problemli kredileri de tetiklemiş oluyorsunuz. Payda efekti var bir kere. Pay kısmındaki problemli kredi sabit kalsa da payda küçülünce oran artıyor" dedi.

TÜKETİCİ KREDİLERİNDE BÜYÜME YÜZDE 10-15 ARASINDA DÜŞECEK

Ateş ayrıca tedbirlerin etkisiyle kredilerin gerilediğini ve bunun devam edeceğini kaydetti. Ateş, "Tüketici yasalarının yoğunlukla çıkması, tüketici kredilerinin büyümesini yavaşlatacak. Geçtiğimiz yıllarda yüzde 20-40 oranında artan bu alanların bu yıl itibarıyla gerileyeceğini düşünüyorum. Örneğin yüzde 30-35 arasında giden büyüme yüzde 10-15 arasında düşecek"dedi.

KART TEDBİRLERİNDE BÜYÜK DEĞİŞİKLİK BEKLEMİYORUM

Ateş, "Alınan tedbirlerin bir kısmı çok yeni alındı. Orada çok büyük değişiklik beklemiyorum. Munzam karşılıklarda yüzde 10'un üstü ile en yükseklerden biriyiz. Burada da bir değişiklik olmadı. Bizim 190 milyara yakın sıfır faizle Merkez Bankası'nda para tutuyor bankalar bunun da yüzde 70'i döviz. 104 milyar dolarlık brüt rezervin 65 milyar doları bankaların koyduğu paralar. Yüzde 20'si altın, yüzde 10'u Türk Lirası. Burada da aşağı doğru bir ayarlama olacağını tahmin etmiyorum" sözleriyle devam etti.

YÜZDE 30 BÜYÜMELERİ UNUTACAĞIZ, RÜZGARA KARŞI BÜYÜYEMEYİZ

Ateş Denizbank'ın da rüzgara karşı büyüyemeyeceğini söyledi. "Artık yüzde 30 büyümeleri unutacağız" diyen Ateş, bankanın sektörün hafif üzerinde büyümeye çalışacağını kaydetti. BAKÜ'DE ŞUBE AÇABİLİRİZ Yurtdışı planlarından da bahseden Ateş, "Şu anda varlığımız sadece Avrupa'da. Genelde otoriteler bir banka al, onu işlet diye yaklaşıyorlar. Bakü'de İzin verip vermeyecekleri net değil. İzin alırsak hiç düşünmeyip açarız. Yeni bir banka alma kararı yönetim kurulunun kararıdır" dedi.

BELEDİYELERİN BÜTÇELERİ İYİ

Belediyelerle yaptıkları işbirlikleri hakkında da bilgi veren Ateş,İstanbul başta olmak üzere 29 metropol belediyesinin büyük bölümüyle işbirliği içerisinde olduklarını, onların her türlü finansal ihtiyacını gerekirse uzun vadeli veya kısa vadeli olarak karşıladıklarını bildirdi. Belediyelerin 2001 öncesinden çok daha iyi konumda bulunduklarını ve bilançolarını yönetme konusunda çok daha iyi seviyeye geldiklerine işaret eden Ateş, "Borçlarını vaktinde ödüyorlar. Büyükşehir belediyelerinde hiç sorun yok. Daha küçük belde ve benzeri belediyelerde sorunlar çıkabiliyor. Orada bile mevcut gelirleri toplayarak bilançoya çeki düzen verme olanak ve esnekliği fazladır" diye konuştu.

SPOR KULÜPLERİNDE 700 MİLYON LİRAYA YAKIN RİSKİMİZ VAR

Hakan Ateş ayrıca bankanın spora desteği hakkında da bilgi verdi. Ateş, "Denizbank CEV şampiyonlar ligine ismini verdi. Denizbank açık ara Türk sporuna finansman veren bir banka. Biz bunu bir misyon olarak görüyoruz. En büyük kaynakları spora veriyoruz. Para futbolda. 2013 sonu itibariyle spor kulüplerinde 700 milyon TL'ye yakın bir riskimiz var. Bunun yanısıra sermaye piyasası işlemlerini yapıyoruz. Sponsorlukları da üst üste koyduğumuz zaman Türk sporunun en büyük destekçisiyiz. Bu konuda devamlı olmayı düşünüyoruz. Malum sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Bu kapsamda spordan vazgeçmeyeceğiz" dedi.