Bakan Dinçer: 'Varsa bir durum, kararımızı gözden geçiririz'

Milli Eğitim Bakanı'ndan öğretmen adaylarını ilgilendiren açıklama

Bakan Dinçer: 'Varsa bir durum, kararımızı gözden geçiririz'

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, vaktiyle il emrinde bulunan, ama yeteri kadar kendilerinden yararlanılamayan öğretmenlerin köylerde ve ihtiyaç duyulan okullarda görevlendirilmesiyle ilgili uygulamaya yönelik eleştirilere cevap verdi. Dinçer, "Onlar bir tarafta yeteri kadar ders sahibi olamaz atıl beklerken, öbür tarafta çocuklarımızın öğretmen bekliyor olmaları sizce de çok makul olmaması gerekir. Varsa bir durum biz kararımızı tekrar gözden geçiririz, ama temel politikalarımızı ısrarla devam ettireceğiz." dedi.

Bir dizi programa katılmak için Amasya'ya gelen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ziyaretinin 2'inci gününde şehrin tarihi ve kültürel mekânlarını gezdi. Bakan Dinçer'e gezisi boyunca Vali Abdil Celil Öz, Amasya milletvekilleri Avni Erdemir, Naci Bostancı, Belediye Başkanı Cafer Özdemir ve bazı yetkililer eşlik etti.

İl Özel İdaresi Düğün Salonu'nda düzenlenen AK Parti Amasya İl Danışma Meclisi toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Dinçer, Amasya'nın özellikle eğitim altyapısı itibariyle çok büyük oranda eksikliklerini tamamlamış olarak gördüğünü söyledi. Bakan Dinçer, "Amasya'yı Türkiye ile kıyasladığımızda fiziki altyapı itibariyle gerçekten iyi bir noktaya gelmiş görünüyor, ancak çocuklarımızın altyapının geldiği seviye itibariyle ulaşması gereken performansı yeterli görmedik." dedi.

Fatih Projesi'nin bir an evvel Amasya'da uygulamaya geçirilmesi yönünde çabaların olacağını belirten Bakan Dinçer, "Öğretmenlerin verimliliğini ve etkinliğini artırmaya yönelik tedbirler alınacaktır. Biz şimdiye kadar Amasya'da bütün genel liselere Fatih Projesi ile ilgili uygulamaları başlatmıştık, önümüzdeki yıllardan itibaren de meslek liselerine ve diğer tüm liselere bu uygulamayı getirmeye çalışacağız." diye konuştu.

"ÇOCUKLARIMIZIN ÖĞRETMEN BEKLİYOR OLMALARI SİZCE DE MAKUL OLMAMALIDIR"

Bakan Dinçer, bir basın mensubunun 'Yeni eğitim sisteminden kaynaklanan norm kadro fazlası öğretmenlerin birinci dönem sonunda yerleri değişecek mi?' sorusuna şu cevabı verdi: "Milli Eğitim Bakanlığı'nda öğretmenle ve okulla ilgili aldığımız bütün tedbirler çocuklarımız içindir. Yaptığımız herhangi bir adım sebebiyle çocuklarımızın eğitim niteliği bozulacaksa biz o değişikliği yapmayız. Çocuklarımızın başarısını artıracak tedbirler aldığımızda da bu konuda kamuoyundan destek bekleriz. Biz eğitimde niteliğin en kritik öğesinin, en çekirdek alanın öğretmenlik olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden de öğretmenlerimizin sınıfta ilk gün, ilk dersten; son gün son derse kadar eğitim yapabileceği bir zemini hazırlamaya çalışıyoruz. Tabi bütün bunları yaparken vaktiyle karşı karşıya kaldığımız birtakım sorunları çözmek için de farklı politikalar uygulamak zorunda kalıyoruz. Bugün yaptığımız uygulamanın özeti şudur: Vaktiyle il emrinde bulunan, ama il merkezlerinde yoğunlaştığı halde yeteri kadar kendilerinden yararlanamadığımız öğretmenlerimizi köylerimizde ve okula ihtiyaç duyan okullarda değerlendirmek istiyoruz. Bu çok tabii olarak eğitimde niteliğimizi artıracaktır. Çünkü kadrolu öğretmenlerimiz tecrübeli ve nitelikli öğretmenler. Onlar bir tarafta yeteri kadar ders sahibi olamaz atıl beklerken, öbür tarafta da çocuklarımızın öğretmen bekliyor olmaları sizce de çok makul olmaması gerekir. Biz vaktiyle ücretli öğretmenlerle bu eksikliklerimizi telafi etmeye çalışıyorduk. Ama şimdi mevcut öğretmenlerimizi bu okullarda değerlendireceğiz. Bundan kaynaklanan küçük problemler çıkabilir, onları da gördükçe çözmeye çalışacağız. Bu değişikliğin olduğu süre içerisinde daha fazla anlayış bekliyoruz.

Bilsinler ki çocuklarımızın başarısı bizim için ilk hedeftir. Varsa bir durum biz kararımızı tekrar gözden geçiririz, ama temel politikalarımızı ısrarla devam ettireceğiz."

"EĞİTİM BİRİMLERİNİN ÖZEL SEKTÖRDE OLMASI BİR MAHZUR GİBİ GÖRÜLMEMELİ"

Bakan Dinçer, bir gazetecinin 'İstanbul'da devlete bağlı faaliyet gösteren rehabilitasyon merkezlerinin kapatıldığı ve özele devredildiği'ne ilişkin sorusu üzerine, şunları söyledi: "O konuda bilgim yok, incelemem lazım. Rehabilitasyon merkezi ve özel eğitim birimlerinin özel sektörde olması bence bir mahzur gibi görünmemeli. Çünkü şu anda özel sektörün etkinlik ve verimliliğini artırmaya yönelik aldığımız tedbirler çok sıkı bir şekilde uygulanıyor ve güzel de hizmet üretiyorlar. Ama bize ait bir kurum var da o kurumla ilgili yeni bir karar verilmişse, onu mahalli idareler vermiş olmalı. Ben gidip inceleyeceğim. Şu an durumla ilgili bilgim yok."

"ZORUNLU DİN DERSİ ANAYASAL BİR GEREKLİLİKTİR"

Bir gazetecinin, 'Orta öğretimin yeniden yapılandırılması sürecinde din derslerinin devam edip etmeyeceği' yönündeki sorusunu cevaplayan Dinçer, şöyle konuştu: "Zorunlu din dersleri anayasal bir gerekliliktir. Türkiye'de mevcut zorunlu din dersi, özellikle son dönemlerde temel dini bilgiler dersini de seçimlik olarak koyduktan sonra Din Kültürü Ahlak Bilgisi toplumsal değerlerin öğretildiği ders olarak yeniden içeriklendirilecek. Bu anayasal olarak zorunluluktur ve Türkiye'deki azınlık okulları hariç bütün okullarda bütün çocuklarımız almak zorundadırlar. Vaktiyle bu dersi almak istemeyen birçok öğrencimiz ve velisi dava konusu etmişlerdir bu meseleyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmüşlerdir. Hem Türkiye'deki dava neticeleri hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararlar bu dersin objektif ve eşit bir şekilde verilmesi şartıyla gerekli olduğu üzerinedir. Dolayısıyla tekrar tekrar bu meseleleri tartışmaya gerek yok. Niçin bu tip tartışmaları sürekli yaparak zaman kaybediyoruz? Öyleyse bu konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın politikası da çok açık ve çok şeffaf bir şekilde paylaşılıyor. Öyleyse buna dair durumu kabullenmekte bence yarar var."

Gazetecilerin 'Sınav sisteminde din derslerinden soru sorulmasının bir tartışma konusu olduğu ve felsefe sorularında azalma olduğu' konusuna ilişkin soruları üzerine Dinçer, "Doğrusu YÖK'ün bu konuda aldığı kararın ayrıntısı hakkında bilgim yok. Genel çerçevede bir değerlendirme yapmıştım. Bu konuda bir bilgim yok." şeklinde konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen AK Parti Amasya İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.