Bakan Yıldırım, Maliye'den kadro istedi

Maliye Bakanlığına başvurdu.

Bakan Yıldırım, Maliye'den kadro istedi

Karayolları Genel Müdürlüğünde hizmet alımı adı altında işçi temini suretiyle çalıştırılan işçilerin 2010 yılında Yol-İş Sendikasına üye olmasının ardından, işçilerin aslında Karayolları Genel Müdürlüğünde çalıştığının tespiti için davalar açıldı. Bir yıl önce tamamlanan yargı süreci sonunda, "işçilerin Karayolları Genel Müdürlüğünde aracı firma vasıtasıyla çalıştırılmaya başlandıkları ilk günden itibaren Genel Müdürlük işçisi olduklarına" karar verildi.

Sendika daha sonra kesinleşmiş yargı kararlarının uygulanması için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğüne başvurdu. Bakanlık yaptığı değerlendirmenin ardından, Karayolları Genel Müdürlüğünde yüklenici aracılığıyla çalıştırılan işçilere ilişkin Maliye Bakanlığına başvuruda bulundu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın imzasını taşıyan yazıda, Karayolları Genel Müdürlüğünün faaliyet alanındaki işlerin sürekli ve yoğun bir çalışma gerektirdiği vurgulanarak, bu hizmetlerin aksamasının maddi-manevi kayıplara neden olduğu, telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğurduğu belirtildi. Bölünmüş yol projeleri ile Genel Müdürlüğün sorumluluğunda bulunan yol ağının sürekli arttığına işaret edilen yazıda, 2003'te 63 bin 244 kilometrelik (6 bin 101 kilometresi bölünmüş yol) yol ağından 18 bin 507 işçi sorumlu iken 2013'te yol ağının 65 bin 499 kilometreye (22 bin 261'i bölünmüş yol) çıkmasına karşın kadrolu işçi sayısının 9 bin 326'ya gerilediği vurgulandı. Yazıda, "Görüldüğü üzere, 10 yılda Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğu yol ağı 3'te 1 oranında artmışken, yol ağının bakım ve onarımından sorumlu kadrolu işçi sayısı yarıya düşmüştür. Dolayısıyla Karayolları Genel Müdürlüğünün kamu hizmetini aksatmadan yürütebilmesini teminen bakım-onarım işleri hizmet alım suretiyle gerçekleştirilmektedir" ifadelerine yer verildi.

- "Makineleri kullanacak işçi yok" Yıllar itibariyle mevcut işçi personelin yaşlandığı, 45 yaş ve üstü işçi sayısının 6 bin 456'ya ulaştığı belirtilen yazıda, mevcut işçinin yüzde 75'inin yaşlı olması nedeniyle makine parkının verimli olarak kullanılamadığı belirtildi. Yazıda, şunlar kaydedildi: "Örneğin hastalık nedeniyle hastanelerden hafif hizmet raporu alan makineli personel geri hizmette çalıştırılmak zorunda kalınmaktadır. Ayrıca makine parkı yıllar içinde yenilenmesine rağmen Maliye Bakanlığı tarafından kadrolar vize edilmediği için söz konusu makineleri kullanacak nitelikli personel bulunamamaktadır. Kamu hizmetini yerine getirmesi zorunlu olan Karayolları Genel Müdürlüğünün teknik bilgi ve becerisi, makine ve ekipman olmasına rağmen nitelikli iş gücü sayısı yıllar içinde azalmıştır. Ancak Genel Müdürlüğün açıktan atama izni bulunmamakta olup, boş işçi kadrolarının kullanılması ve kadro ihdası Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü üzerine Maliye Bakanlığının vizesi ile mümkün olmaktadır."

Yazının sonunda, Maliye Bakanlığınca, Karayolları Genel Müdürlüğünün mevcut kadrolarının vize edilmesi, bunun mümkün olmaması halinde söz konusu işçilerin tazminatlarının ödenmesi için ödenek aktarımı yapılması istendi.

- "Zımnen redde" iptal Maliye Bakanlığının kadro talebine vereceği yanıt beklenirken, Yol-İş Sendikasının, yine Binali Yıldırım imzalı ve aynı içerikteki önceki talebinin, Maliye Bakanlığı tarafından Devlet Personel Başkanlığının görüşü olmadığı gerekçesiyle "yanıtsız bırakılarak zımnen reddedilmesi" işlemine karşı iptal davası açtı. Ankara 9. İdare Mahkemesi, söz konusu işlemin iptaline karar verdi.

-Devlet Personel Başkanlığı: "Olumlu değerlendiriyoruz" Yol-İş, kadro tahsis talebinin değerlendirilebilmesi için Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü bulunmadığının belirtilmesi üzerine de konuyu Devlet Personel Başkanlığına taşıdı. Devlet Personel Başkanlığı, sendikaya verdiği yanıtta, kurumlar tarafından Başkanlığa iletilen mahkeme kararlarının uygulanmasına yönelik taleplerin derhal incelendiği ve olumlu değerlendirildiği bildirdi.

- "Ortalama 10 yıldır Karayolu işçileri" Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karayolları Genel Müdürlüğünde hizmet alımı adı altında çalıştırılan işçilerin aslında ortalama 10 yıldır çalışan asıl işveren işçileri olduğunu, bunu yargı kararıyla da tescil ettiklerini söyledi. İşçilerin kadroya alınması için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığını ikna ettiklerini ancak 1 yılı aşkın süredir Maliye Bakanlığının kararını beklediklerini vurgulayan Ağar, şunları kaydetti:

"Kadro talebimizin ekonomik bir yükü de söz konusu değil. İşçi ücretleri üzerinden taşeron firmaların aldıkları yüzde 25 kar payı da dikkate alındığında, biz 'zaten verilen bu parayı işçilere verin başka bir şey istemiyoruz' diyoruz. İşçinin bütün ödemelerini Karayolları Genel Müdürlüğü yapıyor. Aradaki müteahhitler hiçbir şey yapmadan yüzde 25 kar payı alıyor. Şu andaki maliyetlerle aracılar devreden çıkarıldığında Karayolları Genel Müdürlüğünde kadrolu 8 bin 500 işçi çalıştırmak mümkün. İşçilerin tüm alacak ve tazminatları yaklaşık 1 milyar lirayı buluyor. Çalışma Bakanlığınca bu işçilerin de yetki tespitine dahil edildiği toplu sözleşme sürecinde iş sözleşmeleri feshedilirse, buna her bir işçi için bir yıllık ücret tutarından az olmayan bir sendikal tazminat da eklenebilir. Bu durum ayrıca ILO ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde de ülkemizin itibarını zedeleyebilir. Biz para değil 8 bin civarındaki üyelerimizin kadrolu çalışmasını istiyoruz. Maliye Bakanlığı mahkeme kararlarını uygulamalıdır."