Başbakan Binali Yıldırım: Kurda dalgalanma 1,5 ay daha sürecek
Başbakan, ABD seçimleri sonrası TL'de yaşanan değer kaybının nedenini bildiklerini, bunun 1,5 ay daha süreceğini söyledi.
Başbakan Binali Yıldırım, Sheraton Otel'de düzenlenen Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldı. Başbakan Yıldırım toplantıda açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından notlar;
* Adana'da üzücü bir olay yaşadık. Çocuklarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Bu ve buna benzer yaşanan olaylar aydınlatılacak. Sorumlular cezalarını alacak. Bugün TBMM'de bir araştırma komisyonu oluşturmak suretiyle konunun tüm yönleriyle değerlendirilmesi ve yurtlarda alınması gereken tedbirleri tespit edecek.
'TBMM'DE BİR ARAŞTIRMA KOMİSYONU OLUŞTURULACAK'
* Bakanlarımızı olay yerine gönderdik. Aileleri teker teker ziyaret ettiler. Onların acılarını paylaştılar. Milletimiz bilmelidir ki olay aydınlatılacak, sorumlular cezalandırılacak. İnsanın olduğu yerde hata eksik olmuyor.
* TÜSİAD Türk iş dünyası için çok önemli bir sivil toplum kuruluşu. Türkiye'nin adını dünyaya duyurması hepimiz için iftiar meselesidir. Biz çalışanları, çalıştıranları, fabrikaları hiçbirini birbirinden ayrı tutmuyoruz. Bunu açıp bu çalışma imkanını vermeyen işverenlerimiz olmasa ülkemizde gelecekten, gelişmeden, ekonomiden, demokrasiye hukukun üstünlüğünden ve milli iradeden bahsedemeyiz.
'FELAKETİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜK'
* Ülkemiz için üretiyorsunuz bir yandan bir yandan da halkımızın refahına katkı sağlıyorsunuz. 15 Temmuz'da büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Alçak bir darbe girişiminin eşiğinden döndük. Bu darbe girişiminin başarısız olmasındaki en önemli sebep vatandaşımızdaki demokrasi bilincinin gelişmiş olmasıdır.
* Cumhurbaşkanımız dedi ki; 'Bu bir darbedir, kalkışmadır. Bu engellenecektir' dedi ve milletimizi meydanlara çağırdı. Milletimiz hiç tereddüt etmeden alçak darbe girişimini başarısız kıldı. Önce bu darbenin defedilmesinde en büyük kaynak 79 milyon vatandaşımızdır. Aynı zamanda demokrasimizi korumak, geleceğimizi kurtarmak için çağrı yapan Cumhurbaşkanımızdır. Bu girişime karşı duran milli irade temsilcisi Hükümetimizdir.
* Bunu Amerikalılar da Avrupalılar da anlayamıyor. Bir yandan bombalar atılıyor, tanklar üzerine geliyor, bunun ne anlama geldiğini uzun süre anlayamadık dediler, biz de dedik ki anlayamazsınız, bunun adı Türk milletidir. Ölüm dahil göze alır. Bu vesile ile gerek 15 Temmuz FETÖ kalkışmasında gerek milletin bağımsızlık mücadelesinde hayatını kaybeden şehitlerimizi şükranla anıyorum.
'GELECEK BEKLENTİMİZ İÇİN KÖTÜMSER OLMAMIZA İHTİYAÇ YOK'
* Gerek Tuncay Bey, gerek Cansel Hanım ekonomideki gelişmeler, dünyadaki yaşadığımız belirsizlikleri samimiyetle ortaya koydular, endişelerini haklı olarak ortaya koydu. Tuncay Bey iki senaryo çizdi. Kötümser olmak için şu günlere bakarsak sebebimiz olabilir, eğer uzun vadeli bakarsak sebebimiz yok. Gelecek beklentimiz için kötümser olmamıza ihtiyaç yok.
* Özellikle kısa vadeli şu yaşadığımız ortamı değerlendirmekte fayda var. Doğru teşhis koyamazsak çözüm bulamayız. 8 Kasım'dan sonra piyasalarda hareketlenme yaşıyoruz. Ekonomik belirsizlik söylentiler, kurlarda dalgalanmalar var. 8 Kasım'daki Amerikan seçimlerini tahminlerin dışında Cumhuriyetçi adayın kazanması yatıyor. Sayın Trump Amerika'nın kendi içine yoğunlaşacağını, dış dünyayla olan bağın azalacağını ifade etti. Göçmenlerin girişine izin vermeyeceğim gibi şeyler söyledi. Yani halkın refahını arttıracak çalışmalara yoğunlaşacağım dedi. Küresel bakış açısından daha lokal memleketine yönelik.
* Bu söylemler tabii ekonomi üzerinde olumsuz etki yaptı. Dalgalanmalar başladı. E tabii Türkiye de nasibini aldı. Bu küresel bir gelişmedir. Meksika'nın yüzde 10 küsür biz de ikinci sıradayız. Para birimlerinde Amerikan Doları'na göre değer kaybı var. İngiliz parası sadece yaşamadı. O da Brexit sonrası yaşamıştı. O şimdi muhafaza etti.
'DOLARDAKİ DALGALANMA 20 OCAK'A KADAR SÜRER'
* Bizim bir ayrışmamız olduğu doğru. Tüm para birimleri yüzde 5-6 yaptıysa bizimki 2 katı yaptı. Bunu da biliyoruz, bunun sebeplerini de biliyoruz. Unutmayalım Türkiye 4 ay içinde uçurumun eşiğinden döndü. Büyük bir tehditten kurtardık. 60 darbesi öncesi Türkiye'nin kişi başı milli geliri 583 dolar, 61'de 194 dolara düşmüş, 80'de ihtilal öncesi 1860 dolar, ihtilal sonrası 1195'e düşmüş, nereden nereye...
* 15 Temmuz darbesinde biz ciddi bir sarsıntı yaşamadık, neden çünkü darbe başarılı olamadı.Türkiye bu olayın benzerini Ak Parti iktidarında 4 kez daha yaşadı, atlattık. Bunu da atlatacağız endişeye gerek yok. Yeni iş alanları açmak için 200 milyar doların üzerinde küresel kaynak kullanmış bu muazzam bir şey. Bunu biz en iyi şekilde görüyoruz.
* 60 ihtilalinden sonra IMF Türkiye'ye yerleşti. 2013'e kadar. Türk ekonomisi 2013'e kadar denetlenen ekonomiydi. 2013'ten sonra kendi kendimizi denetleyen bir ekonomi haline geldik. Bu dalgalanma 1-1,5 ay gibi devam edecek. Ne zamana kadar 20 Ocak'a kadar. Yeni seçilmiş başkan iş başına geldikten sonra öngörülük artacak, taşlar yerine oturacak. Sorumluluk omuzlarınıza yüklenince söylemleriniz aynı olmaz. Bu siyasetin geleneğidir. Bu Türkiye için değil, dünya için böyle. Yükselen bir ırkçılık var.
'GEREK TEDİRLERİ ALIYORUZ, BU GEÇİCİ DÖNEM'
* Suriye'de Irak'ta devlet yok, otorite yok. Türkiye bu kadar iç ve dış sorunlarla bölücü terör örgütünü FETÖ'yü Rusya'yla sorunları hepsini bir araya koyun, bu kadar olay başka ülkelerin başına gelseydi aynı anda yerle bir olurdu. Allah'a şükür Türkiye bunların üstesinden geldi. Neden, Türkiye'de istikrar var, güven var. 27 çeyrek ardı ardına büyümesinin en büyük nedeni istikrardır, güvendir. Siz de bunu bildiğiniz için açıldınız, yatırım yaptınız. Eğer öngöremeseydiniz yapar mıydınız, yapmazdınız. Ama kafanız karışmasın. 2017 çok daha güzel olacak.
* Sizi rahatlatmak için söylemiyorum, gereken tedbirleri alıyoruz. Bu geçici dönemde tedbirlerimizi alıyoruz.
'10 MİLYAR DOLARLIK PİYASANIN İHTİYACI OLAN KAYNAĞI AYIRDIK'
* Kısa vadede hemen 8 Kasım'dan sonraki bu dalgalanmada bir araya geldik. Rakamlara baktık, göstergelere baktık. Birden fazla madde aldık. Eximbank ihracatçı döviz olarak kredi, borç alıyor. İhracatını gerçekleştiriyor, aldığı parayı ödüyor. 2 milyar dolar daha piyasada para kalsın. İkinci tedbir TMSF'nin elinden çıkardıklarını Türk parası olarak alın lazım değil. Kamu döviz olarak alması gereken parayı Türk parası olarak alacak. Piyasadan çekilmesinin önüne geçecek, etti 4,5 milyar dolar. 5 milyar dolarlıkla da kısa vadeli sözleşmelerimiz var. Türk parasıyla ödeme yapılacak. 4,5G'den birçok şeye. Kısa dönem için 10 milyar dolarlık piyasanın ihtiyacı olan kaynağı ayırdık.
* Bununla yetinmiyoruz genel genelge çıkardık. Kamu mecbur kalmadıkça milli paramız üzerinden yapacak. Sizi ilgilendirmiyor, sizinkisi gönüllülük esasına bağlı. Bireysel kredilerde dolar geliri yok, dolarla borçlanıyordu. İneği bile euroyla alıyordu. Bunların tedbirlerini aldık. Bireysel borçlanmanın yabancı parayla borçlanmanın önüne geçtik ama piyasaya müdahale, sermayeye kısıtlama getirecek uygulamaların yanından geçmeyiz.
* Türkiye küresel bir ekonomi, yerel müdahaleler olmaz. Özel sektörün borçlarını döndürme diye bir durum yok. Merkez Bankası'nın net rezervlerinde bir kuruş azalma yok. Bu ilginç değil mi? Bu tedbirleri aldığımız için. Alabileceğimiz her türlü tedbir var. Boş durmuyoruz. Kafa yoruyoruz, tedbir alıyoruz.
* Son zamanlarda vergi düzenlemeleri yaptık, tüketici kredilerinde yeniden yapılandırma yaptık, rehni kanunu çıkardık. Aman bina alalım arsa alalım değil neyi varsa, malı varsa bunların hepsini teminat olarak 2017 Ocak ayından itibaren uygulamaya başlıyoruz.
* Bireysel emekliliğe otomatik katılım getiriyoruz. 2017 ocak itibariyle. Türkiye'nin cari açığı var, ithalatı fazla, ihracatı yok. Amacımız buradaki açığın tasarruf miktarını artırmak, katma değer oluşturan alanlara destek vermek. 7 alan tespit ettik. Teşvik sistemimiz yayınlandı. Konfeksiyon usulü değil, ısmarlama projesine göre tespit sistemine geçiyoruz. Yapılacak yatırıma uygun teşvik vereceğiz. Onların da teşvik edilecek bölgeler var. 23 bölgemiz var. Doğu ve Güneydoğu'da burada da teşviklerimiz var.
'10 YILDA 160 MİLYARLIK YATIRIM YAPACAĞIZ'
* Bu bölgelerde ülkemizin birliği beraberliği kardeşliği için ortak sorumluluklarımızın olduğunu bilmeliyiz. Türkiye terörle mücadele ediyor. 1 taneydi, 2 oldu. FETÖ eklendi.
* Bölücü terörde tarihimizde olmadığı kadar mücadelede başarılı gidiyoruz. 30-40 yılda girilmeyen yuvalarına girdik. Her gün bir tanesini ele geçirdik. Bunların ifadeleriyle inşallah terörü çökerteceğiz. Milletimiz rahat olsun, terörü Türkiye gündeminde en alt sıraya indireceğiz demiştim. Bunların konuşulduğu ülkeye yatırımcı nasıl karar versin durum böyle değil ama algı böyle. Biz dışardan izlerken savaş var sanıyoruz diyor yabancı yatırımcı bizim bu algıyı tersine çevirmemiz lazım.
* Ülkede mutlaka irade olacak. Türkiye'nin her karış toprağında bayrağı dalgalanacak. İş yapmak isteyenler iş yapacak, gezmek isteyen gezecek. O zaman biz terörü konuşmayacak noktaya geleceğiz. Çukur siyasetini uygulayanlar, Kürt kardeşlerimizin evlerini başına yıkanlar hesabını veriyor.
* Hakkında iddia var gel kardeşim uğra diyorsun, ben tanımam gelmem diyor. İçimizden hangimiz öyle yapabilir. Ben sizin yargınızı tanımıyorum. Çukur siyasetini uygulayanlar şimdi hesabını veriyor. Eş başkan, öz yönetim bunlar hayrımıza değil. Bu bilinmelidir ki, Kürt vatandaşlarımızla hiçbirimizin sorunu yok. Biz 79 milyon birlikte Türkiyeyiz. Bölücü terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok.
* Sorunu şu oradaki Kürt vatandaşlarımızın bölücü terör örgütü diye sorunu var. Çok yol aldık. Orada bayrak dalgalanıyor. Oraya başlattığımız yatırım ve destek hamlesiyle 10 yılda 160 milyar yatırım yapacağız. Biz sessiz sizler aktif ortak olacaksınız.
'AB'NİN ANLAMSIZ KARARIN DİKKATE ALMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ'
* Bu imkanları incelemenizi istiyorum. Birliğiniz beraberliğimiz için bu sorunları hep birlikte üstlenmeliyiz. AB hikayemiz, TÜSİAD'dan önce AB 53, TÜSİAD 45 yıllık. Kara sevdaya dönüşsün istemiyoruz. Şimdi AP bir karar aldı. Bu kararın hukuki bir sonucu yok, bir tavsiye kararı görüşmeler geçici olarak durdurulsun. Biz açıklama yaptık, bizim için önemi yok. Anlamı da yok. Avrupa'da Avrupa'nın geleceğini düşünen liderler mevcut, 15-17 Aralık'ta Liderler Zirvesi'nde anlamsız kararın dikkate alınmaayacağını düşünüyoruz. AB'ye kafa karışıklığına son vermesini söylüyoruz. Dost olarak söylüyoruz. AB'ne Türkiye'nin üye olması AB'ye yük getirmez, yükünü alır. Bu bir. İkincisi AB malesef bugünlerde çıkışlarıyla davranışlarıyla Türkiye'nin ne dediğine değil, nerede durduğuna değil, düşmanlarının sesine kulak veriyor.
* Türkiye şunu yap yapmazsan şöyle olur, Türkiye bunu yap yapmazsan şöyle olur. Teröristlerin posterlerini koridorlarına asmamaları lazım. Dünyada esaret altına girmeyen iki ülke var, Türkler ve İngilizler. Kimseyi esaretine almayan tek ulus var; Türkler. Hayat devam ediyor. Biz onurumuzu ve istiklal ruhumuzu kimseyle pazarlık meselesi yapmayız.
'BİZE MADİK ATTILAR'
* Gümrük Birliği'ni 2017'de ele alacağız. Bunca sene sonra ne var? Gıdada, kamu alımlarında, e-ticarette bu alanlarda güncelleme yapılacak. Gümrük Birliği'nde de bize madik attılar, bu millet bunları biliyor. 18 Mart'ta bir anlaşma yaptık. 5 husus var. 1- Bire bir. Bir mülteci kurtarırsa alacaklar. 2- Yenikabul. Türkiye'den başka ülkelerden Avrupa'ya gidenleri geri gönderecekler aalacağız. 3- Vizelerin kalkması: 30 Haziran'da kaldıracağız dediler. 4- 3+3 milyon euro mülteci desteği. Bunlara karşılık Türkiye 72 maddden oluşan reformlar yapacak. Birine olmaz dedik. Terörle mücadele kanunu değiştirin, neden değiştirelim. Bu çocuklar fena çocuklar değil biraz daha sevimli yumuşak davranın bir ölüm kalım mücadelesi yapıyoruz, bunu reddettik. Bu sefer diğer hepsi yalan oldu.
* Bugün ticaretimizin yarısı Avrupa ile. Finansal ilişkilerimizin yüzde 80'i Avrupa ile. İlişkilerimizi koparacak değiliz, ama iç durumdan bağımsız olarak daha rasyonel bir şekilde Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirmeli. Avrupa'nın geleceği açısından da lazım. En büyük teminatı Türkiye'dir. 5-6 yıldır Türkiye bu olumsuzlukları karşılamasaydı. Avrupa'ya yansıtsaydı bugün Avrupa duman olmuştu. Sürekli Avrupa'yı koruyacağız diye bir şey yok. Önce ülkemizi koruruz. Ülkemizin vatandaşımızın geleceği her şeyden önce gelir. Türkiye'yi muhattap alsınlar, teröristlere daha az, Türk halkına daha çok kulak versinler. Bu bir.
'OHAL'DE EKONOMİYİ İLGİLENDİREN KARAR ALDIK'
* İkincisi OHAL. Bizim durup dururken ihtiyacımız değil, bir mecburiyettir. Bu örgüt kapalı bir örgüt. 70'li yıllardan bugüne kadar her tarafa sızmış. İtirafları izliyorsunuz abiler ne diyor ona bakıyor, hiç hukuk kitaplarına bakmıyor. Kafayı kiraya vermiş. Hukuk adamına bak, formatlamış kafayı. Albaya talimat veriyorum diyorum, çıt yok. Genelkurmay açıkladı. Astsubay abisi oymuş. Astsubaydan olur alırsa peki komutanım diyorlarmış. Bunlara gereken tedbiri almadınız diyorlar. Bunlar dişini ne zaman gösterdi. 17 Aralık'Ta polisle bir olarak yargı darbesi yapmak istediler. Düzenledikleri iddianamede Cumhurbaşkanı, Başbakan silahlı örgüt lideri ben de yardımcısıyım. Hukuki geçerlilik kazanmadı ama gördüm.
* Bu akla ziyan bir iştir.Terör örgütü için aldığımız karardır. OHAL'de aldığımız kararlar alçak örgütün devlet kademesinden temizlenmesine yöneliktir. O 500 bin kişi AİHM gitti ve kazanamadı. Hiçbir devlet sadakatinden emin olmadığı insanlarla çalışamaz dedi. Biz çifte standartlara karşıyız. Almanya'ya öyle dediler.
* Yapısal reformlara aynen devam edeceğiz. Başkalarının ne yapıp yapmadığına bakmadan önce biz kendimiz neyi eksik yapıyoruz, arkadaşlarımızla oturup çalışıp gereğini yapıyoruz. Belirsizlik en kötü şeydir. Tek başına iktidar var, çok güzel halk desteği var. 14 yıldır. vatandaşın sizin kafasnızda belirsizlik varsa bir yanlışlık var. Bir anayasa değişikliği var, rejimi değiştirmek değil amaç. Rejim belli Cumhuriyet. Halkın egemenliği o egemenlik ne demek olduğunu darbede gördük biz.