Başçı'dan finansal istikrar önerisi!

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, finansal istikrar için alt yapının güçlü olması gerektiğini, ancak yeterli olmadığını belirterek, "Küresel sermaye akımlarının daha istikrarlı seyredebilmesi için makro ihtiyati politika çerçevesinin oluşturulup, kullanılması gerekmektedir" dedi.

Başçı'dan finansal istikrar önerisi!
Başçı, Rusya G20 dönem başkanlığında, Reinventing Bretton Woods Committee (RBC) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) ortaklaşa düzenlediği "Dönüşüm Sürecinde Küresel Finans" (Global Finance in Transition) konulu konferansta yaptığı konuşmada, bu konferansta, 2008 sonrasında küresel finans alanında yaşanan köklü değişimleri konunun uzmanları ile ele almayı ve tartışmayı amaçladıklarını kaydetti.
Başkan Başçı, 2008 krizi sonrasında üç alanda önemli bir değişim yaşandığını ifade ederek, "Bunlar maliye politikaları, para politikaları ve finansal sektör politikalarıdır. Bu üç alandaki değişimin küresel finans üzerinde de önemli etkileri olmuştur" diye konuştu.
Maliye politikalarının gelişen ekonomilerde gelişmiş ülkelerdekine kıyasla oldukça farklı bir görünüm arz ettiğini belirten Başçı, şunları söyledi: "Gelişmekte olan ülkeler, her ne kadar otomatik dengeleyiciler nedeniyle 2009 yılında geçici olarak bütçe açıklarını arttırsalar da, gelişmiş ekonomilerin aksine kamu borç yükleri oldukça düşüktür ve 2010 yılı sonrası borç yüklerindeki düşme eğilimi halen devam etmektedir. Para politikalarında da iki ülke grubu arasında oldukça önemli bir fark söz konusudur. Para çarpanlarında herhangi bir bozulma gözlenmemesi nedeniyle gelişmekte olan ülke merkez bankaları, para tabanında konvansiyonel olmayan bir bilanço genişlemesine ihtiyaç duymamışlardır."
Başçı, gelişmekte olan ülkelerde kamunun finansman kaynakları üzerindeki baskısını giderek azaltması bu ülkelerde özel sektörün fiziksel sermaye yatırımları yapabilmeleri için dikkate değer bir alan açtığını belirterek, bu yatırımların gerek sermaye piyasaları gerekse bankacılık sistemi aracılığıyla yurt içi tasarrufların yanı sıra yurt dışı tasarrufların da kullanabilmesine imkan tanıdığını kaydetti.
Finansal istikrar açısından kurumsal kapasitenin ve finansal alt yapının öneminin ön plana çıktığını ifade eden Başçı, şunları söyledi: "Finansal alt yapının güçlendirilmesi için gelişen ekonomilerde sağlıklı işleyen bir ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemi alt yapısına sahip olunması birinci önceliği oluşturmaktadır. Güçlü bir sermaye piyasası alt yapısı üzerinde çalışan hisse senedi alt yapısının varlığı ve yerli para cinsinden tahvil piyasasının gelişmesi de son derece önemli unsurlardır. Diğer önemli yapısal unsur da sağlıklı işleyen bir bankacılık sisteminin mevcudiyetidir. Yeterli bir yasal alt yapı, güçlü bir sermaye alt yapısı ve güven odaklı yönetim anlayışı bunun ön koşuludur."
Başçı, finansal istikrar için alt yapının güçlü olmasının gerektiğini, ancak yeterli olmayacağını anlatarak, "Küresel sermaye akımlarının daha istikrarlı seyredebilmesi için makro ihtiyati politika çerçevesinin oluşturulup, kullanılması gerekmektedir" diye konuştu.
Gelişen ekonomilerde 2008 sonrası dönemde önemli adımlar atıldığını anlatan Başçı, konferans boyunca 6 farklı oturumda küresel finansın geçirdiği bu önemli dönüşümün getirdiği faydalar ve olası risklerin akademisyen ve politika yapıcılar tarafından tartışılacağını dile getirdi.
Başçı, iki gün sürecek bu konferansın küresel finansal istikrara katkı açısından faydalı olacağına inandığını kaydetti.