Çalışma hayatı sil baştan

Milliyet gazetesi yazarı Cem Kılıç 2015 yılında Meclis'ten geçen Torba Yasa'da eksik kalan ve bu yıl Meclis'te ele alınacak bazı konuları köşesine taşıdı.

Çalışma hayatı sil baştan

İşte Cem Kılıç'ın kaleme aldığı o yazı:
2015 yılında çok sayıda ‘torba yasa’ Meclis’ten geçti. Bu torba yasalarda kamudaki taşeron işçilerin koşullarının iyileştirilmesinden iş sağlığı ve güvenliğine kadar çalışma yaşamını ilgilendiren çok sayıda düzenleme yer aldı.

Henüz 2016 yılının başında olmakla beraber, bu yıl geçtiğimiz yıla göre çalışma yaşamında çok daha hareketli bir yıl olacak. Geçen yıl yasalaşamayan kanun tasarılarının bu yılın ilk aylarında Meclis gündemine taşınacağı sinyalini bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu verdi.

Buna göre bu yılın ilk aylarında ki, ocak sonu veya şubat başları olabilir, ilk olarak Özel İstihdam Büroları Kanun Tasarısı ile Güvenceli Esneklik Kanun Tasarıları Meclis yolunu tutacak. Her iki tasarı da çalışma ilişkileri bakımından son derece önemli etki yaratacak ve işçi sendikalarınca epey tartışılacak tasarılar.

Bu iki tasarının hemen ardından ise yılın belki de en önemli konusu olabilecek ‘kıdem tazminatı fonu’ konusu gelecek. Kıdem tazminatının bir fona dayalı olması görüşü son 4 yıldır hükümetin temel çalışma konularından.

Ne var ki, geçtiğimiz yıllarda kamuoyuna çok iyi anlatılamaması, sendikaların direnç göstermeleri sebebiyle askıda kalmıştı. Şimdi ise seçimlerin geçmiş olması ve koalisyonsuz bir hükümet kurulmuş olması kıdem tazminatıyla ilgili çalışmaların başlaması için çok uygun bir zemin yaratmış durumda.

Kıdem baharda

Nitekim Çalışma Bakanı da son günlerde verdiği demeçlerde bu konuyu öncelikli olarak çalışacaklarını söyledi. Hatta bir takım güvenilir bilgilere göre, bu yılın bahar aylarında konuyla ilgili yasa tasarısı hazır olacak ve yasalaşması sürecine girilecek. Eğer böyle bir gelişme olursa, şüphesiz sadece bu yılın değil çalışma yaşamının son 20 - 30 yılının en önemli gelişmesi yaşanacak.

1- Bu yılın ilk olarak yasalaşması beklenen ‘Özel İstihdam Büroları Yasa Tasarısı’ genel olarak içinde ‘geçici çalışma ilişkisi’ olarak adlandırdığımız konuyu barındırıyor. Geçici iş ilişkisi işverenin ihtiyacı olduğu dönemde geçici iş ilişkisi kurmaya yetkili özel istihdam büroları vasıtasıyla personel ihtiyacının karşılanması ve bu sürenin sonunda işçinin işine son verilmesi anlamına geliyor. Geçici iş ilişkisinin hangi çalışanlar için kurulabileceği yasa tasarısında yer bulacak. Ancak şimdiden diyebiliriz ki, kadın çalışanların doğum süresince işlerinden uzakta kaldıkları dönem için işverenlerin bir başka işçi ile geçici iş ilişkisi kurması, askerlik nedeniyle işinden ayrılan erkek çalışanın yerine geçici bir süre başka bir kişinin istihdam edilmesi bu yasa tasarısında yer alacak.

Bu yasa tasarısı çokça tartışılmaya aday. Aslında hem işverenin işgücü ihtiyacının karşılanması, hem de belirli bir süre de olsa yeni bir kişiye istihdam imkânı yaratılması elbette faydalı olacak.

Ancak burada önemli olan, tüm işçilerin geçici iş ilişkisi ile güvencesiz olarak belirli sürelerle çalıştırılmasının engellenmesi.

‘1 ay’ hesabı...

2- Bu yılın ilk aylarında yasalaşması beklenen bir diğer tasarı hem esneklik, hem de istihdam güvencesiyle ilgili. İş kanunumuzda esnek çalışma şekillerinin tamamı yer almıyor. Örneğin “uzaktan çalışma”, “iş paylaşımı”, “esnek zaman modeli” gibi henüz kuralları belirlenmemiş çalışmalar bu tasarı da esneklik türleri olarak yer bulacaklar.

3- Kıdem tazminatı ise bu yılın en popüler ve tartışılacak konusu olacak. Geçen yıl tarafların uzlaşamaması sebebiyle yasalaşmasından vazgeçilen kıdem tazminatı fonu, bu yılın bahar aylarında masaya yatırılacak. Hükümet bu sefer kararlı görünüyor. Nitekim konuyla ilgili Bakanlar da son günlerde verdikleri demeçlerde hep bu konunun altını çiziyorlar.

Türkiye’de her 100 çalışanın sadece 15’i çalışma yaşamından ayrılırken kıdem tazminatı alabiliyor. Bu konuda adım atılması, yapısal bir sorun olan kıdem tazminatı konusunun çözülmesi gerekiyor. Çalışma Bakanı bu konuda geçmiş hakları dikkate alan bir düzenleme yapacaklarını ifade etti. İşte önemli olan ne yapılırsa yapılsın geçmiş hakların korunması ve tazminatın halen olduğu gibi bir ay üzerinden hesap edilmesi. Eğer bu şartlar sağlanırsa tazminat konusunda tarafların özellikle ‘birey hesabına dayalı’ bir fona sıcak bakmalarının mümkün olduğu görülüyor.