Canikli: Yabancılar banka kurmak için talepte bulundu

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Ankara'da düzenlenen Türkiye Bankalar Birliği'nin düzenlediği toplantıda bankacılık sektöründeki gelişmeleri değerlendiriyor. Canikli, sektöre dair yaptığı değerlendirmede, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisine de yer verdi.

YABANCILAR BANKA KURMAK İSTİYOR

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yabancı yatırımcıların banka kurmak için kendilerine talepte bulunduğunu açıklayan Canikli, "Yabancı ilgisi devam ediyor, önümüzdeki günlerde devam edecek. 15 temmuzdan sonra ilginçtir bankacılık sektörüne yabancı ilgisi daha da hızlanmıştır. Bizzat şahsımıza yönelik gelen talepler söz konusudur. Yabancı sermaye kaynaklı yeni banka kurulması ya da piyasaya girmesi noktasında ciddi anlamda 15 temmuzdan sonra bir hareketlenme söz konusudur. Böyle başarılı sınavdan sonra Türk bankacılık sektörüne ilginin artması yoğunlaşması son derece doğaldır. 2011 den sonra 4 tane yeni banka yabancı sermayeyle banka lisans almıştır Bir tanesi de izin işlemini tamamlamıştır." dedi.

Canikli, "Bankaların, reel sektöre desteğini sürdürebilmeleri için güçlerini korumaları gerekiyor. Bankaların kârları reel sektöre döndürülmektedir." diye konuştu..

Katılım bankacılığının, toplam bankacılık payının %5 civarında olduğunu hatırlatan Canikli, "2023 hedefimiz bunu %15'e ulaştırmaktır." dedi.

Canikli, "Bankacılık dış borç oranı, borçların döndürülmesi konusunda sıkıntı yaşatmayacaktır." şeklinde görüş belirtti.
Canikli'nin toplantıdaki konuşmasından satır başları:

15 temmuz bankacılık sektörü için önemli bir stres testiydi. Bankalarımızın bu ağır stres testinden başarıyla geçmesi değerini artıracaktır.

Bankacılık sektörü üzerindeki stresi azaltmak için İslami bankacılığa yönelme çalışmalarımız devam ediyor.
Katılım bankacılığının payını 2023'te yüzde 15'e ulaştırmamız gerekiyor

Bankacılık sektörü üzerindeki stresi azaltmak için islami bankacılığa yönelme çalışmalarımız devam ediyor
Sermaye yeterlilik oranı yüzde 15,7 civarındadır, tartışmaya gerek olan bir konu değil

Karlılık oranını düşürerek faizin düşürülmesi rasyonel değil

Bankacılık sektörünün finansal yapısını sıkıntıya sokabilecek tartışmalardan uzak durmak gerekiyor
Sektörün borç döndürmekte hiçbir sorunu yoktur ve bundan sonra da olmayacağına inanıyorum

15 temmuz'dan sonra 11 milyar dolar döviz TL'ye dönüştürüldü, bu kahramanlıktır

Kayyumluk mekanizmasının tmsf'ye devriyle bankacılığın muhattabı tmsf olacaktır

Şirket bünyesinde olmayan varlıklara kayyum atanmasını da tmsf yapacak

TMSF'ye verilen geçici yetkidir, ceza soruşturması tamamlanana kadar kullanılacak

Kayyumluk mekanizmasının TMSF'ye devriyle bankacılığın riski azalacaktır

Faiz oranlarının mutlaka düşmesi gerekiyor ve piyasa koşulları içerisinde düşüreceğiz de

Faizlerdeki düşüş eğilimi trendi başladı, geçici değil kalıcı olacaktır

Ticari kredilerde de aşağı yönlü kıpırdanma başlamıştır

Mevduat faizleri düşürülmeden, kredi faizlerinde anlamlı bir düşüş sağlayamayız

Ticari kredilerde de aşağı yönlü kıpırdanma başlamıştır

Varlık fonu ile bankacılık sektörünün kullanabileceği kaynak artacaktır

Otomatik BES ile birlikte oluşacak kaynağın bir kısmı bankacılığa aktarılacak