Çiftçiye 1 milyonluk hibe desteği

Bakan Mehdi Eker, Hükümet'in, bu yılın ilk iki ayında çiftçiye nakit 1 milyar 950 milyon lira hibe desteğinde bulunduğunu açıkladı...

Çiftçiye 1 milyonluk hibe desteği

TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Mera Kanunu'nda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı üzerinde konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'de 14 milyon hektar meranın bulunduğunu ancak bu alanın 1930-1940'lardan bu yana sürekli azalan bir seyir izlediğini söyledi.

Eker, ancak bu kısmın iyi değerlendirilmesi, ıslah edilmesi ve birim alanından daha fazla ot, hayvancılık için daha ucuz yem elde edilmesi gerektiğini belirtti.

Mera Kanunu'nun 1998'de çıktığını, 2000'de ıslahla ilgili uygulamaların başladığını anımsatan Eker, Türkiye'nin mera varlığının yüzde 65'inin ot yönünden zayıf olduğunu kaydetti. Eker, 14 milyon hektar mera varlığının yüzde 90'ında ise zayıf ve orta vasfa sahip ot verimi bulunduğunu vurguladı. Eker, dünya standartlarıyla karşılaştırıldığında, mutlaka ıslah edilmesi ve daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getirerek, iyi vasfa sahip mera varlığının sadece yüzde 10 olduğunu bildirdi.

Yem kaynağı olarak temin edebilecekleri iki alan bulunduğuna işaret eden Eker, ''Bunlardan biri, meraları ıslah edeceğiz daha fazla ot elde edeceğiz; ikincisi yem bitkileri ekiliş alanını artıracağız. Bakanlık olarak bu alanı ciddi miktarda arttırdık, yem bitkileri ekilişi için çiftçilere verdiğimiz para yaklaşık 293 milyon lira. Yem bitkileri ekiliş alanını 2 milyon 200 bin hektar alana çıkararak, son 10 yılda yüzde 100 artırdık'' diye konuştu.

Eker, bir bölgede kiralanacak mera alanı varsa, önceliğin o bölgede ve yakınlarında yaşayan çiftçi veya yatırımcılara verildiğini anımsatarak, ''Eğer onlardan bir talep yoksa, hayvan varlığı da yoksa, o zaman atıl duracağına kiralanıp ekonomiye katkı sağlayacak hale getirilmesini doğal karşılamak gerekir. Bunu yapmazsanız o zaman bunu sorgulamamız gerekiyor'' dedi.

''Hayvancılık öldü, bitti iddiaları doğru değil''

Eker, tasarının yeni bir kiralama getirmediğini, kiralamanın daha önce de yapıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:


''Gerek mera ıslahıyla gerek yem bitkileri ekiliş alanını artırmak yoluyla Türkiye'nin daha ucuz yem kaynaklarına kavuşması, böylece hayvancılığın maliyetinin düşürülmesi yönünde attığımız adımların bir parçası. Bu, son derece önemli.

Türkiye'de hayvancılık sektöründe büyük gelişme, değişim, dönüşüm var. Hayvancılık öldü, bitti, hayvan kalmadı iddiaları, doğruyu yansıtmıyor. Türkiye'de 9,8 milyon sığır varlığı 2011'de 12,4 milyon başa çıktı. 2012 rakamı açıklandığında bu daha yüksek olacak. 12 milyon 400 bin sığır varlığının yüzde 40'ı saf kültür ırkından oluşuyor. Bu oran daha önce yüzde 19'du. Küçük baş hayvancılıkta 2011 rakamlarına göre 32,3 milyon başa çıktı. Süt üretimi 8,4 milyon tondan 15 milyon tona çıktı, kırmızı et üretimi 915 bin tona ulaştı. Zaman zaman fiyatlarla ilgili çiftçi aleyhine sıkıntılar oluşuyor. Bunu çözmek için birçok önlem aldık. Bunlardan biri müdahale kurulunun oluşturulması. 2012'de 2,2 milyar lira hayvancılık yapan üreticilere nakdi karşılıksız hibe desteği ödedik.

2013 yılı tarımsal destekleme ödemelerinin önemli bölümlerinden biri 1 milyar 670 milyon lira tutarındaki, mazot, gübre ve toprak analiz desteği, su ürünleri, yem bitkileri, süt tozu, sertifikalı tohum kullanım desteğinden oluşan para. Bu para, bugün banka hesabına aktarılıyor. 2 milyon 217 bin çiftçi bu desteklerden yararlanacak. Bunun 1 milyar 410 milyon lirası, mazot, gübre ve toprak analiz desteği. Ocak ayında 278 milyon lira ödedik. Bu yılın ilk iki ayında çiftçiye Hükümet'in verdiği nakit, karşılıksız hibe desteği 1 milyar 950 milyon lira.''

BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Türkiye'nin tarım ülkesi olduğunu ifade ederek, ''Meralar ortak varlığımız, zenginlik kaynağımızdır. Hayvanlar için de beslenme kaynağıdır, oksijen üreten alanlardır, ekolojik zincirin vazgeçilmezidir. Tarım sisteminin en önemli girdisi meralardır'' dedi.

Zenderlioğlu, bugün meraların amaç dışı kullanıldığını, ortak miras olmaktan çıkarıldığını, sermaye şirketlerine peşkeş çekildiğini ileri sürerek, tasarının yeni bir rant için hazırlandığını savundu.