Dayak yemeyen kalmadı

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, sermayesi 235 milyar lira civarında olan Türk bankacılık sisteminin OECD ülkeleri, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çap olarak çok büyük olmamakla birlikte mali bünyesi en kuvvetli sektörlerden biri olduğunu söyledi. Bunun bazı kriterleri olduğunu dile getiren Ateş, devamla şunları kaydetti:

“Bunlar; kârlı büyüyor mu? Likidite ve sermaye rasyoları yerinde mi? Regülasyona uyumlu mu? Dünyada en fazla düzenlemenin yapıldığı sektörlerin başında bankacılık geliyor.Dünyada sektör çok sıkboğaz edildi. Bu bizim için ne kadar geçerli ise küresel anlamda bankacılık sektörü için de geçerlidir. Dünyada bankalar artık denetlenmekten kımıldayamaz hale geldi. Doğal olarak bizim için de bu geçerli. Basel III kriterleri 2019 yılında yürürlüğe girecek ama biz bu kriterleri çoktandır uyguluyoruz.”

Bankacılık sektörünün itibar tarafında kısmen zarara uğratıldığını belirten Ateş, yıllık 24 milyar lira kârı olan bankacılık sektörünün doğrudan ödediği verginin yüzde 60 seviyesine ulaştığını kaydetti. Ateş, “BDDK verilerine baktığımızda bankacılık sektörü kârlılığının yüzde 20’lerden yıllar itibarıyla yüzde 10’lara düştüğünü görüyoruz. 2008’deki küresel krizden sonra dünyada en büyüğünden en küçüğüne amiyane tabirle dayak yemeyen banka yoktur. Türk bankacılık sektörü ise dünyanın 2008 ve sonrasında yaşadığı bu tedbir ve yaptırımları 2001 krizinden bu yana yaşıyor” dedi.

Ateş, Türkiye’nin yatırım yapılabilir notu sürdüğü müddetçe bankaların borçlanabilmesinde ve fiyatlamasında hiçbir sorun olmadığını da dile getirdi.

4 büyüklerin tesislerinde tuzumuz var

Berlin’de düzenlenen CEV Voleybol Erkekler Şampiyonlar Ligi dörtlü finalinin öncesinde konuşan kupanın sponsoru Denizbank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş, DenizBank’ın spor kulüplerine sağladığı 897 milyon TL’lik kredi hacmi ile sektörde lider konumunda olduğunu söyledi. Ateş, verdikleri desteği şöyle anlattı.

“Spor kulüpleri hep kısa vadeli finanse edildiği için çok ciddi faiz ve likidite yükleriyle karşılaşmış durumdaydılar. Geri ödemesiz dönemleri olmadığı için bu takımlar hiç spor tesisi yapamamıştı. Hem İstanbul takımlarının hem Trabzonspor’un kısmen de Bursaspor’un yeni tesislerinde tuzumuz var. Çünkü bu ulüplerin ödemesiz 2-3 yıl 8-10 yıl gibi uzun vadeli fonlara ihtiyaçları var ve biz bunu finanse etmenin metodunu bularak kulüplerimizin hep yanında olduk. Spor kulüplerinde bankalar değil, faktöring şirketleri boy gösterirdi. Biz spor kulüplerine uzun vadeli kredi tesis eden ilk ve şu an için de neredeyse tek bankayız.”

1 lira temettü dağıtmadık

Hakan Ateş, 18 yıllık DenizBank Genel Müdürlüğü’nde sermayedarı konumunda bulunan ne Zorlu Holding ne Dexia’ya ne de Sberbank’a 1 lira temettü dağıtmadıklarını söyledi. Ateş, “Bırakın kârları bankada bırakmayı, üstüne sermayedarlar kaynak getiriyor. Son 5 yılda hiçbir yabancı banka 1 lira temettü ödemesi yapmadı” dedi.